Geçenlerde kitaplığımı karıştırırken çizgi romanların arasında varlığını tamamen unuttuğum bir kitaba rastladım: Bir Çırpıda Dünya Edebiyatı, Eğlenceli Bir Kılavuz. İlk aldığımda beni kendisine çağıran merak, özetin özeti bir çalışmayla karşılaşmanın heves kırıcılığıyla yok olmuş, kitap diğer kitapların arasında kaybolmuştu. Bu kitabı kitap fuarlarına gidebildiğimiz, cemiyet mikropsuz günlerde almış olmalıydım. Şimdi her şey normal olsaydı fuarın ağaçlarının arasına kuş seslerinin yanında kitap fuarının cıvıltıları da karışıyor olacaktı. Büyük bir keyifle defalarca ziyaret edeceğimiz kitap fuarından iki yıldır mahrumuz. Bu mahrumiyetin yarattığı boşlukla raflarımda unuttuğum kitaba balıklama daldım. Çünkü ne de olsa edebiyatın sularına dalmak vazgeçilebilir bir şey değil.
Bir Çırpıda
Kolay bir yemek tarifi gibi sunulan kitabın tek derdi okurun içindeki edebiyat ateşini harlamak. Kitap bu oluşuyla bana ister istemez bir zamanlar çokça karşılaştığımız bir reklamın sloganını hatırlattı: “Kızgın kumlardan serin sulara dalmak.” Tuhaftır ki bu sular aynı zamanda birdenbire içimizi de ısıtmaya başlıyor. Bu nedenle kitabın sularında günlerce yüzmek oldukça keyifli bir hal oluyor. Bu hali bir şeye benzetmek isteseydim,
Karnaval Gibi
Diyebilirim.
Bir Çırpıda Dünya Edebiyatı, Eğlenceli Bir Kılavuz’la geçen iki üç gün renkli bir karnavala katılmışım hissiyle doluydum. Derinden derine bağlı olduğum ustalar oradaydı, ustaların eserleri oradaydı. Kitap bitene dek harika bir şölen alayını izledim. Sanki bu sırada ustalarla ilgili dedikoduları da dinliyordum. Böylece bildiğim şeylere yenileri ekleniyordu. Dünyanın en uzun cümlesinin 1077 sözcükle Vergilius’un Ölümü’ne ait olmasından tutun da dünyanın en çok satan kitabının 150 milyon adetle Yüzüklerin Efendisi olmasına kadar değişen bir yelpazeyi içeriyordu bu bilgiler. Tüm bunların yanında en güzelinin okuduklarımın hafızamda yeniden dirilmesi olduğunu söylemeliyim.
Tazelenen anılarımla İlahi Komedya’dan günümüze çekici bir şöleni izliyordum. 1300’lü yıllardan günümüze dev eserler sunulurken, edebiyatla ilgili şemalar, çizimler, renkli bir gösteri oluşturuyor. Şimdiye dek zihnime ulaşanları hatırlamak, o eserlerle tanıştığım günlere dönmeme yol açıyor. Kah çocukluğum kah lise yıllarım derken birden üniversite günlerime ya da birkaç yıl önceye dönebiliyordum. Bu çok katmanlı geçiş oldukça eğlenceliydi.
Ele alınan eserin konusu, yeni başlayanlara öneriler, yazar hakkında bilgilerden oluşan enfes seyrin arasında özetin özeti hızlandırılmış anlatımlar da mevcuttu. Çizimlerle renklenen kitap, edebiyat ödülleri, yıldızlar kümesi ve benzeri çizgi / grafik sunularla bilgileri kümelendirmeyi kolaylaştırıyordu.
Okur İçin
Bana kalırsa bu kitap, “o kadar kitabı okumaktansa bir kitap okur, edebiyata hâkim olurum,” diyen okurun işine yarayacaktır. Lakin onlar için yazmıyorum. Asıl, edebiyata tutkuyla bağlı olan okur için Bir Çırpıda Dünya Edebiyatı kitabı, ağdalı edebiyat sohbetlerinin çok dışında, sevimli, sempatik, içten anlatımıyla hafızanın ötelere attığını öne çekerek kitaplarla geçirilen saatlerde alınan keyfe insanı yeniden ışınlıyor. Hatırlamanın hazcı yanına enjekte olmanın elbette okura iyi gelen bir yanı var. En azından kendi adıma bende böyle bir etki yarattığını söyleyebilirim.
Kitapta Türkçe edebiyattan sadece Orhan Pamuk’un, o da zaman çizelgesinde bir ad olarak yer alması biraz kekremsi bir tat bırakıyor ama bu kekremsi tada odaklanmaktansa tüm şölene bakıp, acaba şimdi ne okuyayım, diye sormak da mümkün.
Bir çırpıda okunan, Bir Çırpıda Dünya Edebiyatı, Katharina Mahrenholtz tarafından hazırlanmış, sevimli çizgiler Dawn Parasi’ye ait. Kitabı Almanca aslından Ersel Kayaoğlu Türkçeye aktarmış. Final Yayınlarının dilimize kazandırdığı kitapla edebiyatın ışıltılı dünyasıyla tanışabilir ya da unuttuğunuz pek çok şeyi hatırlayabilirsiniz.
Sağlıcakla kalmanız dileklerimle.