Ana SayfaKültür & SanatKitapKent-Sınıf-İktidar Üçgeninde Sürdürülebilir Kitlesel Tüketim

Kent-Sınıf-İktidar Üçgeninde Sürdürülebilir Kitlesel Tüketim

-

Sosyolog Manuel Castells’in Kent Sınıf İktidar kitabı ismi ile ve kitabı elinize alır almaz gördüğünüz kapak illüstrasyonuyla, yaşadığınız kentin gerçeklerini, kentsel yapı, bu yapılanma içerisinde oluşmuş sosyolojik/ekolojik unsurlar ve tabii ki siyasal yapılanma seçimleri bağlamında oluşturulan düzen, yaşadığınız şehrin hafızanızda canlanma biçimini belirliyor. Hafızada canlanan manzara hangi kavram üzerinden bakarsak bakalım hiç de iç açıcı değil. Üstelik kitabın 1976 yılında kentler, sınıflar ve iktidarlar üçgeninde oluşan sorunsal sentez üzerine yazılmış bir dizi makaleden oluştuğunu okuduğumuzda aradan geçen 45 yıl boyunca dikkat çekilen konu başlıkları adına bırakalım biraz da olsa iyileştirici adımlar atılmasını, içinden çıkılmaz bir biçimde karmaşık ve zorlayıcı bir noktaya geldiğini dehşetle fark ediyoruz. O zaman bizler nasıl bir üçgenin (Kent-Sınıf-İktidar) içinde yaşıyor ve ne için mücadele ediyoruz? Bu kent yaşamlarının sürdürülebilir yanı kaldı mı ya da bizler sürdürebilir miyiz?

21. yüzyılda yaşam kavramının birinci sırasında yer alan “Küresel Kent” kavramı yaratılan yeni global dünya düzeni içerisinde kendini hemen kabul ettirdi.  Örnek vermek gerekirse bu tanım içerisinde yer alan İstanbul kenti, kent-sınıf-iktidar kavramları düşünüldüğünde, -son 20 yıl içerisindeki yapılanma hızına da bakarak- başlı başına ele alınması gereken, üzerine yeni kavramlar türetilmesi gereken bir metropol olarak yerini aldı. İstanbul kentinde yaşayan bendenizin aklına kitabı elime alır almaz  üşüşen  kavramları sıralayacak olursam; metropol, hızlı büyüme, kentsel dönüşüm, çılgın projeler, atılımcı politikalar, her köşe başında inşaatlar,  iktidar ve muktedir ayrıcalığı taşıyan adamların birbiri ardına kestiği kırmızı kurdeleler, yaşam alanları, çoklu yapılanma alanları adına altında bireyselleşme illüzyonları…  Kapitalizm, globalleşme, küresel bazda kentleşme, iktidar ve sosyolojik unsurların görünmeyen dayatması , satın alarak sahip olma veya kiralayarak sahip olmalara binaen kurguladığımız yeni dünyaya “küresel kentler” diyoruz. Yeni kent sosyolojisi kavramının kurucularından olan Manuel Castells kitabı Kent Sınıf İktidar içeriğinde incelenecek çok ayrıntı var. Buyurun başlayalım.

Yeni Kent Yeni Sosyoloji Yeni İktidar Yeni Eşitsizlik

Kentler adına, kentlerde yaşayan sınıflar adına ve hükümetlerin kentleri yeniden ve yeniden ve yeniden inşaya kalkışması adına artık yeni kuramlardan bahsedilmenin gerekliliğini ortaya koymak isteyen bir kitap ile karşı karşıyayız.  Sorulması gereken önemli bir soru olarak; küresel kentlerin anlamsal inşası nasıl oluştu ve nereye doğru yol aldı? Bu sorunun cevabı yeryüzünde yer alan ve küresel kent kavramı içerisine giren her bir şehir adına, coğrafi, sosyolojik yapı ve siyasal oluşumlar adına değişebilir.  İlk olarak 1976 yılında Le Monde Diplomatique dergisinde bir dizi makale olarak yayınlanan Kent, Sınıf, İktidar ele aldığı sorunsalı senteze ulaştırma amacı ile yazılmış. Nihayetinde kitap olarak elimize aldığımız bu makaleler dizisi kitap içeriğinde toplamda dokuz bölümden oluşmakta  ve Manuel Castells bölümler boyunca toplumlar, sınıflar ve iktidarlarca belirlenen kent kavramının tutarlı analizlerinin yapılması gerektiğine dikkat çekip, bu tür analizlerin eksikliğinin kentler açısından olumsuz sonuçları olabileceğine işaret etmekte. Manuel Castells  kitabın daha ilk sayfasında, kentsel kriz ve çevre sorunsalını kast ederek; “İlk olarak, siyasi çatışmalar ve özellikle de liberal demokratik devletin karar alma sürecinin merkezinde yer alan seçim politikaları, bu konulardan derinden etkilenmiştir.” tespiti yapmış ve kitabın ana katmanlarından birini oluşturan orta sınıfların çok duyarlı oldukları kentsel gelişme ve “yaşam kalitesi” konularını nasıl bir kapsayıcılıkta ele alacağının sinyallerini vermiş.

Gelişmiş kapitalist toplumlar sorunludur. Kitapta ilk etapta bunun söyleniyor olması önemli zira,  gelişmiş toplum yapıları, siyasi oluşumları ve yerleşim yeri yaratma kavramlarıyla refah düzeyinin temsilcileridir fakat bir bu kadar da, -hatta daha da fazla- ciddi uyumsuzlukların olduğu bir yapıyı da işaret eder. Halbuki kent kavramı bütün toplumsal grupların; -konut, eğitim, sağlık, kültür, ticaret, ulaşım gibi-  günlük yaşamının temelinde yer alan ortak tüketim araçlarının örgütlenmesi ile mümkün kılınan bir yapı değil midir?(!) Gelişmiş kapitalist sistemlerde bu durum hem tüketimin artan toplumsallaşma eğilimlerini hem de tüketim araçlarının üretimle bölüştürülmesindeki uçurumun mantık dışı çelişkisinin ifadesi olarak oluşmaktadır maalesef ve hiç şüphesiz.    

Oluşturulan yeni sınıfsal yapı, yeni kentsel yapı ve devletlerin yeni rollerinin İkinci Dünya Savaşı sonrası kurgulanan neoliberal siyasi düzende nasıl bir kurguyla belirleyici olduğunun temelinde aslında kent manzarasında gördüğümüzün tam aksine (Işıl ışıl, dinamik, üretken ve ürettiğini tüketen)  ciddi eşitsizliğin yattığını anlıyoruz. Kitabı okudukça kent-sınıf-iktidar nezdinde önümüzde beliren asıl manzarayı görmemiz açısından Manuel Castells’in şu sözleri önemli bir perspektif oluşturuyor: “Toplumsal katmanlaşma sistemi ile toplumsal sınıf sistemi arasındaki içsel ilişkiyi reddedip, ilkini ikincisine bağımlı kıldığımız noktadan itibaren, bu toplumsal eşitsizliğin özel durumunu üretim tarzının dönemlerine ve toplumsal sistemin tarihsel biçimlenişine göre ifade etmek zorunda kalırız. Dolayısıyla, artık hakim sınıflar açısından mükemmel sonuçlar veren bir kaderciliğe dayanan “zengin” ve “ fakir” arasındaki ezeli farklılığı ifade eden tarih anlatısından, tüketim düzeyinde farklılaşmanın toplumsal olarak üretilişinin kesin olarak analiz edilmesine ve baskıcı günlük yaşam biçiminde kendini gösteren belirli bir tür toplumsal ilişkinin temel mantığının incelenmesine geçilmektedir.”

Buradan ortak tüketimin neokapitalist ekonomilerdeki stratejik rolüne ve “kitlesel tüketim” olarak adlandırılan bir kavrama ulaşmaktayız. Oluşan yeni yapılarda zengin-fakir ayrımı ve buna istinaden oluşan gelir uçurumları kapsayıcılığında kapitalist sistem için  “Hane halkı tüketimlerinin” ne kadar büyük rol oynadığını biliyor muydunuz? Oluşturulan devasa sistem içerisindeki devasa uçurumlar ve yarattığı çelişkilerin adı olarak karşımıza çıkıyor “kitlesel tüketim.” Dolayısıyla oluşturulan bu devasa düzen sosyal yapı ve sosyal yapıda ifade bulan; sosyal konutları, sosyal çevreyi, sosyal-siyasal erki de temsil etmiş oluyor. Bu bağlamda kurgulanan sosyal konutların sadece bir tür “ihtiyacı karşılama alanı” olmayıp “toplumsal ilişki alanı” olarak da düşünülürse devletlerin müdahaleleri için bir formül olarak üretildiğini ve üretilen bu yapılara bizlerin, tüm sınıflarla beraber bağımlı hale getirildiğimizin altı kitabın en önemli tespiti olarak kalın uçlu bir kalemle çiziliyor.  Yeni eşitsizliğin toplumsal belirleyicileri Manuel Castells’in 45 yıl önce dikkat çektiği konular üzerinden 45 yıl sonunda artık değişmez bir şekilde yerli yerine oturuyor: Sınıfsal yapı, kentsel yapı ve gelir eşitsizliğine rağmen ortaklaşa yaşamdan doğan kitlesel tüketim.

