Ana Sayfaİnsan ve ToplumArkeolojiTürkiye’de bulunan ve bir dönem hayvanların bırakılıp ölümlerinin izlendiği "Cehennem Geçidi"nin sırrı...

Türkiye’de bulunan ve bir dönem hayvanların bırakılıp ölümlerinin izlendiği “Cehennem Geçidi”nin sırrı belli oldu!

-

Denizli’de bulunan Pamukkale’deki antik şehir kalıntılarının arasında, Frigyalıların kullandıkları bir mağara da bulunuyor. Bu mağaraya o dönem girenler sağ çıkamıyorlardı ve burası adeta bir idam merkezi olmuştu. Frigyalılar gitti fakat “Cehennem Geçidi” olarak nam salan bu yer hâlâ ölümcül. Peki neden?

Antik Roma medeniyetlerinden olan Frigyalılar, günümüzden yaklaşık 2200 yıl önce Anadolu topraklarındaydılar. Ege Bölgesi’ne şehirleştiler, kolezyumlar, caddeler ve sokaklar inşa ettiler. Ancak bazı yapılarını da coğrafi ve jeolojik özelliklere göre şekillendirdiler. Öreğin son derece ölümcül olan bu mağara gibi.

Yeraltı dünyasına açıldığına inanılan bir mağara, hala bilim insanlarının kafasını kurcalıyor. Dönemin rahipleri, bu mağara etrafında bulunan halkın izleyeceği şekilde içeriye hayvanlar gönderiyorlar ve ölümlerini izliyorlardı. Şimdi ise ülkemizde bulunan bu gizemli yapının gerçekten de neden ölümcül olduğu anlaşıldı.

7 yıl önce Salent Üniversitesi’nde görevli arkeologların ülkemizde yürüttüğü çalışmalar sonucunda keşfedilen mağara, Pamukkale’deki Antik Frigya dönemine ait Heirapolis kentinde bulunuyor:

Burada rahipler tarafından mağaraya gönderilen hayvanların gönderilme amacı da dini bir ritüel. Antik dönemde inanılan tanrılardan birine kurban ediliyorlar ve sembolik olarak, Pluto Gate (Pluto Geçidi) adındaki bu yerden ölüme teslim oluyorlardı.

Rahipler, etrafı saran insanların oturdukları arenada, mağara kapısından çıkan dumanla hayvanların ölümlerini gösteriyorlar ve böylece bir inanç mucizesi yaşanmış oluyordu. Çünkü boğalar bile bu dumanın ölümcüllüğüne dayanamıyor ve can veriyorlardı. Peki böylesine esrarengiz bir olaya neden olan şey neydi?

Cevap: Karbondioksit!

Yunan tarihçi Strabo (MÖ 64 – MS 24), burayla ilgi şu sözleri kayıt altına almış:

“Bu alan çok pis, puslu ve yoğun bir havayla dolu. Öyle ki zemini bile göremeyebilirsiniz. İçeriye giren herhangi bir hayvan derhal ölümle yüzleşiyor. Bıraktığım birkaç serçenin de son nefesini verip son düşüşlerini yaptıklarını gördüm”

Araştırmacıları yıllardır uyaran ve harekete geçiren şey de Strabo’nun bu sözleri oldu. Onlar da tıpkı Strabo gibi binlerce yıl sonra kuşlarla deney yaptılar ve kuşların bazılarının havadayken boğulduklarını, ölüp yere düştüklerini gözlemlediler. Almanya’daki Duisburg-Essen Üniversitesi’nde görevli olan volkan uzmanı Hardy Pfanz, bölgenin altında büyük bir volkanik gaz merkezi olduğunu belirtiyor.

Yer altı tanrıları Pluto ve Kore için inşa edildiğini gösteren yazıtlar:

Ekip, mağaraya bağlı olan arenadaki karbondioksit seviyelerini ölçtü ve havadan biraz daha ağır olan bu gazın, arena zemininden 40 cm kadar yükseliğe uzanan bir göl oluşturduğunu gözlemlediler. Bu göl, güneş ışınları vasıtasıyla buharlaşıyor ve geceleri serin havada tekrar yoğunlaşıyordu. Mağaranın derinlerine gidildiğinde bir insanı bile öldürecek kadar yoğun bir karbondioksit miktarı açığa çıkıyor. Karbondioksit seviyeleri %86 ila %91’e kadar yükselebiliyor.

Buranın antik dönemde önemli bir turizm merkezi olduğunu söyleyen ekip, arena çevresinde insanların kuşlar, böcekler ve ufak canlılar satarak geçindiklerini belirtti. İnsanlar buraya kendi aldıkları canlıları da salarak bir nevi ibadet ediyorlardı. Rahipler ise kısa sürelerde nefeslerini tutarak mucizeye ortaklık yapıyorlardı.

Pamukkale’de bulunan bu bölgeyi dilerseniz ziyaret edebilirsiniz.

Kaynaksciencealert.com | Alıntı | webtekno.com |Antri

SON YAZILAR

Üzerinde dünyanın en eski dövmesi bulunan Mısırlı mumya 100 yıldır İngiliz Müzesi’nde

5,200 yıllık Antik Mısırlı'nın kolunu kaplayan hayvan resimleri, yeni kızılötesi muayenesinden sonra keşfedildi. Bilim insanları dünyanın bilinen en eski dövmesini keşfettiler. Dövme İngiliz Müzesi’nde geçtiğimiz 100...

Fransız Kültür Merkezi’nden Edhem Eldem konferansı: “Osmanlı arkeolojisinin ilk dönemlerine eleştirel bir bakış 1840-1880”

Fransız Kültür Merkezi arkeoloji temalı konferans serisine Prof.Dr. Edhem Eldem ile devam ediyor: Prof. Dr. Edhem Eldem, "Osmanlı arkeolojisinin ilk dönemlerine eleştirel bir bakış 1840-1880"...

2011’de İsveç’te bulunan, 8 bin yıllık insan kafatasları hakkındaki bulgular paylaşıldı

Kazığa geçirilmiş şekilde bulunan kafatasları, avcı toplayıcıların yaşamlarıyla ilgili soruları da beraberinde getirdi. Stockholm Üniversitesi ve Kültür Mirası Vakfından (Cultural Heritage Foundation) oluşan araştırmacı grubu, Motala...

Dünyanın en eski kütüphanelerinden birinde bulunan kayıp diller

Yüzlerce yıllık geçmişe sahip yok olmuş metinlerin Mısır’daki Aziz Katerina Manastırı’ndaki keşişler tarafından yeniden yazılmış oldukları ortaya çıktı. Aralarından bazılarının saklı hazineler içeren binlerce el yazması...
BilimFaresi
BilimFaresi
Bilimsel haberler ışığında evreni ve yaratılışı daha da iyi tanımaya çalışıyorum. Bilgileri paylaşmaya, ışığı ve kelamı taşımaya niyetiyle oluyor her şey.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol