Gezi Direnişi’nin ardından direnişçiler tarafından açılan Don Kişot İşgal Evi yıkılma tehdidi altında. Don Kişot İşgal Evi sakinleri daha fazla işgal evinin gerekli olduğunu belirterek Don Kişot’un bir işgal merkezi olmaktan öteye gidip yaşamın içinde bir ruh olduğunu insanlara göstermeyi amaçlıyor.
Türkiye tarihinin en önemli direnişlerinden Gezi Direnişi ile kapitalist yaşama karşı harekete geçenler, mülk anlayışına karşı birlikte ve ortak yaşam adına terk edilmiş evlere yerleşerek kolektif bir yaşam örmeye devam ediyor.
Kadıköy Yeldeğirmeni Mahallesi’nde bulunan Don Kişot İşgal Evi de bu evlerden biri. Gezi Direnişi sırasında direnişçiler tarafından işgal edilerek düzenlenip halkın hizmetine sunulan 25 yıldır terk edilmiş bu bina şimdilerde yıkılma tehlikesi altında. Uzun zamandır evin yıkılmasına ilişkin açılan dava sonuçlandı. Ev her ne kadar bir kişinin üzerine tapulandırılsa da yıkım kararından yine de kurtarılamadı. Bayramdan hemen sonra yıkılacağı bildirilen işgal evini terk etmeyeceklerini belirten direnişçiler ise yıkıma karşı mücadele edeceklerini söylüyor.
Tüm işler kolektif
Kolektif bir şekilde dayanışmayı büyüterek ortak bir yaşam örmeyi amaçlanan Don Kişot İşgal Evi’nde, yıkım kararına rağmen hayat rutin seyrinde ilerlemeye devam ediyor. Kapıda “merhaba” yazısıyla halkın karşılandığı bu evde kolektif bir yaşam temelleriyle her şey ortak bir şekilde yapılıyor.
İşgal evi yaşamın içinde bir ruh
İşgal evinin adının Don Kişot olmasının nedeni işgal evinin kurulmasında, Don Kişot ruhuyla işe koyulmaları olduğu belirtiliyor. İşgal evi Gezi Direnişi’nin bir parçası olarak görülürken, işgal evinde bir yandan da sanat yükseliyor, resim sergileri yapılıyor, atölyeler kuruluyor. Don Kişot’un sadece bir işgal merkezi olmaktan öteye gidip yaşamın içinde bir ruh olduğunu insanlara gösteriliyor. Öte yandan işgal evindekiler her hafta “Bombalara Karşı Sofralar” etkinliği düzenleyerek günlük yaşamın içinde kapitalizmin insanlara dayattığı “ziyan”dan kurtulmayı amaçlıyor. Kadıköy’de kurulan Cuma Pazarı’na akşam saatlerinde gidilip atılacak ezilmiş meyve ve sebzeler alınıyor ve her cumartesi yapılan etkinlikte bu meyve ve sebzelerden yemekler yapılıyor. Aynı zamanda her gün tonlarca çöp diye atılıp ziyan edilen yiyeceklerle yüzlerce insanın karnının doyurulabileceğinin cevabı veriliyor.
Daha fazla işgal evi gerekiyor
Öte yandan işgal evinin önünde her gün bir takas pazarı kuruluyor, yurttaşlar kullanmadığı eşyaları buraya bırakıyor, ihtiyaç sahipleri de bu pazardan ihtiyaçlarını karşılıyor. Don Kişot Bisiklet Topluluğu doğanın yok oluşuna dikkat çekmek ve ekolojik yaşamı desteklemek için her hafta bisiklet sürüşleri yapıyor. Don Kişot İşgal Evi’nde kalanların bir amacı ise daha fazla işgal evleri oluşturarak ihtiyaç sahiplerinin bu evlerde kalmasını sağlamak. İşgal evinin bayramdan sonra yıkılma olasılığının olmasına karşı işgal evindekiler eve sahip çıkma konusunda kararlı.
Cumartesi günü Don Kişot İşgal Evi tarafından saat 17.00’da Don Kişot Kütüphanesi kurulacak. Etkinlik dahilinde dayanışma adına herkesten kitap desteği bekleniyor. Kütüphane kurulmasının ardından ise saat 19.30’da düzenlenecek olan Bombalara Karşı Sofralar etkinliğinde kapitalizmin ziyan zihniyetine karşı yüzlerce kişi aynı sofrada bir araya gelerek yemek yiyecek.
Kaynak: JINHA