Kent Planlamasının Toplumsal İşlevi ve İdeolojisi

Çok düz bir noktadan girecek olursak, yaşanılan kent ve kentin sosyolojisi adına olması gerekenler belirlenmeli, çevre şartları gözetilmeli, bunlara istinaden politikalar oluşturulmalı, oluşan politikalara uyulmalı ve uygulanmalıdır. Yaşanılan kentin korunması ve çığırından çıkmaması adına. Bu yorum “Kent Planlaması” adına düz ve basit bir tanım. Manuel Castells kent planlamalarının toplumsal işlevini, içinde ve etrafında kurulan ideolojileri Fransa’nın üçüncü en büyük ticari limanına sahip olan Dunkirk üzerinden ele alıyor. Endüstriyel-Kentsel gelişme üzerinden yapılan ampirik araştırmalar adına liman çevresinde kurulan Çelik Üretimi Tesisleri’nin öneminin Kent-Sınıf-İktidar üçgeninde çığır açıcı bir anlayışla kurulduğunu fakat yaşanılan bir dizi süreç sonrası Dunkirk Limanı’nın kent planlamasındaki kesin başarısızlığı üzerine önemli tespitlerde bulunuluyor. Sanayileşmenin önemli bir ölçüsü olacak Dunkirk  Limanı’nda planlamalar başlar başlamaz yapılmaya başlanan kaçınılmaz konut projelerinin, işçi-sınıfı konut sitelerinin yapılma aşamalarında hazırlanan planlarla, planlama kurumları arasındaki ilişkinin bir türlü kurulamaması Manuel Castells en çarpıcı nokta olarak belirtiliyor.  Kent üzerindeki toplumsal çıkarlar, mekânsal modeller ve tartışmaların bir kentin oluşumu açısından o kente nerdeyse iyi anlamda hiçbir şey kazandırmadığını aksine çok kısa ve uzun vadede tahminimizden daha büyük zararlar verebildiği çarpıcı örneklerle açıklanmış.  

“Kent yapısının işlemeyen yönlerini düzeltmek ya da kurumsal olarak yönetim birimleriyle ifade edilen tüm toplumsal sistemin uzun vadeli çıkarları doğrultusunda bir politikayı uygulayabilmek için, bu alanda giderek daha fazla yönetimsel müdahalede bulunmamız gerekecektir. Dolayısıyla kent planlaması kentsel gelişmenin sinir merkezi haline gelmektedir; bunun motoru olmaktan çok yaygın eğilimlerin bir yansımasıdır.”

Kentler oluşan toplumsal pratiklerimizin bir ifadesidir aslında ve kent planlamasının siyasi arka planı da buna göre oluşmaktadır. Kentlerin yapılandırılmasında oluşturulan yeniden yerleştirme mücadelesi planlama kapsamından saptığında veya çağın insanına tam anlamıyla cevap veremeyecek şekilde gerçekleştirilemediğinde protestoların devreye girmesi toplumsal işlevin ortaya çıkması adına belirleyici olacağı kitabın son çeyreğinde en çok altı çizilen konuları oluşturuyor. Kentler oluşurken devreye giren bu tip unsurlar ideolojik alanda oluşan yaşam biçimlerini de devreye sokuyor. Çevre, yaşam alanları, bahçeler, parklar… vb. Bu alanlarda gerçekleşen toplumsal hareketleri oluşan protestolar bağlamında  inceleyen Manuel Castells çevreci hareketlerin kent için ne anlam ifade ettiğini sadece orta ve altı sınıfların değil muhafazakar elitlerin de kent adına gerçekleştirdikleri itirazların kent ruhunu nasıl şekillendirebileceğini tarih içinde gerçekleşmiş tek tek örnekler üzerinden aktarıyor. 

Böylelikle…

1970’li yılların son çeyreğinde yazılan fakat halen güncelliğin koruyan, kitaplığımızın kaynak kitapları arasına girmesi gereken Kent, Sınıf, İktidar kitabı oluşmuş oluyor. Kitabı mutlaka alıp okumanız adına yazdıklarımdan daha fazlasını teşkil eder şekilde birçok öğretici ve ince detayları yazımın kapsamına almadığımı belirtmek isterim. Çünkü ülkemiz düşünüldüğünde son yirmi yılda yaşamsal, toplumsal ve siyasal anlamda yeniden yapılandırılan şehirlerimizi daha iyi anlayabilmek için Kent, Sınıf, İktidar kitabını mutlaka okumalısınız. Yaşadığımız şehir için neler yapılmaya çalışıldı ve bizler tüm yapılanlar karşısında ne yaptık?

Phoenix Yayınları’na böylesine kıymetli bir kaynak kitap için ve kitabın çevirisini gerçekleştiren Asuman Türkün’e teşekkürlerimle.  

\n

Sosyolog Manuel Castells\u2019in Kent S\u0131n\u0131f \u0130ktidar kitab\u0131 ismi ile ve kitab\u0131 elinize al\u0131r almaz g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcz kapak ill\u00fcstrasyonuyla, ya\u015fad\u0131\u011f\u0131n\u0131z kentin ger\u00e7eklerini, kentsel yap\u0131, bu yap\u0131lanma i\u00e7erisinde olu\u015fmu\u015f sosyolojik\/ekolojik unsurlar ve tabii ki siyasal yap\u0131lanma se\u00e7imleri ba\u011flam\u0131nda olu\u015fturulan d\u00fczen, ya\u015fad\u0131\u011f\u0131n\u0131z \u015fehrin haf\u0131zan\u0131zda canlanma bi\u00e7imini belirliyor. Haf\u0131zada canlanan manzara hangi kavram \u00fczerinden bakarsak bakal\u0131m hi\u00e7 de i\u00e7 a\u00e7\u0131c\u0131 de\u011fil. \u00dcstelik kitab\u0131n 1976 y\u0131l\u0131nda kentler, s\u0131n\u0131flar ve iktidarlar \u00fc\u00e7geninde olu\u015fan sorunsal sentez \u00fczerine yaz\u0131lm\u0131\u015f bir dizi makaleden olu\u015ftu\u011funu okudu\u011fumuzda aradan ge\u00e7en 45 y\u0131l boyunca dikkat \u00e7ekilen konu ba\u015fl\u0131klar\u0131 ad\u0131na b\u0131rakal\u0131m biraz da olsa iyile\u015ftirici ad\u0131mlar at\u0131lmas\u0131n\u0131, i\u00e7inden \u00e7\u0131k\u0131lmaz bir bi\u00e7imde karma\u015f\u0131k ve zorlay\u0131c\u0131 bir noktaya geldi\u011fini deh\u015fetle fark ediyoruz. O zaman bizler nas\u0131l bir \u00fc\u00e7genin (Kent-S\u0131n\u0131f-\u0130ktidar) i\u00e7inde ya\u015f\u0131yor ve ne i\u00e7in m\u00fccadele ediyoruz?\u00a0Bu kent ya\u015famlar\u0131n\u0131n s\u00fcrd\u00fcr\u00fclebilir yan\u0131 kald\u0131 m\u0131 ya da bizler s\u00fcrd\u00fcrebilir miyiz?<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

21. y\u00fczy\u0131lda ya\u015fam kavram\u0131n\u0131n birinci s\u0131ras\u0131nda yer alan \u201cK\u00fcresel Kent\u201d kavram\u0131 yarat\u0131lan yeni global d\u00fcnya d\u00fczeni i\u00e7erisinde kendini hemen kabul ettirdi. \u00a0\u00d6rnek vermek gerekirse bu tan\u0131m i\u00e7erisinde yer alan \u0130stanbul kenti, kent-s\u0131n\u0131f-iktidar kavramlar\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcld\u00fc\u011f\u00fcnde, -son 20 y\u0131l i\u00e7erisindeki yap\u0131lanma h\u0131z\u0131na da bakarak- ba\u015fl\u0131 ba\u015f\u0131na ele al\u0131nmas\u0131 gereken, \u00fczerine yeni kavramlar t\u00fcretilmesi gereken bir metropol olarak yerini ald\u0131. \u0130stanbul kentinde ya\u015fayan bendenizin akl\u0131na kitab\u0131 elime al\u0131r almaz\u00a0 \u00fc\u015f\u00fc\u015fen\u00a0 kavramlar\u0131 s\u0131ralayacak olursam; metropol, h\u0131zl\u0131 b\u00fcy\u00fcme, kentsel d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcm, \u00e7\u0131lg\u0131n projeler, at\u0131l\u0131mc\u0131 politikalar, her k\u00f6\u015fe ba\u015f\u0131nda in\u015faatlar, \u00a0iktidar ve muktedir ayr\u0131cal\u0131\u011f\u0131 ta\u015f\u0131yan adamlar\u0131n birbiri ard\u0131na kesti\u011fi k\u0131rm\u0131z\u0131 kurdeleler, ya\u015fam alanlar\u0131, \u00e7oklu yap\u0131lanma alanlar\u0131 ad\u0131na alt\u0131nda bireyselle\u015fme ill\u00fczyonlar\u0131\u2026\u00a0 Kapitalizm, globalle\u015fme, k\u00fcresel bazda kentle\u015fme, iktidar ve sosyolojik unsurlar\u0131n g\u00f6r\u00fcnmeyen dayatmas\u0131 , sat\u0131n alarak sahip olma veya kiralayarak sahip olmalara binaen kurgulad\u0131\u011f\u0131m\u0131z yeni d\u00fcnyaya \u201ck\u00fcresel kentler\u201d diyoruz. Yeni kent sosyolojisi kavram\u0131n\u0131n kurucular\u0131ndan olan Manuel Castells kitab\u0131 Kent S\u0131n\u0131f \u0130ktidar i\u00e7eri\u011finde incelenecek \u00e7ok ayr\u0131nt\u0131 var. Buyurun ba\u015flayal\u0131m.<\/p>\n\n\n\n

