Dünya şampiyonu sörfçü Kelly Slater, okyanusta bulduğu geri dönüştürülebilir materyallerden iplikler elde ediyor ve bu ipliklerden ürettiği sürdürülebilir giysilerle doğanın korunmasına önemli bir katkıda bulunuyor.
Şampiyon sörfçü hem hayatının önemli bir kısmını oluşturan suyun kirlilikten kurtarılmasının hem de atık plastiklerin satılabilir ürünlere çevrilmesinin bir yolunu bulmak istiyordu. Bu nedenle Kelly, erkek giyim tasarımcı Jon Moore ve İtalyan şirket Aquafil ile bir araya gelip, balıkçı ağları ve okyanuslardaki plastik atıkları hammadde olarak kullandıkları giysileri pazarlayacak Outerknown isimli bir marka kurdular.
“Herhangi bir markanın karşısına sürdürülebilirlik ile çıkmanın ne kadar rekabetçi bir durum olduğu o kadar açık ki bu konuda başı çeken birkaç markadan biri olmaktan gurur duyuyorum.”
Deniz atıklarının yüzde 10’unu oluşturan ve tahmini 640 bin tona denk gelen ve bir şekilde balıkçılardan kurtulmuş ya da kasıtlı olarak denize atılmış hayalet ağlar, şirketin temel hammaddesi. Üstelik her yıl kaplumbağalar, yunuslar ve yengeç gibi yaklaşık 100 bin deniz sakini bu ağların kurbanı oluyor.
Outerknown için atıl ağları kullanarak iplik üreten İtalyan şirket Aquafil, bu ağları alıyor ve onları temizleyerek 40 cm genişliğindeki econyl denilen sürdürülebilir kumaşlara dönüştürüyor. Bu yeni kumaşlar ise toksik olmayan, nefes alabilen ve yüzde 100 geri dönüştürülebilen ürünler olarak yeniden hayatımıza giriyor.
Kurucu Kelly Slater, daha iyi ürünler üretmenin gerekliliğine ve çevremizdeki dünyaya neden olduğumuz tüketim zararlarının farkında olmamız gerektiğine inanıyor.
Econyl ürünlerin en önemli getirisi ise sürdürülebilir olması ve en basitinden pamuğun yetiştirilmesi, toplanması ve işlenmesi sırasındaki harcanan zamanın ortadan kalması. Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) açıkladığı rakamlara göre bir kot pantolonun yapımı için 11 bin ton su kullanılması gerekiyor. Şirket, okyanusları temizlediği gibi bu çılgın tüketimin önüne de geçiyor ve tek amaçları olan sürdürülebilirlik ise çok güzel bir şekilde sağlanmış oluyor.
Şapkadan pantolona kadar uzanan geniş bir yelpazedeki bu kıyafetlerin tek kötü yanı ise fiyatlarının oldukça yüksek olması. Şortlar ortalama 125 dolarken tişörtler ise 78 dolar ile 118 dolar arasında değişen fiyatlarda. Durum bu iken ürünlerin orta gelirli tüketiciye ulaşması çok kolay görünmüyor.
Slater ise bunun sadece başlangıç olduğunu ve daha makul fiyatlar için planlar yapıldığını ve düşüncelerinin gelecekteki tekstilinin tamamen sürdürülebilir olması yönünde olduğunu söylüyor.
Kaynak: The Plaid Zebra