Kaliforniya Üniversitesi’nde daha önceden yapılan deneyler, meditasyonun beyindeki beyaz maddenin yaşa bağlı körelmesini azaltan bir eylem olduğunu ortaya koymuştu. Yeni araştırmalar sonucunda, meditasyonun aynı zamanda beyindeki gri maddenin körelmesini de engellediği ortaya çıktı. Yani meditasyon yapmak beyni genç tutuyor!
1970’lerden bugünlere, insanların ömürleri farkedilebilir bir artış göstermeye başladı. Artık insanlar ortalama 10 sene daha uzun ömür yaşıyor. Bu iyi haber. Kötü haber ise, insanların beyinleri 20’li yaşlarda bozulmaya başlıyor; hacmi ve ağırlığı azalmaya başlıyor. Bu süreçte de beynin işlevleri zamanla yok oluyor. İnsanların ömürleri arttığı halde, ilerleyen yaşlarda sinirsel hastalıklar ve zihinsel bozukluklar yaşama oranları artıyor. Neyse ki yapılan araştırmalar; meditasyonun, yaşla artan beyin yıpranmasını azaltabilen bir etken olduğunu ortaya çıkarttı.
Gri madde, merkezi sinir sisteminde bulunan miyelin kılıfı bulunmayan hücrelerden oluşur. Beyinde, beyin kökünde, beyincikte ve omurilikte bulunur. Basitçe, kasların hareket etmelerinde, duyu organlarının işlevlerini yerine getirmelerinde ve pek çok başka durumda işe yarar.
Bilim insanları özel olarak yaş ve gri madde yoğunluğunu kıyaslamak üzere çalışmalar yürüttüler. Deneye katılan deneklerin 50 tanesi, yıllar boyunca meditasyon yapmış kişilerdi. Diğer 50 kişi ise meditasyon yapmamış kişilerden oluşuyordu. Her iki gruptan insanda da, yaşa bağlı gri madde kaybı gözlemlendi; fakat meditasyon yapmış gruptaki deneklerin gri madde kaybı, yapmamış olanlar kadar belirgin değildi.
Çalışmaların ortaya konulduğu makale “Frontiers in Psychology” dergisinde yayınlandı. Makalenin yazarlarından Dr. Florian Kurth, aynı zamanda Kaliforniya Üniversitesi’nde Beyin Haritalandırma Merkezinde de görev almakta. Dr. Kurth sonuçların kendisinde yarattığı şaşkınlığı “Biz aslında beynin sadece meditasyon ile ilgili bölümlerinde, küçük ve dağınık etkiler bekliyorduk. Onun yerine beynin bütün kısımlarına yayılan bir etki gözlemledik” şeklinde belirtti.
Bilim insanları her ihtimale karşı, yaptıkları çalışmanın meditasyon ile beynin korunumu arasında direk bir bağlantı kurmaya yetmeyeceğini belirtti. Hayat tarzı, kişilik özellikleri ve genetik beyin farklılıklarının da göz önünde bulundurulması gereken etkenler olduğunu eklediler.
Çalışmayı yapan diğer bilim insanı Dr. Eileen Luders, “Çalışmalarımız yine de umut verici, meditasyonun beyin işlevlerini koruyup korumadığıyla ilgili başka çalışmalar da yapacağız” şeklinde gelecekle ilgili umut verici bir açıklama yaptı.
Kaynak: Science Daily
Başlık Görseli: Nasser Al-Ghanim