Her Eylem Bir Tören

-

Yazar: Charles Eisenstein 
Çevirmen: Tuna Türkmen

Birkaç hafta önce bir kadın ile tanıştım. Kolombiya’daki Sierra Nevada’dan bir Kogi Mama, ya da diğer bir deyişle bir şaman ile çalışıyordu. Anlatılana göre bu şaman birkaç yıl önce Kaliforniya’ya gelmiş ve belirli bir arazide kapsamlı törenler düzenlemiş. “Burada düzenli olarak tören düzenleseniz iyi olur, yoksa ciddi yangınlar olacak”, diye eklemiş. Hiç kimse tören yapmamış ve gelecek yıl orman yangınları olmuş. Sonrasında tekrar gelmiş ve uyarısını tekrarlamış. “Törenleri yapmazsanız yangınlar çok daha kötü olacak.” Sonraki yıl, yangınlar daha da beter olmuş. Ve şaman tekrar gelip uyarısını üçüncü kez tekrarlamış: “ Törenleri yapın yoksa dünyanın bu bölümünde daha da kötü yangınlar olacak.” Yakın bir zaman sonra “Kamp Ateşi” yangını bölgeyi yerle bir etti. 

Daha sonra, tanıştığım kadın şunu ortaya çıkarmıştı: Kogi Şaman’ının belirlediği nokta burada yaşayan yerli halkın soykırıma uğradığı yermiş. Bir şekilde Şaman bunu hissetmiş. Kendi anlayışına göre, böylesine ürkütücü bir travma insanların yanı sıra toprağı da etkiliyor. Bu da demektir ki toprak bir törenle iyileştirilene kadar kızgın, dengesiz, uyuma kavuşamaz hâlde olacak.

İki yıl önce Dogon Rahipleri ile tanışıp iklim değişikliği hakkında görüşlerini sormuştum. Kogiler gibi, Dogonlar da törensel uygulamalarını binlerce yıldır bozulmadan korumuşlar. Adamlar şöyle dedi: ”Bu sizin düşündüğünüz gibi bir şey değil. İklimin çıldırmış olmasının en büyük nedeni ilk insanların yaptığı kutsal eserlerin ait olduğu, büyük dikkat ve titizlikle yerleştirildiği yerlerden alınarak New York ve Londra gibi müzelere taşınmış olması.” Kendi anlayışlarında, bu eserler ve onların etrafını saran törenler, insanlar ve yeryüzü arasında bir akit, bir uzlaşmayı sürdürüyor. Yeryüzü kendisine sunulan güzellik ve özen karşılığında insan yerleşimine uygun bir çevre sunuyor.

Arkadaşım Cynthia Jurs, yaklaşık yirmi yıldır düzenlediği törenlerde Yeryüzü Hazine Vazoları gömüyor. Tibet dininin kapları olan bu vazolar Nepal’de bir manastırda belirli bir ritüel ile yapılıyor. Bu pratiği – kulağa biraz klişe gelecek ama bu gerçekten oldu- Himalayalar’da bir mağarada yaşayan 106 yaşındaki bir Lama’dan öğrendi. Lama diyor ki; “Ne zaman insanları meditasyon yapmak için bir araya getirsen bunun iyileştirici bir etkisi olur, ama daha fazlasını yapmak istersen Yeryüzü Hazine Vazoları gömebilirsin.” İlk başta Cynthia bu öneri karşısında hayal kırıklığına uğradı. Kendini Tibet Budizmi’ne adamıştı ve bunun güzel bir tören ve başka güzel uygulamalar olduğundan emindi, ama hadi canım, iyileşmesi gereken gerçek sosyal ve ekolojik tahribat ortada. İnsanlar organize olmalı. Sistemler değişmeli. Bir törenin nasıl bir faydası olabilirdi ki?  

Yine de Lama’nın talimatıyla yakındaki manastırda üretilen bir seri vazoyu armağan olarak kabul etti. Beş yıl sonra dünyayı gezmeye başlayarak toprağın ve insanların büyük travmalara maruz kaldığı yerlere, törensel talimatlarla vazoları gömdü. Bu yerlerin bazılarında büyüklü küçüklü mucizeler olacaktı; bunlara sıradan sayılabilecek, barış merkezlerinin kurulması gibi sosyal mucizeler de dâhil. Cynthia’nın gözlemlediği kadarıyla törenler işe yarıyor. 

Ritüel, Tören ve Maddiyat

Bu hikâyeleri nasıl anlamalıyız? Politik doğrucu modern akıl diğer kültürlere saygı göstermek istiyor, ama bu kültürlerin sahip olduğu tamamıyla farklı nedensellik bakışını benimsemekte tereddüt ediyor.  Bahsettiğim törenler modern aklın dünyada pratik eylem olarak gördüğü şeyden farklı bir kategoridedir. Öyle ki, mesela bir iklim konferansı ölçümler, modeller ve politikayla ilgili ciddi işlere girişmeden önce, dört ana yöne dualarla çağrı yapacak yerli bir insanı davet ederek başlayabilir. 

Bu deneme yazısında modern insanın, hayata törensel yaklaşarak edinebileceği başka bir bakış açısını keşfe çıkacağım. Orland Bishop’un “hafıza kültürleri” dediği, geleneksel, yerli ve mekân odaklı insanlar kadar hâkim kültür içerisindeki ezoterik silsileler tarafından da uygulanan bir bakış açısı.  

Bu, alternatif, kişisel ve toplumsal sorunların çözümünde rasyonel, pragmatik yaklaşımın yerini tutmaz. Pragmatik yaklaşım ile yan yana da durmaz; ayrı durur. Başka insanların törenlerini ithal etmeyi ya da ödünç almayı da kastetmez. 

Bu, pragmatik olan ile törensel olanın, dünyayı derinlemesine farklı bir biçimde görme pratiğine dayanan kavuşmasıdır. 

Önce tören ve ritüel arasındaki ayrım ile başlayalım. Fark etmesek de, modern hayat ritüellerle doludur. Kredi kartını cihazda okutmak bir ritüeldir. Sırada beklemek bir ritüeldir. Tıbbi prosedürler birer ritüeldir. Sözleşme imzalamak bir ritüeldir. Şartlar ve koşulları “Kabul ediyorum”u tıklamak bir ritüeldir. Vergi beyanında bulunmak, birçok insanın tamamlamak için bir rahibin yardımına ihtiyaç duyduğu karmaşık bir ritüeldir; ki bu rahip esrarengiz törenler ve kurallar konusunda el almış, eğitim görmüş, sıradan kimselerin anlayamayacağı özel bir dilde akıcı ve isminin önüne eklenen ünvan kısaltmaları ile ayrılan bir şahıstır. Yeminli mali müşavirler bu ritüeli gerçekleştirmeniz için size yardım ederken toplumun itibarlı bir üyesi olarak kalmanızı sağlarlar. Ritüeller, toplumsal ile maddi dünya arasındaki ilişkiyi sağlamak için, kurallarla belirlenmiş veya sıralı bir düzende, sembollerin manipüle edilmesini içerir. 

Bu tanımlamayla ritüel ne iyi ne de kötüdür. Sadece insanlık ve diğer varlıklar arasındaki gerçekliği bir arada tutmanın bir yoludur. 

O zaman bir tören, özel bir ritüel türüdür. Kişinin kutsal olanın huzurunda olduğu, kutsal varlıkların sizi izlediği ya da Tanrı’nın sizin şahidiniz olduğu bilgisiyle yapılan bir ritüeldir. 

Dünya görüşünde kutsala, kutsal varlıklara ya da Tanrı’ya yer olmayanlar töreni batıl bir saçmalık ya da en fazla zihni sakinleştirip dikkati odaklamaya yarayan psikolojik bir aldatmaca olarak görecektir. 

Şimdi bir durun. Kutsal olana yer veren bir dünya görüşünde, kutsal varlıklar ya da Tanrı diyelim, O ya da Onların bizi ve her şeyi izlediği doğru değil mi? Bu her şeyi bir tören hâline getirmez mi? 

Evet getirir – eğer sürekli, kutsal olanın kendini hissettiren huzurundaysanız. Bu ne sıklıkta oluyor peki? Eğer size sorulmuş olsaydı, an içerisinde bunu tümüyle bilmediğiniz hâlde ne sıklıkta kutsal varlıkların sizi izlediğini az çok ileri sürebilirsiniz? Azalmaya devam eden birkaç istisna dışında, bildiğim dindar insanlar çoğu zaman Tanrı izliyormuş ya da dinliyormuş gibi davranmıyorlar. İstisnalar belirli bir din ile sınırlı değil. İnsan böyle kişileri taşıdıkları bir çeşit ağırbaşlılık sayesinde tanıyabiliyor. Söyledikleri ve yaptıkları her şey bir ağırlık, bir an taşıyor. Ağırbaşlılıkları dinî münasebetlerin ötesine nüfuz ederek kahkahalarına, sıcaklıklarına, öfkelerine ve sıradan anlarına yayılıyor. Ve böyle bir insan bir tören düzenlediğinde, sanki odada yerçekimi değişiyormuş gibi oluyor. 

Tören, karman çorman maddi bir dünyadan spiritüelliğin hokus pokus âlemine bir kaçış değildir. Maddenin daha geniş bir şekilde kucaklanmasıdır. İster kendi başına kutsal olsun, ister Tanrı’nın şaheseri olduğu için kutsal olsun, maddeselliğe saygının sunulduğu bir uygulamadır. Kişi, bir sunaktaki mumu tam olması gerektiği gibi yerleştirir. Zihnimde törenin anlamını kendisinden öğrendiğim bir adamın resmi var. Kendisi ölçülü ve titiz; hiç de kaskatı ya da baştan savma değil. Anın ve mekânın gerektirdiklerine dikkatini vererek her hareketinden bir sanat ortaya çıkarıyor.

Bir törende, kişi eldeki göreve tümüyle iştirak eder, her eylemi tam olması gerektiği gibi icra eder. Bir tören, o zaman, aslında yaşamın tümüne yayılan bir pratik, her şeyin tam da olması gerektiği gibi yapıldığı bir pratiktir. Samimi bir törensel uygulama, hayatı gitgide kendi alanına hizalayan bir mıknatıs gibidir. Bu törenin duası şöyle der: “Eylediğim her şey bir tören olsun! Hey şeyi tam bir dikkatle, tam bir ilgiyle ve hizmet ettiği şeye tam bir saygıyla yapayım.” 

Uygulanabilirlik ve Hürmet

Öyleyse, törenle geçirilen onca günün ağaç dikerek veya kereste endüstrisine karşı mücadele ederek daha faydalı geçirilebileceğine dair eleştirilerin önemli bir noktayı kaçırdığı açıktır. Törenle demlenmiş bir fidan dikici her fidanın yerine düzgün yerleştirilmesine, her mikro iklim ve ekoloji için doğru ağacın seçildiğine özen gösterecektir. Doğru derinlikte dikildiğine dikkat edecek, fidanın sonrasında gerekli koruma ve bakımı aldığından emin olacaktır. Aynı şekilde, bir kampanyacı kereste endüstrisini durdurmak için yapılması gerekenlerle kendi egosu, fedai kompleksi veya kendinden menkul doğruculuğu arasında net bir ayrım yapabilecektir. Neye hizmet ettiğini asla unutmayacaktır. 

Yerli bir kültür hakkında “binlerce yıldır topraklarında sürdürülebilir bir şekilde yaşamalarının batıl törenleriyle hiçbir ilgisi yoktur” demek bir saçmalıktan ibarettir. Çünkü onlar gelecekte yedi kuşak ilerisini düşünen, doğanın keskin gözlemcileridir. Bulundukları yerin hemen göze çarpmayan ihtiyaçlarına olan dikkat ve hürmetleri, bu yerli kültürlerin hayata karşı törensel yaklaşımının bir payı ve parçasıdır. Bizi törene çağıran düşünce yapısı, bizi şu soruları sormaya götüren düşünce yapısıyla aynıdır: Toprak ne ister? Nehir ne ister? Orman ne ister? Kurt ne ister? ” Ve ipuçlarına yakın bir dikkatle bakar. Toprağa, nehire, kurda, ormana bir varlık durumu atfeder – onları her daim izleyen kutsal varlıklar arasında sayarak ve ihtiyaç ve menfaatlerinin bizimkilerle iç içe olduğunu bilerek. 

Şahsen ben, kutsal varlıkların her zaman beni izlediğini bilen bir insan olduğumu iddia edemem. Yetiştirilişim sırasında gökyüzü, güneş, ay, rüzgâr, ağaçlar ve atalar gibi kutsal varlıklar hiç de kutsal varlık değildi. Gökyüzü uzayın boşluğunda salınan gaz partikülleri kümesiydi. Güneş hidrojen eriten bir toptu. Ay bir kaya parçasıydı (ve bir kaya, mineraller kümesi; bu mineraller de cansız moleküller kümesiydi). Rüzgâr jeomekanik güçlerin etkisiyle hareket hâlinde olan moleküllerdi. Ağaçlar biyokimya sütunları ve atalarımız da topraktaki cesetlerdi. Dışımızdaki dünya dilsiz ve ölüydü, kuvvet ve kütlenin gelişigüzel itiş kakışı. Orada, dışarıda hiçbir şey yoktu, ne bana şahitlik edecek bir zekâ, ne de yaptığımız şeyi rasyonel olarak öngörülebilir sonuçların ötesinde daha da iyi yapmamız için bir neden yoktu. 

Sunağımdaki mumu neden tam da doğru pozisyonda yerleştirmem gereksin ki? Fitilin etrafında oksitlenen bir balmumundan ibaret sonuçta. İçinde tekrar uyuyacaksam yatağımı neden tekrar toplayayım ki? Neden not, patron veya piyasa için yapılması gerekenden daha iyi bir şey yapayım? Bir şeyi olması gerekenden daha güzel hâle getirmek için neden çaba göstereyim ki? Kestirmeden halledeyim – kimsenin haberi olmaz. Benim çocukluk hayalimde güneş, rüzgâr ve çimen beni görebilirdi, ama hadi canım, gerçekten beni görmezlerdi aslında; gözleri yoktu, merkezî sinir sistemleri yoktu, benim gibi varlıklar değillerdi. İşte ben böyle bir ideoloji ile büyüdüm. 

Törensel bakış açısı kişinin gökyüzünü kullanışlı bir gaz partikülleri kümesi ya da taşı bir mineraller kümesi olarak görmeyi reddetmez. Sadece gökyüzünü ya da taşı bununla sınırlandırmayı reddeder. Onları başka biçimlerde görmeyi de doğru ve kullanışlı bulur, indirgeyici birleşimlerini onların gerçekte ne olduğunu açıklamak için kullanmaz. Bu nedenle, yetiştirildiğim dönemdeki dünya görüşüne alternatif olacak şey, bir tür törensel estetik adına kullanışlılığı terk etmek değildir. Kullanışlılık ve estetik arasında ayrım yapmak hatadır. Bu ayrım kendine sadece yaşamdaki gizemli ve zarif zekânın reddine yol açan bir anlatımda yer bulur. Hakikat hiç de bize anlatıldığı gibi değil. Bu dünyada, insanin ötesinde zekâlar ve güç temelli olanlar dışında başkaca nedensellik prensipleri mevcut. Eşzamanlılık, morfik rezonans, kendi kendini yaratma, güç temelli nedenselliğe tezat oluşturmadan mümkün olanın ufkunu genişletebilir. Dolayısıyla, bir tören dünyada başka şeylerin “olmasına yol açmak” değil; gerçekliği evirip çevirip kalıba dökerek farklı şeylerin vuku bulabileceği bir biçime dönüştürmektir. 

Törenden yoksun bir hayat yaşamak bizi müttefiksiz bırakır. Bizi kendi gerçekliğimizden dışlanmış biçimde, zekânın olmadığı bir dünyaya terk eder – modernist ideolojinin çizdiği resmin ta kendisi. Mekanik dünya görüşü kerameti kendinden menkul bir kehanet olur ve aslında bizi güç dışında dünyaya etki edebilecek her şeyden mahrum bırakır. 

Kogi ve Dogon gibi geleneksel toplulukların önerdiği dönüşüm onların törenlerini taklit etmek ya da benimsemek anlamına gelmez. Bilakis bu dönüşüm biz insanları dünyaya yoldaş eden, varlıklarla dolup taşan bir evrendeki zekâların diyaloğuna katılmaya çağıran bir dünya görüşüne götürür. Bir tören, böyle bir dünyada yaşama ve bu gerçekliğin oluşumuna katılma tercihini ilan eder.

Çevresel İyileşmede Tören

Aslına bakarsanız – bir dakka!  Söylediğim her şeyin tatbiki halihazırda fazlasıyla mümkün.

O nedenle izin verin, törensel aklın, çevre politikası ve uygulama sahasına nasıl uzanabileceğinden bahsedeyim. Bu, dünyadaki her bir yere iyi davranmak, onu bir varlık olarak anlamak, ve her bir yeri, türü ve ekosistemi kutsal saydığımızda bütün gezegeni kutsal bir bütünlüğe davet edeceğimizi bilmek anlamına gelir. 

Bazen, mesela kutsal suları korumak için bir boru hattını durdurmamız gibi, her yeri kutsal saymaktan ötürü yapılan eylemler, karbon tutma ve iklim değişikliği aktivizmi mantığı içerisinde kendine kolayca yer bulabilir. Diğer zamanlarda, karbon bütçesi mantığı törensel aklın sezgilerine aykırı görünür. Bugün ormanlar dev güneş enerjisi tertibatlarına yer açmak için kesiliyor ve kuşlar devasa rüzgâr türbinleri tarafından öldürülüyor. Dahası, sera gazlarına etkisi olmayan her şey çevre politikası üretenler tarafından görünmez hâle gelmeye başladı. Bir deniz kaplumbağasının pratik katkısı nedir? Peki bir filin? Mumumu sunağa baştan sağma bir şekilde yerleştirsem ne fark eder? 

Bir törende her şey önemlidir; bu yüzden her ayrıntıya dikkat ederiz. Ekolojik iyileşme konusuna törensel bir zihinle yaklaşırken, dikkatimizi cezbeden şeyler gitgide artar. Bilim daha önce görünmez veya değersiz addedilen varlıkların önemini ortaya koyarken törenin kapsamı da genişler. Toprak, mantarlar, bakteriler, su yollarının formu…  bunların her biri ister tarımsal uygulamalar ister ormancılık uygulamaları olsun, hayatın içindeki tüm ilişkilerin sunağında kendi yerini talep eder. Nedensel tahminlerimizin hassasiyeti derinleşirken, mesela kelebeklerin veya kurbağaların ya da kaplumbağaların sağlıklı bir biyosfer için zaruri olduğunu görürüz. Sonunda, törensel gözün sahih olduğunu, yani çevresel sağlığın ölçülebilir birkaç parametreye indirgenemez olduğunu fark ederiz. 

Burada dünyadaki varoluşun daha kaba bir anlayışına dayanan – örneğin doğayı mekanik bir bağlamda ele alan-  iyileştirme projelerinin terk edilmesini önermiyorum. Törensel ilişkinin derinleşmesi için atılacak adımları tanımlamalıyız. Son zamanlarda, Hindistan’da göletlerin ve çevre arazilerinin yeniden canlandırılmasıyla ilgili nefes kesen işler yapan Ravi Shah ile yazışıyorum. Masanobu Fukuoka’nın izinde, kah biraz su kamışını buraya yerleştirip, kah başka bir istilacı ağacı oradan alarak, doğanın özünden gelen yenileyici gücüne güvenerek en titiz ilgiyi icra ediyor. Müdahalesini azalttıkça etkisi de artıyor. Bu, sıfır müdahalenin hepsinden daha güçlü olacağını ima etmek anlamına gelmiyor. Daha ziyade, kavrayışı ne kadar ince ve hassas olursa, doğanının hareketine o kadar iyi uyum sağladığı ve iyi hizmet ettiği anlamına geliyor. Sonuçta bozulmakta olan bir araziden bereketli ve yemyeşil bir vaha, canlı bir sunak yarattı – daha doğrusu yaratılmasına hizmet etti. 

Ravi, kitabımda bahsettiğim büyük ölçekli su onarım projeleri konusunda açıkça anlaşılacağı üzere oldukça tez canlı: Rajendra Singh’in Hindistan’daki çalışmaları ve Çin’deki lös platosunun onarımı gibi projeler Ravi’nin mikro-yerel detaylara gösterdiği hürmet ve titizliğin yanına bile yaklaşamıyor. Bu projeler daha konvansiyonel, mekanik bir hidroloji anlayışına dayanıyor. “Peki ama kutsallık bunun neresinde?”, diye soruyor Ravi. “Birbirine bağımlı, benzersiz ekosistemlerin zarif bilgeliği karşında mütevazılık nerede? Sadece göletler inşa ediyorlar.” Belki öyledir, dedim, ama insanlarla bulundukları noktada buluşmalı ve doğru yöndeki her bir adımı kutlamalıyız. Bu mekanik hidroloji projeleri de içinde suya bir hürmet barındırıyor. Ravi’nin projesi, o hürmet seviyesine ulaşma yolundaki birçok adımın ilkini temsil eden çalışmayı belirtmeye gerek duymadan,  bunun ne olabileceğine dair bir fikir verebilir.

Şunu da eklemeliyim ki; toprağın iyileşmek için bir sıhhat örneğine, bu örnekle öğreneceği bir sağlık havzasına ihtiyacı var. Ravi’nin kurduğu ekolojik sağlık vahası, sosyal ve ekolojik çevresinden dışa doğru ışıyarak yakınındaki yerlere bu sağlığı – örneğin, bitkiler ve hayvanlar için sığınak ve üreme alanı sağlayarak – yayabilir ve böylelikle dünya üzerindeki diğer yeryüzü şifacılarına ilham olabilir. Amazon tam da bu yüzden hayati önem taşır. Özellikle nehri besleyen kolların bulunduğu bölge, muhtemelen dünyadaki en büyük el değmemiş rezervuar ve ekolojik sağlık kaynağıdır. Burası Gaia’nın sağlık hafızasının hâlâ sağlam durduğu, geçmiş ve geleceğin iyileşmiş dünyasının hafızasının bulunduğu yerdir.

Ravi’nin yeryüzü onarım işi tam da bir tören gibi işlev görür. Birisi şunu söyleyebilir: “Özel törenler yapmayın, her eylem bir tören olmalı! Neden onca dakikayı ayrıştırıp özel addedelim ki?” Aynı şekilde, Dünya’daki her yere, hemen, Ravi’nin kendi arazisine davrandığı gibi davranması konusunda ısrar edilebilir. Ancak çoğumuz, toplumun bütünü olarak böyle bir adıma hazır değiliz. Uçurum çok derin. Bir gecede tekno-endustriyel sistemlerimizi, toplumsal sistemlerimizi veya derinlemesine programlanmış psikolojimizi feshetmeyi bekleyemeyiz. Çoğumuz için işe yarayan şey, elimizden geldiğince en iyi şekilde bir kusursuzluk vahası -tören- oluşturmak ve daha sonra bunun hayatlarımız üzerine dalgalar hâlinde yayılmasına izin vermektir. Böylece, vahadan yayılan dalgalar her eyleme artan biçimde daha fazla titizlik, güzellik ve güç kazandırabilir. Her eylemi bir tören hâline getirmek bir eylemi bir tören hâline getirmekle başlar. 

İlk ilkelerden itibaren tören

Hayatın bir bölümünü tören hâline getirmek geri kalan bölümleri sıradan ve kaba bir kategoriye sokmak anlamına gelmez. Töreni icra ederken, bunun günümüz veya haftamız boyunca ışıldaması niyetiyle hareket ederiz. Tören, hayatın fırtına ve coşkusu içinde bir mihenk taşıdır. Bu nedenle, sadece birkaç yaban alanı, koruma alanı ya da milli parkı korumakla ya da birkaç yeri bozulmamış durumuna geri getirmekle yetinmeyiz; çünkü bu mekânlar bize yol gösteren kutupyıldızı gibi neyin mümkün olduğuna dair örnek ve hatırlatıcıdır. Ravi gibi insanlar bu tür yerlerin koruyuculuğunu yaptıkça, bunlardan bir kısmını, sonra da gittikçe daha fazlasını tüm yerlerde var etmeye sevk ediliriz. Hayatlarımızda küçük bir tören anı kurarken, azar azar başlamak kaydıyla bunu tüm anlara taşımaya yöneliriz.

Töreni, neredeyse ondan tamamen yoksun bırakılmış bir topluma nasıl yeniden takdim ederiz? Daha önce de söylediğim gibi bu diğer kültürlerin törenlerini taklit ya da ithal etmek anlamına gelmez. Kişinin kendi kanından gelen törenleri diriltmek de söz konusu değildir; zira böyle bir çaba, kültür yağmacılığından kaçınsa da, kişinin kendi kültürünü tüketim nesnesi olarak yeniden dolaşıma sokma riski taşır. Halbuki törenler canlıdır; onları taklit ya da koruma girişimleri bize onların biçimsel bir kopyasını kazandırmanın ötesine geçmez. 

O zaman geriye hangi seçenek kaldı? Kendi törenlerimizi yaratmak mı? Doğrusunu söylemek gerekirse, hayır; çünkü törenler yaratılmaz, keşfedilir. 

Belki şu işe yarayabilir. Her sabah bir mum yakıp o gün kim olmak istediğine odaklandığın bir an ayırdığın basit bir törenle başlayabilirsin. Ama mumu nasıl kusursuzca yakacaksın? Belki alıp kibritin üstüne doğru eğeceksin. Kibriti nereye koyacaksın? Belki kenara, küçük bir tabağın üstüne. Sonra mumu tam olması gerektiği gibi yerleştirirsin. Sonra belki üç kere çan çalarsın. Bu çanlar arasında ne kadar zaman beklemeli? Acelen var mı? Yok, belki de her bir ton sessizlikte kaybolana kadar beklersin. İşte böyle..

Bu kural ve prosedürlerin töreni yönetmesi gerektiğini söylemiyorum. Bir tören keşfi için “evet ,bunu yapmanın yolu bu” diyen iç sesini takip et. İzleyerek, dinleyerek, dikkatimizi odaklayarak ne yapacağımızı, ne söyleyeceğimizi ve nasıl katılacağımızı keşfederiz. Bu, Fukuoka gibi insanların toprakla doğru ilişkiyi kurmayı öğrenme yollarından çok farklı değil.

Belki mum küçük bir sunağa evrilir ve ışığı da bu sunağı gözeten daha uzun bir törene evrilir. Sonra dışarı doğru ışır. Belki çok geçmeden masanı aynı özenle düzenlemeye başlarsın. Ve evini. Ve sonra o aynı özeni ve niyetliliği iş yerine, ilişkilerine ve bedenine aldığın yiyeceklere gösterirsin. Zamanla tören, içine yerleştiğin gerçekliği dönüştürmek için kullandığın bir demir atma noktasına dönüşür. Bir bakmışsın ki hayat kendini törenin arkasındaki niyet etrafında örgütlemeye başlamış. Aslen daha geniş bir idrakın işbaşında olduğunu onaylayan bir eşzamanlılığı bile tecrübe edebilirsin. 

Bu gerçekleştikçe, sayısız varlığın bize burada eşlik ettiğine dair bir hisle dolarız. Tören, sadece kutsal varlıklar izliyorsa bir anlamı olan tören, bizi kutsal varlıkların hakikaten var olduğu deneyimsel bir gerçekliğin içine çeker. Onların mevcudiyeti arttıkça, daha fazla eylemi, hatta artık her eylemi pür dikkat ve bütünlükle yapılan bir törene dönüştürme çağrısı derinleşir. O zaman hayat neye dönüşürdü? Dünya nasıl olurdu?

Pür dikkat ve bütünlük, farklı durumlarda farklı şekiller alır. Bunların bir ritüel içindeki anlamı, bir oyunda, sohbette ya da yemek pişirmede olduğundan çok daha farklıdır. Bir durumda kesinlik ve düzen gerektirirken bir başkasında kendiliğindenlik, cüret ve doğaçlama gerektirir. Tören, her eylem ve sözdeki gidişatı; kişinin gerçekte olduğu insan, olmak istediği insan ve içinde yaşamak istediği dünya ile uyumlu hâle sokar.

Tören kutsal bir istikamete doğru anlık bir bakış sunar. 

Hey eylemin bir tören,

Her sözün bir dua,

Her yürüyüşün bir hac,

Her mekânın bir mabet

olduğu bir istikamete doğru. 

Bir mabet, bütün mabetleri aşan ve her mabeti içinde barındıran “kutsal” ile bağımızı kurar. Bir tören, her şeyin kutsal olduğu bir gerçekliğe yardım eli uzatarak, bir mekânı bir mabete dönüştürebilir, ki böyle bir mekân o gerçekliğin veya o dünya hikâyesinin mevzisidir. Aynı şekilde, iyileşmiş bir toprak parçası Dünya’nın özgün canlılığından geriye kalan vahaların bir mevzisidir. Tıpkı Amazonlar, Kongo, dağınık hâldeki el değmemiş mercan resifleri, tropik bataklıklar gibi. Yeni Brezilya hükümetinin Amazon’u yağmalama planına çaresizlikle bakarken, Amazon’u acaba nasıl kurtarabileceğimizi merak ediyoruz. Bunu yapmak için politik ve ekonomik eylem mutlaka gereklidir, ancak aynı anda başka bir derinlikte de hareket edebiliriz. Yeryüzünün iyileşmiş her bir yeri Amazon’u besler ve bizi Amazon’un zarar görmeden kalabildiği bir dünyaya yaklaştırır. Ve bu tür yerlerle ilişkilerimizi güçlendirirken, kararlılığımızı desteklemek ve ittifaklarımızı koordine etmek için bilinmeyen güçlere başvururuz.     

Gerçekliğimizden dışladığımız varlıklar, algımızda hiçliğe indirgediğimiz varlıklar, hâlâ orada bizi bekliyor. Bana miras kalan inançsızlığımla bile (bilim, matematik ve analitik felsefe eğitimi almış, en az sizinki kadar rahatsız edici olan, içimdeki alaycı) kendime titiz bir sessizlik içinde kısa bir müddet durmaya izin verdiğimde, bu varlıkların bir araya geldiğini hissedebiliyorum. Her daim umutla dolarak, bu dikkate doğru yaklaşıyorlar. Siz de hissedebiliyor musunuz? Belki şüphe içinde, ve hüsnükuruntuya kapılmadan, onları hissedebiliyor musunuz? Bu, bir ormanda olup bir anda sanki ilk kez hissetmek gibi bir duygu: Orman canlı. Güneş beni izliyor. Ve ben yalnız değilim.   

Kaynak: https://charleseisenstein.org/essays/ceremony/ 

Fotoğraf kaynağı: https://www.wilderutopia.com/traditions/kogi-peoples-lesson-from-the-heart-of-the-mountain/

\n

Yazar<\/strong>: Charles Eisenstein\u00a0
\u00c7evirmen<\/strong>: Tuna T\u00fcrkmen<\/p>\n\n\n\n

Birka\u00e7 hafta \u00f6nce bir kad\u0131n ile tan\u0131\u015ft\u0131m. Kolombiya\u2019daki Sierra Nevada\u2019dan bir Kogi Mama, ya da di\u011fer bir deyi\u015fle bir \u015faman ile \u00e7al\u0131\u015f\u0131yordu. Anlat\u0131lana g\u00f6re bu \u015faman birka\u00e7 y\u0131l \u00f6nce Kaliforniya\u2019ya gelmi\u015f ve belirli bir arazide kapsaml\u0131 t\u00f6renler d\u00fczenlemi\u015f. \u201cBurada d\u00fczenli olarak t\u00f6ren d\u00fczenleseniz iyi olur, yoksa ciddi yang\u0131nlar olacak\u201d, diye eklemi\u015f. Hi\u00e7 kimse t\u00f6ren yapmam\u0131\u015f ve gelecek y\u0131l orman yang\u0131nlar\u0131 olmu\u015f. Sonras\u0131nda tekrar gelmi\u015f ve uyar\u0131s\u0131n\u0131 tekrarlam\u0131\u015f. \u201cT\u00f6renleri yapmazsan\u0131z yang\u0131nlar \u00e7ok daha k\u00f6t\u00fc olacak.\u201d Sonraki y\u0131l, yang\u0131nlar daha da beter olmu\u015f. Ve \u015faman tekrar gelip uyar\u0131s\u0131n\u0131 \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc kez tekrarlam\u0131\u015f: \u201c T\u00f6renleri yap\u0131n yoksa d\u00fcnyan\u0131n bu b\u00f6l\u00fcm\u00fcnde daha da k\u00f6t\u00fc yang\u0131nlar olacak.\u201d Yak\u0131n bir zaman sonra \u201cKamp Ate\u015fi\u201d yang\u0131n\u0131 b\u00f6lgeyi yerle bir etti. <\/p>\n\n\n\n

Daha sonra, tan\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131m kad\u0131n \u015funu ortaya \u00e7\u0131karm\u0131\u015ft\u0131: Kogi \u015eaman\u2019\u0131n\u0131n belirledi\u011fi nokta burada ya\u015fayan yerli halk\u0131n soyk\u0131r\u0131ma u\u011frad\u0131\u011f\u0131 yermi\u015f. Bir \u015fekilde \u015eaman bunu hissetmi\u015f. Kendi anlay\u0131\u015f\u0131na g\u00f6re, b\u00f6ylesine \u00fcrk\u00fct\u00fcc\u00fc bir travma insanlar\u0131n yan\u0131 s\u0131ra topra\u011f\u0131 da etkiliyor. Bu da demektir ki toprak bir t\u00f6renle iyile\u015ftirilene kadar k\u0131zg\u0131n, dengesiz, uyuma kavu\u015famaz h\u00e2lde olacak.<\/p>\n\n\n\n

\u0130ki y\u0131l \u00f6nce Dogon Rahipleri ile tan\u0131\u015f\u0131p iklim de\u011fi\u015fikli\u011fi hakk\u0131nda g\u00f6r\u00fc\u015flerini sormu\u015ftum. Kogiler gibi, Dogonlar da t\u00f6rensel uygulamalar\u0131n\u0131 binlerce y\u0131ld\u0131r bozulmadan korumu\u015flar. Adamlar \u015f\u00f6yle dedi: \u201dBu sizin d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcz gibi bir \u015fey de\u011fil. \u0130klimin \u00e7\u0131ld\u0131rm\u0131\u015f olmas\u0131n\u0131n en b\u00fcy\u00fck nedeni ilk insanlar\u0131n yapt\u0131\u011f\u0131 kutsal eserlerin ait oldu\u011fu, b\u00fcy\u00fck dikkat ve titizlikle yerle\u015ftirildi\u011fi yerlerden al\u0131narak New York ve Londra gibi m\u00fczelere ta\u015f\u0131nm\u0131\u015f olmas\u0131.\u201d Kendi anlay\u0131\u015flar\u0131nda, bu eserler ve onlar\u0131n etraf\u0131n\u0131 saran t\u00f6renler, insanlar ve yery\u00fcz\u00fc aras\u0131nda bir akit, bir uzla\u015fmay\u0131 s\u00fcrd\u00fcr\u00fcyor. Yery\u00fcz\u00fc kendisine sunulan g\u00fczellik ve \u00f6zen kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda insan yerle\u015fimine uygun bir \u00e7evre sunuyor.<\/p>\n\n\n\n

Arkada\u015f\u0131m Cynthia Jurs, yakla\u015f\u0131k yirmi y\u0131ld\u0131r d\u00fczenledi\u011fi t\u00f6renlerde Yery\u00fcz\u00fc Hazine Vazolar\u0131 g\u00f6m\u00fcyor. Tibet dininin kaplar\u0131 olan bu vazolar Nepal\u2019de bir manast\u0131rda belirli bir rit\u00fcel ile yap\u0131l\u0131yor. Bu prati\u011fi - kula\u011fa biraz kli\u015fe gelecek ama bu ger\u00e7ekten oldu- Himalayalar\u2019da bir ma\u011farada ya\u015fayan 106 ya\u015f\u0131ndaki bir Lama\u2019dan \u00f6\u011frendi. Lama diyor ki; \u201cNe zaman insanlar\u0131 meditasyon yapmak i\u00e7in bir araya getirsen bunun iyile\u015ftirici bir etkisi olur, ama daha fazlas\u0131n\u0131 yapmak istersen Yery\u00fcz\u00fc Hazine Vazolar\u0131 g\u00f6mebilirsin.\u201d \u0130lk ba\u015fta Cynthia bu \u00f6neri kar\u015f\u0131s\u0131nda hayal k\u0131r\u0131kl\u0131\u011f\u0131na u\u011frad\u0131. Kendini Tibet Budizmi\u2019ne adam\u0131\u015ft\u0131 ve bunun g\u00fczel bir t\u00f6ren ve ba\u015fka g\u00fczel uygulamalar oldu\u011fundan emindi, ama hadi can\u0131m, iyile\u015fmesi gereken ger\u00e7ek sosyal ve ekolojik tahribat ortada. \u0130nsanlar organize olmal\u0131. Sistemler de\u011fi\u015fmeli. Bir t\u00f6renin nas\u0131l bir faydas\u0131 olabilirdi ki?  <\/p>\n\n\n\n

Yine de Lama\u2019n\u0131n talimat\u0131yla yak\u0131ndaki manast\u0131rda \u00fcretilen bir seri vazoyu arma\u011fan olarak kabul etti. Be\u015f y\u0131l sonra d\u00fcnyay\u0131 gezmeye ba\u015flayarak topra\u011f\u0131n ve insanlar\u0131n b\u00fcy\u00fck travmalara maruz kald\u0131\u011f\u0131 yerlere, t\u00f6rensel talimatlarla vazolar\u0131 g\u00f6md\u00fc. Bu yerlerin baz\u0131lar\u0131nda b\u00fcy\u00fckl\u00fc k\u00fc\u00e7\u00fckl\u00fc mucizeler olacakt\u0131; bunlara s\u0131radan say\u0131labilecek, bar\u0131\u015f merkezlerinin kurulmas\u0131 gibi sosyal mucizeler de d\u00e2hil. Cynthia\u2019n\u0131n g\u00f6zlemledi\u011fi kadar\u0131yla t\u00f6renler i\u015fe yar\u0131yor. <\/p>\n\n\n\n

Rit\u00fcel, T\u00f6ren ve Maddiyat<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Bu hik\u00e2yeleri nas\u0131l anlamal\u0131y\u0131z? Politik do\u011frucu modern ak\u0131l di\u011fer k\u00fclt\u00fcrlere sayg\u0131 g\u00f6stermek istiyor, ama bu k\u00fclt\u00fcrlerin sahip oldu\u011fu tamam\u0131yla farkl\u0131 nedensellik bak\u0131\u015f\u0131n\u0131 benimsemekte teredd\u00fct ediyor.  Bahsetti\u011fim t\u00f6renler modern akl\u0131n d\u00fcnyada pratik eylem olarak g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fc \u015feyden farkl\u0131 bir kategoridedir. \u00d6yle ki, mesela bir iklim konferans\u0131 \u00f6l\u00e7\u00fcmler, modeller ve politikayla ilgili ciddi i\u015flere giri\u015fmeden \u00f6nce, d\u00f6rt ana y\u00f6ne dualarla \u00e7a\u011fr\u0131 yapacak yerli bir insan\u0131 davet ederek ba\u015flayabilir. <\/p>\n\n\n\n

Bu deneme yaz\u0131s\u0131nda modern insan\u0131n, hayata t\u00f6rensel yakla\u015farak edinebilece\u011fi ba\u015fka bir bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131n\u0131 ke\u015ffe \u00e7\u0131kaca\u011f\u0131m. Orland Bishop\u2019un \u201chaf\u0131za k\u00fclt\u00fcrleri\u201d dedi\u011fi, geleneksel, yerli ve mek\u00e2n odakl\u0131 insanlar kadar h\u00e2kim k\u00fclt\u00fcr i\u00e7erisindeki ezoterik silsileler taraf\u0131ndan da uygulanan bir bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131.  <\/p>\n\n\n\n

Bu, alternatif, ki\u015fisel ve toplumsal sorunlar\u0131n \u00e7\u00f6z\u00fcm\u00fcnde rasyonel, pragmatik yakla\u015f\u0131m\u0131n yerini tutmaz. Pragmatik yakla\u015f\u0131m ile yan yana da durmaz; ayr\u0131 durur. Ba\u015fka insanlar\u0131n t\u00f6renlerini ithal etmeyi ya da \u00f6d\u00fcn\u00e7 almay\u0131 da kastetmez. <\/p>\n\n\n\n

Bu, pragmatik olan ile t\u00f6rensel olan\u0131n, d\u00fcnyay\u0131 derinlemesine farkl\u0131 bir bi\u00e7imde g\u00f6rme prati\u011fine dayanan kavu\u015fmas\u0131d\u0131r. <\/p>\n\n\n\n

\u00d6nce t\u00f6ren ve rit\u00fcel aras\u0131ndaki ayr\u0131m ile ba\u015flayal\u0131m. Fark etmesek de, modern hayat rit\u00fcellerle doludur. Kredi kart\u0131n\u0131 cihazda okutmak bir rit\u00fceldir. S\u0131rada beklemek bir rit\u00fceldir. T\u0131bbi prosed\u00fcrler birer rit\u00fceldir. S\u00f6zle\u015fme imzalamak bir rit\u00fceldir. \u015eartlar ve ko\u015fullar\u0131 \u201cKabul ediyorum\u201du t\u0131klamak bir rit\u00fceldir. Vergi beyan\u0131nda bulunmak, bir\u00e7ok insan\u0131n tamamlamak i\u00e7in bir rahibin yard\u0131m\u0131na ihtiya\u00e7 duydu\u011fu karma\u015f\u0131k bir rit\u00fceldir; ki bu rahip esrarengiz t\u00f6renler ve kurallar konusunda el alm\u0131\u015f, e\u011fitim g\u00f6rm\u00fc\u015f, s\u0131radan kimselerin anlayamayaca\u011f\u0131 \u00f6zel bir dilde ak\u0131c\u0131 ve isminin \u00f6n\u00fcne eklenen \u00fcnvan k\u0131saltmalar\u0131 ile ayr\u0131lan bir \u015fah\u0131st\u0131r. Yeminli mali m\u00fc\u015favirler bu rit\u00fceli ger\u00e7ekle\u015ftirmeniz i\u00e7in size yard\u0131m ederken toplumun itibarl\u0131 bir \u00fcyesi olarak kalman\u0131z\u0131 sa\u011flarlar. Rit\u00fceller, toplumsal ile maddi d\u00fcnya aras\u0131ndaki ili\u015fkiyi sa\u011flamak i\u00e7in, kurallarla belirlenmi\u015f veya s\u0131ral\u0131 bir d\u00fczende, sembollerin manip\u00fcle edilmesini i\u00e7erir. <\/p>\n\n\n\n

Bu tan\u0131mlamayla rit\u00fcel ne iyi ne de k\u00f6t\u00fcd\u00fcr. Sadece insanl\u0131k ve di\u011fer varl\u0131klar aras\u0131ndaki ger\u00e7ekli\u011fi bir arada tutman\u0131n bir yoludur. <\/p>\n\n\n\n

O zaman bir t\u00f6ren, \u00f6zel bir rit\u00fcel t\u00fcr\u00fcd\u00fcr. Ki\u015finin kutsal olan\u0131n huzurunda oldu\u011fu, kutsal varl\u0131klar\u0131n sizi izledi\u011fi ya da Tanr\u0131\u2019n\u0131n sizin \u015fahidiniz oldu\u011fu bilgisiyle yap\u0131lan bir rit\u00fceldir. <\/p>\n\n\n\n

