Kadın, doğa ve kesişen tahakküm: Av ihalelerinden İstanbul Sözleşmesi’ne, Kuzey Ormanları’ndan 6284’e

Hem ekofeminizm hem vegan feminizm kadınların, doğanın ve hayvanların üzerindeki ataerkil kapitalist baskının nasıl ortak sömürü hikayeleri ortaya çıkardığını yıllardır tartışıyor. Üstelik bunu, sadece...

Yaşadık, tanık olduk, tarihe de not düşülsün: Kutsal Motor’un not defterinden depremin 1. günü

Deprem sürecindeki beceriksizlikler, ihmal, yalnız bırakılarak ölüme terk edilenler ve bu devasa acının ortasında bile hala çıkar gözetenler... Belki de çoğumuz için acının en...

Enkaz bizi ezdi, üzdü, liyakatsızları yok edecek: Peki yeni düzende her canlı yaşam hakkına sahip olacak mı?

Yaşıyor olmak yüreğimizde koca bir kayaya dönüştürülmüş olsa da hayat, istemesek de bizi akışında sürükleyip götürüyor. Hem de daha yaralar sarılmadan, acılar dinmeden. Uzaktan...

İzmir’de yeşil girişimcilik eğitimi gerçekleşecek…

Pandemiyle birlikte her şeyin ne kadar da sınıfsal olduğunu bir kez daha anlayıp sömürü üzerine kurulu ve nasıl yaşamamız, ne yememiz gerektiğini söyleyen kapitalizmin...

Ya hep beraber ya hiçbirimiz: Mavisini kırmızıya boyadığımız Dünya’nın günü

Dünyanın 'bir şey yapmalı'yı en güçlü söylediği yıllar 60'lar ve 70'ler gibi geliyor hep bana. Engelli hakları aktivizminde bağımsız yaşam hakkı mücadelesi, dünyanın farklı...

Zozan Çetin

Eylül 1989’da doğdum. Ege Üniversitesinde Tarih okudum. Daha sonra erkeğin tarihini değil, kadının tarihini yazmak ve anlatmak için Dokuz Eylül Üniversitesi Kadın Çalışmaları Anabilim Dalında yükseklisansa başladım. Düşlerim için çabalamaya devam ediyor ve değişime olan inancı içimde taşıyorum. Bir kadın olarak var olma mücadelesi verirken de yazının, sözün ve kalemin gücüne inanıyorum. O yüzden yazmayı da anlatmayı da seviyorum.