Bir şehirde bir süre kaldıktan sonra artık değişime hazırlanabilirsiniz. Nereye taşınacağınıza karar vermek açısından neredeyse sınırsız seçeneğiniz ve yetkiniz var. Yaşayacağınız her yerde iş bulabileceğinize güveniyorsunuz, arkadaş bulma konusunda çok iyisiniz ve aileniz ne zaman ziyaret etmek istese kapınız açık.
Yeni şehrinizde ne istediğinizi gözden geçirdikten sonra, bir kilit unsura dönüp duruyorsunuz: Doğa dostluğu. Tercihen yeni yeriniz size aynı anda hem zaman hem para hem de çevreden tasarruf etmenize yardımcı olmalı. İşte size başınızı sokabileceğiniz aynı zamanda yeşil yaşam standartlarınıza uygun yeni bir şehir bulmak için ipuçları ve öneriler.
Bir şehri ne yeşil yapar?
Bir şehri neyin doğa dostu yaptığını öğrenmek isterseniz Ekonomist İstihbarat Birimi’nin yürüttüğü araştırmaya bir göz atabilirsiniz. Siemens Yeşil Şehir İndeksi’nde ulaşıma, çöp ve su yönetimine, karbondioksit salımına ve yerel yönetimin bu gibi faaliyetlerle ne kadar ilgilendiğine bakılarak dünyanın en yeşil şehirleri derecelendirildi. Buna göre doğa dostu bir şehirde pek çok akıllı bina ve hibrit araçlar bulunabildiği gibi alanların ve kaynakların etkin bir şekilde kullanımı amaçlanıyor.
Hangileri kullanışlı araştırması
Bir şehrin doğa dostu olması yolunda nelerin yardımcı olduğu meselesini iyice ele aldığınız zaman, yaşam şeklinizin dürüstçe değerlendirmesini yapın ve özellikle hangi unsurların sizin için önemli olduğunu belirleyin. Hangi şehirler sizin şahsi yeşil hedeflerinize uygun? Kendi araştırmalarınızı yapın. Örneğin; hep işinize giderken yürümeyi ya da bisiklet sürmeyi hayal ettiyseniz yürünebilirlik skoru yüksek olan ya da bisiklet yolunun en çok bulunduğu şehirlerden birini tercih edebilirsiniz. Eğer yeşil bir apartmanda yaşamak doğa dostu istek listeniz için bir lüks ise yaşamak için daha küçük doğa dostu mekanlar bulmak üzere arama motorunuzu kullanın.
Çevresel fark yaratan şehirler
Kentler karbondioksit salımının en yüksek olduğu alanlar dolayısıyla bu alanların yönetimi daha yaşanılır yeşil bir dünya için oldukça önemli. Yaşayacak yeni yerler ararken, daha doğa dostu olabilmek adına hayret verici adımlar atmış bazı büyük metropoller olduğunu öğrenince şaşırabilirsiniz. NationSwell’in belirttiği gibi Los Angeles, duman ve ışık kirliliği konusunda kötü bir üne sahip. Ancak yine de karbon salımını ciddi miktarlarda azaltmayı başarabilimiş. Şehir ışıklarının üçte ikisi enerji maliyetini önemli ölçüde azaltan LED ampullerle değiştirilmiş. Eğer Los Angeles’a taşınmak kulağa hoş geliyorsa programlanabilen termostatlar, Energy Star cihazları (diğer ürünlere göre daha doğa dostu ve daha az enerji tüketen cihazlar), düşük akımlı duş başlıkları ve yüksek yürünebilirlik oranları gibi doğa dostu özelliklere sahip kiralıklara bakabilirsiniz.
Şaşırtıcı bir şekilde yeşil olduğunu kanıtlayan bir başka büyük şehir ise New York City. Sandy fırtınasının yıkıcı etkilerinden korkan devlet yetkilileri, kilometrelerce park alanlarını da içeren kıyı şeridini koruma çalışmalarında önemli somut adımlar atmışlar. Wall Street Journal’ da belirttiğine göre Big Apple (New York City’nin lakabı) sokaklara 500 güneş enerji kartının yerleştirildiği bir doğa dostu yemek kart programı başlatmış. Şehir, yürüyenleri, toplu taşıma sistemi ve tabii ki doğa dostu küçük apartmanlarıyla ünlü.
Honolulu bir diğer önemli yeşil şehir; kişi başına düşen güneş panelli evin en yüksek olduğu yer. Ayrıca şehrin liderleri 2045 yılında bölgenin tamamınınn yenilenebilir enerji kullanacağı uzun dönemli bir planın kabulu için öneri getirdiler. Benzer şekilde Maui Adası da rüzgâr enerjisinden yararlanıyor.
Ekoloji söz konusu olduğunda tabii ki akla San Francisco da geliyor, Kaliforniya şehri daha temiz bir geleceğe güzel adımlar atıyor. Şehir merkezi boyunca yeni yapılan bisiklet paylaşım istasyonları, Kuzey Körfezi’nin tümünü çevreleyen yeni raylı sistemleri gibi geniş toplu ulaşım seçenekleri, tüm bunların hepsi şehri listede yukarı taşıyor. Aynı zamanda kenti temiz tutmak atıkların azaltılmasıyla sağlanıyor. Yerleştirilen solar Big Belly çöp kutuları, geri dönüşüm ve çöpün gübreye dönüştürülmesi gibi atık yığınlarının ayrıştırılması, bunun yanında plastik torba kullanımının yasaklanması şehri daha temiz tutmaya yardımcı oluyor.
Türkiye‘de maalesef bu anlamda doğa dostu kentlere çok rastlamasak da, son zamanlarda bazı belediyeler benzer projelerle ilgili adımlar atıyorlar. İzmir’de kentsel atıksu arıtma tesisi çamurlarının tarımsal amaçlı kullanılması, Eskişehir Tepebaşı Belediyesi’nde akıllı şehir ve yenilenebilir enerji uygulamaları, Çankaya Belediyesi Yağmur Hasadı projesi gibi Avrupa Birliği projeleri Türkiye’deki kentsel doğa dostu hareketlerden bazıları. Bu gibi projelerin gelecekte hayata geçirilmesi yeşil kentler için son derece önemli. Bunların yanında hâlâ yeşil hedefleriniz için seçim hakkınız var. En azından ulaşım için bisiklet kullanabileceğiniz ya da rahatlıkla yürüyebileceğiniz, kentsel atık dönüşümü uygulamalarının var olduğu daha yaşanılabilir şehirleri tercih edebilirsiniz. Haydi, daha temiz bir dünya için siz de kendi yeşil hareketinizi yapın…
Kaynak: The Chic Ecologist, SKB 1 / 2, Milliyet