Döl Fırtınası
Dişil enerjinin içsel dönüşüme tabi edilmesi ve bunun gerekliliğini hissettirecek bir yazı. Kadim Tao’da Ying uygulamaları olarak da biliniyor. Bu yazıda enerjimizi nerelere yolluyoruz, fırtına oluşuyor mu, buna bakmaya çalışacağız. Gurjieff’in ikinci tür dışkı kavramını üstü kapalı ve farklı anlatımlarla değinmeye çalışacağız.
Fırtına
Göz gözü görmüyor, Arapların (Sefi’ye göre Arap diye bir ırk yok, onlar çölde bir yerden bir yere gezenler) neden kapandığını anlıyorsun. Ortadoğu’da ya da o bölgelerde çöl halkları kadını erkeği kapanıyor, kapatıyorlar oralarını buralarını. İnsanlığa has bir soy devamı gibi görünen üreme sıvısı üzerine, onun fiziksel hali üzerine konuşmayacağız. O konuyu ulemaya bırakabiliriz sanırım. 21. yüzyılda sıkışmış eril varlıklarına yönelik bir konuşma yapmak istiyorum izninizle.
Bir Sürü Delikanlıya Dostça Öğütler
tibet’e git
deveye bin
incili oku
ayakkabılarını maviye boya
sakal bırak
kağıttan bir kanoyla dolaş dünyayı
the saturday evening post’a abone ol
çiğnerken sadece sol tarafını kullan ağzının
tek bacaklı bi kadınla evlen
ve düz bir usturayla traş ol
ve kadının koluna adını kazı
benzinle fırçala dişlerini
bütün gün uyu ve gece ağaçlara tırman
keşiş ol
viski ile bira iç
kafanı suyun altında tut
ve keman çal
pembe mum ışığında göbek at
köpeğini öldür
belediye başkanlığına aday ol
bir varilin içinde yaşa
baltayla kafanı yar
yağmurda lale ek
AMA ŞİİR YAZMA!
Baba Bukowski kendisine göre bir öğüt vermiş delikanlılara. Kesin ezoterik bir şeyler çıkar bu şiirden de. Peki, bu şiir bize bileti veriyor mu? Hayat pahalılandı, ekmek oldu pi puçuh tele. Ayşe Teyze ne yapsın diye NTV’de sabahları radyoya çıkan eski devlet planlamacılarından farkımız nerede ya Rab? Ya da içinde yanlış anlamalarla dolu olan İsa’nın çarhıma gerildiği sırada okuduğu (söylemiş de olabilir) 22. Mezmuru ne yapacağız?
“Tanrım, Tanrım, beni neden terk ettin?
Niçin bana yardım etmekten,
Haykırışıma kulak vermekten uzak duruyorsun?”
Migene Gonzalez Wippler bu kısmı şöyle açıklar: “Kutsal Kitaplar’ı pek iyi bilmeyenler, o anda İsa’nın inancının sarsılmış olduğuna inanırlar. İncil’i bildiğini sananların bazıları bile onun bu söylemini yanlış yorumlarlar.” Detaylı bilgi için Migene Gonzalez Wippler – İsa ve Mistik Kabala’ya bakabilirsiniz. Hangi sayfa olduğunu sormayın, kitabı da okuyun bu arada.
Peki bu da mı size istediğiniz reçeteyi vermedi? Jesus, yabancıların tepki, şaşırma ve bu kadarda olmaz gibi manalara gelen kullanımının yanında, bize ne söylüyordu merhametin Efendisi? Onu apostolos’larına sorabilirsiniz yazdıkları birçok incilde anlatmaya çalışmışlar, özelliklede apokrif olanlarda.
Gelelim bizim delikanlılara, pornhub’ta takılan, masada tuvalet kağıdı barındıran bastardolara. Bunlar güzel char (çar)* kasar**, hem de elle. Bugün 5vs5 moba oynarken telefonda, int/wiz herolardan birisi şöyle “ks yapma” dedi ve içindeki knight online çıktı birden. Tabi, ikibinbeş Türkiyesinde Mevlana’nın rahmetinin de olduğu bu topraklarda, knight online diye bir şey vardı. Türkiye gençliği büyük sınavlar verdi. Biz ne verdik abi sen onu söyle.
Ben fırtınayı ateşe verdim bro. Rüzgarı da arkama aldım, konuştuğum pek anlaşılmadı rüzgardan. Bağırdım sesim sıkıldı.
Fırtınalı bir havada dölün ne işi var demeyin babalar. Biraz mizahi gelebilir, çalışmanın geleneğinde bir şeyleri gömme hadisesi var. Kıyam zamanları, yapma etme abi, İlahi Nizam ve Kainat’ı da okuduk yüzde yetmiş gidiyoruz ver küsküyü bize derseniz bile vermem. Bendeniz bir ehil değilim, dölümden gayri neyim var? Pisi pisim var, altın sarısı, ince kabuklu, çılgın patates kurdu. Kendisiyle sevgi planında işlerim var. Korkarım buradaki işleri hızlı ve layıkıyla yapıp vazife planına geçsin, ben sevgide o vazifede, posta koymasın sonra. Orada cinsiyet de yok, bu sefer o erkek olur ben kadın. Nasıl ama, döl diye buna derim. Babaların babası. Thor filmindeki o mavi dev, Odin’i öldürmek için geldiğinde (Odin, ölür mü beaa) All Father didi. Meali, hepimizin babası, ortak babamız diyor. Dev falan ama babada bilgi var. Gurdjieff mi çalışmış acaba. Dur bi netten bakayım, imbd vardır belki.
Evet, Kral Laufey, buz devlerinin kralı. Bu kral, çok yaşasın, adamımız Grundroth, Odin’i öldürmeye gelen babuş ortak babamız diye bir şey söyledi Odine. Çılgın haşaşi. Nerede geçer bu ortak baba kavramı ve bizim 21. yüzyıl delikanlısının ne işine yarar? Adam tüm sosyal platformda iş üstünde ne yapsın ortak baba kavramını. Anasını babasını biliyor, ecdadı belli soyu sopu belli. Şanlı tarihi belli.
Belli,
Belli mi?
Belli belli.
Peki,
Birçok üstadın rahmetiyle bızıklanmışız madem, madem yukarısı bize kıyak geçiyor, geçmişteki zatların liyakatlerinden dolayı biz ne yapacağız? Vergimizi veriyoruz, askere gidiyoruz, anayasal zorunluluklarımızı yapıyoruz oy veriyoruz, ürüyoruz, kısmen üç ya da dört, bazen günde üç dört. Üst üste kasar diyorsanız anlarım. Ben neyi anlarım dostlar?
Ekmeği. Bunu anlarım işte, işler buraya kadar geldi mi? Geldi. Buğday yalan oldu, gluten yiyoruz, o iş kritik hacım.Küsküyü avuçlamaya benzemez. Nefesi tutup boşaldığında daha fazla zevk aldığını fark eden organizma ne yapar? Leftovers’ta Kevin’nin yaptığını yapar. Kafaya poşet geçirir, bantlar, öyle kalır. Ne var bu karbondi/monoksitte? Zevki nerelerde arıyoruz.
Nerelerde arıyoruz? Havada arıyoruz abi, nerede arayalım. Mal nerde? Dağa kaçtı, kadrolar nerde? Yeraltında, üstünde var? Kaldırım var. Her yerde mi, hemen hemen her yerde. Medeniyet var abi, nasıl olmasın her yerde sen de nasıl sorular soruyorsun. Böyle soru olmaz!
Peki, babaların babası. Ortak babamıza geri dönelim, hanımlar beyler, bir hafta sonra ayın 22’si. Fena bir gün değil, 22 yol da var rakam da harf de. Neyi alacağız kendimize buradan? Yazıklar olsun mu yazılanlara yoksa kutsayalım mı onu Shefa Tal mı yapalım üzerine.
Halimiz nice. Dertliyiz, ağırız, yüklüyüz duygular babalar gibi giriyor bize. Leboski hikâyesi halısına işeyen adamı bulmaya çıkan Dude’ı konu alır. Bizim aldığımız şey ise sadece kendimiz. Kendini alıyorsun, bir nevi istekli, rızaya dayalı penetrasyon gibi bir şey. Yollar size kalmış, spiritüel gelişimde bundan başka reçete olabilir mi?
Zındıklık boyutunda bir gelişim göstermiş çeşitli oluşumlar, tarihsel tapınaklara sırtını dayar. Sırt omur ilik boyunca ilerleyip oradan da üçüncü gözden çıkacak bazı şeylere de alan oluşturur. Bu bazı şeylerin ihtiyacını hissediyor muyuz agalar? Bana bunu söyleyin. İçinizde ihtiyaç belirdi mi yoksa hâlâ sizi kesiyor mu küsküyü avuçlamak? Olması gereken diye bir şey yok, ihtiyaçlarını karşılama var. Nereye doğru çekiliyorsun benim dostum sen onu söyle bana.
Sonraki yazıda, biraz daha az makara ile Tao Yin üzerinde durmak istiyorum, neidan veya içsel simya ile bakalım bu sefer.
*Çar: Character kısaca Char’ın MMORPG dilinde kısa hali
**Çar kasmak: On-Line oyunlarda seçtiğin “heroyu” geliştirmek seviye atlatmak