Arhavi’de çevre dostu ve HES karşıtı insanların doğa düşmanlarına karşı verdiği mücadele zaferle sonuçlandı. Ancak süreç ilerlerken şirketin durdurmadığı çalışmaları Kamilet Vadisi’nde tahribat yarattı.
Artvin’in Arhavi ilçesinde Eyner Enerji Üretim A.Ş. tarafından Kamilet Vadisi’ne yapılmak istenen Taşlıkaya HES Projesi’ne karşı Artvin Doğa Koruma Platformu (ADOKOP) tarafından verilen mücadelede zafer çevre dostlarının ve Arhavi’nin oldu. ADOKOP öncülüğünde uzun süredir bir hukuk mücadelesi veriliyordu.
Arhavi’deki tüm sivil toplum kuruluşlarının “Yeşil Birlik” adlı koalisyonu oluşturarak yürüttükleri mücadele ile projenin durdurulmasını sağladı. Ancak koalisyonda bulunan bazı belediye meclis üyeleri yapılacak HES projesinin imar planlarını onaylayınca proje yeniden başladı. Bunun üzerine ADOKOP üyeleri onaylanan imar planının ÇED raporu ile uyuşmadığını belirterek iptal davası açtı. Rize İdare Mahkemesi de Taşlıkaya HES’ e ait imar planını iptal etti.
Maddi krizler de yaşadığı söylenen şirket yeni bir imar planı için adım atmadı. Bunun üzerine Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) proje için verilmiş altı yıllık sürenin dolmasını gerekçe göstererek Taşlıkaya Regülâtörü ve HES projesinin lisansını iptal etti. Bu kararla birlikte Kamilet Vadisi‘nde ilk kez bir HES projesinin lisansı iptal edildi. Arhavi halkı kararı sevinçle karşıladı.
HES lisansının iptal olması önemli bir kazanım. Ancak şirketin yarattığı tahribat da umarız kendini yenileyebilecek durumdadır.
HES iptal, arazi mahvoldu…
HES projesinin lisansının iptal olması büyük bir kazanım. Ancak şirketin büyük bir öz güvenle sürdürdüğü inşaat çalışmaları nedeniyle Kamilet Vadisi’nde tahribat meydana geldi. Çünkü HES yapılmaya karar verdikten sonra her yere zarar veren bir proje ülkemizde. Çünkü doğal kaynakların kullanımını sömürüye çevirmek bir intikamı da peşinde getirir ki bu intikamın öznesi de bizzat doğanın kendisidir.
HES projeleri ağaçların kesilmesi, yüzey suyunun doğal akışının kesilmesi, nehir ve derelerinin akış yollarının değiştirilmesi sebebiyle yüzey sularının kurumasına, etrafındaki canlı türlerinden kimisinin ölmesine kimisinin de zarar görmesine sebep olurlar.
Yasal mevzuat gereğince inşaat sırasında çıkan hafriyat atıklarının belirlenen alanlarda depolanması gerekirken, ulaşım masrafı, zaman kısıtlaması ve denetim mekanizmalarının eksikliği nedeniyle çoğu HES inşaatlarında hafriyat dere yataklarına dökülür. Bu durum, dere yatağının dolmasına, sudaki çözünmüş oksijenin azalmasına, su sıcaklığının artışına, bunlara bağlı olarak sucul canlıların hayat kalitesinde ciddi düşüşe ve bazı durumlarda balık ölümlerine neden olmaktadır.
HES projeleri çevreye geri dönüşü olmayan ve çoğu çanlı için ölümcül sonuçlar yaratan bir katliam yoludur. Çevreye zarar vermeyen HES de mümkündür; ancak bu mümkünatın, Türkiye’de ve başka ülkelerde bulunan rant düşkünü doğa düşmanı insan ve şirketlerin uygulamaları dahilinde mümkün olan HES şekli ile uzaktan yakından ilgisi yoktur.
Kaynak: Yeşilist, Kuzey Ormanları Savunması