Avrupa Heyetinin 2002’den beri dünyanın en büyük mülteci krizi olarak adlandırdığı yüzlerce, binlerce insanın Ortadoğu’dan ve Kuzey Afrika’dan Avrupa’ya daha iyi hayatlar bulmak için kaçışı… Savaştan zarar görmüş memleketlerinden, şiddeti daha da artırarak ayrılmaya zorlandılar. Bu mülteciler bütün yaşamlarını küçük çantalarının içine koydukları basit ihtiyaç maddelerine sığdırdılar: Biraz kıyafet, bir cep telefonu, ilaç, bir aile fotoğrafı.
İnsani yardım kuruluşu Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC) ve fotoğrafçı Tyler Jump; Ege Denizi’nden Midilli Adası’na, kalabalık olarak ve sızdıran botlarla o tehlikeli yolculuğu yapmış Suriyeli ve Afganistanlı mültecilerin çantalarının içine göz attılar. Bir anne, bir çocuk, bir genç, bir eczacı, bir sanatçı, 31 kişilik bir aile… Medium dergisine verdikleri röportajda, “Bazıları ulaşacakları yere hayatın gerçekleri dışında bir şeyleri olmadan ulaştılar. Onların mülkleri; geçmişleri ve geleceğe dair umutları hakkında hikâyeler anlatıyor“ açıklamasında bulundular.
Omran, 6, Şam, Suriye
Omran, kalabalık ailesinden 5 kişiyle birlikte akrabalarıyla yaşamak üzere Almanya’ya yolculuk yapıyor. Ailesi dikkat çekmemek için ormanların içerisinden seyahat yapabileceklerini biliyorlardı. Kesikler ve sürtünmelere karşı yanlarına birçok bandaj almışlardı.
1 çift pantolon, bir tişört, acil durumlar için bir şırınga, marşmelov ve tatlı krema (Omran’ın favori atıştırmalıkları), çorba, diş fırçası, diş macunu, bandajlar.
Aboessa, 20, Şam, Suriye
Yarmouk’ta (Şam’ın güneyinde Filistinliler için resmi olmayan bir kamp) savaş patlak verdiğinde, Aboessa kocası ve 10 aylık kızı Doua’yla kaçmayı başardı. Türkiye sınırını geçtikten sonra Avrupa’nın güvenilir kıyılarına ulaşmak için lastik bir bota atlamadan önce bir haftalarını terk edilmiş bir başka kampta barınarak geçirdiler. Sahili devriye gezen Türkiye polisi onları durdurarak ve botun motorunu sökerek geri dönmeye zorladı. Ancak mülteciler yollarına devam ettiler, pedalları çevirerek denizin kuvvetli akıntısına doğru botun dümenini çevirdiler.
Bebek için şapka, bir takım ilaçlar, bir şişe steril su, bir kavanoz bebek maması, bez değişimleri için küçük bir peçete erzağı, bebek için bir şapka ve bir çift çorap, bir takım ağrı kesiciler, güneş koruyucu krem ve güneş yanığı merhemi, diş macunu, kişisel belgeler (bebeğin aşı tarihleri dahil), cüzdan (nüfus cüzdanı ve para), telefon şarjı, sarı saç bandı.
Iqbal, 17, Kunduz, Afganistan
Iqbal, Afganistan’ın kuzeyindeki savaş bölgesi Kunduz’dan kaçmak için yüzlerce mil seyahat etti ve yüzlerce kurşunu atlattı. Bunu İran’ın doğusuna kaçmak ve oradan da yürüyerek Türkiye’ye geçmek için yaptı. Şu an Midilli Adası’nda ve nereye gideceği konusunda kararsız. Çoktan Almanya’ya seyahatini tamamlamış bir arkadaşıyla iletişimini hâlâ koruyor. Florida’da öğrenim gören bir erkek kardeşi var.
1 çift pantolon, bir tişört, 1 çift ayakkabı, bir çift çorap, şampuan, saç jölesi, diş fırçası ve macunu, yüz beyazlatıcı krem, tarak, tırnak makası, bandajlar, 100 dolar, 130 Türk lirası, akıllı telefon, yedek cep telefonu ile Afganistan, İran ve Türkiye için SİM kartı.
Halep’ten bir aile, Suriye
Suriyeli bu aile her şeyini kaybetti. Suriyeyi terk ettiklerinde, her bir aile üyesi bir veya iki çanta almış. Türkiye ve Yunanistana olan yolculukları sırasında botları batmaya başladı. 7 kadın, 4 erkek ve 20 çocuk vardı. Kendilerine ait sadece bir çantayı kurtarmayı başarabildiler.
1 tişört, bir jean pantolon, bir çift çorap, tuvalet malzemeleri, 1 çocuk bezi, 2 küçük karton süt, biraz bisküvi, kişisel belgeler ve para, pedler, 1 tarak.
Kimliği belirsiz eczacı, 34, Suriye
Suriye’de savaş patlak verdiğinde, eczacı ailesiyle birlikte Türkiye’ye kaçtı. Türkiye’de Avrupa’ya yolculuklarını ayarlayan kaçakçıyla tanıştı. Küçük bir barış ve umut arayışıyla aşırı kalabalık bir bota 53 kişiyle ve bir avuç dolusu çocukla birlikte bindi. Grup seyahati güvenli bir şekilde gerçekleştiriyordu ki Yunanistan kıyılarının yakınında botlarını durdurmaları için bağıran sahil koruması tarafından karşılandılar. Botları patlatıldı ve kendilerini denizde buldular. Eczacı kurtarılmadan önce 45 dakika suda kaldı.
Para (sudan korumak için sarılmış), eski telefon (ıslak ve kullanılmaz halde), yeni akıllı telefon, telefon sarjları, kulaklık, fazladan batarya şarjı, 16 GB flaş bellek (aile fotoğraflarını içeriyor).
Nour, 20, Suriye
Nour’un sanat ve müziğe karşı bir tutkusu var. Suriye’de 7 yıl boyunca resim yaptı ve gitar çaldı. Savaş patlak verdiğinde, Nour en değerli eşyalarını Türkiye’ye gitmeden önce topladı.
Kişisel belgeler için küçük bir çanta, bir tesbih (bir arkadaşından hediye; Nour yere değmesin diye vermiyor), bir saat (kız arkadaşından hediye; seyahati sırasında kırıldı), Suriye bayrağı, Filistin muskası, gümüş ve tahtadan bileklikler (arkadaşlarından hediye), gitar penaları (bir tanesi arkadaşından hediye), cep telefonu, Suriye SIM kartı, nüfus cüzdanı, bir tişört.
Hassan, 25, Suriye
Hassan’a sadece iki şey getirmesi söylenmiş: Fazladan bir tişört ve pantolon.
Bir tişört, bir çift pantolon.
Kaynak: My Modern Met