Antarktika’nın penguenleri, 2016 yılının kayıtlardaki en sıcak yıl olma yolunda ilerlemesinden hiç mi hiç hoşnut değiller; özellikle iklim değişikliğine karşı son derece hassas olan kimi türler, mevcut durumdan oldukça şikâyetçiler.
Adelie ve Chinstraps penguenleri, çevresel değişimlere karşı, Gentoo penguenlerinden çok daha savunmasız durumdalar. Bu nedenle de, sayılarının düşüşe geçtiğini gözlemek mümkün. Aslında tüm penguen türleri, Antarktik Yarımadası’nın buz denizinin eriyor olmasından fayda da elde ediyorlar: Eriyen buzlar, penguenlerin alanlarında genişleme sağlıyorlar; bu sayede penguenler, rahatlıkla üreyebiliyorlar. Ancak ısınan iklim, negatif yüzünü, ana besin kaynakları olan krillin (karides benzeri planktonik deniz kabuklusu) son 50 yılda dramatik ölçüde azalmasıyla gösteriyor.
Gentoo türü, diğer iki türden daha esnek bir beslenme alışkanlığına sahip. Adelie ve Chinstraps penguenleri hayatta kalabilmek için bu küçük deniz kabuklularına oldukça bağımlıyken, Gentoo penguenleri krill kıtlığına adapte olabiliyor. Üstelik krill popülasyonunun azalıyor olmasının tek sebebi iklim değişikliği de değil. Balıkçılık şirketleri krilleri avlıyorlar ve hayvan yeminde ya da oldukça kârlı bir ürün olan omega-3 beslenme takviyesinde kullanıyorlar.
Bu nedenle, dünyanın oldukça ender olan bu bölgesinin hassas dengesi, insan faaliyetleri yüzünden ciddi tehdit altında; üstelik insanlar tarafından gerçekleştirilmekte olan bu darbe, geri döndürülemez olabilme potansiyeline de sahip.
Daha fazla bilgi için buraya bakabilirsiniz.
Nasa’nın Goddard Enstitüsü’nde, Uzay Çalışmaları Birimi’nde çalışmakta olan bilimcilere göre, 2016’nın ilk yarısı, gezegenin kayıtlı en sıcak yarıyılıydı.
Küresel ısınma penguenleri, doğal çevrelerinde değişikliğe yol açarak etkiledi.
Buzun erimesi Gentoo, Adelie ve Chinstrap penguenlerine daha fazla üreme alanı sağlıyor.
Bu türler yavrularını deniz buzunda büyütmezler. Bunun yerine, Antarktik kıyı şeridinin buzsuz ve karsız kısımlarında aralıklarla çakıllardan yapılmış yuvalar inşa ederler.
Yuvalarını inşa etmek adına çakılları kullanırlar.
İki ebeveyn taşlardan, çimlerden, yosun ve tüylerden meydana getirdikleri bu yuvanın yapımında beraber çalışır.
Ancak yalnızca Gentoo türü penguenler bu koşullar altında gelişme gösterebiliyorlar.
Bunun sebebiyse Gentoo penguenlerinin, diğer iki türe göre, daha esnek bir beslenme alışkanlığına sahip olmaları.
Onlar, minik transparan kabuklulara ve krill yiyen balıklara, diğer iki türün olduğu derecede bağımlı değiller.
Ve sayıları günden güne artıyor.
Ancak Adelie ve Chinstraps türleri için, okyanusun ısınması ve deniz buzunun erimesi, ana besin maddeleri olan Arktik krillin azalması anlamına geliyor.
Bu bölgede krilllerin miktarında, 1970’lerden bu yana, yaklaşık yüzde 80 civarında bir azalma görülmüş. (Actionbioscience)
Adelie penguenleri hızla azalmaktalar. Onlar, iklim değişikliğine karşı en hassas olanlar.
29 Haziran’da Scientific Reports dergisinde yayınlanan bir makalede araştırmacılar, Adelie kolonilerinin 2060’a dek yaklaşık yüzde 30 oranında bir azalma gösterecek olduklarına dikkat çektiler.
Karbondioksit, son birkaç yılda, ortalama ısınmanın büyük ölçüde sorumlusu olan başlıca ısı tutucu.
Sıradan günlük bireysel aktiviteler karbon emisyonunu düşürmek adına hâlâ çok önemliler. Et tüketmemek, geri dönüşüm, yerel ürünler satın almak gibi…
Hep birlikte iklim-bilinçli kararlar almamız, büyük fark yaratacaktır.
Bu sayede, hassas türlerin birçoğu yok olmaktan kurtulacaklardır.
Böylece gelecek kuşaklarımız da “Neşeli Ayaklar”ı görebilirler.
Kaynak: Bored Panda