İndie folk’un prensesi olarak gösterilen Angel Olsen, yeni albümü “My Woman”ı bu ay başında yayınladı. Kendini topluma nüfus etmiş tüm yazısız kurallardan sıkılmış biri olarak tanımlayan Olsen’in şarkılarında bu karanlık ruh halini fazlasıyla hissediyoruz.
Olsen, Missouri’de yetişmiş ve bu bölgede gençliğini geçirmiş bir müzisyen. Ailesinin onu gönderdiği Katolik okulundaki eğitim tarzına hep tepkili olan Olsen, lisede bir punk grubunda çalmaya başlamış. Yani düzene dair öfkesini ve isyanını punk müzikle aktarmış Olsen. Fakat zaman içinde içindeki o karanlık yönü, punk’tan folk’a hatta indie folk’a doğru evrilmeye başlamış. “Fuck you”dan “I miss you”a doğru giden bir halet-i ruhiye ve bunlar arasında gelgit yaşayan bir öykü esasında onunki.
Bantmag dergisine geçen yıl verdiği röportajda Olsen, o ilk gençlik günlerini şöyle anlatıyor: “Piyano öğretmenim koyu bir Katolikti. Bir gün derse takma tırnakla gelmemden o kadar nefret etti ki bana o tırnaklardan kurtulmadıkça bir daha piyano çalamayacağımı söyledi. Ben de piyano derslerini bıraktım. Gitar çalmaya başladım ve gitar öğretmenim, ‘hadi, sadece çal. Sana teori öğretmek istemiyorum. Sadece çal, notaları kendiliğinden bulacaksın. Bulacağına inanıyorum’ dedi.”
Olsen, ilk albümü “Strange Cacti”yi 2010’da yayınladı. Sonraki dönemde usta müzisyen Will Oldham’ın geri vokallerinde de yer aldı. 2012’de ise ikinci albümü “Half Way Home”u, 2014’te ise en çok ilgi gören albümü “Burn Your Fire For No Witness”i çıkardı. Olsen, esas çıkışını da bu albümle gerçekleştirdi.
Angel Olsen, yeni albümü “My Woman”ı Eylül ayı başında yayınladı. 10 şarkıdan oluşan albümde prodüktör koltuğunda Charlie XCX ve Sky Ferreira gibi son dönemde indie pop’un en güçlü figürlerinden ikisiyle de de çalışmış olan Justin Raisen var.
Olsen Amerika’da verdiği bir röportajda şu ifadelerle kendini ve yeni albümdeki yansımalarını tanımlıyor, bu albüme dair size bir ön bilgi verebilir: “Ben bir kadınım. Aynı zamanda bir müzisyenim. Aynı zamanda bir yazarım. Aynı zamanda bir insanım. Aynı zamanda bir kadının nasıl hareket etmesi gerektiğine dair toplumun içine kadar nüfus etmiş tüm yazısız kurallardan sıkılmış biriyim. İşte My Woman’daki şarkılar tüm bu yönlerimden biraz biraz izler taşıyor.”
Albüm boyunca değişken vokaller
Tüm bu sözlerin paralelinde “My Woman” albümünde değişken vokaller olduğunu görüyoruz. Sert ve öfkeli vokallerden sakin ve hüzünlü sayıklamalara kadar. Öyle çok güzel denebilecek, pürüzsüz veya özel bir sesi yok Olsen’in. Ama öncelikle Olsen’in sesi şarkılarında yaşanmışlıkları anlattığını dinleyene fazlasıyla hissettirmeyi başarıyor, ki bu çok değerli bir şey. Tekdüze bir vokal tarzıyla albüm başlayıp bitmiyor.
Yine Bantmag’e verdiği röportajda Olsen’in sarfettiği sözler onun müziğini anlamak için iyi bir yol gösterici olabilir: “Bazen karanlık bir film izlediğimde ya da karanlık bir şey okuduğumda o duygunun içinde yalnız olmadığını bilmenin bazı yönlerden hafifletici ve mutluluk verici olduğunu düşünüyorum.”
Gelgitleri bol albüm
Albümün genel hali de böyle, “Shut up Kiss me” de sus ve beni sar diye, aşk için haykıran kadın, bir sonraki şarkıda köşeye oturmuş, içki bardağına boş gözlerle bakan ve yalnızlığını yaşayan bir kadına dönüşebiliyor. Gelgitleri bol bir albüm bu. Ama bu gelgitlerden de bir yanıyla keyif de alan bir insanın şarkıları sanki. Yalnızlığıyla, kurallarla, toplumla başı dertli ama bu noktada tek olmanımın verdiği rahatlığı hatta tuhaf keyfi da yaşayan bir insanın.
Albümün öne çıkan şarkısı “Shut Up Kiss Me” folk rock tarzına yakın, adeta indie folk tarzında bir P.J.Harvey şarkısı dinliyor hissi uyandırıyor.
Albümün giriş şarkısı “Intern” kısa bir şarkı ve sözleriyle dikkat çekiyor. Olsen şarkıda, “Doesn’t matter who you are or what you’ve done. Still got to wake up and be someone” diyor yani “Kim olduğunu ya da ne yaptığının ne önemi var. Ama hâlâ uyanmak ve biri olmak için uğraşmak zorundasın.”
Albümün öne çıkan şarkılarından “Shut Up Kiss Me” folk rock tarzına yakın, adeta indie folk tarzında bir P.J.Harvey şarkısı dinliyor hissi uyandırıyor. Albümün kliplenen şarkılarından “Sister”, sonundaki solo ile birlikte ise albümün en uzun şarkısı. Ve vokallerin de en yakıcı olduğu şarkılardan.
Angel Olsen, bu albümle birlikte tanınırlığını artıracağa benziyor. Kesinlikle yılın dikkat çekici albümlerinden hatta en iyilerinden biri olmaya aday. Ayrıca yine klipleriyle de ilgiyi üstünde toplayacak.