İklim krizi: Yalnızca bir çıkış yolu var.
Sanırım her bilinçli, rasyonel ve tarafsız birey iklim biliminin 2 asırdır bize söylediği şeyi anlayabilir: Dünya ısınıyor. İnsanların Dünya’ya saldığı sera gazları ve hayvan ağırlıklı endüstrileri yüzünden 1800’den beri 1º C ısınmış bulunuyor.
Durumun doğa ve insanlar üzerindeki etkileri göz ardı edilemeyecek kadar büyük. Kuraklık, sel, fırtına, yükselen deniz seviyeleri, biyoçeşitlilikte azalma, şehir ve sulardaki kirlilik ve bunlara bağlı evsizlik, açlık, erken ölümler, sosyal bozulma ve savaşlar sonuçlardan birkaçı.
Bu tablonun ortaya çıkmasında büyük paya sahip devlet ve şirket zincirleri durumu kontrol altında tutmuyor. 2015 Aralık ayında 196 ülke tarafından imzalanan Paris Antlaşması ise yasal olarak bağlayıcılığı bulunmadığından ve ülkeler bu antlaşmada verdikleri sözleri tutsalar bile yine de 3º C’lik bir sıcaklık artışının gerçekleşeceği bilindiğinden sorunu çözmek için yeterli olmadığı ortada.
Kuzeydeki zengin ülkelerin, yani tarihteki karbon salımının çoğuna sebebiyet vermiş ülkelerin, yeraltı kaynaklarınca fakir ülkelerde gerçekleşen yenilenebilir enerjiye geçiş devriminin finansörlüğünü yapıyor olması da ironik bir durum tabii. Bunun dışında en büyük fosil yakıt şirketlerinden biri olan Exxon Mobil’in eski başkanı Rex Tillerson’un şu an iklim değişikliğini reddeden Trump idaresindeki ABD’nin sekreterliğini yürütüyor olması da benzer bir durum. Tabii ki böyle birinin iklim değişikliğini gündemde tutarak kârını azaltması söz konusu olamaz.
2012’de Dünya’nın “karbon bütçesi” 565 milyar ton olarak ölçülmüşken mevcudun 2,789 milyar ton olduğu ortaya konmuştu. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse şirketlerin iş modeli dünyanın kaldırabileceğinin 5 katı fosil yakıt yakıyordu. Günümüzde yıllık 30 milyar ton karbon emisyonuyla aşırı tehlikeli bir iklim bölgesine girmemize 20 yıldan az vakit kaldığı söylenebilir. Bu korkunç tabloyu gördükten sonra devleti ve zengin ekonomik şirketleri durdurmak için biz ne yapabiliriz?
Tek çıkış yolu
21. yüzyıl radikal sosyal değişimlerini doğuran devrim ve hareketlerde olduğu gibi (Arap Baharı, Zapatistas, Gezi…) yüzyılın en büyük varlık krizine karşı da tek çözüm yolu en geniş ve en etkili global sosyal hareketi gerçekleştirerek devlete ve şirketlere baskı uygulamak ve hareketi politik bir güce dönüştürmek olacaktır. Aslında bahsettiğimiz bu hareket zaten mevcut. O da ayrık bir takım yerel kuruluşu, ulusal koalisyonu ve uluslararası ağı oluşturan dünyanın dört bir yanındaki sıradan vatandaşların hareketi: “The Global Climate Justice Movement” ve her geçen gün büyüyor. Sloganları ise “İklim Değil, Sistem Değişikliği İstiyoruz!” Çok geç olmadan sen de bu harekete katıl, birlikte hızlı ve güçlü adımlar atalım. Çünkü sadece bir Dünya’mız var.
Kaynak: Climate & Capitalism