D\u00fcnya g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcnde kutsala, kutsal varl\u0131klara ya da Tanr\u0131\u2019ya yer olmayanlar t\u00f6reni bat\u0131l bir sa\u00e7mal\u0131k ya da en fazla zihni sakinle\u015ftirip dikkati odaklamaya yarayan psikolojik bir aldatmaca olarak g\u00f6recektir. <\/p>\n\n\n\n

\u015eimdi bir durun. Kutsal olana yer veren bir d\u00fcnya g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcnde, kutsal varl\u0131klar ya da Tanr\u0131 diyelim, O ya da Onlar\u0131n bizi ve her \u015feyi izledi\u011fi do\u011fru de\u011fil mi? Bu her \u015feyi bir t\u00f6ren h\u00e2line getirmez mi? <\/p>\n\n\n\n

Evet getirir - e\u011fer s\u00fcrekli, kutsal olan\u0131n kendini hissettiren huzurundaysan\u0131z. Bu ne s\u0131kl\u0131kta oluyor peki? E\u011fer size sorulmu\u015f olsayd\u0131, an i\u00e7erisinde bunu t\u00fcm\u00fcyle bilmedi\u011finiz h\u00e2lde ne s\u0131kl\u0131kta kutsal varl\u0131klar\u0131n sizi izledi\u011fini az \u00e7ok ileri s\u00fcrebilirsiniz? Azalmaya devam eden birka\u00e7 istisna d\u0131\u015f\u0131nda, bildi\u011fim dindar insanlar \u00e7o\u011fu zaman Tanr\u0131 izliyormu\u015f ya da dinliyormu\u015f gibi davranm\u0131yorlar. \u0130stisnalar belirli bir din ile s\u0131n\u0131rl\u0131 de\u011fil. \u0130nsan b\u00f6yle ki\u015fileri ta\u015f\u0131d\u0131klar\u0131 bir \u00e7e\u015fit a\u011f\u0131rba\u015fl\u0131l\u0131k sayesinde tan\u0131yabiliyor. S\u00f6yledikleri ve yapt\u0131klar\u0131 her \u015fey bir a\u011f\u0131rl\u0131k, bir an ta\u015f\u0131yor. A\u011f\u0131rba\u015fl\u0131l\u0131klar\u0131 din\u00ee m\u00fcnasebetlerin \u00f6tesine n\u00fcfuz ederek kahkahalar\u0131na, s\u0131cakl\u0131klar\u0131na, \u00f6fkelerine ve s\u0131radan anlar\u0131na yay\u0131l\u0131yor. Ve b\u00f6yle bir insan bir t\u00f6ren d\u00fczenledi\u011finde, sanki odada yer\u00e7ekimi de\u011fi\u015fiyormu\u015f gibi oluyor. <\/p>\n\n\n\n

T\u00f6ren, karman \u00e7orman maddi bir d\u00fcnyadan spirit\u00fcelli\u011fin hokus pokus \u00e2lemine bir ka\u00e7\u0131\u015f de\u011fildir. Maddenin daha geni\u015f bir \u015fekilde kucaklanmas\u0131d\u0131r. \u0130ster kendi ba\u015f\u0131na kutsal olsun, ister Tanr\u0131\u2019n\u0131n \u015faheseri oldu\u011fu i\u00e7in kutsal olsun, maddeselli\u011fe sayg\u0131n\u0131n sunuldu\u011fu bir uygulamad\u0131r. Ki\u015fi, bir sunaktaki mumu tam olmas\u0131 gerekti\u011fi gibi yerle\u015ftirir. Zihnimde t\u00f6renin anlam\u0131n\u0131 kendisinden \u00f6\u011frendi\u011fim bir adam\u0131n resmi var. Kendisi \u00f6l\u00e7\u00fcl\u00fc ve titiz; hi\u00e7 de kaskat\u0131 ya da ba\u015ftan savma de\u011fil. An\u0131n ve mek\u00e2n\u0131n gerektirdiklerine dikkatini vererek her hareketinden bir sanat ortaya \u00e7\u0131kar\u0131yor.<\/p>\n\n\n\n

Bir t\u00f6rende, ki\u015fi eldeki g\u00f6reve t\u00fcm\u00fcyle i\u015ftirak eder, her eylemi tam olmas\u0131 gerekti\u011fi gibi icra eder. Bir t\u00f6ren, o zaman, asl\u0131nda ya\u015fam\u0131n t\u00fcm\u00fcne yay\u0131lan bir pratik, her \u015feyin tam da olmas\u0131 gerekti\u011fi gibi yap\u0131ld\u0131\u011f\u0131 bir pratiktir. Samimi bir t\u00f6rensel uygulama, hayat\u0131 gitgide kendi alan\u0131na hizalayan bir m\u0131knat\u0131s gibidir. Bu t\u00f6renin duas\u0131 \u015f\u00f6yle der: \u201cEyledi\u011fim her \u015fey bir t\u00f6ren olsun! Hey \u015feyi tam bir dikkatle, tam bir ilgiyle ve hizmet etti\u011fi \u015feye tam bir sayg\u0131yla yapay\u0131m.\u201d <\/p>\n\n\n\n

Uygulanabilirlik ve H\u00fcrmet<\/strong><\/p>\n\n\n\n

\u00d6yleyse, t\u00f6renle ge\u00e7irilen onca g\u00fcn\u00fcn a\u011fa\u00e7 dikerek veya kereste end\u00fcstrisine kar\u015f\u0131 m\u00fccadele ederek daha faydal\u0131 ge\u00e7irilebilece\u011fine dair ele\u015ftirilerin \u00f6nemli bir noktay\u0131 ka\u00e7\u0131rd\u0131\u011f\u0131 a\u00e7\u0131kt\u0131r. T\u00f6renle demlenmi\u015f bir fidan dikici her fidan\u0131n yerine d\u00fczg\u00fcn yerle\u015ftirilmesine, her mikro iklim ve ekoloji i\u00e7in do\u011fru a\u011fac\u0131n se\u00e7ildi\u011fine \u00f6zen g\u00f6sterecektir. Do\u011fru derinlikte dikildi\u011fine dikkat edecek, fidan\u0131n sonras\u0131nda gerekli koruma ve bak\u0131m\u0131 ald\u0131\u011f\u0131ndan emin olacakt\u0131r. Ayn\u0131 \u015fekilde, bir kampanyac\u0131 kereste end\u00fcstrisini durdurmak i\u00e7in yap\u0131lmas\u0131 gerekenlerle kendi egosu, fedai kompleksi veya kendinden menkul do\u011fruculu\u011fu aras\u0131nda net bir ayr\u0131m yapabilecektir. Neye hizmet etti\u011fini asla unutmayacakt\u0131r. <\/p>\n\n\n\n

Yerli bir k\u00fclt\u00fcr hakk\u0131nda \u201cbinlerce y\u0131ld\u0131r topraklar\u0131nda s\u00fcrd\u00fcr\u00fclebilir bir \u015fekilde ya\u015famalar\u0131n\u0131n bat\u0131l t\u00f6renleriyle hi\u00e7bir ilgisi yoktur\u201d demek bir sa\u00e7mal\u0131ktan ibarettir. \u00c7\u00fcnk\u00fc onlar gelecekte yedi ku\u015fak ilerisini d\u00fc\u015f\u00fcnen, do\u011fan\u0131n keskin g\u00f6zlemcileridir. Bulunduklar\u0131 yerin hemen g\u00f6ze \u00e7arpmayan ihtiya\u00e7lar\u0131na olan dikkat ve h\u00fcrmetleri, bu yerli k\u00fclt\u00fcrlerin hayata kar\u015f\u0131 t\u00f6rensel yakla\u015f\u0131m\u0131n\u0131n bir pay\u0131 ve par\u00e7as\u0131d\u0131r. Bizi t\u00f6rene \u00e7a\u011f\u0131ran d\u00fc\u015f\u00fcnce yap\u0131s\u0131, bizi \u015fu sorular\u0131 sormaya g\u00f6t\u00fcren d\u00fc\u015f\u00fcnce yap\u0131s\u0131yla ayn\u0131d\u0131r: Toprak ne ister? Nehir ne ister? Orman ne ister? Kurt ne ister? \u201d Ve ipu\u00e7lar\u0131na yak\u0131n bir dikkatle bakar. Topra\u011fa, nehire, kurda, ormana bir varl\u0131k durumu atfeder - onlar\u0131 her daim izleyen kutsal varl\u0131klar aras\u0131nda sayarak ve ihtiya\u00e7 ve menfaatlerinin bizimkilerle i\u00e7 i\u00e7e oldu\u011funu bilerek. <\/p>\n\n\n\n

\u015eahsen ben, kutsal varl\u0131klar\u0131n her zaman beni izledi\u011fini bilen bir insan oldu\u011fumu iddia edemem. Yeti\u015ftirili\u015fim s\u0131ras\u0131nda g\u00f6ky\u00fcz\u00fc, g\u00fcne\u015f, ay, r\u00fczg\u00e2r, a\u011fa\u00e7lar ve atalar gibi kutsal varl\u0131klar hi\u00e7 de kutsal varl\u0131k de\u011fildi. G\u00f6ky\u00fcz\u00fc uzay\u0131n bo\u015flu\u011funda sal\u0131nan gaz partik\u00fclleri k\u00fcmesiydi. G\u00fcne\u015f hidrojen eriten bir toptu. Ay bir kaya par\u00e7as\u0131yd\u0131 (ve bir kaya, mineraller k\u00fcmesi; bu mineraller de cans\u0131z molek\u00fcller k\u00fcmesiydi). R\u00fczg\u00e2r jeomekanik g\u00fc\u00e7lerin etkisiyle hareket h\u00e2linde olan molek\u00fcllerdi. A\u011fa\u00e7lar biyokimya s\u00fctunlar\u0131 ve atalar\u0131m\u0131z da topraktaki cesetlerdi. D\u0131\u015f\u0131m\u0131zdaki d\u00fcnya dilsiz ve \u00f6l\u00fcyd\u00fc, kuvvet ve k\u00fctlenin geli\u015fig\u00fczel iti\u015f kak\u0131\u015f\u0131. Orada, d\u0131\u015far\u0131da hi\u00e7bir \u015fey yoktu, ne bana \u015fahitlik edecek bir zek\u00e2, ne de yapt\u0131\u011f\u0131m\u0131z \u015feyi rasyonel olarak \u00f6ng\u00f6r\u00fclebilir sonu\u00e7lar\u0131n \u00f6tesinde daha da iyi yapmam\u0131z i\u00e7in bir neden yoktu. <\/p>\n\n\n\n

Suna\u011f\u0131mdaki mumu neden tam da do\u011fru pozisyonda yerle\u015ftirmem gereksin ki? Fitilin etraf\u0131nda oksitlenen bir balmumundan ibaret sonu\u00e7ta. \u0130\u00e7inde tekrar uyuyacaksam yata\u011f\u0131m\u0131 neden tekrar toplayay\u0131m ki? Neden not, patron veya piyasa i\u00e7in yap\u0131lmas\u0131 gerekenden daha iyi bir \u015fey yapay\u0131m? Bir \u015feyi olmas\u0131 gerekenden daha g\u00fczel h\u00e2le getirmek i\u00e7in neden \u00e7aba g\u00f6stereyim ki? Kestirmeden halledeyim - kimsenin haberi olmaz. Benim \u00e7ocukluk hayalimde g\u00fcne\u015f, r\u00fczg\u00e2r ve \u00e7imen beni g\u00f6rebilirdi, ama hadi can\u0131m, ger\u00e7ekten beni g\u00f6rmezlerdi asl\u0131nda; g\u00f6zleri yoktu, merkez\u00ee sinir sistemleri yoktu, benim gibi varl\u0131klar de\u011fillerdi. \u0130\u015fte ben b\u00f6yle bir ideoloji ile b\u00fcy\u00fcd\u00fcm. <\/p>\n\n\n\n

T\u00f6rensel bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131 ki\u015finin g\u00f6ky\u00fcz\u00fcn\u00fc kullan\u0131\u015fl\u0131 bir gaz partik\u00fclleri k\u00fcmesi ya da ta\u015f\u0131 bir mineraller k\u00fcmesi olarak g\u00f6rmeyi reddetmez. Sadece g\u00f6ky\u00fcz\u00fcn\u00fc ya da ta\u015f\u0131 bununla s\u0131n\u0131rland\u0131rmay\u0131 reddeder. Onlar\u0131 ba\u015fka bi\u00e7imlerde g\u00f6rmeyi de do\u011fru ve kullan\u0131\u015fl\u0131 bulur, indirgeyici birle\u015fimlerini onlar\u0131n ger\u00e7ekte ne oldu\u011funu a\u00e7\u0131klamak i\u00e7in kullanmaz. Bu nedenle, yeti\u015ftirildi\u011fim d\u00f6nemdeki d\u00fcnya g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcne alternatif olacak \u015fey, bir t\u00fcr t\u00f6rensel estetik ad\u0131na kullan\u0131\u015fl\u0131l\u0131\u011f\u0131 terk etmek de\u011fildir. Kullan\u0131\u015fl\u0131l\u0131k ve estetik aras\u0131nda ayr\u0131m yapmak hatad\u0131r. Bu ayr\u0131m kendine sadece ya\u015famdaki gizemli ve zarif zek\u00e2n\u0131n reddine yol a\u00e7an bir anlat\u0131mda yer bulur. Hakikat hi\u00e7 de bize anlat\u0131ld\u0131\u011f\u0131 gibi de\u011fil. Bu d\u00fcnyada, insanin \u00f6tesinde zek\u00e2lar ve g\u00fc\u00e7 temelli olanlar d\u0131\u015f\u0131nda ba\u015fkaca nedensellik prensipleri mevcut. E\u015fzamanl\u0131l\u0131k, morfik rezonans, kendi kendini yaratma, g\u00fc\u00e7 temelli nedenselli\u011fe tezat olu\u015fturmadan m\u00fcmk\u00fcn olan\u0131n ufkunu geni\u015fletebilir. Dolay\u0131s\u0131yla, bir t\u00f6ren d\u00fcnyada ba\u015fka \u015feylerin \u201colmas\u0131na yol a\u00e7mak\u201d de\u011fil; ger\u00e7ekli\u011fi evirip \u00e7evirip kal\u0131ba d\u00f6kerek farkl\u0131 \u015feylerin vuku bulabilece\u011fi bir bi\u00e7ime d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fcrmektir. <\/p>\n\n\n\n

T\u00f6renden yoksun bir hayat ya\u015famak bizi m\u00fcttefiksiz b\u0131rak\u0131r. Bizi kendi ger\u00e7ekli\u011fimizden d\u0131\u015flanm\u0131\u015f bi\u00e7imde, zek\u00e2n\u0131n olmad\u0131\u011f\u0131 bir d\u00fcnyaya terk eder - modernist ideolojinin \u00e7izdi\u011fi resmin ta kendisi. Mekanik d\u00fcnya g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fc kerameti kendinden menkul bir kehanet olur ve asl\u0131nda bizi g\u00fc\u00e7 d\u0131\u015f\u0131nda d\u00fcnyaya etki edebilecek her \u015feyden mahrum b\u0131rak\u0131r. <\/p>\n\n\n\n

Kogi ve Dogon gibi geleneksel topluluklar\u0131n \u00f6nerdi\u011fi d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcm onlar\u0131n t\u00f6renlerini taklit etmek ya da benimsemek anlam\u0131na gelmez. Bilakis bu d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcm biz insanlar\u0131 d\u00fcnyaya yolda\u015f eden, varl\u0131klarla dolup ta\u015fan bir evrendeki zek\u00e2lar\u0131n diyalo\u011funa kat\u0131lmaya \u00e7a\u011f\u0131ran bir d\u00fcnya g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcne g\u00f6t\u00fcr\u00fcr. Bir t\u00f6ren, b\u00f6yle bir d\u00fcnyada ya\u015fama ve bu ger\u00e7ekli\u011fin olu\u015fumuna kat\u0131lma tercihini ilan eder.<\/p>\n\n\n\n

\u00c7evresel \u0130yile\u015fmede T\u00f6ren<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Asl\u0131na bakarsan\u0131z - bir dakka!  S\u00f6yledi\u011fim her \u015feyin tatbiki halihaz\u0131rda fazlas\u0131yla m\u00fcmk\u00fcn.<\/p>\n\n\n\n

O nedenle izin verin, t\u00f6rensel akl\u0131n, \u00e7evre politikas\u0131 ve uygulama sahas\u0131na nas\u0131l uzanabilece\u011finden bahsedeyim. Bu, d\u00fcnyadaki her bir yere iyi davranmak, onu bir varl\u0131k olarak anlamak, ve her bir yeri, t\u00fcr\u00fc ve ekosistemi kutsal sayd\u0131\u011f\u0131m\u0131zda b\u00fct\u00fcn gezegeni kutsal bir b\u00fct\u00fcnl\u00fc\u011fe davet edece\u011fimizi bilmek anlam\u0131na gelir. <\/p>\n\n\n\n

Bazen, mesela kutsal sular\u0131 korumak i\u00e7in bir boru hatt\u0131n\u0131 durdurmam\u0131z gibi, her yeri kutsal saymaktan \u00f6t\u00fcr\u00fc yap\u0131lan eylemler, karbon tutma ve iklim de\u011fi\u015fikli\u011fi aktivizmi mant\u0131\u011f\u0131 i\u00e7erisinde kendine kolayca yer bulabilir. Di\u011fer zamanlarda, karbon b\u00fct\u00e7esi mant\u0131\u011f\u0131 t\u00f6rensel akl\u0131n sezgilerine ayk\u0131r\u0131 g\u00f6r\u00fcn\u00fcr. Bug\u00fcn ormanlar dev g\u00fcne\u015f enerjisi tertibatlar\u0131na yer a\u00e7mak i\u00e7in kesiliyor ve ku\u015flar devasa r\u00fczg\u00e2r t\u00fcrbinleri taraf\u0131ndan \u00f6ld\u00fcr\u00fcl\u00fcyor. Dahas\u0131, sera gazlar\u0131na etkisi olmayan her \u015fey \u00e7evre politikas\u0131 \u00fcretenler taraf\u0131ndan g\u00f6r\u00fcnmez h\u00e2le gelmeye ba\u015flad\u0131. Bir deniz kaplumba\u011fas\u0131n\u0131n pratik katk\u0131s\u0131 nedir? Peki bir filin? Mumumu suna\u011fa ba\u015ftan sa\u011fma bir \u015fekilde yerle\u015ftirsem ne fark eder? <\/p>\n\n\n\n

Bir t\u00f6rende her \u015fey \u00f6nemlidir; bu y\u00fczden her ayr\u0131nt\u0131ya dikkat ederiz. Ekolojik iyile\u015fme konusuna t\u00f6rensel bir zihinle yakla\u015f\u0131rken, dikkatimizi cezbeden \u015feyler gitgide artar. Bilim daha \u00f6nce g\u00f6r\u00fcnmez veya de\u011fersiz addedilen varl\u0131klar\u0131n \u00f6nemini ortaya koyarken t\u00f6renin kapsam\u0131 da geni\u015fler. Toprak, mantarlar, bakteriler, su yollar\u0131n\u0131n formu\u2026  bunlar\u0131n her biri ister tar\u0131msal uygulamalar ister ormanc\u0131l\u0131k uygulamalar\u0131 olsun, hayat\u0131n i\u00e7indeki t\u00fcm ili\u015fkilerin suna\u011f\u0131nda kendi yerini talep eder. Nedensel tahminlerimizin hassasiyeti derinle\u015firken, mesela kelebeklerin veya kurba\u011falar\u0131n ya da kaplumba\u011falar\u0131n sa\u011fl\u0131kl\u0131 bir biyosfer i\u00e7in zaruri oldu\u011funu g\u00f6r\u00fcr\u00fcz. Sonunda, t\u00f6rensel g\u00f6z\u00fcn sahih oldu\u011funu, yani \u00e7evresel sa\u011fl\u0131\u011f\u0131n \u00f6l\u00e7\u00fclebilir birka\u00e7 parametreye indirgenemez oldu\u011funu fark ederiz. <\/p>\n\n\n\n

Burada d\u00fcnyadaki varolu\u015fun daha kaba bir anlay\u0131\u015f\u0131na dayanan - \u00f6rne\u011fin do\u011fay\u0131 mekanik bir ba\u011flamda ele alan-  iyile\u015ftirme projelerinin terk edilmesini \u00f6nermiyorum. T\u00f6rensel ili\u015fkinin derinle\u015fmesi i\u00e7in at\u0131lacak ad\u0131mlar\u0131 tan\u0131mlamal\u0131y\u0131z. Son zamanlarda, Hindistan\u2019da g\u00f6letlerin ve \u00e7evre arazilerinin yeniden canland\u0131r\u0131lmas\u0131yla ilgili nefes kesen i\u015fler yapan Ravi Shah ile yaz\u0131\u015f\u0131yorum. Masanobu Fukuoka\u2019n\u0131n izinde, kah biraz su kam\u0131\u015f\u0131n\u0131 buraya yerle\u015ftirip, kah ba\u015fka bir istilac\u0131 a\u011fac\u0131 oradan alarak, do\u011fan\u0131n \u00f6z\u00fcnden gelen yenileyici g\u00fcc\u00fcne g\u00fcvenerek en titiz ilgiyi icra ediyor. M\u00fcdahalesini azaltt\u0131k\u00e7a etkisi de art\u0131yor. Bu, s\u0131f\u0131r m\u00fcdahalenin hepsinden daha g\u00fc\u00e7l\u00fc olaca\u011f\u0131n\u0131 ima etmek anlam\u0131na gelmiyor. Daha ziyade, kavray\u0131\u015f\u0131 ne kadar ince ve hassas olursa, do\u011fan\u0131n\u0131n hareketine o kadar iyi uyum sa\u011flad\u0131\u011f\u0131 ve iyi hizmet etti\u011fi anlam\u0131na geliyor. Sonu\u00e7ta bozulmakta olan bir araziden bereketli ve yemye\u015fil bir vaha, canl\u0131 bir sunak yaratt\u0131 - daha do\u011frusu yarat\u0131lmas\u0131na hizmet etti. <\/p>\n\n\n\n

Ravi, kitab\u0131mda bahsetti\u011fim b\u00fcy\u00fck \u00f6l\u00e7ekli su onar\u0131m projeleri konusunda a\u00e7\u0131k\u00e7a anla\u015f\u0131laca\u011f\u0131 \u00fczere olduk\u00e7a tez canl\u0131: Rajendra Singh\u2019in Hindistan\u2019daki \u00e7al\u0131\u015fmalar\u0131 ve \u00c7in\u2019deki l\u00f6s platosunun onar\u0131m\u0131 gibi projeler Ravi\u2019nin mikro-yerel detaylara g\u00f6sterdi\u011fi h\u00fcrmet ve titizli\u011fin yan\u0131na bile yakla\u015fam\u0131yor. Bu projeler daha konvansiyonel, mekanik bir hidroloji anlay\u0131\u015f\u0131na dayan\u0131yor. \u201cPeki ama kutsall\u0131k bunun neresinde?\u201d, diye soruyor Ravi. \u201cBirbirine ba\u011f\u0131ml\u0131, benzersiz ekosistemlerin zarif bilgeli\u011fi kar\u015f\u0131nda m\u00fctevaz\u0131l\u0131k nerede? Sadece g\u00f6letler in\u015fa ediyorlar.\u201d Belki \u00f6yledir, dedim, ama insanlarla bulunduklar\u0131 noktada bulu\u015fmal\u0131 ve do\u011fru y\u00f6ndeki her bir ad\u0131m\u0131 kutlamal\u0131y\u0131z. Bu mekanik hidroloji projeleri de i\u00e7inde suya bir h\u00fcrmet bar\u0131nd\u0131r\u0131yor. Ravi\u2019nin projesi, o h\u00fcrmet seviyesine ula\u015fma yolundaki bir\u00e7ok ad\u0131m\u0131n ilkini temsil eden \u00e7al\u0131\u015fmay\u0131 belirtmeye gerek duymadan,\u00a0 bunun ne olabilece\u011fine dair bir fikir verebilir.<\/p>\n\n\n\n

\u015eunu da eklemeliyim ki; topra\u011f\u0131n iyile\u015fmek i\u00e7in bir s\u0131hhat \u00f6rne\u011fine, bu \u00f6rnekle \u00f6\u011frenece\u011fi bir sa\u011fl\u0131k havzas\u0131na ihtiyac\u0131 var. Ravi\u2019nin kurdu\u011fu ekolojik sa\u011fl\u0131k vahas\u0131, sosyal ve ekolojik \u00e7evresinden d\u0131\u015fa do\u011fru \u0131\u015f\u0131yarak yak\u0131n\u0131ndaki yerlere bu sa\u011fl\u0131\u011f\u0131 - \u00f6rne\u011fin, bitkiler ve hayvanlar i\u00e7in s\u0131\u011f\u0131nak ve \u00fcreme alan\u0131 sa\u011flayarak \u2013 yayabilir ve b\u00f6ylelikle d\u00fcnya \u00fczerindeki di\u011fer yery\u00fcz\u00fc \u015fifac\u0131lar\u0131na ilham olabilir. Amazon tam da bu y\u00fczden hayati \u00f6nem ta\u015f\u0131r. \u00d6zellikle nehri besleyen kollar\u0131n bulundu\u011fu b\u00f6lge, muhtemelen d\u00fcnyadaki en b\u00fcy\u00fck el de\u011fmemi\u015f rezervuar ve ekolojik sa\u011fl\u0131k kayna\u011f\u0131d\u0131r. Buras\u0131 Gaia\u2019n\u0131n sa\u011fl\u0131k haf\u0131zas\u0131n\u0131n h\u00e2l\u00e2 sa\u011flam durdu\u011fu, ge\u00e7mi\u015f ve gelece\u011fin iyile\u015fmi\u015f d\u00fcnyas\u0131n\u0131n haf\u0131zas\u0131n\u0131n bulundu\u011fu yerdir.<\/p>\n\n\n\n

Ravi\u2019nin yery\u00fcz\u00fc onar\u0131m i\u015fi tam da bir t\u00f6ren gibi i\u015flev g\u00f6r\u00fcr. Birisi \u015funu s\u00f6yleyebilir: \u201c\u00d6zel t\u00f6renler yapmay\u0131n, her eylem bir t\u00f6ren olmal\u0131! Neden onca dakikay\u0131 ayr\u0131\u015ft\u0131r\u0131p \u00f6zel addedelim ki?\u201d Ayn\u0131 \u015fekilde, D\u00fcnya\u2019daki her yere, hemen, Ravi\u2019nin kendi arazisine davrand\u0131\u011f\u0131 gibi davranmas\u0131 konusunda \u0131srar edilebilir. Ancak \u00e7o\u011fumuz, toplumun b\u00fct\u00fcn\u00fc olarak b\u00f6yle bir ad\u0131ma haz\u0131r de\u011filiz. U\u00e7urum \u00e7ok derin. Bir gecede tekno-endustriyel sistemlerimizi, toplumsal sistemlerimizi veya derinlemesine programlanm\u0131\u015f psikolojimizi feshetmeyi bekleyemeyiz. \u00c7o\u011fumuz i\u00e7in i\u015fe yarayan \u015fey, elimizden geldi\u011fince en iyi \u015fekilde bir kusursuzluk vahas\u0131 -t\u00f6ren- olu\u015fturmak ve daha sonra bunun hayatlar\u0131m\u0131z \u00fczerine dalgalar h\u00e2linde yay\u0131lmas\u0131na izin vermektir. B\u00f6ylece, vahadan yay\u0131lan dalgalar her eyleme artan bi\u00e7imde daha fazla titizlik, g\u00fczellik ve g\u00fc\u00e7 kazand\u0131rabilir. Her eylemi bir t\u00f6ren h\u00e2line getirmek bir eylemi bir t\u00f6ren h\u00e2line getirmekle ba\u015flar. <\/p>\n\n\n\n

\u0130lk ilkelerden itibaren t\u00f6ren<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Hayat\u0131n bir b\u00f6l\u00fcm\u00fcn\u00fc t\u00f6ren h\u00e2line getirmek geri kalan b\u00f6l\u00fcmleri s\u0131radan ve kaba bir kategoriye sokmak anlam\u0131na gelmez. T\u00f6reni icra ederken, bunun g\u00fcn\u00fcm\u00fcz veya haftam\u0131z boyunca \u0131\u015f\u0131ldamas\u0131 niyetiyle hareket ederiz. T\u00f6ren, hayat\u0131n f\u0131rt\u0131na ve co\u015fkusu i\u00e7inde bir mihenk ta\u015f\u0131d\u0131r. Bu nedenle, sadece birka\u00e7 yaban alan\u0131, koruma alan\u0131 ya da milli park\u0131 korumakla ya da birka\u00e7 yeri bozulmam\u0131\u015f durumuna geri getirmekle yetinmeyiz; \u00e7\u00fcnk\u00fc bu mek\u00e2nlar bize yol g\u00f6steren kutupy\u0131ld\u0131z\u0131 gibi neyin m\u00fcmk\u00fcn oldu\u011funa dair \u00f6rnek ve hat\u0131rlat\u0131c\u0131d\u0131r. Ravi gibi insanlar bu t\u00fcr yerlerin koruyuculu\u011funu yapt\u0131k\u00e7a, bunlardan bir k\u0131sm\u0131n\u0131, sonra da gittik\u00e7e daha fazlas\u0131n\u0131 t\u00fcm yerlerde var etmeye sevk ediliriz. Hayatlar\u0131m\u0131zda k\u00fc\u00e7\u00fck bir t\u00f6ren an\u0131 kurarken, azar azar ba\u015flamak kayd\u0131yla bunu t\u00fcm anlara ta\u015f\u0131maya y\u00f6neliriz.<\/p>\n\n\n\n

T\u00f6reni, neredeyse ondan tamamen yoksun b\u0131rak\u0131lm\u0131\u015f bir topluma nas\u0131l yeniden takdim ederiz? Daha \u00f6nce de s\u00f6yledi\u011fim gibi bu di\u011fer k\u00fclt\u00fcrlerin t\u00f6renlerini taklit ya da ithal etmek anlam\u0131na gelmez. Ki\u015finin kendi kan\u0131ndan gelen t\u00f6renleri diriltmek de s\u00f6z konusu de\u011fildir; zira b\u00f6yle bir \u00e7aba, k\u00fclt\u00fcr ya\u011fmac\u0131l\u0131\u011f\u0131ndan ka\u00e7\u0131nsa da, ki\u015finin kendi k\u00fclt\u00fcr\u00fcn\u00fc t\u00fcketim nesnesi olarak yeniden dola\u015f\u0131ma sokma riski ta\u015f\u0131r. Halbuki t\u00f6renler canl\u0131d\u0131r; onlar\u0131 taklit ya da koruma giri\u015fimleri bize onlar\u0131n bi\u00e7imsel bir kopyas\u0131n\u0131 kazand\u0131rman\u0131n \u00f6tesine ge\u00e7mez. <\/p>\n\n\n\n

O zaman geriye hangi se\u00e7enek kald\u0131? Kendi t\u00f6renlerimizi yaratmak m\u0131? Do\u011frusunu s\u00f6ylemek gerekirse, hay\u0131r; \u00e7\u00fcnk\u00fc t\u00f6renler yarat\u0131lmaz, ke\u015ffedilir. <\/p>\n\n\n\n

Belki \u015fu i\u015fe yarayabilir. Her sabah bir mum yak\u0131p o g\u00fcn kim olmak istedi\u011fine odakland\u0131\u011f\u0131n bir an ay\u0131rd\u0131\u011f\u0131n basit bir t\u00f6renle ba\u015flayabilirsin. Ama mumu nas\u0131l kusursuzca yakacaks\u0131n? Belki al\u0131p kibritin \u00fcst\u00fcne do\u011fru e\u011feceksin. Kibriti nereye koyacaks\u0131n? Belki kenara, k\u00fc\u00e7\u00fck bir taba\u011f\u0131n \u00fcst\u00fcne. Sonra mumu tam olmas\u0131 gerekti\u011fi gibi yerle\u015ftirirsin. Sonra belki \u00fc\u00e7 kere \u00e7an \u00e7alars\u0131n. Bu \u00e7anlar aras\u0131nda ne kadar zaman beklemeli? Acelen var m\u0131? Yok, belki de her bir ton sessizlikte kaybolana kadar beklersin. \u0130\u015fte b\u00f6yle..<\/p>\n\n\n\n

Bu kural ve prosed\u00fcrlerin t\u00f6reni y\u00f6netmesi gerekti\u011fini s\u00f6ylemiyorum. Bir t\u00f6ren ke\u015ffi i\u00e7in \u201cevet ,bunu yapman\u0131n yolu bu\u201d diyen i\u00e7 sesini takip et. \u0130zleyerek, dinleyerek, dikkatimizi odaklayarak ne yapaca\u011f\u0131m\u0131z\u0131, ne s\u00f6yleyece\u011fimizi ve nas\u0131l kat\u0131laca\u011f\u0131m\u0131z\u0131 ke\u015ffederiz. Bu, Fukuoka gibi insanlar\u0131n toprakla do\u011fru ili\u015fkiyi kurmay\u0131 \u00f6\u011frenme yollar\u0131ndan \u00e7ok farkl\u0131 de\u011fil.<\/p>\n\n\n\n

Belki mum k\u00fc\u00e7\u00fck bir suna\u011fa evrilir ve \u0131\u015f\u0131\u011f\u0131 da bu suna\u011f\u0131 g\u00f6zeten daha uzun bir t\u00f6rene evrilir. Sonra d\u0131\u015far\u0131 do\u011fru \u0131\u015f\u0131r. Belki \u00e7ok ge\u00e7meden masan\u0131 ayn\u0131 \u00f6zenle d\u00fczenlemeye ba\u015flars\u0131n. Ve evini. Ve sonra o ayn\u0131 \u00f6zeni ve niyetlili\u011fi i\u015f yerine, ili\u015fkilerine ve bedenine ald\u0131\u011f\u0131n yiyeceklere g\u00f6sterirsin. Zamanla t\u00f6ren, i\u00e7ine yerle\u015fti\u011fin ger\u00e7ekli\u011fi d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fcrmek i\u00e7in kulland\u0131\u011f\u0131n bir demir atma noktas\u0131na d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcr. Bir bakm\u0131\u015fs\u0131n ki hayat kendini t\u00f6renin arkas\u0131ndaki niyet etraf\u0131nda \u00f6rg\u00fctlemeye ba\u015flam\u0131\u015f. Aslen daha geni\u015f bir idrak\u0131n i\u015fba\u015f\u0131nda oldu\u011funu onaylayan bir e\u015fzamanl\u0131l\u0131\u011f\u0131 bile tecr\u00fcbe edebilirsin. <\/p>\n\n\n\n

Bu ger\u00e7ekle\u015ftik\u00e7e, say\u0131s\u0131z varl\u0131\u011f\u0131n bize burada e\u015flik etti\u011fine dair bir hisle dolar\u0131z. T\u00f6ren, sadece kutsal varl\u0131klar izliyorsa bir anlam\u0131 olan t\u00f6ren, bizi kutsal varl\u0131klar\u0131n hakikaten var oldu\u011fu deneyimsel bir ger\u00e7ekli\u011fin i\u00e7ine \u00e7eker. Onlar\u0131n mevcudiyeti artt\u0131k\u00e7a, daha fazla eylemi, hatta art\u0131k her eylemi p\u00fcr dikkat ve b\u00fct\u00fcnl\u00fckle yap\u0131lan bir t\u00f6rene d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fcrme \u00e7a\u011fr\u0131s\u0131 derinle\u015fir. O zaman hayat neye d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcrd\u00fc? D\u00fcnya nas\u0131l olurdu?<\/p>\n\n\n\n

P\u00fcr dikkat ve b\u00fct\u00fcnl\u00fck, farkl\u0131 durumlarda farkl\u0131 \u015fekiller al\u0131r. Bunlar\u0131n bir rit\u00fcel i\u00e7indeki anlam\u0131, bir oyunda, sohbette ya da yemek pi\u015firmede oldu\u011fundan \u00e7ok daha farkl\u0131d\u0131r. Bir durumda kesinlik ve d\u00fczen gerektirirken bir ba\u015fkas\u0131nda kendili\u011findenlik, c\u00fcret ve do\u011fa\u00e7lama gerektirir. T\u00f6ren, her eylem ve s\u00f6zdeki gidi\u015fat\u0131; ki\u015finin ger\u00e7ekte oldu\u011fu insan, olmak istedi\u011fi insan ve i\u00e7inde ya\u015famak istedi\u011fi d\u00fcnya ile uyumlu h\u00e2le sokar.<\/p>\n\n\n\n

T\u00f6ren kutsal bir istikamete do\u011fru anl\u0131k bir bak\u0131\u015f sunar. <\/p>\n\n\n\n

Hey eylemin bir t\u00f6ren,<\/p>\n\n\n\n

Her s\u00f6z\u00fcn bir dua,<\/p>\n\n\n\n

Her y\u00fcr\u00fcy\u00fc\u015f\u00fcn bir hac,<\/p>\n\n\n\n

Her mek\u00e2n\u0131n bir mabet<\/p>\n\n\n\n

oldu\u011fu bir istikamete do\u011fru. <\/p>\n\n\n\n

Bir mabet, b\u00fct\u00fcn mabetleri a\u015fan ve her mabeti i\u00e7inde bar\u0131nd\u0131ran \u201ckutsal\u201d ile ba\u011f\u0131m\u0131z\u0131 kurar. Bir t\u00f6ren, her \u015feyin kutsal oldu\u011fu bir ger\u00e7ekli\u011fe yard\u0131m eli uzatarak, bir mek\u00e2n\u0131 bir mabete d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fcrebilir, ki b\u00f6yle bir mek\u00e2n o ger\u00e7ekli\u011fin veya o d\u00fcnya hik\u00e2yesinin mevzisidir. Ayn\u0131 \u015fekilde, iyile\u015fmi\u015f bir toprak par\u00e7as\u0131 D\u00fcnya\u2019n\u0131n \u00f6zg\u00fcn canl\u0131l\u0131\u011f\u0131ndan geriye kalan vahalar\u0131n bir mevzisidir. T\u0131pk\u0131 Amazonlar, Kongo, da\u011f\u0131n\u0131k h\u00e2ldeki el de\u011fmemi\u015f mercan resifleri, tropik batakl\u0131klar gibi. Yeni Brezilya h\u00fck\u00fcmetinin Amazon\u2019u ya\u011fmalama plan\u0131na \u00e7aresizlikle bakarken, Amazon\u2019u acaba nas\u0131l kurtarabilece\u011fimizi merak ediyoruz. Bunu yapmak i\u00e7in politik ve ekonomik eylem mutlaka gereklidir, ancak ayn\u0131 anda ba\u015fka bir derinlikte de hareket edebiliriz. Yery\u00fcz\u00fcn\u00fcn iyile\u015fmi\u015f her bir yeri Amazon\u2019u besler ve bizi Amazon\u2019un zarar g\u00f6rmeden kalabildi\u011fi bir d\u00fcnyaya yakla\u015ft\u0131r\u0131r. Ve bu t\u00fcr yerlerle ili\u015fkilerimizi g\u00fc\u00e7lendirirken, kararl\u0131l\u0131\u011f\u0131m\u0131z\u0131 desteklemek ve ittifaklar\u0131m\u0131z\u0131 koordine etmek i\u00e7in bilinmeyen g\u00fc\u00e7lere ba\u015fvururuz.     <\/p>\n\n\n\n

Ger\u00e7ekli\u011fimizden d\u0131\u015flad\u0131\u011f\u0131m\u0131z varl\u0131klar, alg\u0131m\u0131zda hi\u00e7li\u011fe indirgedi\u011fimiz varl\u0131klar, h\u00e2l\u00e2 orada bizi bekliyor. Bana miras kalan inan\u00e7s\u0131zl\u0131\u011f\u0131mla bile (bilim, matematik ve analitik felsefe e\u011fitimi alm\u0131\u015f, en az sizinki kadar rahats\u0131z edici olan, i\u00e7imdeki alayc\u0131) kendime titiz bir sessizlik i\u00e7inde k\u0131sa bir m\u00fcddet durmaya izin verdi\u011fimde, bu varl\u0131klar\u0131n bir araya geldi\u011fini hissedebiliyorum. Her daim umutla dolarak, bu dikkate do\u011fru yakla\u015f\u0131yorlar. Siz de hissedebiliyor musunuz? Belki \u015f\u00fcphe i\u00e7inde, ve h\u00fcsn\u00fckuruntuya kap\u0131lmadan, onlar\u0131 hissedebiliyor musunuz? Bu, bir ormanda olup bir anda sanki ilk kez hissetmek gibi bir duygu: Orman canl\u0131. G\u00fcne\u015f beni izliyor. Ve ben yaln\u0131z de\u011filim.   <\/p>\n\n\n\n

Kaynak: https:\/\/charleseisenstein.org\/essays\/ceremony\/<\/a> <\/p>\n\n\n\n

Foto\u011fraf kayna\u011f\u0131: https:\/\/www.wilderutopia.com\/traditions\/kogi-peoples-lesson-from-the-heart-of-the-mountain\/<\/a><\/p>\n","post_title":"Her Eylem Bir T\u00f6ren","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"her-eylem-bir-toren","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2020-03-22 19:41:54","post_modified_gmt":"2020-03-22 16:41:54","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=112474","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":112474}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "353"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "89"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

Çevre dostu mimarinin örneği: Sürdürülebilir yaşam, Casa Cosecha de Lluvia ve yağmur suyu yönetimi

Casa Cosecha de Lluvia, dağların kalbinde sürdürülebilirliğin ve yenilikçiliğin mükemmel bir örneğini sunuyor. Yağmur suyunu arıtan bu etkileyici yapı, çevre dostu tasarımıyla size ilham verecek! Robert...

Yeşil mimarinin geleceği: Tarımsal atıklardan mimarinin zirvesine; mısır koçanları karbon emici duvarlara dönüşüyor

Tarım atıklarının mucizevi dönüşümüne tanık olun: Mısır koçanlarından üretilen karbondioksit emen duvar kaplamalarıyla yeşil mimarinin geleceği şekilleniyor! Sürdürülebilirliğin sınırlarını zorlayan bu yenilikçi projeyi keşfedelim! İnşaat ve...

Ekoloji örgütlerinden Erzincan İliç için ortak açıklama

"Beklenen" felaket Erzincan İliç’te 13 Şubat 2024 tarihinde yaşandı. Uzmanlara kulak asmayan rantçılar para hırsları ile "öldürmeye", iktidar yargısıyla, bakanıyla, uygulamasıyla cinayetlere ortak olmaya ve...

Antik dönemde denizlerin kırmızı olduğunu biliyor muydunuz?

Hayal ya, demem o ki, zaman yolculuğu yapıp antik dönemde yaşayan birisiyle karşılasanız size denizlerin kıpkırmızı rengi olduğunu söyleyecekti. Renkleri ve renklerin tarihini hiç araştırdınız mı? Biraz...
Konuk Yazar
Konuk Yazar
Siz de Gaia Dergi'de yazılarınızın çıkmasını istiyorsanız iletisim@gaiadergi.com üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol