Ana SayfaKültür & SanatKitapBogota’nın kitapsever çöp toplayıcısı

Bogota’nın kitapsever çöp toplayıcısı

-

Kolombiya’nın başkenti Bogota’da yaşayan ilkokul mezunu bir çöp toplayıcısı, çöplerden topladığı 20 binden fazla kitap ile bir kütüphane kurdu.

Jose Alberto Gutierrez, Rus yazar Leo Tolstoy’un klasik romanı Anna Karenina’yı Bogota’nın Bolivia mahallesinde gördüğü ilk anı 20 yıl önce olmasına rağmen hala hatırlıyor. Jose o gün kamyonunu topladığı çöplerle doldurmuş, fakat kitabı evine götürmüş. Böylelikle de kurtarılmış kitaplardan oluşan küçük bir imparatorluğun temellerini atmış.

55 yaşındaki Jose ve ailesinin yaşadığı iki katlı mütevazı ev, dışarıdan bakıldığında dikkat çekmese de aslında İspanyolca’da Kelimelerin Gücü anlamına gelen La Fuerza de las Palabras halk kütüphanesini içinde barındırıyor. Aile yaşadıkları binanın giriş katını eskiden kiraya veriyormuş; fakat şimdilerde kitaplar orayı öylesine işgal etmiş ki odalar arasında geçişi sağlayan daracık bir yol hariç boş yer bulmak mümkün değil.

La Fuerza de las Palabras, tüm Kolombiya’da bugüne kadar toplam 235 okula, kuruma ve halk kütüphanesine kitap bağışlamış. Jose, eğitimin fakirlik döngüsünü kıracağına inanıyor ve ekliyor: “Yaptığımız en önemli şey çocukların okuma alışkanlığı kazanmasını sağlamak.”

Bogota, halk kütüphanelerinin güzelliğiyle ünlü olsa da bu kütüphaneler şehrin genelde kuzey kısmında bulunuyor. Bu da güneydeki daha fakir bölgelerin kütüphanelerden mahrum kalması anlamına geliyor. Örneğin, La Nueva Gloria mahallesinde bulunan ilk bağış yaptıkları okullardan birinin o güne kadar bir kütüphanesi yokmuş.

“La Nueva Gloria mahallesi eskiden perişan bir haldeydi. Ben burada büyüdüm ve burada ötekileştirme ve sefalet alanında doktora derecesi kazandığımı söyleyebilirim. Buradaki çocukların ders çalışabilecekleri bir yer yok, o yüzden erken yaşta çalışmak zorunda kalıyorlar” diyor Jose.

Koleksiyonda antika ve nadir eserlerin yanı sıra önemli tarihi olayların haberlerinin yer aldığı gazete küpürleri de bulunuyor.

Jose, son 20 yılda atık yönetimi hizmeti veren dört farklı kamu kurumuyla ve özel kurumla çalışmış ve bu sayede tüm Bogota’yı gezme fırsatı yakalamış. Genellikle zengin ve refah düzeyi yüksek mahallelerdeki çöplerde ciltli ve nadir basımlar bulurken, güneydeki daha fakir mahallerde kağıt kalitesi düşük olan kitaplar bulduğunu söylüyor.

Jose’nin koleksiyonu büyüdükçe ünü de artmış. Bölgedeki diğer çöp toplayıcıları eskiden onun deli olduğunu düşünseler de şimdilerde çöpte buldukları kitapları toplayarak Jose’ye yardım ediyorlar. Yerel gazete haberlerinde Kitapların Efendisi olarak anılan Jose, hikayesini paylaşmak üzere Latin Amerika’da türünün en büyüğü olan Guadalajara Uluslararası Kitap Fuarı da dahil olmak üzere yurt içi ve yurt dışında birçok etkinliğe davet edilmiş.

Jose şimdilerde kendi deneyimlerini anlatacağı bir kitap yazmaya hazırlanıyor. Fakat alışılagelmiş bir otobiyografiden ziyade, Jose’nin hikayesi kendi hayatını değiştirdiğini düşündüğü 60 kitap etrafında şekillenecek. Hayatında birçok şey değişmesine rağmen kitap toplamaya başladığı zamanları hala hatırlıyor.

“Birçok insan benimle dalga geçmişti. Projemi duyduklarında bana gülmüşlerdi. Ama şimdi, 20 yıl sonra, başardıklarıma hayranlar. Hayalim çöp topladığım kamyonu kitaplarla dolu bir kamyonla takas etmek ve tüm ülkeyi dolaşmak.”

Kaynak: Al Jazeera

SON YAZILAR

Dünyanın Öteki Yüzü: Genç yazardan alışılmışın dışında hayaller kur(dur)an öyküler

EdebiyatHaber’de gerçekleştirdiği Yazarın Odası söyleşileriyle tanıdığımız Meltem Dağcı’nın ilk öykü kitabı Dünyanın Öteki Yüzü, İthaki Yayınları’ndan çıktı. Yetmiş yaşına geldiğinde ölüm şeklini seçme özgürlüğüne kavuşan kadınlar,...

Yeryüzüne Dayanabilmek…

Düşünüyorum da acaba neden yazıyoruz?  Hele ki günümüzde hiç kimsenin doğru dürüst okumadığını bilirken... O halde sadece kendimizi tatmin etmek için mi yazıyoruz? Yoksa bu, karşı...

Hayalleri yarım kalmadı sadece korktular ama susmadılar…

Farkında olduğum şey sadece buydu; bir sistem tutturulmuş ve o sistemin onları koruduğuna inanan birkaç fanatiğin zaman içerisindeki kontrolsüz baskısının sonuçlarını izliyorum şu dünyada aklımı...

Enkaz bizi ezdi, üzdü, liyakatsızları yok edecek: Peki yeni düzende her canlı yaşam hakkına sahip olacak mı?

Yaşıyor olmak yüreğimizde koca bir kayaya dönüştürülmüş olsa da hayat, istemesek de bizi akışında sürükleyip götürüyor. Hem de daha yaralar sarılmadan, acılar dinmeden. Uzaktan izleyenler...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol