Ana SayfaKültür & SanatKitapYeryüzünün kurtuluş mücadelesini konu edinen ekolojik bir roman: Yeryüzünde Sesler

Yeryüzünün kurtuluş mücadelesini konu edinen ekolojik bir roman: Yeryüzünde Sesler

-


“Bir ses yankılanıyor 

Kulaklar çınlıyor, alacakaranlıkta yüzler kıpırdıyor

Çıplaklar uyanıyor

Birleşerek çoğalıyorlar

Yeni dünya ilk adımını atıyor

Yeryüzünün kurtuluşu başlıyor”*

Özcan Doğan’ın Yeryüzünde Sesler romanında Yeryüzü Kurtuluş Hareketi’nin manifestosu bu cümlelerle başlıyor. Günümüz insanının aklını kaybetmiş ve çıldırmışlık düzeyine varan doğa talanına, yıkıma, insan ve hayvan sömürüsüne karşı verilen büyük mücadeleyi ve yeni bir insanlığın doğuşunu anlatıyor Yeryüzünde Sesler. Bir yandan kimsenin ölümüne sebep olmayan gizemli patlamalar olurken, bir yandan da nereden geldiği bilinmeyen çıplak insanlar ortaya çıkıyor. Zamanla çıplakların sayısı hızla çoğalıyor; her türden muhalif grup ve insanlardan teşekkül destekçileriyle birlikte Yeryüzü Kurtuluş Hareketi yüz binleri aşıyor (çıplakların nereden geldiğini ancak romanın sonuna doğru anlıyoruz). Bu, hiyerarşik olmayan, birbirinden bağımsız ve habersiz fakat aynı ilkeler etrafında oluşan hücresel örgütlülük ve eylemlilik tarzı devleti çaresiz bırakıyor. Hükümetin klasik terör söylemi ve propagandası, halkı ikna etmede yetersiz kalıyor. Patlamalarda kimsenin ölmemesi de bunda etkili oluyor tabii. YKH’nin hedefe oturttuğu sistemin tamamen ekolojik yaşama tehdit oluşturan yıkıcı faaliyetlerde bulunması ise eylemlerin meşruiyetini arttırıyor insanların gözünde.

Olaylar, ajitatif ve kasik sloganlardan oluşan tarzda değil, bir gazetecinin gözlemleriyle aktarılıyor. Roman, adım adım olayların nereye varacağını merak ettiren ve çok akıcı bir kurguyla ilerliyor. Eylemlerin doruğa tırmandığı anda başkanın bir süreliğine yurt dışına çıkması, örgütlülüğün otonomluğu ve yetkililerin söylemleri romanın Gezi’den etkilenerek yazıldığını düşündürtebilir, ama yazarın aslında romanı 2012 yılında kaleme aldığını biliyoruz.

Romanda Yeryüzü Kurtuluş Hareketi’nin yalnızca sabotaj eylemleriyle yetinmeyip kitleleri harekete geçirme kabiliyeti ve eğilimi önemle vurgulanıyor. Aksi takdirde kitleler kendi sorunları için harekete geçmeyip kendi adına yapıldığını düşündüğü eylemlerle bir rahatlama yaşamış olacaktı. Olayların fantastik ve polisiye bir harmanlamayla aktarılışı okur için çok keyifli bir roman ortaya çıkarmış. Roman aynı zamanda ekosabotajcı matematik profesörü Ted Kaczynski yani nam-ı diğer Unabomber ve ALF‘i (Hayvan Kurtuluş Cephesi) akla getiriyor.

Ekolojik tahribatın inanılmaz boyutlara ulaştığı ve toplumsal ekolojik bir yaşamın zorunlu hale geldiği bir dönemdeyiz artık. Bu distopik durumun ve çözüm arayışlarının edebiyata yansımaması düşünülemezdi elbette. Özcan Doğan’ın bu kaygılarla yazdığını düşündüğüm romanı, elinizden bırakmadan okumak isteyeceğiniz bir dil ve akıcılığa sahip, insanları yeryüzü mücadelesine çağıran bir eser. Güzel ve değişik bir tat. 

*Yeryüzünde Sesler – Özcan Doğan syf. 130 Nota Bene Yayınları 2017

SON YAZILAR

Dünyanın Öteki Yüzü: Genç yazardan alışılmışın dışında hayaller kur(dur)an öyküler

EdebiyatHaber’de gerçekleştirdiği Yazarın Odası söyleşileriyle tanıdığımız Meltem Dağcı’nın ilk öykü kitabı Dünyanın Öteki Yüzü, İthaki Yayınları’ndan çıktı. Yetmiş yaşına geldiğinde ölüm şeklini seçme özgürlüğüne kavuşan kadınlar,...

Yeryüzüne Dayanabilmek…

Düşünüyorum da acaba neden yazıyoruz?  Hele ki günümüzde hiç kimsenin doğru dürüst okumadığını bilirken... O halde sadece kendimizi tatmin etmek için mi yazıyoruz? Yoksa bu, karşı...

Hayalleri yarım kalmadı sadece korktular ama susmadılar…

Farkında olduğum şey sadece buydu; bir sistem tutturulmuş ve o sistemin onları koruduğuna inanan birkaç fanatiğin zaman içerisindeki kontrolsüz baskısının sonuçlarını izliyorum şu dünyada aklımı...

Öngörülemeyenler üstüne; kişisel bellek, büyük veri ve algoritmalara dair

Yapay zekanın ve algoritmaların telefonlarda ortam dinlemesi yaptığı hepimizin bildiği ama çokça dile getirilmeyen ya da tartışılmayan bir durum halini aldı. Varsayalım, arkadaşlarımızla konuşuyoruz: “Ne...
Erol Malçok
Erol Malçok
1970 yılında Yozgat Sarımbey Köyü’nde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu Sarımbey Köyü’nde okudu. Yatılı okul sınavı aracılığıyla kaydolduğu Ankara Elektronik Astsubay Hazırlama Okulu’nda askeri teknik lise eğitimini tamamladı. 1989 yılında Urfa’da astsubay olarak üç yıl çalıştı. Arkasından atandığı Çorlu’da bir yıl çalıştıktan sonra başından beri bağdaşamadığı askeriyeden firar edip cezaevi sürecinden sonra ordudan ayrıldı. Çeşitli yerel televizyon kanallarında çalışmasının ardından ise 1994 yılında kitapçılıkta karar kıldı. Halen 2000 yılında açtığı Kitapkurdu Sahaf’ı çalıştırmaktadır. Erol Malçok’un sırasıyla İnsancıl, Evrensel Kültür, Aporia, Gaia dergilerinde, Bir Gün Gazetesi, Radikal İki ve Bianet’te yazıları yayınlandı.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol