YÖK Başkanı Erol Özvar 30 Mart’ta yaptığı açıklama ile üniversitelerin 3 Nisan’da açılacağını duyurdu. 3 gün içinde tüm hazırlıkların tamamlanacağına inandığını belirten Özvar, eğitimin isteğe göre uzaktan ya da yüz yüze yapılacağını söyledi
Üniversitelerin 2022-2023 Eğitim ve Öğretim Yılı Bahar Dönemi’ne ilişkin alınan yeni kararları açıklayan Özvar, devam şartı aranmadan eğitimin 3 Nisan’da başlayacağını ve isteyen öğrencilerin eğitime yüz yüze isteyenlerin uzaktan katılabileceğini, bunun için gereken çalışmaların ise 3 gün içinde tamamlanacağına inandığını söyledi. Özvar, bahar dönemi sınavlarının da “şeffaflık ve denetlenebilirlik” ilkesi ile çevrimiçi yapılacağını belirtti.
Dersler hem yüz yüze hem uzaktan eğitim ile verilecek
Bahar dönemi kararlarına göre bir ders hem uzaktan hem de yüz yüze eğitimle verilecek. Üniversiteliler diledikleri şekilde derslere katılım sağlayacak. Bunun için devam zorunluluğu kaldırılırken, üniversite eğitimlerinin en fazla %30’unun uzaktan öğretim yoluyla verilebileceği yönündeki kısıtlamanın uygulanmamasına karar verildi. Bu kapsamda yükseköğretim kurumlarının gerekli düzenlemeleri 3 Nisan’da başlayacak şekilde yapması gerekiyor.
Eğitim Sen: YÖK’ün söz konusu kararı, ciddiyetsiz, plansız ve kabul edilemezdir
“Uzaktan eğitim, yüz yüze eğitimin yerini tutamaz. Eğitim hakkının yaşam bulabilmesinin temel koşulu yüz yüze eğitimin yapılmasıdır. Üniversiteler sadece bilimsel eğitim ve öğretimin yapıldığı mekânlar değil, aynı zamanda öğrencilerin sosyalleşme alanı ve bu sosyalleşmenin de bir öğrenme alanı olarak tarif edildiği yerlerdir.
…Bu kararlar bir yandan üniversite gençliğinin eğitim hakkını engellerken bir yandan da öğretim elemanlarının emek sürecini olumsuz biçimde etkileyecektir. Yüz yüze yapılan dersin, ayrıca uzaktan eğitim sistemine dâhil edilecek olması öğretim elemanlarının iş yükünü iki kat arttıracak, araştırma ve akademik faaliyet sorumlulukları engellenecektir. Bu nedenlerle ‘Hem yüz yüze hem de uzaktan eğitim yapacağız, bunu da 3 gün içerisinde başlatacağız.’ diyen YÖK’ün söz konusu kararı, ciddiyetsiz, plansız ve kabul edilemezdir. Uzaktan eğitimde ısrarcı olmak bu gerçekleri yok saymak anlamına gelmektedir.“
YÖK’ten üniversitelilere teşekkür
Depremle birlikte üniversitelerin kapatılması ve yurtlarının boşaltılması ile birçok üniversiteliyi mağdur eden YÖK, bu kararları paydaşların ve üniversitelilerin taleplerini dikkate alarak ortaya koyduklarını söyledi. Özvar, ülkenin durumunu düşünerek esneklik sağladıklarını söyledi ve üniversitelilere gösterdikleri özveri ve sabır için teşekkür etti.
Her 6 üniversiteliden 1’i depremden doğrudan etkilendi
Yükseköğretim Kurulu olarak depremle birlikte üzerlerine düşeni devletin her kurumu ile ortaklaşarak yaptıklarını söyleyen Özvar, üniversite yurtlarının depremin hemen ardından vatandaşlara açıldığını ve vatandaşların her türlü ihtiyacının karşılandığını bu kapsamda önemli bir işlev gördüklerini söyledi.
Örgün üniversite eğitiminde toplam 4 milyon 187 bin öğrencinin olduğu ve bu öğrencilerin 676 bininin deprem bölgelerinde bir üniversitede okuduğunu belirten Özvar, depremle 1.589 üniversiteli ve 148 akademik ve idari personelin hayatını kaybettiğini söyledi. Bölgede bulunan 8 üniversite yerleşkesinde 4 binanın yıkık, 127 binanın ağır hasarlı, 427 binanın orta ve az hasarlı ve 642 binanın hasarsız olduğunu söyleyen Özvar, “Bununla birlikte, kampüslerimiz genel olarak şehirdeki diğer birçok kurum binalarına göre daha iyi durumdadır ve birçok yerde kamu hizmetleri bu kampüslerimiz aracılığıyla koordine edilmektedir.” dedi.