Avrupa Birliği’nin ilk olarak 1957’de kaleme aldığı çerçeve sözleşmesinde hayvanlar tarımsal ürün olarak kabullenildi, fakat ilk kez 1991-1992 yıllarında toplanan hükûmetler arası bir konferans sırasında hayvan hakları konusu gündeme alındı. 1997’de imzalanan Amsterdam Anlaşması ile hayvanlar duygulu varlıklar olarak kabul edildiler.
Hayvan hakları konusunda uluslararası düzeydeki en önemli metin, Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi’dir. Beyanname 15 Ekim 1978 tarihinde Paris’teki Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Merkezi’nde törenle ilan edilmiştir. Beyanname hayvan haklarına ilişkin temel ilkeleri ortaya koymaktadır
AB yasalarında sokak hayvanları konusunda kesin hükümler yoktur. Her ülke kendi koşullarına uygun önlemler alır. Ancak 125 no’lu “Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi”ne 16 AB Üye Devleti taraf olmuştur. Anlaşmanın III. Bölümünde, sokak hayvanlarına ilişkin olarak bazı ek tedbirler sıralanmıştır.
Hayvan hakları konusunda insanların ve devletlerin hassasiyetleri günden güne artmış olsa da uygulamada hâlâ bir takım sorunlarla, ihmallerle ve taraflı bir tutumla karşılaşmıyor değiliz. İnsanların sosyo-ekonomik statü, ırk dil, din farklılıkları üzerinden yürüttükleri bir takım ayrımcılıklara hayvanların da maruz kaldığını görüyoruz. İnsanların türleri üzerinden uyguladıkları bu ayrıştırma ötekileştirme politikalarına hayvanların kendi arlarındaki türler üzerinde de yansıtılmaya çalışıldığı bir gerçek. Sokak – ev hayvanı, safkan- melez ırk ve benzeri, sirk hayvanı- eğitilebilen tür v e benzeri ayrımlar hayvan hakları konusunda da devletleri farklı yaklaşımlara ve politikalara sürüklemekte. Bu ayrımın daha net şekilde gözler önüne serildiği 2014 yapımı White God filmi hayvan haklarını ve insanların hayvanlara karşı olan taraflı bakış açısını konu edinen en güzel filmlerden biri.
White God, 2014 Cannes Film Festivali‘nde belirli bir bakış açısı kategorisinde en iyi film ödülüne sahip; aynı zamanda 51. Altın Portakal Film Festivali‘nde uluslararası film yarışması kategorisinde aday filmlerden bir tanesi. Kornel Mundruczo‘nun yönettiği White God filmi, Macar hükûmeti tarafından safkan olmayan köpeklerin toplanıp, barınaklara gönderilmesi sonucu 13 yaşında bir kız çocuğunun köpeğini kurtarmak için verdiği mücadeleyi, insanlarla köpekler arasında çıkan savaşı sınıf mücadelesi, iktidar mekanizması üzerinden anlatılan çok çarpıcı bir yapım. Filmin ismi bile sadece hayvan hakları değil daha birçok konu üzerine de duygu ve düşüncelerimizi, vicdan ve akıl süzgecinden geçirmemizi sağlıyor.