Türkiye’nin en çok yağış alan ili olan Rize’de, hidroelektrik santral (HES) projelerinin bulunduğu vadilerdeki dere yatakları kurudu. Dere sularının tünele alındığı Güneysu ilçesindeki Gürgen Deresi, bu yaz bölgede ilk kuruyan dere oldu.
Eldeki verilere göre yılda ortalama 2 bin 400 kilogramlık yağış oranı ile sadece Türkiye’nin değil Avrupa ve Dünyanın da en çok yağış alan bölgelerinden olan Rize’de, HES projelerinin bulunduğu vadilerdeki dere yatakları adeta kuruma noktasına geldi.
İkizdere’de, zamanın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışını yaptığı Cevizlik HES ile daha sonra üretime geçen projeler su debisini oldukça azalttı. Yine Erdoğan’ın ‘ana-baba ocağım’ dediği Güneysu’da da HES için suyunun tünele alındığı Gürgen Deresi ile Çalık Holding’in Adacami HES projesi suyu başka vadiye aktarılan Salarha (Askaroz) Deresinin suyu azaldı. Derenin büyük bir bölümü de bu yıl kurudu.
Bunun için değer miydi?
Yapılan çalışmalara ve açılan HES projelerine karşı, siyasilerin ve bakanlıkların açıkladığı üretim oranları ve maliyetler ise hiç de beklendiği gibi olmadı. Zamanında sayıları az da olsa projelere onay veren yurttaşlar bile ‘HES için bunca derenin kurutulmasına değer miydi’ şeklinde tepkiler veriyor.
Rize’nin en geniş ve uzun vadilerinden olan Salarha Vadisi de kuruma aşamasına geldi. Başka bir vadi olan Güneysu Vadisinde kurulan 28 megavat kurulu gücündeki Adacami HES projesi nedeniyle, Salarha Deresinin suyu, Yiğitler Köyü’ndeki regülatör sahasından tünele alınarak, 4 kilometre boyunca taşındı. Derenin suyu, Güneysu Vadisi’nde kurulan ve o dönemde CEO’luğunu şimdiki Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın yaptığı Çalık Holding’e ait santrala aktarıldı. Santrala alınan su 8 kilometre sonra Güneysu Deresi ile buluşma noktasına 500 metre kala ise yeniden Salarha Deresi’ne bırakıldı. Ancak 8 kilometre boyunca suyu azalan ve bazı alanlarda ikiye ayrılan dere yatağının bir bölümü tamamen kurudu.
“Sularımızı aldılar”
Salarha Deresinin eskiden çok coşkulu aktığını anlatan vadi sakinleri, “Eskiden bu dere öyle akardı ki, havada uçan kuşu kapardı. Köprü üzerlerinden akardı. HES yapıldıktan sonra hepsi kurudu. Sularımızı aldılar” diye konuştu.
Bu gidişle gelecekte salgın hastalıklarla karşı karşıya kalınabileceği endişesini taşıyan köylüler, Salarha Vadisi boyunca 2 belde ile 45 köy ve mahalle bulunduğuna dikkat çekerek, “İnsanlarımız eskiden derelerde yüzerdi. Derelerde balık tutardı. Şimdi yüzülecek dere yok. Dere olduğu bile belli değil. Keşke böyle olmasaydı” diyor.
12 HES devrede
Rize’nin İkizdere, Çayeli Senoz, Güneysu ve Salarha Vadilerindeki dereler üzerinde toplam 12 HES kurulu.
‘Sonuçları yaşayarak gördük’
Konuyla ilgili açıklama yapan Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP), vadilerin ve yaşam alanlarının bu duruma gelişindeki en büyük sorumluluğun HES projelerini bölgeye dayatan, ormanı ve suyu katleden projeleri savunan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nda olduğu söylüyor. Açıklamada ayrıca, “Projelerin nereye varacağı ve doğal yaşam alanlarına nasıl zarar vereceği mahkeme kararları ile ortaya konulmasına rağmen HES’lerin yapılması, HES’lerin doğayı nasıl yok etiğini yaşayarak gösterdi herkese. Derelerimiz kurudu” denildi.
VERİLERLE HES’LERE TERK EDİLEN KARADENİZ
Öte yandan Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın verilerine göre, Karedeniz Bölgesi’nde son 10 yıl içerisinde toplam kapasitesi 20,3 milyar kilovat/yıl (kWh/yıl) olan 203 Hidroelektrik Santral (HES) yapıldı. Bakanlık verilerinde, Karadeniz Bölgesi’nde 2017 yılı itibarıyla inşaatı devam eden, toplam kapasitesi 7 milyar kWh/yıl olan 20 HES projesi bulunduğu belirtildi. Etüt ve proje aşamasında ise toplam 5.8 milyar kWh/yıl kapasiteli, 123 HES projesi bulunduğu kaydedildi.
Bakanlıklarca Karadeniz Bölgesi’ndeki HES sayısının artırılmasıyla ilgili çalışmalar devam ederken, bölgede çevrecilerin tepkisi de sürüyor. Çevreciler HES’lerin bölgede insan ve diğer canlıları olumsuz yönde etkilediğini savunuyor. Ordu, Rize ve Samsun’da da çeşitli sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar, HES’lere itirazlarını dile getiriyor. DEKAP verilerine göre ise Doğu Karadeniz’de 700 civarında HES projesi planlandı. Bunlardan üretime alınanlarla birlikte 145’inin yapımına başlandı ve bazıları tamamlanarak deneme üretimine geçti. Bu santrallara karşı 115 iptal, yürütmeyi durdurma ve ÇED iptali istemiyle dava açıldı. Bunlardan 34 davada mahkemeler yürütmeyi durdurma ve ÇED raporlarının iptali yönünde karar verdi. Ama çalışmalar yeniden süreçlendirilerek devam etti.
Alıntı: BirGün- Ömer Şan/Rize