Ana Sayfaİnsan ve ToplumHatırlamak devrimci bir eylemdir

Hatırlamak devrimci bir eylemdir

-

Hatırlamak, ruhun kendine tuttuğu aynadır. Ve unutmamak insanın kendine sadık kalma biçimlerinin belki de en incelikli, en yaratıcı olanıdır.

Bazen bir davranışla, bir dokunuşla, bir sessizlikle gelir hatırlamak ve o an, geçmiş yalnızca bir anı değil, bütünlüğümüzü korumamıza yardım eden bir bağ, bir yankı olur. Çünkü devrim, yalnızca ileriye doğru yürümek değil, geriye bakabilme cesaretidir.

Zaman çoğu kez doğrusal anlatılır: Bir başlangıç, bir yön, bir son. Oysa belki de en radikal yürüyüş, geçmişe doğru yapılanıdır. Hatırlamak unutturulmak isteneni yeniden dile getirmek, yok sayılanı yeniden kurmak, sahip olunmayanı yeniden sahiplenmektir.

Umutsuzlukla bakan gözler için belki de çare, Anadolu’nun kadim hafızasında saklıdır. Bazen geriye bakmak, ileri gitmenin tek yoludur.

Burdur’un yüksek ve taşlı tepelerinde yükselen Kibyra, yalnızca mermerlerin değil, halk iradesinin de şekil bulduğu bir kentti. Burada kararlar, saray duvarlarında değil, agora meydanında yankılanan halk sözleriyle alınırdı. Aristokrasinin ya da Roma’nın yazmadığı yasalarla yönetilirdi bu şehir.
Bir kentin kendi adaletini kurması, halkın kendi kaderine söz söylemesi — bugün düş gibi gelen bu düşünce, Kibyra’da bir vakit yaşamıştı. Kibyra, halkın kendi sesine, kendi aklına ve kendi geleceğine olan inancının taşla örülmüş bir anıtıydı.

Efes, zenginliğin ve sömürünün aynı anda kol gezdiği bir liman şehriydi. Roma’nın doymaz eli kutsal alanlara bile uzanmış, tapınaklar bile ticaretin birer aracı olmuştu. Ama halk yalnızca baş eğmedi. 2’nci yüzyılda yükselen direniş, dini ve ekonomik tahakküme karşı bir uyanışa dönüştü.
Kutsal olanı geri alma arzusu, mistik bir arayıştan politik bir eyleme evrildi. Ve Efes halkı, tapınak gölgelerinde adaleti aradı; bulduklarında, bir anlığına da olsa kendi düzenlerini kurdular.

Attalos Hanedanı sona erdiğinde Roma’nın gözleri Bergama’ya çevrildi. Ama halk, topraklarının sadece bir ganimet olmadığını göstermek için ayağa kalktı. Zanaatkârlar, çiftçiler, köleler — birlikte yeni bir yönetim hayal ettiler. Kısa sürdü belki bu düş, ama güçlüydü. Bergama, yalnızca kültürün değil, halkın örgütlü cesaretinin de hafızasında yaşamaya devam etti.

Ve şimdi unuttuysan ya da hiç bilmiyor isen hatırlatmak isterim… Çünkü bir Yunan Tanrıça sözü der ki “Mnēmoneuein estin zēn!

Hatırlamak, yaşamaktır!

Ve yaşam, hatırlayanlar için daha derin, daha dirençli bir yoldur.

Kaynak

  • Walter Benjamin – “Tarih Kavramı Üzerine”
  • “Türkiye’nin Antik Kentleri” – Hasan Malay
  • “The Hellenistic World and the Coming of Rome” – Erich Gruen
\n

Hat\u0131rlamak, ruhun kendine tuttu\u011fu aynad\u0131r. Ve unutmamak insan\u0131n kendine sad\u0131k kalma bi\u00e7imlerinin belki de en incelikli, en yarat\u0131c\u0131 olan\u0131d\u0131r.<\/p>\n\n\n\n

Bazen bir davran\u0131\u015fla, bir dokunu\u015fla, bir sessizlikle gelir hat\u0131rlamak ve o an, ge\u00e7mi\u015f yaln\u0131zca bir an\u0131 de\u011fil, b\u00fct\u00fcnl\u00fc\u011f\u00fcm\u00fcz\u00fc korumam\u0131za yard\u0131m eden bir ba\u011f, bir yank\u0131 olur. \u00c7\u00fcnk\u00fc devrim, yaln\u0131zca ileriye do\u011fru y\u00fcr\u00fcmek de\u011fil, geriye bakabilme cesaretidir.<\/p>\n\n\n\n

Zaman \u00e7o\u011fu kez do\u011frusal anlat\u0131l\u0131r: Bir ba\u015flang\u0131\u00e7, bir y\u00f6n, bir son. Oysa belki de en radikal y\u00fcr\u00fcy\u00fc\u015f, ge\u00e7mi\u015fe do\u011fru yap\u0131lan\u0131d\u0131r. Hat\u0131rlamak unutturulmak isteneni yeniden dile getirmek, yok say\u0131lan\u0131 yeniden kurmak, sahip olunmayan\u0131 yeniden sahiplenmektir.<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

Umutsuzlukla bakan g\u00f6zler i\u00e7in belki de \u00e7are, Anadolu\u2019nun kadim haf\u0131zas\u0131nda sakl\u0131d\u0131r. Bazen geriye bakmak, ileri gitmenin tek yoludur.<\/p>\n\n\n\n

Burdur\u2019un y\u00fcksek ve ta\u015fl\u0131 tepelerinde y\u00fckselen Kibyra, yaln\u0131zca mermerlerin de\u011fil, halk iradesinin de \u015fekil buldu\u011fu bir kentti. Burada kararlar, saray duvarlar\u0131nda de\u011fil, agora meydan\u0131nda yank\u0131lanan halk s\u00f6zleriyle al\u0131n\u0131rd\u0131. Aristokrasinin ya da Roma\u2019n\u0131n yazmad\u0131\u011f\u0131 yasalarla y\u00f6netilirdi bu \u015fehir.
Bir kentin kendi adaletini kurmas\u0131, halk\u0131n kendi kaderine s\u00f6z s\u00f6ylemesi \u2014 bug\u00fcn d\u00fc\u015f gibi gelen bu d\u00fc\u015f\u00fcnce, Kibyra\u2019da bir vakit ya\u015fam\u0131\u015ft\u0131. Kibyra, halk\u0131n kendi sesine, kendi akl\u0131na ve kendi gelece\u011fine olan inanc\u0131n\u0131n ta\u015fla \u00f6r\u00fclm\u00fc\u015f bir an\u0131t\u0131yd\u0131.<\/p>\n\n\n\n

Efes, zenginli\u011fin ve s\u00f6m\u00fcr\u00fcn\u00fcn ayn\u0131 anda kol gezdi\u011fi bir liman \u015fehriydi. Roma\u0027n\u0131n doymaz eli kutsal alanlara bile uzanm\u0131\u015f, tap\u0131naklar bile ticaretin birer arac\u0131 olmu\u015ftu. Ama halk yaln\u0131zca ba\u015f e\u011fmedi. 2\u0027nci y\u00fczy\u0131lda y\u00fckselen direni\u015f, dini ve ekonomik tahakk\u00fcme kar\u015f\u0131 bir uyan\u0131\u015fa d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fc.
Kutsal olan\u0131 geri alma arzusu, mistik bir aray\u0131\u015ftan politik bir eyleme evrildi. Ve Efes halk\u0131, tap\u0131nak g\u00f6lgelerinde adaleti arad\u0131; bulduklar\u0131nda, bir anl\u0131\u011f\u0131na da olsa kendi d\u00fczenlerini kurdular.<\/p>\n\n\n\n

Attalos Hanedan\u0131 sona erdi\u011finde Roma\u0027n\u0131n g\u00f6zleri Bergama\u0027ya \u00e7evrildi. Ama halk, topraklar\u0131n\u0131n sadece bir ganimet olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6stermek i\u00e7in aya\u011fa kalkt\u0131. Zanaatk\u00e2rlar, \u00e7ift\u00e7iler, k\u00f6leler \u2014 birlikte yeni bir y\u00f6netim hayal ettiler. K\u0131sa s\u00fcrd\u00fc belki bu d\u00fc\u015f, ama g\u00fc\u00e7l\u00fcyd\u00fc. Bergama, yaln\u0131zca k\u00fclt\u00fcr\u00fcn de\u011fil, halk\u0131n \u00f6rg\u00fctl\u00fc cesaretinin de haf\u0131zas\u0131nda ya\u015famaya devam etti.<\/p>\n\n\n\n

Ve \u015fimdi unuttuysan ya da hi\u00e7 bilmiyor isen hat\u0131rlatmak isterim\u2026 \u00c7\u00fcnk\u00fc bir Yunan Tanr\u0131\u00e7a s\u00f6z\u00fc der ki \"Mn\u0113moneuein estin z\u0113n!<\/em><\/strong>\"<\/p>\n\n\n\n

\u201cHat\u0131rlamak, ya\u015famakt\u0131r!<\/em><\/strong>\u201d<\/em><\/p>\n\n\n\n

Ve ya\u015fam, hat\u0131rlayanlar i\u00e7in daha derin, daha diren\u00e7li bir yoldur.<\/p>\n\n\n\n

<\/p>\n\n\n\n

Kaynak<\/strong><\/em><\/p>\n\n\n\n

    \n
  • Walter Benjamin \u2013 \u201cTarih Kavram\u0131 \u00dczerine\u201d<\/li>\n\n\n\n
  • \"T\u00fcrkiye\u0027nin Antik Kentleri\" \u2013 Hasan Malay<\/li>\n\n\n\n
  • \"The Hellenistic World and the Coming of Rome\" \u2013 Erich Gruen<\/li>\n<\/ul>\n","post_title":"Hat\u0131rlamak devrimci bir eylemdir","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"hatirlamak-devrimci-bir-eylemdir","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2025-04-23 10:33:27","post_modified_gmt":"2025-04-23 07:33:27","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=122186","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":122186}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "190"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "48"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

    SON YAZILAR

    Nedir bu normal?

    Normal, Latincesi normalis olan “gönyeli, ölçüye uygun” sözcüğünden gelmektedir. Ayrıca Fransızca normale de “kurala uygun, kurallı” sözcüğünden alıntıdır. Norm, Fransızca norme "kural, standart, ölçü" sözcüğünden gelmektedir...

    Tek kişilik azınlık

    Sürekli bir şeylere yetişme çabası... Hep geç kalmışlık hissi içerisinde geçen günler... Düşünmeye bile zaman bulamayan insan selleri... Düşünmek bile istemeyen ve bundan kaçmaya çalışan...

    Sessizliğin Sesi ve Mizofoni

    Sümer’in baş tanrılarından Enlil, bir gün insanlardan çok rahatsız olduğu için onları yok etmeye karar verir. İnsanlardan rahatsız olmasının tek nedeni ise çok fazla üremeleri...

    Arkeik Çığlık

    "Geçmiş dönemlerle kıyaslandığında elbette kat edilen epeyce bir yol vardır ama bilgi ve teknoloji çağında kulaklardaki o arkeik söylem, aslında kadının var olması gereken alanı...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol