Depremden etkilenen 11 ilin halkı Türkiye’nin çeşitli kentlerine göç etmeye başladı. Depremzedelerin yoğun olarak geldikleri kentlerden biri olan Ankara’da başlarını sokacak bir ev bulmaları oldukça zor.
Emlak sitelerinde detaylı bir arama yapıldığında görülüyor ki sahibinden veya emlakçıdan; kiralık, oturulabilir durumdaki evler, Ankara’nın merkez ilçelerinden Çankaya’da kontrolden çıkmış durumda. İlanları fiyata göre sıraladığımızda uçuk kiraların yanı sıra yerleşik durumdaki kiracıların oda arkadaşı arıyor olması oldukça dikkat çekici.
Örnek vermek gerekirse öğrencilerin yoğun olarak yaşadığı Cebeci, Kurtuluş gibi semtlerde 2+1 veya 3+1 evlerin 1 odasını kiralama bedeli 2 bin TL’den başlıyor.
Depremzedeye ev yok
Eğer deprem bölgesinden gelen bir aileyseniz, yeni bir düzen kurmak istiyorsanız ve “normal”, eşyasız, boş(ev arkadaşsız), 3+1/4+1, yaşanılabilir bir ev tutmak isterseniz bu kez fiyat tarifesi 7 bin TL’den başlıyor. 7 bin TL’niz varsa ve bu nadir sayıdaki evlerden birini bulduysanız bu kez kendinizi kanıtlamanız gerekiyor. Çünkü bazı ev sahipleri depremzedelere ev vermek istemiyor. Öte yandan bazı ev sahiplerinin de depremi kendince fırsata çevirip depremden önce 5 bin TL olan kira bedelini deprem sonrasında göçün başladığını fark ettiğinde 11 bin TL’ye çıkardığını görmek mümkün.
1+1 evin kirası 7 bin liraya çıktı
Emlak sitelerinde 7 bin TL kiraya vermek istenen 1+1 evlerden de çok sayıda görmek mümkün. Bu örnek fiyatlar Ankara’nın ulaşım anlamında da en elverişli ilçelerinden Çankaya’ya dair. Diğer ilçelere baktığımızda örneğin Altındağ’da da fiyatların değişmediğini görüyoruz. Ankara’nın merkez ilçelerden uzakta kalan kısımları her zaman daha uygun fiyatlı olurdu. Çünkü bu ilçeler şehir merkezine uzak olmaları, ulaşıma yeterince elverişli olmamaları sebebiyle daha az tercih ediliyordu veya daha dezavantajlı kişilerin, yoksul kesimin mecburi istikameti oluyordu. Bugünkü duruma baktığımızda ilçeler ve semtler arası uçurumun iyice açıldığını ancak ne yazık ki çevre ilçelerin de artık yoksullar için yaşanabilir şartlar sağlamadığını görüyoruz. Özetle enflasyon, fırsatçı mülk sahipleri ve iktidarın el birliği ile yurttaşlar için Ankara’da hayat artık daha zor. Hem depremzede hem yoksul kişiler ise bunları yaşayacağımıza keşke ölseydik deme noktasında.
Ankara Tüm Emlakçılar Odası Başkanı Hakan Akçam ile Ankara’da yaşanan konut krizi, fahiş fiyat artışları ve emlakçıların konuya bakışını konuştuk.
Konut krizi, sahte ilanlar, fırsatçı ev sahipleri
Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Esnaf Odası (ATEM) Başkanı Hakan Akçam 5 bin TL kira bedeliyle ilana çıkılan bir evin aynı gün yapılan fiyat değişikliği ile 11 bin TL bedel ile kiralanmaya çalışıldığını, fırsatçıların her yerde olduğu kadar Ankara’da da olduğunu ve bu zihniyetle mücadele için çalıştıklarını belirtti.
Hepimizi sarsan depremin etkileri büyük ancak Akçam, Maraş merkezli depremlerden önce de Ankara’da büyük bir konut krizi olduğunu belirtti. Akçam sözlerine şöyle devam etti:
“Fırsatçılar; yoğunlukla görünür oldukları bu ortamda ne yazık ki tek sorunumuz değil. Resmi olmayan kayıtlara göre kentimize gelen depremzede göçmen sayısı 27 bin, ben bu sayının 150 bin civarında olduğunu düşünüyorum. Konut sayımız zaten eksikti, yetersizdi; bu krizin büyümesinde deprem tabii etkili oldu.”
