Mek Mak, çok değil geçen yıl bu vakitler toplanmaya başlayan bir kitap grubu. Adını bir yapım ekinden alıyor. Amacını, kitapların dünyasına yolculuk yapmayı sevenlerin bir araya gelerek, seçilen kitap üstüne konuşması olarak belirliyor. Özellikle yazmaya ilgi duyanlara çekici gelebilecek konuşmalar bunlar.
Yürütücülüğünü ya da kolaylaştırıcılığını yaptığım Mek Mak’ın bu yıl 2000 sonrası edebiyatına bakacağını da belirtmek isterim.
Neler Olacak?
Bu yıl ilk buluşma, 23 Eylül‘de saat 15.00‘da Karşıyaka Pan Kitabevi’nde gerçekleşecek. Geçen yıl belirlediğimiz “Sahilde Kafka” ve “Murakami” ile başlayacağız.
7 Ekim Aydın Şimşek “Kopuk ve Hiç”
21 Ekim Ursula “Marifetler”
4 Kasım Göksu Baykal “Gökkuşağı”
18 Kasım Cynan Jones “Uzun Kuraklık Kazı”
2 Aralık Orçun Masatçı “Öykülerden Kovulanlar”
16 Aralık David Constantine “Midland Oteli’nde Çay”
24 Aralık Ahmet Büke “Çiğdem Külahı”
2019’a kadar listemiz böyle, listenin devamını katılımcıların fikirlerini aldıktan sonra oluşturmak galiba en doğrusu bu nedenle 2019’un okuma llistesi henüz belirlenmedi. İlk toplantıda bununla ilgili de söyleşeceğiz.
Aynı zamanda buraların edebiyatını aldığımız haftalarda yazarları da bizimle beraber olacak.
Merak Edenler İçin Geçen Yıl Neler Okundu?
Geçen yıl okuma listesi ilk buluşmada en baştan başlayalım fikrinin ağırlıklı olması nedeniyle Gılgamış’la başladı. Türler, ülkeler gezerek bugünlere gelelim dedik ve liste şu şekli aldı: Eşekarıları, İlahi Komedya Manga, Gargantua, Don Quijote (aynı haftaya iki kitap olunca sadece önsöz, demiştik), Hamlet, Edgar Allan Poe Bütün Öyküler (Merak etmeyin iki kalın cildi iki haftada okumayı şart koşmamıştık. Beş öykü belirlemiştik.) Yeraltından Notlar, Dalgalar, Dede Korkut Öykü/Masalları, Aylak Adam, Şato, 1984, Cesur Yeni Dünya, Yabancı, Tezer Özlü-Ferit Edgü Mektuplaşmaları, Aşk ve Öbür Cinler, bir haftada şiirli Pazar yaptık. Katılımcılar okuyacakları şairleri kendisi belirledi. Şiirler okuduk. Güzel bir Pazar etkinliği olmuştu.
Bu Etkinliğe Neden Katılayım?
Kitap okumak yalnız yapılan bir etkinliktir. Paylaşılması kolay değildir. Ne de olsa herkese sunulmuş bir alışkanlık değildir. Gündelik yaşamın hayhuyunda bu alışkanlık da yitebilir. Bir kere kitap okunmasına katkı sağlıyor Mek Mak. Diğer yandan kitaplar üstüne konuşacak kişiler bulmak da zordur. Bir kitap üstüne konuşmak, okunan onca satırın unutuşun sessizliğine ilerlemesine de bir karşı duruş yaratır. Aynı zamanda her birey farklı bir bakış sunduğundan kitabın dünyasına da yeni ve farklı pencereler açılır. En temelinde bunlar var.
Yazıyı buraya kadar okuyanın bu etkinlikle ilgilenebilecek kişiler olduğunu düşünüyorum. O zaman neler olduğuna, nasıl bir grup olduğuna, içinde yer almak isteyip istemediğine karar vermek için belki de en iyisi deneyimlemektir. O zaman, 23 Eylül’de saat üçte Pan Kitabevinde görüşmek üzere diye sözlerimi bağlayayım isterim.