Hüner Aydın

Ankara’da yaşar. Hüsnüyusufları, fesleğenleri, Heidi’yi, basma fistanları, oyalı yazmaları ve bunlara benzer şeyleri sever. Amargi Dergi’nin mutfağında sakin bir tomurcuktur. Gurbete kaçabileceği lacivert bir ülke olduğuna inanmaz. Bildiği ikinci el yuvalarını, sahafları; bazı bazı da bit pazarını dolanır. Yazıp çizerken Sevim Burak’tan devralıp bir nidaya dönüştürdüğü “Ah Ya Rab Yehova”yı sık sık kullanır. İspanyolların arsız okları gibidir; belki de değildir.