Ana SayfaYaşamKadınİşlemeleriyle ölümsüzleşen kadın: Basma sanatının son ustası Nasra teyze de gitti

İşlemeleriyle ölümsüzleşen kadın: Basma sanatının son ustası Nasra teyze de gitti

-

Zaman, tüm koşuşturmacalar içerisinde hızla akıp giderken dünyamıza güzellik katan değerli isimleri de alıyor bizden. Bu isimlerden biri de geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren basma sanatının son ustası Nasra Şimmeshindi (Çilli). Arkadaşımla onunla konuşmayı, sözlü çalışma yapmayı planlamıştık fakat sürekli erteledik. Bu yaz Mardin’e gidince onu da görmeyi istiyordum, 27 Nisan’da okuduğum haber ile birlikte bunun ihtimali dahi kalmadı. Bu emektar kadın, 92 yaşında hayata veda etti.

1924 yılında doğdu Nasra Şimmeshindi. Ailedeki altı kardeşten biriydi. Annelerinin adı Farha idi. Halı dokurdu, bir dönem bir konakta Arapça öğretmenliği yapmıştı. Babaları Mıksi İshak Şimmeshindi, kendisi gibi çocukları Cemil, İbrahim, Şefik’i, şimmes (diyakos/papaz yardımcısı) olarak yetiştirmiş, kuşaktan kuşağa aktarılan diyakosluk mertebesi; aileye Şimmeshindi lakâbını getirmişti.

Mardin’de Nasra teyze olarak nam salan Nasra Şimmeshindi, ailesiyle yaşadığı evden evliliği sonucu ayrıldı. Evliliğinden beş çocuğu oldu. Çocukları, farklı şehirlerde, ülkelerde yaşasa da o şehrini terk etmedi. Mardin’deki taş evi, onun hem yaşam alanı hem de sanatını icra ettiği atölyesiydi. Ekonomik açıdan zorlu bir yaşam süren Nasra teyze, evliliği sonucu taşındığı mahallede öğrendiği iğne oyasını işleyerek, terzilik yaparak ve neredeyse tüm evlerin geçim teknesi olan dokuma tezgâhında çeşitli kumaşlar dokuyarak geçinmeye çalıştı.

Okula gitmediği için Türkçe bilmeyen Süryani sanatçı, babasından kalma ahşap kalıplarla, 50 yıldır hiç değiştirmediği fırçalar ve kök boyalarla patiska bezlere motifler çizip, boyuyordu. Üretmeye hiç ara vermeyen Nasra teyze İncil’den tasvirlerle süslü rengârenk soyut desenler, kilise perdesi, masa örtüsü, duvar süsü yaparak basmacılığı, bir Süryani geleneği olarak yaşatmaya çalışıyordu. 600 yıllık, belki de daha fazla bir geçmişe sahip olan basmacılığı hiç bırakmayan Nasra teyze harikalar yaratıyor, sürekli üretiyordu. Beyaz patiskalardaki tasvirleri için en canlı renkleri seçiyor, insana baktıkça enerji veren motifler işliyordu. Büyük boydaki boyamalar için ise bazen aylarca çalışan sanatçının eserleri, Ortadoğu’da, Avrupa’da ve Amerika’da birçok Süryani kilisesini süslüyordu. O yüzden ölümsüzleşerek, iz bırakarak gitti Nasra Teyze. Süryani basma sanatı ustası, 29 Nisan’da Mardin Mor Mihail Kilisesi’nden uğurlandı.

nasra teyze 1
Fotoğraf: İMC TV
nasra teyze 2
Fotoğraf: İMC TV
nasra teyze 3
Fotoğraf: Kültür Bakanlığı Araştırma ve Eğitim genel Müdürlüğü

KaynakZekiye Dayar, “İşleyen Nasra Şimmeshindi”

SON YAZILAR

Vakıf üniversitelerinde neler oluyor?

Üniversiteler tüm bileşenleriyle, emeğin ve bilginin kendini her an yeniden var ettiği mekânlardır. Üniversiteler eskiden beri hep toplumun aklı ve vicdanı olarak görülmüştür. Bu günlerde...

EŞİK: Kadın ve kız çocuklarını hayattan koparamayacaksınız, ev köleleriniz yapamayacaksınız

Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK) kız çocuklarının okullaşmasını teşvik adı altında, kız okullarının açılması yani karma eğitimin baltalanması hakkında açıklama yayımladı. Karma eğitime son vermenin...

Sus(ma)mak! İnan(ma)mak!

Gündem şu an bu iki kavramdan çok da bağımsız bir noktada değil. Size şimdi ufak bir düşünce egzersizi yaptırmak istiyorum. Bana katılabilirsiniz veya eleştirmek istediğiniz...

Kadın, doğa ve kesişen tahakküm: Av ihalelerinden İstanbul Sözleşmesi’ne, Kuzey Ormanları’ndan 6284’e

Hem ekofeminizm hem vegan feminizm kadınların, doğanın ve hayvanların üzerindeki ataerkil kapitalist baskının nasıl ortak sömürü hikayeleri ortaya çıkardığını yıllardır tartışıyor. Üstelik bunu, sadece bu...
Zozan Çetin
Zozan Çetin
Eylül 1989’da doğdum. Ege Üniversitesinde Tarih okudum. Daha sonra erkeğin tarihini değil, kadının tarihini yazmak ve anlatmak için Dokuz Eylül Üniversitesi Kadın Çalışmaları Anabilim Dalında yükseklisansa başladım. Düşlerim için çabalamaya devam ediyor ve değişime olan inancı içimde taşıyorum. Bir kadın olarak var olma mücadelesi verirken de yazının, sözün ve kalemin gücüne inanıyorum. O yüzden yazmayı da anlatmayı da seviyorum.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol