Tokyo’da yüzden fazla insan yeni yılı çok sıradışıbir yolla kutladı – soğuk buz banyosu yaparak.
Geleneksel beyaz kıyafetleriyle erkekler ve kadınlar kendilerini dondurulmuş soğuk suya atmadan önce bir tapınağın etrafında koştu.
Bu arınma ritüeli, ülkenin kendisinden daha eski olan Japon dini Şinto’nun temel bir ilkesidir.
Peki, Şinto tam olarak nedir?
Şinto, nüfusun tahminen %80’i tarafından uygulanan Japonya’daki en yaygın dindir.
Japonya’nın yerel halkı Şinto kelimesini, mevcut inançlarını bölge genelinde yayılan Budizm’den ayırt etmek için 6. yüzyılda oluşturdu.
Şinto ve Budizm barış içinde bir arada yaşar halegeldi zaman geçtikçe.
Şinto, belli inanç biçimlerinden ya da merkezi bir ilaha tapınmaktan ziyade bir yaşam biçimi olarak düşünülebilir.
Birçok Japon kendini hem Budist hem de Şinto olarak tanımlar.
Peki birisi nasıl 2 dine birden aynı anda mensup olabilir?
Şöyle ki, Şinto’da dinle alakalı özelliklerin çoğu bulunmaz.
Hristiyanlık ve Budizm’den farklı olarak resmi bir kurucusu ya da kutsal bir kitabı yoktur.
Şinto, dünyayı doğru ya da yanlış perspektifinden açıklamaya çalışmaz, bu yüzden Şinto’da vaiz ya da misyoner yoktur.
Şinto’nun tek gayesi kutsal ritüeller sayesinde “Kami”yle yani ruhsal enerjiyle temasta kalmaktır.
Bu kutsal ritüeller arasında cenazeler, tapınakta ya da evde yapılan ibadetler ve devasa festivaller sayılabilir.
“Şinto” kelimesi “Kami”nin yolu anlamına gelir.
Kami fazlasıyla karışıktır, fakat temelde dağ ve ağaç gibi dünyevi varlıklarda ve doğurganlık gibi kavramlarda var olan kutsal ruhlardır.
Öldükten sonra insanlar kamiye dönüştüğü için Kami ayrıca atalara dair bir formdur da.
Güneş Tanrısı “Amaterasu” en önemli Kami’dir.
Japon mitolojisinde, ilk hükümdar Jimmu’dan başlayarak kraliyet ailesinin Amaterasu’nun soyundan geldiğine inanılır.
Şinto tapınaklarında ve festivallerinde yapılan bağışların ve duaların kötü ruhları temizleyeceğine ve bir kişiyi ya da nesneyi arındıracağına inanılır.
Günlük, haftalık, mevsimlik, aylık ve yıllık yapılan bu işlemler Şinto görüşünün can damarıdır.
Şu bir gerçek ki, ritüelistik ibadet ve arınmaya katılmak inancın tamamını oluşturmaktadır.
Şinto’nun inançlara ve değerlere dayanan bağlılık eyleminden çok bir performansa benzetilmesi eleştiri toplamıştır.
Bununla birlikte Şinto taraftarları; ritüelleri, toplumu paylaşılmış inançlardan daha fazla bir arada tutan bir dini deneyim olarak düşünmekteler.
Şinto binlerce yaşında olmasına rağmen, Japon yaşamında hala aktif bir şekilde varlığını sürdürmektedir.
Örneğin birçok yeni yapılmış bina bir Şinto rahibi aracılığıyla “saflaştırılır” ve birçok Japon yapımı araba yapım sürecinde kutsanır.
Japonya’nın ulusal sporu Sumo doğrudan Şinto ritüellerinden köken almıştır, saflığın sembolleri ringde ve sumocuların elbiselerinde bulunabilir.
Festivallerde insanları bir araya getiren yerel tapınaklar, düğün ve cenazelerin yapıldığı bir yer olarak evlerinde de küçük birer tapınak olan Japonlar için büyük bir rol oynamaktadır.
Kendilerini dindar olarak tanımlasın ya da tanımlamasınlar Japonya’daki hemen herkes bir açıdan Shinto’nun parçasıdır.
Sponsorlarımız olmadan biz bunun gibi videolar yapamazdık ve bu bölüm Domain DOT COM sayesinde size ulaşıyor.
Eğer bir girişimci ve yenilikçiyseniz ya da küçük bir şirket kuracaksanız Doman DOT COM seni bir sonraki büyük fikrine ulaştırması için gideceğin yerdir.
Şinto tüm insanları doğası gereği iyi olarak görür ve genel olarak pozitif ve barışçıldır.
Yine de dünyanın en barışçıl dini unvanını almamıştır.
Peki hangi din mi almıştır?
Bu videodan öğrenin.
Dinde dahi kendisini ya da ülkesini korumak için birisi şiddet kullanabiliyor.
Bir Hindu Tanrısı şiddetin dinsel hayatla çelişmediğini ve adaletin sağlanmasında gerekli olduğunu bildirir.
Seeker Daily’i izlediğiniz için teşekkürler!
Her gün yeni videolar almak için abone olmayı ve beğenmeyi unutmayın.
Çeviri: Elçin Hazar
Senkronizasyon: seninhikayen