Tarım alanlarının her geçen gün daha da azaldığı dünyamızda topraksız tarımın önemi gitgide artıyor ve her geçen gün aşama kaydediliyor. Peki, yaşadığımız çağın en büyük sorunlarından kıtlığa çözüm sunabilecek hidroponik tarım nedir?
Toprak olmadan durgun su kültürü içinde uygulanan bir tarım biçimi sayılan hidroponik tarım, bitkilerin yetişirken ihtiyaç duyduğu besinlere besin solüsyonları vasıtasıyla erişir. Çin‘de pirinç yetiştiriciliğinde topraksız tarımın ilk örnekleri görüldüğü gibi Eski Mısır’da Nil Nehri‘nde de yapıldığı biliniyor. Fakat bilinen haliyle 1929’da İngiltere’de Profesör Doktor William Gericke tarafından uygulanmaya başlandı. Şu an için ise Hollanda ve İsrail bu alandaki çalışmaları ile ön planda.
Hidroponik tarım, bitkinin büyümesi sırasında ihtiyaç duyacağı besinlere ulaşmasında büyük kolaylık sağlar. Bu sayede verim yüzde 50’ye varan oranda artar ve daha sağlıklı bitkiler elde edilir.
Bütün bitkiler bu yöntemle yetiştirilebilir fakat otsu gövdeye sahip bitkiler için bu yöntem daha uygundur. En çok yetiştirilen ürünleri şu şekilde sıralayabiliriz: Domates, tatlı biber, salatalık, kabak, sultani bezelye, fasulye, ıspanak, marul, pazı, acı biber, fesleğen ve brokoli.
Diğer bir yandan da çok az böcek ilacı kullanılmış veya hiç böcek ilacı kullanılmamış meyve ve sebzeler sunar. Topraksız tarım ve hidroponik tarım üzerine biraz daha düşündüğümüzde ilerleyen zamanlarda, dünyanın karşılaşabileceği kıtlık sorununun çözümlerden biri olabilir. Bu yöntem sayesinde verimsiz topraklarda yaşayan pek çok insan ihtiyaç duyacağı bitkilere rahatlıkla ulaşabilecek.
Hidroponik tarımın kolaylıklarından bir diğeri ise bulduğunuz en küçük alanda bile yapabiliyor olmanız. Suni ışık yardımıyla küçük bir oda ya da garajda dahi bu tarımı yapmanız mümkün.
Ayrıca gelecekte Ay’a ve Mars’a yerleşmeyi düşünen insanların da kullanmayı düşündüğü tarım biçimi hidroponik tarımdır. Bu tarım çeşidi ile yetiştirilen ürünlerin insan sağlığına olumsuz bir etkisi olduğu henüz gözlemlenmemiştir.
Sistemin dezavantajı olarak değerlendirilebilecek en büyük husus ise ilk yatırım maliyetidir. Diğer bir problem ise suyun kalitesini her zaman yüksek tutmanın gerekliliğidir.
Unutmayın bu yöntem ile yetiştirilen bitkilerde kullanılan tohum ve besinler organik ise ürün de organik olacaktır.
Kaynak: Tarımdan Haber
Hazırlayan: Tolga Özden