Ana Sayfaİnsan ve ToplumYeşil Felsefe150 bin pet şişeyle Isla Mujeres Koyu'na kendi adasını yapan mimar

150 bin pet şişeyle Isla Mujeres Koyu’na kendi adasını yapan mimar

-

Meksika’nın Isla Mujeres Koyu’nda doğa dostu mimar Richart Sowa kendisine küçük bir ada yapmış yaşıyor. 150 bin pet şişeden yaptığı doğa dostu adasında oldukça mutlu birkaç yalnız yıl geçiren adam, kendisine bir de hayat arkadaşı bulunca hayat bayram olmuş.

Sowa daha öncesinde 2005’te de kendisine küçük bir yerleşim yeri yapmış; fakat iyi hesaplayamamış olsa gerek ki yaptığı ada hava şartlarına dayanamamış. Umudunu kaybetmeyen mimarımız daha sonra tekrar kolları sıvamış. Üçüncü denemesinde başarılı da olmuş ve 2008’den beri de kendi kendine yeten bu küçük adasında yaşamını sürdürüyor. Mimar adasına isim de vermeyi ihmal etmemiş. Adasına verdiği “Joyxee” ismi, İngilizce’de “neşe” anlamına gelen “joy” kelimesiyle başlıyor, geri kalanı da sevimlilik katmak için eklenmiş olmalı.

Spiral Island

25 metre uzunluğundaki bu adayı nasıl yapmış peki? Torbaların içerisine koyduğu pet şişeleri birbirine bambu ile bağlamış ve yüzebilen bir taban oluşturmuş. Kalan boşlukları da kum ve odun parçaları ile istiflemiş. Evin iskeletini marangoz bir arkadaşıyla oluşturmuş ve fırtınalara dayanıklı olması için çok dikkatli davranmış. Ayrıca yüzen evini bu sefer etrafı kara ile çevrili bir lagünde yaparak, rüzgarın yıkıcı etkilerinden belli ölçüde korumayı amaçlamış.

Kendi yetiştirdiği bitkiler ile karnını doyuruyor

Joyxee Adası’ndaki üç katlı evinde pek çok güneş paneli var ve elektrik bu sayede üretiliyor. Üç duş alanı, bir mutfağı, iki yatak odası ile oldukça büyük bir ev yapmış. Çamaşır makinesini dalgaların gücüyle çalışacak şekilde temin eden adamın ayrıca kuru kompost yapımına yarayan bir tuvaleti de var. Sowa ayrıca vejetaryen olduğundan, karada yetişen veya kendi yetiştirdiği bitkiler ile karnını doyurabiliyor.

Spiral Island

Daha az su harcamak amacıyla, yağmurun bereketini de sonuna kadar kullanabileceği bir düzenek hazırlayan Sowe, ulaşım için de bisikletine atlamayı tercih ediyor.

Bütün bu güzelliklere rağmen birkaç yıl adasında yaşadıktan sonra, Sowa bir eksiklik hissetmeye başlamış. Yalnızlığın insana özgü olmadığını fark eden Sowe, 2014’te Facebook üzerinden ünlü bir Japon süpermodel ile tanışmış ve Jodi Bowlin isimli kadın, kısa süre içerisinde kendisini Joyxee Adası’nda buluvermiş. Ada hayatına çabucak uyum sağlayan Bowlin ve Sowe mutlu görünüyorlar.

Jodi bowlin ve Richart sowa
Jodi Bowlin ve Richart Sowa

Kaynak: The Plaid Zebra

SON YAZILAR

Çevre dostu mimarinin örneği: Sürdürülebilir yaşam, Casa Cosecha de Lluvia ve yağmur suyu yönetimi

Casa Cosecha de Lluvia, dağların kalbinde sürdürülebilirliğin ve yenilikçiliğin mükemmel bir örneğini sunuyor. Yağmur suyunu arıtan bu etkileyici yapı, çevre dostu tasarımıyla size ilham verecek! Robert...

Yeşil mimarinin geleceği: Tarımsal atıklardan mimarinin zirvesine; mısır koçanları karbon emici duvarlara dönüşüyor

Tarım atıklarının mucizevi dönüşümüne tanık olun: Mısır koçanlarından üretilen karbondioksit emen duvar kaplamalarıyla yeşil mimarinin geleceği şekilleniyor! Sürdürülebilirliğin sınırlarını zorlayan bu yenilikçi projeyi keşfedelim! İnşaat ve...

Sürdürülebilir mimari tasarımın yeni yıldızı: Ahşaptan ayırt edilemeyen pirinç kabuğu yapı malzemesi

ACRE, ahşap alternatifi olarak öne çıkan bir yapı malzemesidir; dayanıklılığı, suya ve çürümeye karşı direnci, estetik dokusu ve sürdürülebilirliği ile dış mekanlarda mükemmel performans sergiler. Alüminyum ve pirinç tozlarının muazzam bir sentezi olan bu malzeme, çitlerden kapılara, pervazlardan teraslara kadar geniş bir yelpazede dış mekan uygulamaları için ideal bir seçenektir. Dünya ormanlarını koruyan bu malzemeyi keşfediyoruz!

Bahar geldi: Aylardan Mayıs, günlerden Hıdırellez; gününüz hep güneşli, talihiniz hep bol olsun

Zaman akıp gider... İnsan bu hayattan geçerken nice mevsimleri ve nice baharları da beraberinde yaşar. Belki farkındadır, belki de bilincinde değildir ama kaç kez kim...
Selma Çam
Selma Çam
Hayat hikayemi anlatmaktansa, hayatın kendi hikayesinden anladıklarımı anlatmayı yeğlerdim, oysa ki üç aşağı beş yukarı hepimizin hayattan anladığı ve anlamadığı aynı. Anlatmak ise kelimelerin yetersizliği içerisinde kendi anlamını kaybediyor. Hiç bir şey anlatmasam da anlayabilen için çok bile anlattım. Erkan Oğur'un da dediği gibi; "Bu işin sonu sessizlik."

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol