Yazar, gazeteci ve çevirmen Fidan Gözaçan yeni kitabı Her Kaçık Yalan Söyler için Ankaralı okurlarıyla buluşacak. 22 Ekim Pazar günü Ankara’da saat 14.00’te Kızılırmak Caddesi 5/2 adresinde gerçekleşecek imza günü buluşmasında Gözaçan ile yeni kitabı üzerine söyleşi de yapılacak.
Fidan Gözaçan kimdir?
1993’te Trabzon’da doğdu. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünü bitirdi. 10 yılı aşkın süredir çeşitli kadın örgütlerinde feminist mücadele vermektedir. Feminist romanlar üzerine çeşitli yazıları bulunmaktadır. Çeviri, öykü türlerinde de yazıları da olan Gözaçan asıl olarak romancıdır. İlk romanı “Hayat Aranıyor” 2016 yılında yayımlanmıştır. Fidan Gözaçan’ın “Her Kaçık Yalan Söyler” adlı yeni romanı Luna Yayınları tarafından yayımlandı. “Her Kaçık Yalan Söyler” geçmişle ilgili tasalara sahip, arzusu geçmişte söylediği yalanların unutulması olan ve çektiği gizli vicdan azabı yüzünden kaçmak isteyen, kimlik arayışı peşinde olan ana karakterin etrafında şekillenen, “Neden yalan söyleriz?” sorusuna farklı yönlerden bakan bir roman. Samimi bir anlatım, duygulu olduğu ölçüde gerçekçi bir dil ve güzel betimlemelerle yazar bizi okuma zevkine çağırıyor.
Her Kaçık Yalan Söyler’i okurken, büyük bir canlılıkla çizilmiş sıradan insan hayatlarına ve insanların yıllarının psikolojik iniş çıkışlarına şahit olacak, yalan söylemenin nedenlerine odaklanacak ve hafızamız sayesinde arkamızda bıraktığımız geçmişi her zaman taşıyacağımızı hatırlayacaksınız.
22 Ekim Pazar 14.00 Kızılırmak Caddesi 5/2 adresinde gerçekleşecek imza ve söyleşiye davetlisiniz.
Kitaptan bir kısım
İhtiyaç duymaktan utanmak istemiyordu ama ne de olsa doğarak ruhumuz bile bir vücuda sığınma ihtiyacını yerine getirmiş oluyordu. Birçoğu çok düşünmek halinden cesareti kırılmış olarak geri döner; birçoğu da çok düşünmemeyi esas kabul eder ve hatalarını çok geç anlarlar; en zayıf karakterli olanları, amaçlarını ve kendilerini düşünmeme yolunda kaybederler; ama en güçlüleri, yani düşünmekten kaçmayanları ise mücadeleye devam eder ve tehlike ve yenilgiden sonra, sonunda bu dünyanın bize verebileceği en iyi başarıyı, kendini tanıma, kendini kontrol etme ve kendine yardım etme açısından zengin, cesur ve neşeli bir ruha sahip olmayı kazanırlar. Buna inanıyordu.