Ana SayfaEkolojiKentleşmeİstanbul'un son işgal evi Don Kişot yıkım tehlikesi altında

İstanbul’un son işgal evi Don Kişot yıkım tehlikesi altında

-

Gezi Direnişi’nin ardından direnişçiler tarafından açılan Don Kişot İşgal Evi yıkılma tehdidi altında. Don Kişot İşgal Evi sakinleri daha fazla işgal evinin gerekli olduğunu belirterek Don Kişot’un bir işgal merkezi olmaktan öteye gidip yaşamın içinde bir ruh olduğunu insanlara göstermeyi amaçlıyor.

Türkiye tarihinin en önemli direnişlerinden Gezi Direnişi ile kapitalist yaşama karşı harekete geçenler, mülk anlayışına karşı birlikte ve ortak yaşam adına terk edilmiş evlere yerleşerek kolektif bir yaşam örmeye devam ediyor.

(Görsel: T24)
(Görsel: T24)

Kadıköy Yeldeğirmeni Mahallesi’nde bulunan Don Kişot İşgal Evi de bu evlerden biri. Gezi Direnişi sırasında direnişçiler tarafından işgal edilerek düzenlenip halkın hizmetine sunulan 25 yıldır terk edilmiş bu bina şimdilerde yıkılma tehlikesi altında. Uzun zamandır evin yıkılmasına ilişkin açılan dava sonuçlandı. Ev her ne kadar bir kişinin üzerine tapulandırılsa da yıkım kararından yine de kurtarılamadı. Bayramdan hemen sonra yıkılacağı bildirilen işgal evini terk etmeyeceklerini belirten direnişçiler ise yıkıma karşı mücadele edeceklerini söylüyor.

Tüm işler kolektif

Kolektif bir şekilde dayanışmayı büyüterek ortak bir yaşam örmeyi amaçlanan Don Kişot İşgal Evi’nde, yıkım kararına rağmen hayat rutin seyrinde ilerlemeye devam ediyor. Kapıda “merhaba” yazısıyla halkın karşılandığı bu evde kolektif bir yaşam temelleriyle her şey ortak bir şekilde yapılıyor.

Don Kişot İşgal Evi 10

İşgal evi yaşamın içinde bir ruh

İşgal evinin adının Don Kişot olmasının nedeni işgal evinin kurulmasında, Don Kişot ruhuyla işe koyulmaları olduğu belirtiliyor. İşgal evi Gezi Direnişi’nin bir parçası olarak görülürken, işgal evinde bir yandan da sanat yükseliyor, resim sergileri yapılıyor, atölyeler kuruluyor. Don Kişot’un sadece bir işgal merkezi olmaktan öteye gidip yaşamın içinde bir ruh olduğunu insanlara gösteriliyor. Öte yandan işgal evindekiler her hafta “Bombalara Karşı Sofralar” etkinliği düzenleyerek günlük yaşamın içinde kapitalizmin insanlara dayattığı “ziyan”dan kurtulmayı amaçlıyor. Kadıköy’de kurulan Cuma Pazarı’na akşam saatlerinde gidilip atılacak ezilmiş meyve ve sebzeler alınıyor ve her cumartesi yapılan etkinlikte bu meyve ve sebzelerden yemekler yapılıyor. Aynı zamanda her gün tonlarca çöp diye atılıp ziyan edilen yiyeceklerle yüzlerce insanın karnının doyurulabileceğinin cevabı veriliyor.

Don Kişot İşgal Evi 9

Daha fazla işgal evi gerekiyor

Öte yandan işgal evinin önünde her gün bir takas pazarı kuruluyor, yurttaşlar kullanmadığı eşyaları buraya bırakıyor, ihtiyaç sahipleri de bu pazardan ihtiyaçlarını karşılıyor. Don Kişot Bisiklet Topluluğu doğanın yok oluşuna dikkat çekmek ve ekolojik yaşamı desteklemek için her hafta bisiklet sürüşleri yapıyor. Don Kişot İşgal Evi’nde kalanların bir amacı ise daha fazla işgal evleri oluşturarak ihtiyaç sahiplerinin bu evlerde kalmasını sağlamak. İşgal evinin bayramdan sonra yıkılma olasılığının olmasına karşı işgal evindekiler eve sahip çıkma konusunda kararlı.

Don Kişot İşgal Evi 6

Cumartesi günü Don Kişot İşgal Evi tarafından saat 17.00’da Don Kişot Kütüphanesi kurulacak. Etkinlik dahilinde dayanışma adına herkesten kitap desteği bekleniyor. Kütüphane kurulmasının ardından ise saat 19.30’da düzenlenecek olan Bombalara Karşı Sofralar etkinliğinde kapitalizmin ziyan zihniyetine karşı yüzlerce kişi aynı sofrada bir araya gelerek yemek yiyecek.

Kaynak: JINHA

SON YAZILAR

Çevre dostu mimarinin örneği: Sürdürülebilir yaşam, Casa Cosecha de Lluvia ve yağmur suyu yönetimi

Casa Cosecha de Lluvia, dağların kalbinde sürdürülebilirliğin ve yenilikçiliğin mükemmel bir örneğini sunuyor. Yağmur suyunu arıtan bu etkileyici yapı, çevre dostu tasarımıyla size ilham verecek! Robert...

Sürdürülebilir mimari tasarımın yeni yıldızı: Ahşaptan ayırt edilemeyen pirinç kabuğu yapı malzemesi

ACRE, ahşap alternatifi olarak öne çıkan bir yapı malzemesidir; dayanıklılığı, suya ve çürümeye karşı direnci, estetik dokusu ve sürdürülebilirliği ile dış mekanlarda mükemmel performans sergiler. Alüminyum ve pirinç tozlarının muazzam bir sentezi olan bu malzeme, çitlerden kapılara, pervazlardan teraslara kadar geniş bir yelpazede dış mekan uygulamaları için ideal bir seçenektir. Dünya ormanlarını koruyan bu malzemeyi keşfediyoruz!

İZBAN’daki boş koltuk

Ege’nin medeniyetler beşiğinde büyüttüğü bir kenttir İzmir. Çarpık kentleşme yıllarıyla, eş, dost, tanıdık, ahbap, yandaş, kayırıla kayırıla bir tuhaf kentleşmiştir. Büyümüştür büyümesine ama körfez kenarına dizilmiş...

Ankara’nın ilk, Türkiye’nin ikinci Botanik Parkı imara mı açılıyor?

Prof. Dr. Yüksel Öztan'ın Ankaralılara mirası, 3. derece doğal sit alanı olan Ankara'nın ilk botanik parkı bakanlığın onay vermemesine rağmen ticarete açılıyor. Proje için müellif...
Osman Can Kazancıoğlu
Osman Can Kazancıoğlu
Ben Osman Can Kazancıoğlu. Kendi benliğimi kazandığımdan beri, hep farklı hayallerim oldu; fakat hepsi aynı yola çıkıyordu. İlkokulda ne olmak istersin dediklerinde astronot olmak istiyorum demiştim. Sonrasında hiç bir zaman masa başı bir işte çalışamayacağımı anlamıştım ve kendimi yapmak istediğim şeyler üzerine yoğunlaştırmayı başladım. Fakat böyle bir bölümde okumak Türkiye koşullarında çok zordu. Avcılık ve Yaban Hayatı bölümünü araştırarak bu bölümü okuyabileceğim ve benim ideallerimi karşılayacağı kararına vararak bu bölümde okumaya başladım. Şuanda insanlık için değil ama benim yüzümden yok olan dünya için elimden geleni yapmak için mücadele veriyorum.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol