Ankara merkezli bir grup gerici, şehirlere astıkları LGBTİ bireylere nefreti körükleyen, kışkırtıcı afişler ile “Lut kavminin çirkin işini yapanı görürseniz, faili de mef’ulü de öldürünüz!” mesajı verdi.
Kendilerini Genç İslami Müdafaa diye adlandıran bir grup cinayet teşebbüsçüsü 6 Temmuz’da Ankara ve İstanbul’da bazı sokaklara LGBTİ bireylerin öldürülmesi gerektiğini söyleyen afişler astı. İcra anında hiçbir korku hissedilmediği anlaşılan bu davranış, afişlerin altına yazılan sosyal medya ve internet sitesinin adresi ile de suç duyurusu yapmaya yetecek bilgi ve gerekçeye sahip.
AKP’li “bazı” milletvekillerinin “Lut Kavmi” kışkırtması ile yine gündeme gelen yobaz saldırılara son aylarda oldukça alışmıştık. IŞİD adlı terör örgütünün heteroseksüel olmayan bireyleri yüksek binalardan atarak katletmesi, Fransa’daki Charlie Hebdo adlı dergiye yapılan mizah anlayışından uzak terör saldırısı ve son olarak Lut Kavmi benzetmesi ile Onur Yürüşü’nde kullanılan “Recep, Şaban, Ramazan” içerikli pankartları hedef gösteren yobazlar astıkları afişleri sosyal medya hesaplarından fotoğraflar ile birlikte şöyle duyurdu:
“LGBT olarak adlandırılan açılımını bile yazmaktan haya ettiğimiz kuruluşun yapmış olduğu yürüyüş, Lut kavminin kalıntılarının hala günümüzde var olduğunu bizlere tekrar kanıtladı. Ahlaksızlığın zirvesini yaşayan bu insanlar mübarek Üç Ayların ismi olan ‘Recep, Şaban ve Ramazan’ı da’ alay konusu etmekten geri kalmadılar.
Batıl davada hayasızca olan bu yürüyüşe bizler Hak yolda kayıtsız kalamazdık. Bu konuda hem halkımızı bilinçlendirmek, hemde üzerimize düşen görevin küçük bir bölümünü gerçekleştirmek için çaba gösterdik. Bazı bölgelere bu konu ile ilgili afişlerimizi asarak, Müslümanların bu konuda sessiz kalmamaları gerektiğini, İslam’ın bu duruma kesinlikle müsade etmediğini göstermek adına Tirmizi ve Ebu Davud da geçen bu Hadis-i Şerifi “Lut kavminin çirkin işini yapanı görürseniz, faili de mef’ulü de öldürünüz!” halkımız ile paylaştık. Temennimiz İslam’ın bizden istediği tavırı televizyonlarda hakkı haykıramayan hocalar yerine, Kur’an ve Sünnet ışığında öğrenmemizdir.”
Afiş asmak katile serbest, hak savunucularına mı yasak?
6 Temmuz günü Ankara Konur sokakta nükleer karşıtı kampanya yürütmeye yönelik stand çalışması yürüten öğrenciler etrafa pankart astıkları gerekçesiyle göz altına alındı. Polisin darp ederek ve ters kelepçe ile göz altına aldığı 14 öğrencide hissedilen tehlike (!) faşist, yobaz ve katil olma potansiyeline sahip bir grupta nasıl oluyor ise ön görülmüyor. Bu kişiler gönül rahatlığı ile bazı insanların dini duygularını kullanan, yalan ifadeler barındıran afişler ile hitap ettikleri kesimi galeyana getirmeyi amaçlıyorlar. Hayadan bahsederken hiç utanmadan insanları öldürmeye yani cinayet işlemeye çağıran bu hayasız kesim, insanların kiminle seviştiklerine karışarak özel hayata da bireysel kararlara da müdahale ediyor. Hak tecavüzü dolup taşan medya söylemleri ve uygulamadaki aksaklıklar genelde insan, özelde LGBTİ haklarını ayaklar altına alıyor.
Herkes kendinden mesul iken Başkent’in ortasında gençler keyfi şekillerle göz altına alınıyorken, hatta ülkede özgürlük savunan kimsenin meşruiyeti ve özgürlüğü güvence altında değilken; böyle şiddet eğilimli ve kime-ne zaman-ne yapacağı belli olmayan insanların özgürce dolaşıyor olması büyük bir ironi, muamma, facia ve utanç.
Yetkililerin ülke çapında yaşanacak krizleri engellemek ve vatandaşlarının cinsiyetlerine bakılmaksızın can güvenliklerini güvenceye alacak tedbirler alması gerekli. Umutlarım bu tarz faşizan ve yobaz taleplerin Türkiyeli halklarda karşılık bulmaması, sonunda özgürlükçü düşüncelerin kazanması tarafında.
Nefret söylemleri ile dolup taşan söz konusu grubun internet sitesi için bakınız.
Kaynak: Qestuka