Ankara’da kültür sanata dair çalışmalarıyla ön plana çıkan kurumu Cermodern, bu kez dans dünyası için yeni bir festivali kültür sanat severlere sundu. Bireysel çağdaş dans kategorisine özgün yeni bir etkinlik olan SOLO Çağdaş Dans Festivali, 29-30 Haziran ve 1 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirildi.
Tek dişilik dans disiplinlerini bir araya getiren SOLO Çağdaş Dans Festivali, 19-30 Haziran ve 1 Temmuz tarihlerinde, sanatın birçok alanıyla doğrudan ilişki kuran ve Ankara’da kültür sanat mekânı dendiğinde akla gelen ilk yer olan Cermodern’de düzenlendi. İlk kez bu yıl düzenlenen SOLO Çağdaş Dans Festivali, 13 Türk ve ABD, Fransa, Meksika, İtalya, Almanya, Ukrayna, İsrail, Lübnan, Avustralya, Belçika, Avusturya, İspanya ve İsviçre’li olan 13 uluslararası; toplamda 26 dansçıyı bir arata getirdi.
29 Haziran – 1 Temmuz tarihlerinde toplamda 3 gün boyunca sanatseverlerin karşısında olan festivalin programı dopdoluydu. 3 gün boyuna her akşam 26 ulusal ve uluslararası dansçı, farklı bir ad verdikleri bireysel yani solo dans performanslarını sergilediler. Performanslar, Cermodern’in büyülü açık hava sahnesinde seyircilerle buluştu. Ayrıca SOLO Çağdaş Dans Festivali kapsamında Türk ve uluslararası koreograflar tarafından çağdaş dans atölyeleri düzenlenirken, usta dansçılarla söyleşiler, konserler ve DJ performansları da düzenlendi.
Cermodern Sanat Programları Direktörü Zihni Tümer, üstlendikleri sorumluluğun dansın marka değerine katkıda bulunmak olduğunu ifade ediyor. Tümer bu festivalin, ‘solo’ adıyla ön plana çıkmasını şu şekilde anlatıyor: “Çağdaş dans disiplini içerisinde, çağdaş sanata en yakışan ve ‘kendi pratikleri açısından’ klasik disiplinler içerisinde en öncü ve en avangart olan ‘Solo’ dans kategorisi, bizleri bu etkinlik yapabilmeye itti.“
Ankara’nın çok köklü bir çağdaş dans geçmişine sahip oluğunu belirten Zihni Tümer: “Kurumlar, üniversiteler ve enstitüler bazında bakarsak, ciddi anlamda Türkiye’de dansın köklenmesine ev sahipliği yapmış bir kenttir Ankara. Bu festivali kendi içinde önemli kılan bir diğer şey ise, Ankara’da dansın hali hazırını yani şu anki konumunu belirleyerek, bu etkinliğin Cermodern bünyesinde ve kurumların da desteğiyle ilelebet sürmesinin önemi.” dedi.
Festivale Kıbrıs’tan katılan ve “Between the Two Love” adlı dans performansıyla övgü toplayan dansçı Mustafa Özçelik, dansın küçüklüğünden bu yana hayatında olduğunu ve içten gelen bir şey olduğunu belirtiyor. Solo dansın önemi için ise Özçelik: “Solo dansı önemli kılan şey, bireysel bir şekilde kendimizi daha iyi ifade etmemizi sağlaması. Her bir dansçının içinden geldiğini göstermesi ‘solo’ ile sağlanıyor ve bu bence çok önemli.” diyerek belirtiyor.
SOLO Çağdaş Dans Festivali için iyi ki bir girişimin olduğunu belirten Özçelik:” Ben kendimi gösterme ve ifade edebilme şansı buldum. Hele ki Türkiye’de böyle bir olanağın sağlanması çok önemli. Birbirinden farklı gösterilerin bir arada olması, herkesin kendi stilini ve bedenini konuşturması çok güzel bir şey.” dedi.