Ana SayfaEkolojiDoğaDoğa Ana döngüsü: "Ölü ağacıma dokunma"

Doğa Ana döngüsü: “Ölü ağacıma dokunma”

-

Bir ağacın ölümüyle reenkarnatif bir şekilde yüzlerce canlının yaşamı başlayabilir. Bu döngü ölü ağaç tamamen çürüyene ve ekosistemden çıkana kadar devam eder ve geçen süre zarfında da birçok böceğe, kuşa, mantara, yosuna alg türüne ev sahipliği yapar. Bu nedenle ölü ağaçlar, yüksek biyolojik çeşitliliğe sahip yaşam alanları olarak adlandırılırlar.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) yayımladığı “Ölü Ağaçlar-Yaşayan Ormanlar” adlı raporunda; yaşlı ve ölü ağaçların çıkartılması, ormanlardaki biyolojik çeşitlilik kaybının en önemli nedenlerinden biri olduğunun altını çizmiştir.

Kuşlar için yavru büyütme ve besleme, kahverengi karıncalar için yuva olma, küçük memeli hayvanlar için saklanma, avcı kuşlar için gözetleme, ağaç kakanlar için de gagalama, toprak erozyonunu önleme, karbon depolayarak iklim değişikliği etkilerini azaltma gibi birçok görevi yerine getirmekte olan bu ağaçların, ülkemizde maalesef kıymeti bir türlü anlaşılamamıştır. Korunan ormanlık alanlardan bile ölü ağaçlar çıkartılarak “temizlenmiş” hale getirilmektedir. Doğal biyolojik çeşitliliğin önemli derecede yok olmasının sebebi ölü ağaçların yok edilmesinden dolayıdır ki sonrasında yok olan yaşam alanlarının yeniden oluşturulması, ancak uzun soluklu, zor ve masraflı orman rehabilitasyonu ve restorasyonu çalışmalarıyla gerçekleşebilmektedir.

ölü ağaç 5.

Biyolojik tür çeşitliliğinin korunması sadece korunan ormanlık alanlarda değil, işletme ormanlarında da dikkatle üzerine eğilinmesi gereken bir konu. Bunu sağlayabilmek için de orman ekosistemine müdahalenin minimum düzeyde tutulması, kuru ya da çürük gövdelerin kendi haline bırakılması, yeşil ormancılık anlayışının benimsenerek uygulanması gerekir. Ancak bunun hayata geçebilmesi geleneksel ormancılık anlayışının değişmesine ve doğaya daha çok saygı ile mümkün.

ölü ağaç 6.

Doğaya ve ağaçlara saygısının büyük bir ustalıkla işlendiği Yüzüklerin Efendisi filminde Gondor’un “Ak Ağacı”nın kurumasına rağmen 147 yıl boyunca kesilmemesi, kralın dönüşünün beklenmesi ve kral döndükten sonra ölü ağacın yerine başka bir fidenin dikilip, ölmüş ağacın da “ikinci yaşamını sürmesi” için başka bir yere taşınması filmi izleyenlerin dikkatinden kaçmamıştır.

Doğanın muazzam döngüsüne müdahale etmeyip, ölü ağaçları rahat bırakırsak orman ekosisteminde hayat bulan birçok türü de insan faktörü yüzünden yok olmaktan kurtarabiliriz.

Hazırlayan: Pınar Uçar

SON YAZILAR

Akyaka sen ne güzel şeysin

Çok, çok uzun zamandır Akyaka ve Nail Çakırhan’la ilgili bir yazı yazmak istiyordum. Geçenlerde Akyaka’yı yeniden görünce nicedir bekleyen bu yazının da vaktinin geldiği anladım. Akyaka Akyaka,...

Ankara’nın ilk, Türkiye’nin ikinci Botanik Parkı imara mı açılıyor?

Prof. Dr. Yüksel Öztan'ın Ankaralılara mirası, 3. derece doğal sit alanı olan Ankara'nın ilk botanik parkı bakanlığın onay vermemesine rağmen ticarete açılıyor. Proje için müellif...

Belgeselci Ben Fogle ile vahşi yaşam ve belgesel serisi üzerine söyleşi

Adını ilk kez Castaway isimli televizyon programında duyuran ve şu anda Vahşi Yaşama Dönüş (Return to the Wild) adlı programı sunan Ben Fogle, dünyanın dört...

Vegan dövmeci ile vegan dövme hakkında

Günümüzde özellikle veganlar vücutlarına kazıdıkları dövmelerin de hayvansal içermesinden çekiniyorlar. Bu noktada bir takım kafa karışıklıkları söz konusu. Biz de bu kafa karışıklıklarını gidermek adına...
Konuk Yazar
Konuk Yazar
Siz de Gaia Dergi'de yazılarınızın çıkmasını istiyorsanız [email protected] üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol