Ana Sayfaİnsan ve ToplumZip programında çalışan duyusal çarpıklıklarımız

Zip programında çalışan duyusal çarpıklıklarımız

-

Çevreye bakarken hangi hızda gördüğünüzü düşünüyorsunuz? Ya da gördüğünüz şeylerin ne kadarının gerçek olduğunu düşünüyorsunuz? Gördüğünüz şeylerdeki gerçekliği saklayan yanılsama nereden geliyor? İşte burada tam da bunu konuşuyorum…

Önünüzde kocaman bir çiçek bahçesi var ve siz onu sakince izliyorsunuz. Renkleri sizi çekiyor. Çeşit çeşit, hatta rüzgar estiğinde kimisinin kokusu burnunuza geliyor. Bu duyuların her biri içinizde bir şeyleri tetikleyip farklı duygular oluşturuyor ve farkında olmasanız da geçmiş anıları canlandırıyor.

Renk diyerek geçiştiriyoruz; ancak renk oluşumunun derinlerine indiğimiz birçok mekanizma ortaya çıkıyor. Hem kimyasal hem fiziksel hem de biyolojik olarak; ancak şu an değineceğimiz kısım burası değil.

Görme algımıza geri dönersek, ışık bir maddeye çarpıyor sonra oradan yansıyarak gözümüze geliyor ve beynimizdeki kimyasal mekanizmaların çalışması sonucunda görme merkezimiz verileri değerlendiriyor. Sonucunda da dünyayı algılayışımız ortaya çıkıyor.

Algılamak ile veri yani bilgi aynı şey değildir. Görmek aslında bir algıdır, veri değildir. Beynimiz veriyi alıp değerlendirir ve bizdeki anlamına göre görüntüyü şekillendirir.  Vücudumuzda salgılanan hormonlar ve nörotransmitterler sayesinde bir tepki oluşturur ve bu tepkisel durum gerçeği algılamamızdaki en büyük engeldir; çünkü bilgiyi ilk hali ile yani olduğu şekli ile değil, bizim gerçeklik algımızdaki anlamla şekillendirir.

Herkesin her baktığı manzarada aynı şeyi görmemesinin sebebi budur. Birine yakışıklı, güzel, beyefendi, kaba, nazik gibi özellikleri yakıştırdığımızda da bu bir görüntü değil algıdır; ancak baktığımız kişi aynıdır ve biz bu çıkarımlara bizdeki verilerle ulaşırız. O yüzden bizler, aynı kişilere baktığımızda aslında farklı kişiler görürüz.

Işık bir yüzeye çarpıp yansıdığında, yüzeye çarpan ışık ile gözümüze gelen ışık aynı değildir. Veriler daha dünyaya geldiği an bozulmaya başlar. Çünkü maddedeki elektronlar ışıktaki fotonları emip daha üst seviyelere geçerken kendisi de foton yayımlar. Yani gelen ışık ile yansıyan ışık farklıdır.

Bunlara ek olarak hangi hızda gördüğümüze bakarsak; ‘’bizler aslında ışık hızında görürüz’’. Yani görme hızımız da ışık hızındadır. Işık hızı evren için bir limit (şu anki verilere göre) olduğundan görmemizde de sınırlıdır. Tıpkı madde ile etkileştiğinde bozulduğu gibi, biz de bir madde olduğumuzdan ışık bizimle de iletişime geçtiğinde değişikliğe uğrar, bozunur.

Işığın etkileşime girdiği atomun kimyasal yapısı bu bozunmanın limitlerini belirleyip sınır değerlerini çizer. Aslında bizler daha anne karnındayken (hatta sizi daha öncesine de götürebilirim, yumurta ve sperm evresine ancak bu kısma başka bir yazıda değineceğim) bilincimiz oluşur. Bu sebeple hepimizin kodladığı şablonlar bulunur. Anne rahmindeyken ses ve kimyasal yapı, doğduktan sonra da bunlara ek olarak ışık yani görme ile şablonlar oluştururuz. Örneğin çocukken bize kötü davranan birini önce beyin kodluyor, büyüdüğümüzde bu şablona uyan kişileri çocukluktaki kişi ile özdeşleştirip aynı karakter analizini yapıyor. Bunu bizim fark edip etmemiz önemli değil, sistem otomatik olarak çalışıyor. Yani beynimiz bize bu kişi o kişi, diğerinden farksız diyor. İşte algılarımız da bu şekilde oluşmuş oluyor.

