Düşük maliyet ve basit bir yaşam tarzını beraberinde getiren minimal evler, doğa dostu oluşlarıyla da sık sık tercih edilmeye başladı. İnşa etmiş ya da satın almış olun, bu evler bazen büyük bir problemi de ortaya çıkarabiliyor; maliyet tutarı. Uzun vadede çok daha hesaplıyken birçok insan bir banyodan daha büyük olmayan ev için binlerce dolar ödemekten çekiniyor.
Scott Brooks, maliyeti oldukça düşürerek kendi minimal evini inşa etmeyi başaran biri. Çoğunlukla yeniden dönüşümlü materyaller kullanarak, ev için 500 dolardan daha düşük bir harcama yapmış.
Evin yüz ölçümü yaklaşık 8 m² ve Pasifik Kuzeybatısında 80 dönümlük bir arazide yer alıyor. Arazinin asıl sahibi Brooks’un bir arkadaşı, evi tasarlamak için ondan da yardım almış. Tasarımın çıkış noktası ise var olan eşyalara yeni işlevler yükleyerek değerlendirmek.
Tavan penceresi, kapı ve diğer pencereler çeşitli yerlerden toplanan materyallerden bazıları. Aynı zamanda kendisine hediye olarak gelen bir sobayla da evi ısıtıyor Brooks.
Ev tamamlandığında, tesisatı ya da kullanım suyu olmadığından duş ve tuvalet evin dışına inşa edilmiş. Brooks buzdolabı yerine de portatif soğutucular kullanıyor, böylece elektrikten de tasarruf etmiş oluyor.
Evin iç dizaynı ise tamamen Brooks’a ait, bu onun ilk deneyimi. Kanepenin üzerinde duran katlanan yatak, ocağın bulunduğu küçük bir bölmeye sahip kontrplak çalışma alanı, küçük bir yemek masası ve saklama alanları…
Brooks, böylesi küçük bir alanda yaşamanın belli bir yaşam tarzını desteklediğini düşünüyor, çünkü eve taşındığından beri zamanının çoğunu açık havada geçiriyor. Yaratıcı tasarımlar ve var olan eşyaların tekrar değerlendirilmesiyle, minimal bir eve kavuşmanın hiç de sanıldığı kadar pahalı olmayacağını da kanıtlamış oluyor.
Kaynak: The Plaid Zebra