Neredeyse tamamını kadınların oluşturduğu Güney Afrikalı vahşi doğa muhafızları Black Mambas, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından ödüllendirildi. 2013 yılında kurulan ve 26 üyeden oluşan bu silahsız birlik şimdiye kadar altı kaçak avcıyı tutukladı, beş kaçak av kampını kapattı ve Balule Doğa Koruma Alanı’ndaki tuzakları yüzde 76 oranında azaltmayı başardı.
UNEP yetkili müdürü Achim Steiner, topluluk hakkında şunları söylüyor: “Elde ettikleri başarılar, cesaretlerinin ve kararlılıklarının göstergesi. Black Mambas sınırları aşarak, dünyanın dört bir yanında hayvan ticaretiyle mücadele edenlere de cesaret veriyor.”
Birlik, adını Aşağı Sahra Afrikasına özgü zehirli bir yılan türü olan kara mambadan alıyor. Tehdit altında kaldığında kaçmak yerine savunmaya geçen kara mamba ise şüphesiz, bu birliğin amaçlarıyla ve kimliğiyle örtüşüyor.
22 yaşındaki Leitah, fotoğrafçı Julia Gunther’a şöyle diyor: “Ben güçlü bir kadınım ve bir mamba gibi ısırabilirim!” Leitah, birlikteki diğer 23 kadın ve iki erkekle birlikte, ayın 21 günü koruma alanında devriye geziyor, yerlilere yaban hayatını koruma üzerine dersler veriyor ve avcılıkla mücadele ediyor.
Berlinli fotoğrafçı Gunther, 2008 yılından beri yürüttüğü ve Proud Women of Africa (Afrika’nın Onurlu Kadınları) adını verdiği projesiyle, düzene kafa tutan kadınların günlük yaşantılarını belgeliyor: “Mücadele eden, hayatta kalan, üzerilerine yıkılan hayatın üstesinden gelen ya da basitçe onu reddeden kadınlar, onlar asla pes etmedi. Her birinin farklı acıları var: toplum tarafından dışlanma, yoksulluk, adaletsizlik. Tüm bunlara rağmen kim olduklarından, hayatlarından ve içlerindeki sevgiden onur duyuyorlar.”
Gunther’in objektifi, Black Mambas’ın gücünü nereden aldığına dair daha fazla şey öğrenebilmek için, Mambas üyeleri dışında bölgedeki hemşirelere, kilise bando takımına, trans kadınlara, lezbiyen aktivistlere ve kanserle mücadele eden kadınlara yöneliyor: “Rujları, postalları ve kamuflaj üniformalarıyla, bu kadınlar tek başlarına kaçak avcıların karşısında duruyor, Güney Afrika’nın vahşi doğası onların koruması altında.”
Güney Afrika’da big five (büyük beşli) deyimi; aslanlar, leoparlar, gergedanlar, bufalolar ve filler için kullanılıyor. Bu türlerin koruma altına alınması çoğunlukla erkeklerin üstlendiği bir görev; Mambas ise bu gücü kadınlara bahşeden nadir yapılanmalardan biri.
“Her üyenin hikâyesi, hayali ve geleceğe yönelik bir planı var. Bir de, destek olmaları gereken aileleri ve eğitim verdikleri topluluklar. Birliğin fonu yeterli değil, buna rağmen sabırlı ve kararlılar. Bazıları yalnızca ailesini geçindirdiğini söylüyor, diğerleri içinse bu, gelecekteki kariyerleri için önemli bir adım. Hepsi için ortak olan şeyse, doğaya duydukları sevgi, değerleri bu vahşi doğayı korumak üzerine kurulu.”
Black Mambas’ın hikâyesini kıtanın ötesine taşımak isteyen Gunther şu sözleri de ekliyor: “İnsanlar, bu kadınların hepimiz için neler yaptığını, neleri riske attığını görmeli. Birkaç kuşak sonra yalnızca hayvanat bahçelerinde görme ihtimalimiz olan hayvanları korumaya çalışıyorlar.”
Black Mambas’ın yakıt, mekanik, üniforma ve yiyecek gibi ihtiyaçları var. Aynı zamanda seslerini duyurabilmek için daha sık yayın yapmaları gerekiyor. Fotoğraflarıysa, mücadelelerinin önemini bir kez daha hatırlatan bir mesaj taşıyor: “Doğal yaşam tehlike altında, harekete geçin!”
Lukie, 26: “Gelecek nesiller gergedanları ve filleri tanımalı. Avcılık devam ederse, bu hayvanları yalnızca fotoğraflarda görecekler.”
Mirren, 26: “Kız kardeşim Yenzekile, bir Black Mambas üyesi. Anlattığı hikâyeleri hep sevdim. Black Mambas için yeni üyeler aradıklarını söylediğinde çok heyecanlandım. Daima doğanın içinde olmak istiyorum, doğayı ve hayvanları seviyorum. Bir Mamba olduğum için gurur duyuyorum.”
Winnie, 22: “Birçok insan kadınların bu işi yapabileceğine inanmıyor. Biz, yapabildiğimizi göstereceğiz. Bununla gurur duyuyoruz. Çocuklarımız büyüdüğünde, büyük beşliyi tanıyacak, onları sevecek ve doğaya saygı duyacak.”
Belinda, 27: “Hayvanların davranışlarını anlayabiliyor ve korkmuyorum. Kruger Ulusal Parkı’na başvurmayı ve insanlara doğayı anlatmayı istiyorum. Çalışmadığım zamanlarda, bölgedeki çocuklara doğayı anlamanın ve hayvanları öldürmemenin önemini öğretiyorum.”
Dedeya, 26: “Gelecek nesiller için hayvanları korumak istiyorum. Hedefim, Kruger Ulusal Parkı insan kaynakları ve finansman departmanında çalışmak.”
Proud, 25: “Doğayı seviyorum, doğa hakkında daha çok öğrenmek, gergedanların ve fillerin öldürülmesini durdurmak istiyorum. Bunu yaptığımda, doğayı gerçekten korumuş olacağım. Çocuğumun hayvanları tanımasını istiyorum.”
Yenzekile, 23: “Kariyerimi ilerletmek için para biriktirmek istiyorum. Yeterli miktara ulaşırsam, bir paramedik* olabilirim.”
Paramedik: Hastane dışında acil tıbbi bakım yapabilen teknisyen.
Kaynak: The Huffington Post, Ecorazzi