Bilgi bize, ışık hızında, ışık ile de ulaşsa algımız yine ona üstün gelip kendi otoritesinin kuruyor. Bu yüzden temel olarak baktığımız şeylere gerçekten bakmamız gerekiyor. Olanı görme, onun ne olduğunu fark etme durumuna ulaşabilmek için sadece bakmak… Kendi şablonlarımızdan sıyrılıp onun içine girmek gerekiyor. Yoksa baktığımız hiçbir şey aslında kendisi olmuyor. Her şey sadece bildiğimizi sandığımız, bu güne kadar öğretilmiş, öğrenilmiş bilgilerin bir zip programı gibi sıkıştırmasında, dar bir alanda, görüsü zayıf bir şekilde benliğimize giriyor. Oysaki istediğimiz gerçekten bu mu? Bir zip programında yaşamak mı? Yoksa gerçeği gerçekliği ile mi algılamak? 

Kendimizi bırakabilirsek olasılık dalgasının belirsizliğinde değil, temel koordinat sisteminin istediğimiz bir noktasında olabiliriz… Kararlılık ve tutarlılık görüngemiz olsun…

\n

\u00c7evreye bakarken hangi h\u0131zda g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcz\u00fc d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyorsunuz? Ya da g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcz \u015feylerin ne kadar\u0131n\u0131n ger\u00e7ek oldu\u011funu d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyorsunuz? G\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcz \u015feylerdeki ger\u00e7ekli\u011fi saklayan yan\u0131lsama nereden geliyor? \u0130\u015fte burada tam da bunu konu\u015fuyorum\u2026<\/p>\n\n\n\n

\u00d6n\u00fcn\u00fczde kocaman bir \u00e7i\u00e7ek bah\u00e7esi var ve siz onu sakince izliyorsunuz. Renkleri sizi \u00e7ekiyor. \u00c7e\u015fit \u00e7e\u015fit, hatta r\u00fczgar esti\u011finde kimisinin kokusu burnunuza geliyor. Bu duyular\u0131n her biri i\u00e7inizde bir \u015feyleri tetikleyip farkl\u0131 duygular olu\u015fturuyor ve fark\u0131nda olmasan\u0131z da ge\u00e7mi\u015f an\u0131lar\u0131 canland\u0131r\u0131yor.<\/p>\n\n\n\n

Renk diyerek ge\u00e7i\u015ftiriyoruz; ancak renk olu\u015fumunun derinlerine indi\u011fimiz bir\u00e7ok mekanizma ortaya \u00e7\u0131k\u0131yor. Hem kimyasal hem fiziksel hem de biyolojik olarak; ancak \u015fu an de\u011finece\u011fimiz k\u0131s\u0131m buras\u0131 de\u011fil.<\/p>\n\n\n\n

G\u00f6rme alg\u0131m\u0131za geri d\u00f6nersek, \u0131\u015f\u0131k bir maddeye \u00e7arp\u0131yor sonra oradan yans\u0131yarak g\u00f6z\u00fcm\u00fcze geliyor ve beynimizdeki kimyasal mekanizmalar\u0131n \u00e7al\u0131\u015fmas\u0131 sonucunda g\u00f6rme merkezimiz verileri de\u011ferlendiriyor. Sonucunda da d\u00fcnyay\u0131 alg\u0131lay\u0131\u015f\u0131m\u0131z ortaya \u00e7\u0131k\u0131yor.<\/p>\n\n\n\n

Alg\u0131lamak ile veri yani bilgi ayn\u0131 \u015fey de\u011fildir. G\u00f6rmek asl\u0131nda bir alg\u0131d\u0131r, veri de\u011fildir. Beynimiz veriyi al\u0131p de\u011ferlendirir ve bizdeki anlam\u0131na g\u00f6re g\u00f6r\u00fcnt\u00fcy\u00fc \u015fekillendirir.  V\u00fccudumuzda salg\u0131lanan hormonlar ve n\u00f6rotransmitterler sayesinde bir tepki olu\u015fturur ve bu tepkisel durum ger\u00e7e\u011fi alg\u0131lamam\u0131zdaki en b\u00fcy\u00fck engeldir; \u00e7\u00fcnk\u00fc bilgiyi ilk hali ile yani oldu\u011fu \u015fekli ile de\u011fil, bizim ger\u00e7eklik alg\u0131m\u0131zdaki anlamla \u015fekillendirir.<\/p>\n\n\n\n

