Yumurtalık kanseri belirtileri, genellikle kanser diğer organlara sıçramadan ortaya çıkmıyor.
Meme kanseri belirtilerini nasıl fark edebileceğimizle ilgili internette birçok kaynak var. Kadınlar kendi kendilerine meme muayenesi yapabiliyor ve doktor randevuları arasındaki süreçte memelerindeki değişimleri gözlemleyebiliyor. Fakat aynı şey yumurtalık kanseri için söz konusu değil. Hatta erken evrelerde tanılanması zor olduğu için bu kanser türü “sessiz katil” olarak da anılıyor.
Cancer.org’a göre 2017 yılında 22 binden fazla kadına yumurtalık kanseri tanısı konulacak ve 14 bin kadın bu hastalık yüzünden hayatını kaybedecek. Kadınlar için en ölümcül beşinci kanser türü olan yumurtalık kanseri, diğer kadın üreme sistemi kanserlerinden daha fazla ölüme sebep oluyor. Peki yumurtalık kanseri bu kadar yaygınsa, teşhis edilmesi neden bu kadar zor? Bazı durumlarda erken uyarı sinyalleri olsa da bunlar çoğu zaman anlaşılması güçtür veya yanlış tanı konması kolaydır—hatta hiçbir belirti görülmeyebilir bile. Tüm vakaların sadece yüzde 20’si erken teşhis edilmiştir.
Hastalığın karın şişkinliği ve ağrısı, üriner semptomlar ve çabucak tok hissetmek gibi birçok değişik belirtisi olabilir. Bunların hepsi yumurtalık kanseriyle bağlantılı olsa da başka birçok hastalığın habercisi de olabilir. Bu yüzden de erken teşhis edilmeleri zordur. Üstelik bir kadın bu belirtilerle karşılaşana kadar kanser genellikle diğer organlara da sıçramış olur. Yumurtalık kanseri, idrar yolları enfeksiyonu veya önemsiz bir mide mikrobuyla aynı belirtileri taşısa da bu konuyla ilgili bilgi sahibi olmak hayati önem taşımaktadır. Eğer bu belirtileri birkaç haftadan uzun süredir her gün yaşıyorsanız ve genel sağlık doktorunuz sorunun kaynağını bulamıyorsa mümkün olan en kısa sürede jinekoloğunuza danışmalısınız.
Jinekolog konusu açılmışken, yıllık genel sağlık muayenesinin yeterli bir önlem olduğunu düşünüyorsunuz değil mi? Fakat, yumurtalıklar vücudun derinliklerinde yer aldığı için tipik pelvis muayenesi tümörü algılamada etkili değildir. Ses dalgalarını kullanan transvajinal ultrason veya pelvic CT taraması gibi daha ileri teknolojiler tümörü tespit etmede yardımcı olabilir; fakat tümörün kanserli olup olmadığı sadece biyopsiyle anlaşılır.
“Meme kanseri geni” olarak bilinen BRCA1 ve 2 gen mutasyonu taşıyorsanız yumurtalık kanseri olmanız daha olasıdır. Sigara kullanımı ve obezite gibi sağlık durumlarının yanı sıra, aile geçmişindeki yumurtalık veya diğer kadın üreme sistemi kanserleri de riski arttırmaktadır. Yaş ilerlemesi de önemli bir faktördür. Yumurtalık kanseri en çok 55-64 yaş arası kadınlarda görülmüştür.
İyi haber ise yumurtalık kanseri erken evrelerde teşhis edilirse ve olabildiğince hızlı bir şekilde tedavi edilirse hayatta kalma oranı yüzde 90’dan daha fazladır. Erken teşhis oranları çok düşük olsa da konuyla ilgili bilgi sahibi olmak çok önemlidir. Belirtileri ve aile geçmişinizi bilin. Eğer uzun süredir iyileşmeyen ve açıklanamayan sağlık sorunlarınız varsa, hemen jinekoloğunuza danışın. İşinizi şansa bırakmayın. Güvende olmak, ileri aşamada yumurtalık kanseriyle tanılanmaktan daha iyidir.
Kaynak: Simplemost