Pandemide başlayan konut krizinin bazı mülk sahipleri tarafından “serbest piyasa” adı altında suistimal edildiğini belirten Akçam şöyle devam etti: “Biz de bu suistimallerin biraz olsun önüne geçmek için bir öneri taslağı hazırlayıp emlak sitelerine ve bakanlığa sunduk.”
Dayanışma portalı: Kardeşhane
Emlakçılar odası olarak kardeşhane isminde bir portal kurduklarını belirten Akçam, dayanışma yolunda attıkları adımlardan biri olarak da odaya üye olan tüm emlakçılara komisyon alınmaması önerisinde bulunduklarını, genel eğilimin de bu yönde ve dayanışma odaklı olduğunu söyledi. Emlak siteleri ile de iletişimde olduklarını belirten Akçam iki emlak sitesinin kardeş hane benzeri platformlar kurarak komisyonsuz ve mümkünse ücretsiz tahsil edilebilecek ev konusunda depremzedelere alan açtığını belirtti.
Kardeşhane adlı platformda müsait boş evinizi, oturduğunuz evin paylaşmak istediğiniz odasını ilana çıkabiliyorsunuz; aynı zamanda ihtiyaç sahipleri de durumlarıyla ilgili bilgi verip arayış ilanı ekleyebiliyor.
Azami kira zammı önerisi
Emlak sitelerine öneri olarak sundukları dilekçeyi Ticaret Bakanlığı’na da sunduklarını belirten Akçam “Bakanlık önümüzdeki hafta konuyla ilgili harekete geçecektir. Emlak sitelerine yaptırımımız yok sadece öneri sunduk ancak bakanlığın müdahalesi çok daha etkili olacaktır” şeklinde konuştu. ATEM’in emlak sitelerine ve bakanlığa sunduğu öneri; bir emlak sitesine eklenen kiralık bir ev ilanının fiyat güncellemesine sınırlama getirilmesi, örneğin fiyat 5 bin TL iken aynı ay içinde azami yüzde 5-10 artış yapılmasına dair bir düzenlemeyi içeriyor.
“Temelli Alcı köyündeki uydukent boş, depremzedelere tahsis edilebilir”
Sorunun çözümüne dair sorduğumuzda Akçam; konut krizinin yükseldiğini, aslında kiralık konut olmadığını belirtti. Örneğin Ankara Temelli’nin Alcı köyünde bir kooperatif olan uydukentin yapımına 26 bin hane olarak başlandığını, şu an 21 bin hanenin boş olduğunu, kimi sahipli kimi sahipsiz bu konutların en çok ihtiyaç duyduğumuz bugünde devlet tarafından depremzedelere tahsis edilmesinin çok uygun ve rahatlatıcı olacağını belirtti. “Orada 21 bin hane atıl halde. Kimi inşaat kimi tamamen yapılı ama boş. Bunlar depremden zarar görmüş vatandaşlarımıza devlet tarafından tahsis edilse krizi biraz olsun rahatlatır” şeklinde konuştu.
Deprem mi daha yaralayıcı mülk sahiplerinin tavrı mı?
Bir şekilde bir ev bulmuş depremzedeler de sorun yaşıyor.
Hatay’dan gelen bir aile, dayanışma gösteren bir ev sahibi tarafından bir eve yerleştirilmiş. Evin kanalizasyon sıkıntısı var. Sifon çekildiğinde küvete doluyor. Küvetten eve doluyor. Ev sahibi ise “Bana emrivaki yapmayın, bedava ev verdim onu da kendiniz yaptırın” diyor.
Maraş’tan gelen bir başka aile ise depremzedelere ev verilmemesinin sıkıntısında: “Emlak sitelerinden bulduğumuz evleri aradığımızda depremzede olduğumuzu duyunca ‘O ev (5 bin TL olan) tutuldu, arkadaşımın evi var (7 bin TL olan), size onu göstereyim’ denildiğini, nedense kendilerine güvenilmediğini belirtiyor.
Bir başka depremzede aile “Biz normal yaşayan, evi barkı düzeni, giysisi, kendine yetme gücü olan bir aileydik, deprem oldu ve düzenimiz yıkıldı, bu yapılan muamele gerçekten çok kırıcı” diyerek henüz travmalardan fark etmediğimiz ancak bir gün yüzümüze sert ve soğuk bir rüzgarla çarpacak olan konuyu dile getirdi.