Herkesin her bakt\u0131\u011f\u0131 manzarada ayn\u0131 \u015feyi g\u00f6rmemesinin sebebi budur. Birine yak\u0131\u015f\u0131kl\u0131, g\u00fczel, beyefendi, kaba, nazik gibi \u00f6zellikleri yak\u0131\u015ft\u0131rd\u0131\u011f\u0131m\u0131zda da bu bir g\u00f6r\u00fcnt\u00fc de\u011fil alg\u0131d\u0131r; ancak bakt\u0131\u011f\u0131m\u0131z ki\u015fi ayn\u0131d\u0131r ve biz bu \u00e7\u0131kar\u0131mlara bizdeki verilerle ula\u015f\u0131r\u0131z. O y\u00fczden bizler, ayn\u0131 ki\u015filere bakt\u0131\u011f\u0131m\u0131zda asl\u0131nda farkl\u0131 ki\u015filer g\u00f6r\u00fcr\u00fcz.<\/p>\n\n\n\n

I\u015f\u0131k bir y\u00fczeye \u00e7arp\u0131p yans\u0131d\u0131\u011f\u0131nda, y\u00fczeye \u00e7arpan \u0131\u015f\u0131k ile g\u00f6z\u00fcm\u00fcze gelen \u0131\u015f\u0131k ayn\u0131 de\u011fildir. Veriler daha d\u00fcnyaya geldi\u011fi an bozulmaya ba\u015flar. \u00c7\u00fcnk\u00fc maddedeki elektronlar \u0131\u015f\u0131ktaki fotonlar\u0131 emip daha \u00fcst seviyelere ge\u00e7erken kendisi de foton yay\u0131mlar. Yani gelen \u0131\u015f\u0131k ile yans\u0131yan \u0131\u015f\u0131k farkl\u0131d\u0131r.<\/p>\n\n\n\n

Bunlara ek olarak hangi h\u0131zda g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcm\u00fcze bakarsak; \u2018\u2019bizler asl\u0131nda \u0131\u015f\u0131k h\u0131z\u0131nda g\u00f6r\u00fcr\u00fcz\u2019\u2019<\/em>. Yani g\u00f6rme h\u0131z\u0131m\u0131z da \u0131\u015f\u0131k h\u0131z\u0131ndad\u0131r. I\u015f\u0131k h\u0131z\u0131 evren i\u00e7in bir limit (\u015fu anki verilere g\u00f6re) oldu\u011fundan g\u00f6rmemizde de s\u0131n\u0131rl\u0131d\u0131r. T\u0131pk\u0131 madde ile etkile\u015fti\u011finde bozuldu\u011fu gibi, biz de bir madde oldu\u011fumuzdan \u0131\u015f\u0131k bizimle de ileti\u015fime ge\u00e7ti\u011finde de\u011fi\u015fikli\u011fe u\u011frar, bozunur.<\/p>\n\n\n\n

I\u015f\u0131\u011f\u0131n etkile\u015fime girdi\u011fi atomun kimyasal yap\u0131s\u0131 bu bozunman\u0131n limitlerini belirleyip s\u0131n\u0131r de\u011ferlerini \u00e7izer. Asl\u0131nda bizler daha anne karn\u0131ndayken (hatta sizi daha \u00f6ncesine de g\u00f6t\u00fcrebilirim, yumurta ve sperm evresine ancak bu k\u0131sma ba\u015fka bir yaz\u0131da de\u011finece\u011fim) bilincimiz olu\u015fur. Bu sebeple hepimizin kodlad\u0131\u011f\u0131 \u015fablonlar bulunur. Anne rahmindeyken ses ve kimyasal yap\u0131, do\u011fduktan sonra da bunlara ek olarak \u0131\u015f\u0131k yani g\u00f6rme ile \u015fablonlar olu\u015ftururuz. \u00d6rne\u011fin \u00e7ocukken bize k\u00f6t\u00fc davranan birini \u00f6nce beyin kodluyor, b\u00fcy\u00fcd\u00fc\u011f\u00fcm\u00fczde bu \u015fablona uyan ki\u015fileri \u00e7ocukluktaki ki\u015fi ile \u00f6zde\u015fle\u015ftirip ayn\u0131 karakter analizini yap\u0131yor. Bunu bizim fark edip etmemiz \u00f6nemli de\u011fil, sistem otomatik olarak \u00e7al\u0131\u015f\u0131yor. Yani beynimiz bize bu ki\u015fi o ki\u015fi, di\u011ferinden farks\u0131z diyor. \u0130\u015fte alg\u0131lar\u0131m\u0131z da bu \u015fekilde olu\u015fmu\u015f oluyor.<\/p>\n\n\n\n