Yeni Kent Yeni Sosyoloji Yeni \u0130ktidar Yeni E\u015fitsizlik<\/h4>\n\n\n\n

Kentler ad\u0131na, kentlerde ya\u015fayan s\u0131n\u0131flar ad\u0131na ve h\u00fck\u00fcmetlerin kentleri yeniden ve yeniden ve yeniden in\u015faya kalk\u0131\u015fmas\u0131 ad\u0131na art\u0131k yeni kuramlardan bahsedilmenin gereklili\u011fini ortaya koymak isteyen bir kitap ile kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131yay\u0131z.\u00a0 Sorulmas\u0131 gereken \u00f6nemli bir soru olarak; k\u00fcresel kentlerin anlamsal in\u015fas\u0131 nas\u0131l olu\u015ftu ve nereye do\u011fru yol ald\u0131? Bu sorunun cevab\u0131 yery\u00fcz\u00fcnde yer alan ve k\u00fcresel kent kavram\u0131 i\u00e7erisine giren her bir \u015fehir ad\u0131na, co\u011frafi, sosyolojik yap\u0131 ve siyasal olu\u015fumlar ad\u0131na de\u011fi\u015febilir. \u00a0\u0130lk olarak 1976 y\u0131l\u0131nda Le Monde Diplomatique dergisinde bir dizi makale olarak yay\u0131nlanan Kent, S\u0131n\u0131f, \u0130ktidar ele ald\u0131\u011f\u0131 sorunsal\u0131 senteze ula\u015ft\u0131rma amac\u0131 ile yaz\u0131lm\u0131\u015f. Nihayetinde kitap olarak elimize ald\u0131\u011f\u0131m\u0131z bu makaleler dizisi kitap i\u00e7eri\u011finde toplamda dokuz b\u00f6l\u00fcmden olu\u015fmakta\u00a0 ve Manuel Castells b\u00f6l\u00fcmler boyunca toplumlar, s\u0131n\u0131flar ve iktidarlarca belirlenen kent kavram\u0131n\u0131n tutarl\u0131 analizlerinin yap\u0131lmas\u0131 gerekti\u011fine dikkat \u00e7ekip, bu t\u00fcr analizlerin eksikli\u011finin kentler a\u00e7\u0131s\u0131ndan olumsuz sonu\u00e7lar\u0131 olabilece\u011fine i\u015faret etmekte. Manuel Castells \u00a0kitab\u0131n daha ilk sayfas\u0131nda, kentsel kriz ve \u00e7evre sorunsal\u0131n\u0131 kast ederek; \u201c\u0130lk olarak, siyasi \u00e7at\u0131\u015fmalar ve \u00f6zellikle de liberal demokratik devletin karar alma s\u00fcrecinin merkezinde yer alan se\u00e7im politikalar\u0131, bu konulardan derinden etkilenmi\u015ftir.\u201d<\/em> tespiti yapm\u0131\u015f ve kitab\u0131n ana katmanlar\u0131ndan birini olu\u015fturan orta s\u0131n\u0131flar\u0131n \u00e7ok duyarl\u0131 olduklar\u0131 kentsel geli\u015fme ve \u201cya\u015fam kalitesi\u201d konular\u0131n\u0131 nas\u0131l bir kapsay\u0131c\u0131l\u0131kta ele alaca\u011f\u0131n\u0131n sinyallerini vermi\u015f.<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

Geli\u015fmi\u015f kapitalist toplumlar sorunludur. Kitapta ilk etapta bunun s\u00f6yleniyor olmas\u0131 \u00f6nemli zira,  geli\u015fmi\u015f toplum yap\u0131lar\u0131, siyasi olu\u015fumlar\u0131 ve yerle\u015fim yeri yaratma kavramlar\u0131yla refah d\u00fczeyinin temsilcileridir fakat bir bu kadar da, -hatta daha da fazla- ciddi uyumsuzluklar\u0131n oldu\u011fu bir yap\u0131y\u0131 da i\u015faret eder. Halbuki kent kavram\u0131 b\u00fct\u00fcn toplumsal gruplar\u0131n; -konut, e\u011fitim, sa\u011fl\u0131k, k\u00fclt\u00fcr, ticaret, ula\u015f\u0131m gibi-  g\u00fcnl\u00fck ya\u015fam\u0131n\u0131n temelinde yer alan ortak t\u00fcketim ara\u00e7lar\u0131n\u0131n \u00f6rg\u00fctlenmesi ile m\u00fcmk\u00fcn k\u0131l\u0131nan bir yap\u0131 de\u011fil midir?(!) Geli\u015fmi\u015f kapitalist sistemlerde bu durum hem t\u00fcketimin artan toplumsalla\u015fma e\u011filimlerini hem de t\u00fcketim ara\u00e7lar\u0131n\u0131n \u00fcretimle b\u00f6l\u00fc\u015ft\u00fcr\u00fclmesindeki u\u00e7urumun mant\u0131k d\u0131\u015f\u0131 \u00e7eli\u015fkisinin ifadesi olarak olu\u015fmaktad\u0131r maalesef ve hi\u00e7 \u015f\u00fcphesiz.    <\/p>\n\n\n\n

Olu\u015fturulan yeni s\u0131n\u0131fsal yap\u0131, yeni kentsel yap\u0131 ve devletlerin yeni rollerinin \u0130kinci D\u00fcnya Sava\u015f\u0131 sonras\u0131 kurgulanan neoliberal siyasi d\u00fczende nas\u0131l bir kurguyla belirleyici oldu\u011funun temelinde asl\u0131nda kent manzaras\u0131nda g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcm\u00fcz\u00fcn tam aksine (I\u015f\u0131l \u0131\u015f\u0131l, dinamik, \u00fcretken ve \u00fcretti\u011fini t\u00fcketen)  ciddi e\u015fitsizli\u011fin yatt\u0131\u011f\u0131n\u0131 anl\u0131yoruz. Kitab\u0131 okuduk\u00e7a kent-s\u0131n\u0131f-iktidar nezdinde \u00f6n\u00fcm\u00fczde beliren as\u0131l manzaray\u0131 g\u00f6rmemiz a\u00e7\u0131s\u0131ndan Manuel Castells\u2019in \u015fu s\u00f6zleri \u00f6nemli bir perspektif olu\u015fturuyor: \u201cToplumsal katmanla\u015fma sistemi ile toplumsal s\u0131n\u0131f sistemi aras\u0131ndaki i\u00e7sel ili\u015fkiyi reddedip, ilkini ikincisine ba\u011f\u0131ml\u0131 k\u0131ld\u0131\u011f\u0131m\u0131z noktadan itibaren, bu toplumsal e\u015fitsizli\u011fin \u00f6zel durumunu \u00fcretim tarz\u0131n\u0131n d\u00f6nemlerine ve toplumsal sistemin tarihsel bi\u00e7imleni\u015fine g\u00f6re ifade etmek zorunda kal\u0131r\u0131z. Dolay\u0131s\u0131yla, art\u0131k hakim s\u0131n\u0131flar a\u00e7\u0131s\u0131ndan m\u00fckemmel sonu\u00e7lar veren bir kadercili\u011fe dayanan \u201czengin\u201d ve \u201c fakir\u201d aras\u0131ndaki ezeli farkl\u0131l\u0131\u011f\u0131 ifade eden tarih anlat\u0131s\u0131ndan, t\u00fcketim d\u00fczeyinde farkl\u0131la\u015fman\u0131n toplumsal olarak \u00fcretili\u015finin kesin olarak analiz edilmesine ve bask\u0131c\u0131 g\u00fcnl\u00fck ya\u015fam bi\u00e7iminde kendini g\u00f6steren belirli bir t\u00fcr toplumsal ili\u015fkinin temel mant\u0131\u011f\u0131n\u0131n incelenmesine ge\u00e7ilmektedir.\u201d<\/em><\/p>\n\n\n\n

Buradan ortak t\u00fcketimin neokapitalist ekonomilerdeki stratejik rol\u00fcne ve \u201ckitlesel t\u00fcketim\u201d olarak adland\u0131r\u0131lan bir kavrama ula\u015fmaktay\u0131z. Olu\u015fan yeni yap\u0131larda zengin-fakir ayr\u0131m\u0131 ve buna istinaden olu\u015fan gelir u\u00e7urumlar\u0131 kapsay\u0131c\u0131l\u0131\u011f\u0131nda kapitalist sistem i\u00e7in  \u201cHane halk\u0131 t\u00fcketimlerinin\u201d<\/em> ne kadar b\u00fcy\u00fck rol oynad\u0131\u011f\u0131n\u0131 biliyor muydunuz? Olu\u015fturulan devasa sistem i\u00e7erisindeki devasa u\u00e7urumlar ve yaratt\u0131\u011f\u0131 \u00e7eli\u015fkilerin ad\u0131 olarak kar\u015f\u0131m\u0131za \u00e7\u0131k\u0131yor \u201ckitlesel t\u00fcketim.\u201d<\/em> Dolay\u0131s\u0131yla olu\u015fturulan bu devasa d\u00fczen sosyal yap\u0131 ve sosyal yap\u0131da ifade bulan; sosyal konutlar\u0131, sosyal \u00e7evreyi, sosyal-siyasal erki de temsil etmi\u015f oluyor. Bu ba\u011flamda kurgulanan sosyal konutlar\u0131n sadece bir t\u00fcr \u201cihtiyac\u0131 kar\u015f\u0131lama alan\u0131\u201d<\/em> olmay\u0131p \u201ctoplumsal ili\u015fki alan\u0131\u201d<\/em> olarak da d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcl\u00fcrse devletlerin m\u00fcdahaleleri i\u00e7in bir form\u00fcl olarak \u00fcretildi\u011fini ve \u00fcretilen bu yap\u0131lara bizlerin, t\u00fcm s\u0131n\u0131flarla beraber ba\u011f\u0131ml\u0131 hale getirildi\u011fimizin alt\u0131 kitab\u0131n en \u00f6nemli tespiti olarak kal\u0131n u\u00e7lu bir kalemle \u00e7iziliyor.  Yeni e\u015fitsizli\u011fin toplumsal belirleyicileri Manuel Castells\u2019in 45 y\u0131l \u00f6nce dikkat \u00e7ekti\u011fi konular \u00fczerinden 45 y\u0131l sonunda art\u0131k de\u011fi\u015fmez bir \u015fekilde yerli yerine oturuyor: S\u0131n\u0131fsal yap\u0131, kentsel yap\u0131 ve gelir e\u015fitsizli\u011fine ra\u011fmen ortakla\u015fa ya\u015famdan do\u011fan kitlesel t\u00fcketim.<\/p>\n\n\n\n

Kent Planlamas\u0131n\u0131n Toplumsal \u0130\u015flevi ve \u0130deolojisi<\/h4>\n\n\n\n

