Bu millet az şey yaşamadı. Yaşadıklarımız toplu olarak bir yazıya sığamayacak kadar derin detaylı ve anlamlı. Bir noktada bizi inceleyeceklerine eminim. Belki yaşadıklarımız daha geniş çerçevede evrimimize bile etki etti. Nasırlaşan kalplerimiz, b12’den bağımsız unutabilen zihinlerimiz, her şartta hayatta kalmaya uyumlanan bedenlerimiz… Yani gerçekten diyeceklerin sonuna geldiğimizi her hissettiğimizde daha acımızı tam yaşamadan, sindirmeden, anlamadan, kafayı toparlayamadan hop yeni bir felaket, yeni bir skandal ya da yeni bir cinayet. Katil kimi zaman erkek devlet, kimi zaman rantçı ve yolsuz inşaatçı, kimi zaman bir öfkeli bombacı, kimi zaman yaralayıcı bir kanun tasarısı… Bu yazı bazı alıntılardan yola çıkarak yazıldı. Alıntılar katillerden yapıldı. Sustum, sustum, sustum evet şimdi yazacağım.
Dün akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan, milliyetçi muhafazakar enjeksiyonu içeren yardım çantası Bahçeli ile birlikte depremde ağır yara alan Hatay’da açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, ‘deprem üzerinden siyaset yaptıkları’ gerekçesiyle muhalefeti hedef alan Erdoğan, ‘Karakter fukaraları’ ifadelerini kullandı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu Hatay Havalimanı zemininin onarımı sürecindeki ifadeleri üzerinden hedef alan Erdoğan, “Haddini bil. Bugüne kadar hep sustum, sustum, sustum. Dürüst ol, bir günde dürüst olduğunu görelim. Kalyon İnşaat orayı beş günde eline aldı, bitirip yaptı. Milletimize teslim etti” diye konuştu. Oysa biz deprem bölgesinde olmayanlar 6 Şubat’ta uyandığımızdan beri televizyonda, twitterda canlı canlı izledik. Ankara Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin havaalanını tadil için nasıl çalıştıklarını, anında işe koyulduklarını. Zaten Mansur Yavaş da şu sözlerle tepkisini belirtmişti: “Biz orada işe başladığımızda İGA’nın veya başka bir kuruluşun iş makinesi yoktu. İGA tweet attı, bizim belediyenin logoları yok. Görünmeyecek şekilde uzaktan çekiyorlar. Bunlar ayıp şeyler”. Milletimiz en az 2 kaynaktan doğrulamayı biliyor artık Sayın Cumhurbaşkanı. Ayrıca oralarda siz yokken biz vardık biliyorsunuz, bazı şeylere daha yakından temas etme şansımız oldu dostlarımız, duyarlı vekillerimiz ve gönüllü ekiplerimizle. Ancak siz toparlanıp, doğrulup 15’inci günde ancak varabildiniz deprem bölgesine. Milletimiz milletimiz diye konuştuğunuzda da inanın aklımıza başka şeyler geliyor artık.
Hatay Havalimanını kim, ne zaman, nasıl yapmıştı?
YDA Holding aslında 5’li çete diye ifade ettimiz ancak çabuk üreme kabiliyetli insanlar grubundan oluşması hasebiyle 5’ten çok daha büyük olan o çetenin üyelerinden biri. Üreme kabiliyeti derken, evet aile planlaması konusunda biraz sorunlu olduğumuz doğru ancak bahsettiğim üreme daha ziyade yolsuzlukların büyüdükçe büyümesi, yolsuzların ne hikmetse arşa değdiği yandaşlarca bir bir güzellendiği, biz fakirledikçe zenginleşen bir garip büyüme. Evet böyle büyüyengillerden YDA havalimanı inşaatını 2007’de bitirdi ve açılışı da bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı. Oysa çokça itiraz edildi; yapmayın, fay hatta geçiyor, buraya havalimanı yapılmaz dendi. Ama olmazları olduran padişahım çok yaşa -ki zaten ölmek öyle kolay değil en çok da sizin gibiler için- bunu da oldurdu.
Önce Amik Gölü kurutuldu…
1 milyon 200 bin dönümlük alanı kapsayan Amik Ovası’nın tam ortasında yer alan Amik Gölü, 330 bin dönüm alana yayılıyor. Yapı olarak çöküntü olan gölün, kendi yer altı kaynak suları ile beslenme debisi az. Daha çok Muratpaşa, Karasu ve Afrin nehirlerinin göl havzasına dökülmesi ile beslenen göl, bu nehirlerin havza içine dökülmesi engellenerek Asi Nehri’ne bağlanmasıyla kurutuldu. Amik Ovası, tektonik faktörlerle oluşmuş çukurluk bir alan olduğu için çevredeki sular bu çukurlukta birikiyor. Havaalanı ise bu çanağın tam ortasında. Hatay Havaalanı’nın dünyanın en pahalı havaalanlarından olduğunu belirten Abdullah Öğünç, “Buraya harcanan parayla Hatay’da uygun bir bölgeye çok daha işlevsel modern bir havaalanı yapılırdı. Büyüklüğü ve kapasitesi ile orantılarsak dünyanın en pahalı havaalanına biz Hataylılar sahibiz. Bir kısmını bu paragrafta okuduğunuz haber Duvar Gazetesinde 5 Ocak 2022’de Burcu Özkaya Günaydın tarafından yazıldı. Bu yazıda bahsi geçen olaylar uzmanlar tarafından bas bas bağırıldı ama duyulmadı, uygulanmadı, akılsız başın cezası akılsız baş haricinde herkese yazıldı.
2016’da havaalanında yaşanan su baskını nedeniyle bir açıklama yapan dönemin İskenderun Belediye Meclis Üyesi mimar Ercüment Kimyon’dan gelmiş.
Fay hattına havalimanı yapıyoruz…
Gerçek Gündem gazetesinde Barış Kaygusuz’un 11 Şubat 2023’te yayımladığı haberde ise şu ifadeleri görebilirsiniz:
Yerel Başak Gazetesi’nde yer alan açıklamada Kimyon’un şu ifadeleri kullandığı görülüyor:
“Aslında bu havaalanı deprem riski olan bir yatırımdır. Özellikle Afrika Plakası denilen bir plakanın Anadolu üzerindeki Güneydoğu Anadolu fay hattı kırığı üzerinde yapılmış bir tesisdir. Her zaman deprem riskine açık bir durumdadır. Sel ile ilgilide bölgemizin yağış alan bir bölge olması ve yine bu bölgenin yüzyıllarca sulak alan olarak kayıtlarda bilinmektedir. Buraların sel baskınına kalacağı kaçınılmaz bir sonuçtu. Kısacası Hatay havaalanı hem deprem riski olan, bir fay kırığı üzerinde olması, sel baskınlarının yanı sıra normal yağmur sularının bile havaalanını tehdit ettiği bilimsel bir gerçektir”
Gölü kurut, fay hattına havalimanı yap sonra da biz tamir ettik de 🙂
Sağdan bir siyasetçi veya holdingli “milletimiz” deyince…
Biz ki ne laflara göğüs germiş neleri sineye çekmiş bir milletiz. Milletimiz milletimiz deyince en önce asla unutamadığımız biricik inşaat çetemizin beşinden biri geliyor akla: Mehmet Cengiz. Ay bu adam Türkiye Tek Yürek programına canlı bağlanıp 3 Milyar TL bağış yapan ertesi gün de teşvik alan çeteci değil mi? Hatırlarsanız özelleştirmeler silsilesinde de bayağı hak sahibi bu kişi 2005 yılında özelleştirilen Eti Alümünyum AŞ’yi de bünyesine almıştı.
Ay durun bir dakika geldikçe geliyor, bu aynı zamanda telefon kayıtlarını saatlerce günlerce dinlediğimiz bir nevi sextingin içinde geçen dirt talk’ları icra eden garip söylemlerin sahibi Mehmet Cengiz değil mi? Milletin a.ına koyacağız diyerek kahkahalar atan? Dünya küçük, ama internet kocaman. İnanın hala duruyor kayıtları, bir kere daha dinledim, bir kere daha sinirlendim. Sözünün eri adammış bu Cengiz. Helal olsun diyorum, dediği her şeyi yaptı. E bu dürüstlük bu coğrafyada ödülsüz bırakılır mı? Hop kaptı teşviği. Zaten onun olmaması gereken Eti ile yapacağı 3 Milyar 10 Milyon TL’lik (bunlar nasıl rakamlar) yatırımına aaa tam da 3 Milyar TL teşvik. Vallahi helal. Helal derken lafın gelişi.
Bizi delirtenleri, öldürenleri, enkazda bırakan sonra da kurtarmayanları yazmaya devam edeceğiz…