Bilgi bize, \u0131\u015f\u0131k h\u0131z\u0131nda, \u0131\u015f\u0131k ile de ula\u015fsa alg\u0131m\u0131z yine ona \u00fcst\u00fcn gelip kendi otoritesinin kuruyor. Bu y\u00fczden temel olarak bakt\u0131\u011f\u0131m\u0131z \u015feylere ger\u00e7ekten bakmam\u0131z gerekiyor. Olan\u0131 g\u00f6rme, onun ne oldu\u011funu fark etme durumuna ula\u015fabilmek i\u00e7in sadece bakmak... Kendi \u015fablonlar\u0131m\u0131zdan s\u0131yr\u0131l\u0131p onun i\u00e7ine girmek gerekiyor. Yoksa bakt\u0131\u011f\u0131m\u0131z hi\u00e7bir \u015fey asl\u0131nda kendisi olmuyor. Her \u015fey sadece bildi\u011fimizi sand\u0131\u011f\u0131m\u0131z, bu g\u00fcne kadar \u00f6\u011fretilmi\u015f, \u00f6\u011frenilmi\u015f bilgilerin bir zip program\u0131 gibi s\u0131k\u0131\u015ft\u0131rmas\u0131nda, dar bir alanda, g\u00f6r\u00fcs\u00fc zay\u0131f bir \u015fekilde benli\u011fimize giriyor. Oysaki istedi\u011fimiz ger\u00e7ekten bu mu? Bir zip program\u0131nda ya\u015famak m\u0131? Yoksa ger\u00e7e\u011fi ger\u00e7ekli\u011fi ile mi alg\u0131lamak? <\/p>\n\n\n\n

Kendimizi b\u0131rakabilirsek olas\u0131l\u0131k dalgas\u0131n\u0131n belirsizli\u011finde de\u011fil, temel koordinat sisteminin istedi\u011fimiz bir noktas\u0131nda olabiliriz\u2026 Kararl\u0131l\u0131k ve tutarl\u0131l\u0131k g\u00f6r\u00fcngemiz olsun\u2026<\/p>\n","post_title":"Zip program\u0131nda \u00e7al\u0131\u015fan duyusal \u00e7arp\u0131kl\u0131klar\u0131m\u0131z","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"zip-programinda-calisan-duyusal-carpikliklarimiz","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2020-04-17 14:21:37","post_modified_gmt":"2020-04-17 11:21:37","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=112804","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":112804}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "189"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "48"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Nedir bu normal?

Normal, Latincesi normalis olan “gönyeli, ölçüye uygun” sözcüğünden gelmektedir. Ayrıca Fransızca normale de “kurala uygun, kurallı” sözcüğünden alıntıdır. Norm, Fransızca norme "kural, standart, ölçü" sözcüğünden gelmektedir...

Tek kişilik azınlık

Sürekli bir şeylere yetişme çabası... Hep geç kalmışlık hissi içerisinde geçen günler... Düşünmeye bile zaman bulamayan insan selleri... Düşünmek bile istemeyen ve bundan kaçmaya çalışan...

Sessizliğin Sesi ve Mizofoni

Sümer’in baş tanrılarından Enlil, bir gün insanlardan çok rahatsız olduğu için onları yok etmeye karar verir. İnsanlardan rahatsız olmasının tek nedeni ise çok fazla üremeleri...

Arkeik Çığlık

"Geçmiş dönemlerle kıyaslandığında elbette kat edilen epeyce bir yol vardır ama bilgi ve teknoloji çağında kulaklardaki o arkeik söylem, aslında kadının var olması gereken alanı...
Meral Coşkun
Meral Coşkun
Bilimle yaşayan, kendi halinde biri...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol