Betonsuz bir hayata ne dersiniz? Katı, kuru ve sıcak olmayan bir yaşam…
Türkiye’de, yapıların beton olmadan da inşa edilebileceğini söylesek kocaman bir direniş dalgası ile karşılaşacak oluruz. Baktığımız her yerde kendisini hatırlatan ve nereye dönsek burnumuzun dibinde biten bu çirkin dikdörtgen püstüller, bu sinsi gri hastalık, Orta Doğu başta olmak üzere tüm dünyaya köşe bucak hâkim.
Her gün arşınladığımız caddeler, meydanlar bu beton yığınlarıyla taşıyor. Peki ama tam olarak neyin yanından yürüyüp geçtiğimizi biliyor muyuz?
Beton ile ilgili sabit gerçekler
Çevresel faktörler
- Beton sera etkisine sebebiyet verir. (Diğer fosil yakıtlar gibi)
- Beton, kentsel ısı adasına birincil derecede katkıda bulunuyor.
- Yüzeylerde ağır toprak erozyonu, su kirliliği ve sellere neden olan akışkan yüzeyi sağlar.
- Bina yıkımları veya depremler sonucunda yıkılan yapılardan çıkan toz havayı kirleten tehlikeli etkenlerin başında gelir.
Ekonomik faktörler
- Sadece, ABD’de beton üretiminden satılan hazır betonun değerini göz önünde bulundursak, sanayi yılda 30 milyar dolar kâr yapıyor. Fakat bu karı yaparken betonun oluşması için temiz su kullanılıyor/temiz su kaynakları sömürülüyor.
- Yerliler “modernite” ve “konut güvenilirliği” bahaneleri ile betonun somut bir ihtiyaç olduğu sanısına ikna ediliyor. Birçok ülkede hükümet yasaları ve inşaat sektörü, insanları beton kullanmaya zorlayarak oluşturulan büyük çimento üreticilerini/firmalarını destekler.
Yapı dezavantajları
- Beton uzun ömürlü değildir. Çelik ile takviye yapılması gerekir. Aksi takdirde oldukça kırılgan bir yapıdadır.
- Yağışlı iklimlerde nemli ve soğuk olur, su geçirir. Isıyı emip ardından geri dışarı yaymasıyla sıcak ülkelerde kötü/kalitesiz yaşam koşullarına sebebiyet verir.
- Bu nedenle sıcak ülkelerde rahatsız yaşam koşulları oluşturur, ısıyı emer sonra dışarı geri yayar.
Estetik dezavantajları
- O gri, ruhsuz ve donuk yapılar yaratıcı bir mimar tarafından tasarlanmadığı sürece neredeyse her zaman çirkin. İnsanlarda çoğunlukla “çirkin” hissiyatı oluşturur.
Ama biz gerçekten bu gün beton olmadan yaşayabilir miyiz?
Çimento kullanmadan su depolama çözümleri bulmanın zor olduğunu kabul etmeliyiz; ama çoğu zaman alternatifleri değerlendirmeliyiz ki, ekolojik yaşama bir katkı yapabilelim.
Foundations (Restorasyon)
Eski taş evleri onararak mevcut yapıyı yok eder ve eskisi kadar güçlü olmayan yapı suyu emer. Aslında 100 yılı aşkın yapıları yok etmek için kurulan bir düzenek.
Ne Mayalar’da ne Mısırlılar’da ne de Yunanlılar’da restorasyon kavramına rastlayabilirsiniz. İngiltere’de evler hiç restorasyon olmadan 500 yıl veya daha fazla süreyle hayatta kalabiliyor! Evinizin yapısı yeterli ve gücü varsa, asla restorasyon yaptırmayın!
Harç
Çimento, genellikle tuğla veya taşlar arasında harç için kullanılır. Ama alternatifleri boldur. Mesela kireç veya koçanı karışımı mükemmel sonuçlar vererek küçük bir taş duvar harcı olarak kullanılabilir.
Alçı
Suyu emer ve yaz aylarında sıcak olur. Kışın ise soğuk. Kireç veya koçanı karışımı çevre için daha uygun, nefes aldığı için daha caziptir. Bu alternatifleri kullanırsanız eviniz yaz aylarında “mağara gibi”, kış aylarında “kızarmış ekmek” gibi olur.
Astar havuzları
Alternatifleri kötü çevresel etkiye sahip fiber cam veya plastik finişerleri vardır. Beton havuzlar (iyi tasarlanmış ise) genellikle fiberglas konstrüksiyon ile daha iyi görünüyor. Fakat bir çevreci iseniz bentonit kili iyi bir seçenektir. Ama kil havuzu, iyi bir proje olarak değerlendirilebilir.
Alternatifleri
Yunanlılar yaklaşık 2000 yıl önce kireç sıva yapıyordu. Kireç sıvanın çimento üzerindeki avantajları oldukça fazladır. Bu, hava geçirmez olduğu için nem, dona dayanıklı, geçirgen yumuşak, esnek ve yüzyıllar boyunca kullanılarak kanıtlanmış bir yöntemdir. Ama en önemlisi, kireç kullanarak sera gazı etkisini azaltır. Sönmemiş kireç kullanıldığı zaman, kireçin kendi yaşam döngüsü vardır. Bu yüzden, kireçteki karbon salımı neredeyse sıfırdır.