Sizlere güzel bir haber vermek istiyorum. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) verilerini göz önünde bulundurursak 2014 yılında yapılan çevreci atılımlar, küresel çapta karbon salımlarının en azından artmasını engelleyebilmiş. Karbon salımları hâlâ çok yüksek ve bir an önce düşürmemiz gerekiyor fakat en azından sanayi devriminden sonra sürekli artış gösteren salımlar geçen seneden bu seneye daha fazla artmamış.
IEA‘nın en üst düzey ekonomisti Fatih Birol, veriler karşısındaki düşüncelerini; “Bu durum bana, insanlık olarak el ele verip, şu an en büyük tehlike konumundaki iklim değişikliği ile savaşabileceğimiz yönünde umut veriyor” şeklinde açıklıyor.
Geçen sene dünya çapında 32.3 milyar ton olan karbondioksit salımlarımız, bu sene de aynı seviyede devam ediyor. IEA’nın ortaya koyduğu veriler, iklim değişikliği ile daha önceden tahmin ettiğimizden de daha etkili savaşabileceğimizi gösteriyor.
Uluslararası Enerji Ajansı, karbon salımlarındaki sabitlenmeyi, Çin ve İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) ülkelerinde kullanılan enerjilerin temiz enerjiye dönüştürülmesine bağlıyor.
OECD üyesi ülkeler genelinde(Türkiye OECD kurucu üyelerindendir), ekonominin artık yeşil büyüme ve sürdürülebilir gelişme ile beslenmeye başlaması, ekonomiyi korumak için illa çevreye zarar vermemiz gerekmediğinin açık bir delili olmuş. İlk defa bu sene ekonomik büyüme ve sera gazı salımları birbirinden ayrışmaya başlıyor.
Tabii ki bunun rehavetine kapılmak için hiç bir sebebimiz yok ve yapılacak daha pek çok şey var. En çok dikkat etmemiz gereken şeylerin başında da, sözde değil özde temiz enerjiler kullanmamız geliyor. Yani örneğin hidroelektrik santrali yapalım derken dere ekosistemlerini yıkmak, anlamlı olmaz. Aynı şekilde devasa güneş panellerini kuşların göç yollarına inşa etmek de mantıklı olmayabilir; çünkü bazı güneş panelleri güneş ışınlarını aşırı derecede yoğunlaştırıp, üzerinden geçen kuşların yanmasına sebep olabiliyor. Özetle, bir atılımın temiz enerji türleriyle yapılıyor olması, onu tek başına doğayla dost kılmaya yetmiyor. İyi düşünülmüş ve nitelikli bilim insanlarıyla geliştirilmiş enerji planlamaları, yerel halkın da izni alınarak uygulanırsa, eminim her şey çok daha güzel olacaktır.
Kaynak: EEN