\u00c7ok d\u00fcz bir noktadan girecek olursak, ya\u015fan\u0131lan kent ve kentin sosyolojisi ad\u0131na olmas\u0131 gerekenler belirlenmeli, \u00e7evre \u015fartlar\u0131 g\u00f6zetilmeli, bunlara istinaden politikalar olu\u015fturulmal\u0131, olu\u015fan politikalara uyulmal\u0131 ve uygulanmal\u0131d\u0131r. Ya\u015fan\u0131lan kentin korunmas\u0131 ve \u00e7\u0131\u011f\u0131r\u0131ndan \u00e7\u0131kmamas\u0131 ad\u0131na. Bu yorum \u201cKent Planlamas\u0131\u201d ad\u0131na d\u00fcz ve basit bir tan\u0131m. Manuel Castells kent planlamalar\u0131n\u0131n toplumsal i\u015flevini, i\u00e7inde ve etraf\u0131nda kurulan ideolojileri Fransa\u2019n\u0131n \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc en b\u00fcy\u00fck ticari liman\u0131na sahip olan Dunkirk \u00fczerinden ele al\u0131yor. End\u00fcstriyel-Kentsel geli\u015fme \u00fczerinden yap\u0131lan ampirik ara\u015ft\u0131rmalar ad\u0131na liman \u00e7evresinde kurulan \u00c7elik \u00dcretimi Tesisleri\u2019nin \u00f6neminin Kent-S\u0131n\u0131f-\u0130ktidar \u00fc\u00e7geninde \u00e7\u0131\u011f\u0131r a\u00e7\u0131c\u0131 bir anlay\u0131\u015fla kuruldu\u011funu fakat ya\u015fan\u0131lan bir dizi s\u00fcre\u00e7 sonras\u0131 Dunkirk Liman\u0131\u2019n\u0131n kent planlamas\u0131ndaki kesin ba\u015far\u0131s\u0131zl\u0131\u011f\u0131 \u00fczerine \u00f6nemli tespitlerde bulunuluyor. Sanayile\u015fmenin \u00f6nemli bir \u00f6l\u00e7\u00fcs\u00fc olacak Dunkirk  Liman\u0131\u2019nda planlamalar ba\u015flar ba\u015flamaz yap\u0131lmaya ba\u015flanan ka\u00e7\u0131n\u0131lmaz konut projelerinin, i\u015f\u00e7i-s\u0131n\u0131f\u0131 konut sitelerinin yap\u0131lma a\u015famalar\u0131nda haz\u0131rlanan planlarla, planlama kurumlar\u0131 aras\u0131ndaki ili\u015fkinin bir t\u00fcrl\u00fc kurulamamas\u0131 Manuel Castells en \u00e7arp\u0131c\u0131 nokta olarak belirtiliyor.  Kent \u00fczerindeki toplumsal \u00e7\u0131karlar, mek\u00e2nsal modeller ve tart\u0131\u015fmalar\u0131n bir kentin olu\u015fumu a\u00e7\u0131s\u0131ndan o kente nerdeyse iyi anlamda hi\u00e7bir \u015fey kazand\u0131rmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 aksine \u00e7ok k\u0131sa ve uzun vadede tahminimizden daha b\u00fcy\u00fck zararlar verebildi\u011fi \u00e7arp\u0131c\u0131 \u00f6rneklerle a\u00e7\u0131klanm\u0131\u015f.  <\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

\u201cKent yap\u0131s\u0131n\u0131n i\u015flemeyen y\u00f6nlerini d\u00fczeltmek ya da kurumsal olarak y\u00f6netim birimleriyle ifade edilen t\u00fcm toplumsal sistemin uzun vadeli \u00e7\u0131karlar\u0131 do\u011frultusunda bir politikay\u0131 uygulayabilmek i\u00e7in, bu alanda giderek daha fazla y\u00f6netimsel m\u00fcdahalede bulunmam\u0131z gerekecektir. Dolay\u0131s\u0131yla kent planlamas\u0131 kentsel geli\u015fmenin sinir merkezi haline gelmektedir; bunun motoru olmaktan \u00e7ok yayg\u0131n e\u011filimlerin bir yans\u0131mas\u0131d\u0131r.\u201d<\/em><\/p>\n\n\n\n

Kentler olu\u015fan toplumsal pratiklerimizin bir ifadesidir asl\u0131nda ve kent planlamas\u0131n\u0131n siyasi arka plan\u0131 da buna g\u00f6re olu\u015fmaktad\u0131r. Kentlerin yap\u0131land\u0131r\u0131lmas\u0131nda olu\u015fturulan yeniden yerle\u015ftirme m\u00fccadelesi planlama kapsam\u0131ndan sapt\u0131\u011f\u0131nda veya \u00e7a\u011f\u0131n insan\u0131na tam anlam\u0131yla cevap veremeyecek \u015fekilde ger\u00e7ekle\u015ftirilemedi\u011finde protestolar\u0131n devreye girmesi toplumsal i\u015flevin ortaya \u00e7\u0131kmas\u0131 ad\u0131na belirleyici olaca\u011f\u0131 kitab\u0131n son \u00e7eyre\u011finde en \u00e7ok alt\u0131 \u00e7izilen konular\u0131 olu\u015fturuyor. Kentler olu\u015furken devreye giren bu tip unsurlar ideolojik alanda olu\u015fan ya\u015fam bi\u00e7imlerini de devreye sokuyor. \u00c7evre, ya\u015fam alanlar\u0131, bah\u00e7eler, parklar\u2026 vb. Bu alanlarda ger\u00e7ekle\u015fen toplumsal hareketleri olu\u015fan protestolar ba\u011flam\u0131nda  inceleyen Manuel Castells \u00e7evreci hareketlerin kent i\u00e7in ne anlam ifade etti\u011fini sadece orta ve alt\u0131 s\u0131n\u0131flar\u0131n de\u011fil muhafazakar elitlerin de kent ad\u0131na ger\u00e7ekle\u015ftirdikleri itirazlar\u0131n kent ruhunu nas\u0131l \u015fekillendirebilece\u011fini tarih i\u00e7inde ger\u00e7ekle\u015fmi\u015f tek tek \u00f6rnekler \u00fczerinden aktar\u0131yor. <\/p>\n\n\n\n

B\u00f6ylelikle\u2026<\/p>\n\n\n\n

1970\u2019li y\u0131llar\u0131n son \u00e7eyre\u011finde yaz\u0131lan fakat halen g\u00fcncelli\u011fin koruyan, kitapl\u0131\u011f\u0131m\u0131z\u0131n kaynak kitaplar\u0131 aras\u0131na girmesi gereken\u00a0Kent, S\u0131n\u0131f, \u0130ktidar kitab\u0131 olu\u015fmu\u015f oluyor. Kitab\u0131 mutlaka al\u0131p okuman\u0131z ad\u0131na yazd\u0131klar\u0131mdan daha fazlas\u0131n\u0131 te\u015fkil eder \u015fekilde bir\u00e7ok \u00f6\u011fretici ve ince detaylar\u0131 yaz\u0131m\u0131n kapsam\u0131na almad\u0131\u011f\u0131m\u0131 belirtmek isterim. \u00c7\u00fcnk\u00fc \u00fclkemiz d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcld\u00fc\u011f\u00fcnde son yirmi y\u0131lda ya\u015famsal, toplumsal ve siyasal anlamda yeniden yap\u0131land\u0131r\u0131lan \u015fehirlerimizi daha iyi anlayabilmek i\u00e7in Kent, S\u0131n\u0131f, \u0130ktidar kitab\u0131n\u0131 mutlaka okumal\u0131s\u0131n\u0131z. Ya\u015fad\u0131\u011f\u0131m\u0131z \u015fehir i\u00e7in neler yap\u0131lmaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131ld\u0131 ve bizler t\u00fcm yap\u0131lanlar kar\u015f\u0131s\u0131nda ne yapt\u0131k?<\/p>\n\n\n\n

Phoenix Yay\u0131nlar\u0131\u2019na b\u00f6ylesine k\u0131ymetli bir kaynak kitap i\u00e7in ve kitab\u0131n \u00e7evirisini ger\u00e7ekle\u015ftiren Asuman T\u00fcrk\u00fcn\u2019e te\u015fekk\u00fcrlerimle.  <\/p>\n\n\n\n

<\/p>\n","post_title":"Kent-S\u0131n\u0131f-\u0130ktidar \u00dc\u00e7geninde S\u00fcrd\u00fcr\u00fclebilir Kitlesel T\u00fcketim","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"kent-sinif-iktidar-ucgeninde-surdurulebilir-kitlesel-tuketim","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2021-02-11 21:10:22","post_modified_gmt":"2021-02-11 18:10:22","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=115867","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":115867}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "289"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "73"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Yalnız Çoraplar Çekmecesi

Yalnız Çoraplar Çekmecesi, ironik anlatımı, sahici karakterleri ve incelikli diliyle; gülümsetiyor, düşündürüyor ve içe işliyor. Yazarımız Derya Gül’ün üçüncü kitabı “Yalnız Çoraplar Çekmecesi” Kadınca Yayınları tarafından...

Barbarları Beklerken’in Siyah Gözlüklerini Çıkarmak

John Maxwell Coetzee, “Güney Afrikalı – Avustralyalı romancı, deneme yazarı, dilbilimci, çevirmen ve 2003 Nobel Edebiyat Ödülü sahibidir.” Barbarları Beklerken (Waiting for the Barbarians) romanı,...

Dünyanın Öteki Yüzü: Genç yazardan alışılmışın dışında hayaller kur(dur)an öyküler

EdebiyatHaber’de gerçekleştirdiği Yazarın Odası söyleşileriyle tanıdığımız Meltem Dağcı’nın ilk öykü kitabı Dünyanın Öteki Yüzü, İthaki Yayınları’ndan çıktı. Yetmiş yaşına geldiğinde ölüm şeklini seçme özgürlüğüne kavuşan kadınlar,...

Yeryüzüne Dayanabilmek…

Düşünüyorum da acaba neden yazıyoruz?  Hele ki günümüzde hiç kimsenin doğru dürüst okumadığını bilirken... O halde sadece kendimizi tatmin etmek için mi yazıyoruz? Yoksa bu, karşı...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol