Kızlar Atakta Ergenlik Dönemindeki Genç Kızları Güçlendirme Projesi
12-18 yaş grubundaki genç kızların spor, doğa ve takım çalışmaları ile zihinsel ve fiziki kapasitelerini arttırarak güçlenmelerini sağlama amacıyla yola çıkan bir sürdürülebilir sosyal dönüşüm projesi.
Ergenlik çağı her birey için özgüven, kararlılık, benlik algısı gibi kişisel özelliklerin geliştiği ya da kaybedildiği kritik bir dönemdir. Aynı zamanda bireylerin dönüşüme ve değişime en açık olduğu dönem olarak da tanımlanabilir. Kız çocuklarının çoğunlukla toplumsal cinsiyet rollerine göre yetiştirildiği günümüzde hangimiz kolaylıkla doğa sporlarına yönelebiliyoruz ki? Hatta denemiyoruz bile.
Kızlar Atakta Projesi tam da kalıplaşmış “Ben yapamam ki!”lerin kırıldığı bir proje. Hani bir arkadaşınızla, kardeşinizle ya da bir yabancıyla konuşursunuz, aslında hiç denemediği birçok şeye karşı ön savunma ile yaklaştığını farkedersiniz ve “Yapabilirsin!” diye bağırmak istersiniz ya işte Kızlar Atakta ekibi sevgi diliyle, göstererek, bilinçaltınıza yapabileceğinizi fısıldıyor.
Alternatif Yaşam Derneği‘ne ait projeyi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı destekliyor. EMpower Vakfı’nın hibe fonu katkısı ile Düşler Akademisi Kaş tesislerinde hayata geçiyor.
Projenin fikri Alternatif Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Alper Akça‘dan çıkmış. Ve şu an gittikçe büyüyen bir ekip çalışması var, kendisi de bunu sıkça tekrarlıyor. Ekip, gönüllüler ve katılımcılar birlikte büyütmüş projeyi. Herkes bir işin ucundan tutmuş.
Projede bir hafta süreyle gönüllü olarak yer aldım ve katılımcılarla birlikte deneyimlediğim açık denizde yüzme, keşif dalışı, yelken, binicilik, yüksek parkur, savunma teknikleri, dans, resim ve kişisel gelişim, ekolojik yaşam ve sürdürülebilirlik atölyeleri, bisiklet, oryantiring, gece yürüyüşü gibi aktivitelerin yer aldığı yoğun programlarla projenin ilk duyduğunuzdaki ütopik anlatısının hayata geçtiğine şahit oldum.
Kızlar Atakta ekibi, ekip ruhuyla arı gibi çalışıyor. Düşler Akademisi’nin masalsı tesisine girdiğimde ekipteki her kadının birbirinden etkileyici başarı öyküsünü dinledim. Tuttuğunu koparan, güçlü kadınlar özenle seçilmiş ve ekip o şekilde oluşturulmuş gibiydi.
Proje yöneticisi Sevda Baysal ilk tanıştığım kadınlardan biriydi. Motorsiklet kullanan, Dövüş ve Savunma Sanatları eğitimi veren, bir işle ilgilenirken bin işi organize edebilen, yüzme eğitmeni ve daha sayamadığım birçok konuda toplumsal cinsiyet rollerini tepe taklak eden bu etkileyici kadınla ergenlik çağında tanışmış olmayı dilerdim.
12-18 yaş aralığındaki katılımcı kızların bu ortamdan ve bu projeden nasıl etkilendiklerine bizzat tanık oldum ve aslında kendim de “Yapamam!” dediğim birçok şeyi yapabileceğimin farkına vardım.
Kızlar Atakta Projesi, hayata geçmiş bir ütopya gibi.
Gücünün farkına varmak isteyenler, gönüllülük başvurusunda bulunup dönüşümün parçası olabilirler. Hem Ayder’in hem projenin kapısı herkese açık.