Ana Sayfaİnsan ve ToplumUyanış ve şifa ayı: Mayıs

Uyanış ve şifa ayı: Mayıs

-

Bahara doğru dikilen tohumlar mayıs ayının gelmesi ile yeşermeye başlarken; doğanın uyanması ruhlarımızı da neşe içinde uyanışa geçirsin! Yeryüzü ile uyumlu yaşadığımız ve doğayı taklit ettiğimiz sürece her şey yolunda olacak, güvende ve doğru yolda olacağız.

Yılanlar nasıl bahar ayında derilerinden sıyrılıp tüm izlerini, yaralarını taşıdığı geçmişlerini oracıkta bırakıp en parlak haliyle yeniden hayata uyanıyorlarsa biz de öyle yapmalıyız. Farkında, uyanmış ve yaşıyor olmalıyız. Tüm yaraları, izleri oracıkta bırakmalıyız. Yeryüzü için; uyum için; şifa için uyanışa ayak uydurmalıyız, tıpkı bir yılan gibi. İşte şimdi, tam da şu an arınma, yenilenme ve parlama zamanı!

Kuşlar toprak ile kardeştir. Toprak nasıl kışın daha yavaş nefes alıp veriyorsa sanki kuşlar da öyledir. Daha sessiz yaşarlar, daha az öterler. Mayısın gelmesi ile en güzel şarkılara hep bir ağızdan başlarlar. Toprak kıpır kıpır olmuşken daha da yükselir cıvıltılar: doğayı bahara cesaretlendirmek, toprağı uyanışa hazırlamak için… Ve sonra pırıl pırıl güneşin altında rengarenk çiçekler, meyveler, heyecanla durmadan öten kuşlar, masmavi denizler mükemmel bir uyum ile birbirine sarılır. Hadi biz de bu kocaman kucaklaşmaya dahil olalım. Kuşların sesinin bize şifa olmasına, uyanışımız için bizi cesaretlendirmesine izin verelim. Doğayı verimliliği ve bereketi için kutlayalım. Kendimize bu bütün ile uyum halinde olduğumuz için teşekkür edelim.

Soğuk kış günlerinin ardından, hiç çiçek açmayan bir bahar gördünüz mü? Bahar en canlı umuttur. Toprak, her bahar en güzel renklerdeki çiçekleri doğurur, hiç zorluk yaşamamış gibi.Ve bitkiler incecik bedenlerinde bir sürü mucizeler taşır, şifa dağıtırlar. Küçücük çiçekler kocaman kayaları aşıp yeryüzüne doğar, bu güç kendi bedeninde saklıdır. Zorluklarla karşılaşabiliriz fakat her negatifin pozitifi ya kendi içinde ya da yeryüzünde bir yerlerdedir. Bazı şeyler frekans olarak orada duruyordur ama biz onla aynı frekansta olmadığımız için anlayamayız ve göremeyiz. İşte o zaman kendi içimizden doğmamız gerek, tekrar tekrar…

Tam da yeryüzü uyanırken, kendine şifa olmanın ve tüm bu güzel enerjiye ayak uydurmanın vakti! Uyanma ve parlama vakti !

SON YAZILAR

Hiçliğe Övgü

Yanılgılarının kıyısındaki sonsuz evrende bilinmezliğe yelken açtın. Ne kovaladığın bir şey vardı ne de aradığın herhangi bir şey… Sislerin arasında yol alırken, güneşe kavuşacağını ummaktan...

Bazen gitmek gerek

Bazen gitmek gerek. Uzaklara… Fiziksel olmasa bile… Gitmek, sadece ayakların vazifesi değildir ne de olsa. Bazen çekilmek gerek. Vazgeçip de çözemediklerimizi halının altına süpürmekten ziyade düşüncelere boğulan beynimize...

Nedir bu normal?

Normal, Latincesi normalis olan “gönyeli, ölçüye uygun” sözcüğünden gelmektedir. Ayrıca Fransızca normale de “kurala uygun, kurallı” sözcüğünden alıntıdır. Norm, Fransızca norme "kural, standart, ölçü" sözcüğünden gelmektedir...

Kayıp, yas ve ötesi

Aslında hepimiz yaşam kadar ölümün de kaçınılmaz olduğunu biliriz. Tıpkı kazanmak kadar kaybetmek gibi. Ancak birçoğumuz kazanılan başarıları, doğumları, elde edilen kazançları coşkuyla kabul ederken;...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol