Metin Kurt, Türkiye futbolunun devrimci yüzü, ayrıkotu, ezber bozanı idi. Sporcu kimliğinin yanına sendikacılığı da ekleyen Kurt, Türkiye futbolunda ilk sendikal hareketi başlatan isimdi. “Artık hiçbir şut emekçi kalesine girmeyecek” sözüyle tanınan, 24 Ağustos 2012’de aramızda ayrılan Metin Kurt’un verdiği mücadelenin bıraktığı miras ve anısı “başka bir futbolun mümkün olabileceğini” de gösteriyor.
Türkiye futbolunun gerçek anlamda en “sol” açığı Metin Kurt’tur. Bir röportajında, “Halka en yakın yer neresi? Çizgi. Ben de çizgide beklerdim. Antrenör ve idarecilerin olduğu tarafta oynamayı sevmiyorum. Kapalının önünde oynamamak için bir devre sağ açık, bir devre de sol açık oynardım” diyen Kurt, Türkiye’de başka bir futbolu hayal eden ve bu hayali doğrultusunda harekete geçen ilk isimdi.
Atılan her gol artık emekçilerin kalesine girmesin diye mücadelesini başlatan ve sürdüren Metin Kurt, hayatını bu fikirlerine adadı ve her zaman sıkı bir eylem insanı oldu. “Çizgi Metin” lakabı takılan Kurt, Türkiye futbolunun Spartaküs’ü olarak da betimlendi.
Metin Kurt, 15 Mart 1948 tarihinde Kırklareli’nde doğdu. Eski Galatasaraylı milli futbolcu İsmail Kurt’un kardeşi olan Kurt, futbola adımını İzmir kulübü Altay’da attı. İlk sezonunda Türkiye Kupası finali ve Cumhurbaşkanlığı Kupası’nda boy gösterdi. Esas yıldızının parlaması ise PTT kulubünde gerçekleşti. Ve performansı ile üç büyüklerden Galatasaray’ın radarına girdi. Çizgi Metin, Galatasaray’da, özellikle Brian Birch döneminde, şampiyonluklar yaşayan takımın değişmez isimlerinden biri oldu. Artık Türkiye futbolunun tanınan yüzlerindendi. A Milli Futbol Takımı’nda da yine takıma giriyordu.
Fikirleri yüzünden Galatasaray’dan uzaklaştırıldı
Fakat onun fikirleri, onun hayalleri, onun hassasiyetleri, Türkiye’deki genel futbol ikliminin oldukça dışındaydı. Ona göre bir futbolcu aynı zamanda bir emekçiydi, özlük haklarını aramalı, mücadele etmeliydi. Futbolda sendikasızlığın sömürünün önünü açtığını düşünüyordu. Metin Kurt futbol alanında ilk kez sendikal faaliyetler başlatan isim oldu. Tabii tüm bu sendikal faaliyet girişimleri nedeniyle, ruhen de bağlı olduğu kulübünden aforoz edildi. Aynı şekilde milli takımdan da.
Kurt, Galatasaray’dan uzaklaştırıldıktan sonra Kayserispor’da futbolu bıraktı. Metin Kurt, toplamda 37 kez milli takıma çağrıldı. 26 Kez A Milli, 9 kez 21 yaş altı, 2 kez de 18 yaş altı milli takım formalar giydi. Futbolu bıraktıktan sonra ise Kayserispor, Eyüpspor ve Dikilitaş kulüplerini çalıştırdı. Metin Kurt, 24 Ağustos 2012 tarihinde kalp yetmezliği sonucu ne yazık ki hayata erken bir yaşta veda etti.
Spor-Sen’i kurmuştu
Çizgi Metin, farklı sendikal örgütlere kuruculuk etti. Bu örgütler arasında Spor-Sen ve Devrimci Spor Emekçileri Sendikası gibi oluşumlar bulunuyor. Kurt, 2011 Türkiye Genel Seçimleri’nde, Türkiye Komünist Partisi listelerinden İstanbul milletvekili adayı da oldu.
Endüstriyel futbola karşı sporcu emeği ve hakkı için mücadelesini hiç pes etmeden sürdüren Kurt, bu kez 2010 yılında başkanı olduğu Spor Emek-Sen’in kuruluşunu şu sözlerle basına duyurmuştu:
“Türkiye’de spor denince akla futbol futbol denince de akla parmakla sayılabilecek sayıda elit futbolcu gelmektedir. Sermayenin uydurduğu bu sahte ortamda sporcuların örgütlenmesi ise gereksiz görülmektedir. Oysa trilyonlar kazanan elit futbolcularla, spor emekçilerinin genelini özleştirmek, sermayenin sınıf çıkarları gereği ortaya koyduğu bilinçli bir propagandadır. Bu durum spor ve sporcu gerçeğini yansıtmamaktadır.Sporcuların gerçek durumundan yola çıkan ve emeğin öncelikli değer anlayışını benimsemiş, şimdilik bir avuç spor emekçisi sistemden kaynaklanan ve yüz binlerce spor emekçisini içine alan spordaki sömürüye son vermek amacıyla Türkiye Devrimci Spor Emekçileri Sendikası (Spor Emek-Sen)’ni kurmuşlardır. Artık hiçbir şut emekçi kalesine girmeyecek, önce sporda ter dökenler kurtulacaktır.”
Kurt’u ölümsüz yapan diğer bir olay ise Türkiye futbol tarihinde ilk sporcu grevine öncülük etmesi idi. Kurt, 1976’da Galatasaray’dayken Türkiye kupası finalini oynamaya hak kazanınca vaat edilen 10 bin lira primin ödenmemesi üzerine greve gitmişti. “Antrenmana katılmama” biçiminde gerçekleşen greve, bazı diğer futbolcular da katılmıştı.
Şarkılara da konu oldu: Metin Kurt Yalnızlığı
Metin Kurt’un bu özel hikâyesi ve mücadelesi şarkılara da konu oldu. Kesmeşeker, Metin Kurt Yalnızlığı isimli bir parça hazırlayarak üstada selam durdu. Şarkının söz ve müzik yazarı ise, Cenk Taner, şarkıda bir bölümünde şunu diyordu:
Yani iki şişe ucuz şarap bir tarih yazabilir
Verdiğim tüm sözler bir anda uçabilir
Sıcak bir bira aşk sendikasında
Metin Kurt gibi yalnızız ceza sahasında
Hayatı boyunca hep mücadele eden ve hiçbir zaman vazgeçmeyen Kurt için yazar Vecdi Çıracıoğlu, “Gladyatör: Futbol Arenalarında Bir İsyanın Hikayesi, Metin Kurt” adlı bir kitap da yazdı.