Güzel kuşlar öperken omuzlarımızdan, en mis kokan çiçekler arasında müzik öğrenmek. Ezgilerin çiçekleri bulutlara açarken, topraktaki dostlarımız öperken ayaklarımızı, yeni dostlar ile sohbet etmek. Ne kadar hoş geliyor kulağa değil mi? Peki, bunlar gerçekleşecek desek?
Toprakla aramıza giren kötülüklerin pek bulunmayacağı Müzik Köyü, Muğla’nın Fethiye ilçesindeki Yanıklar Köyü’nde bulunuyor. Akdeniz’in en güzel ada ve koylarına komşu Yanıklar Köyü, sığla ve çam ağaçlarıyla kaplı ormanları, içinden geçen dereleri, portakal ve mandalina ağaçlarıyla tam bir cennet!
Müziğin sonradan gelen bir oluşum olmadığını, doğada zaten var olan seslerin bir taklidi olduğunu biliyoruz. Bu nedenledir ki müzik ve doğanın ayrılamaz bir bütün olduğunu savunan bir grup güzel insan, bu köyü kurmaya karar vermişler.
Tüm çalışma ve etkinlikler 25-30 Ağustos tarihleri arasında, 5 gece 6 gün sürecek. Şimdilik etkinliklerden bazılarını biliyoruz: Usta-çırak çalgı dersleri, film gösterimleri, müzik hikâyeleri, yerel sanatçıların köylerine ziyaretler, workshoplar, atölye çalışmaları, söyleşi ve tartışmalar, temel düzey soundpainting ve köy konserleri.
Peki köy hangi müzik türlerini kapsıyor?
Etkinlik koordinatörü Mehmet Günay Eser ile yaptığımız görüşmeye göre Müzik Köyü, ilk yıl için ağırlıklı olarak Geleneksel Halk Müziği eğitimi veriyor. Üçtelli, dörttelli, sipsi, kopuz, bağlama ve daha birçok enstrümanı kapsayan eğitimler, yerel sanatçılar, yaşayan usta müzisyenler ve genç kuşak müzik eğitimcileri ile yapılacak. “Müzik evrenseldir, müzik türlerinin hepsi değerlidir, ayrım yapmak doğru değil düşüncesindeyiz” diyen Müzik Köyü kurucuları, batı müziği eğitimini bu yıl pek fazla olmasa da ilerleyen yıllarda barındıracaklarını söylüyor.
Batı müziği enstrümanı çalıyorsanız üzülmeyin. Dersler halk müziği ağırlıklı olsa da köy konserlerinde kendi enstrümanlarınızla bulunabilirsiniz. Etkinlik ve derslerine katılmak için de enstrüman çalıyor olma zorunluluğu yok. Ayrıca enstrümanınız yok ise dert etmeyin, çünkü orada yeteri kadar olacak.
Konaklama ve atölye çalışmalarının bazıları köyün içinde, ağaçlar arasındaki bir taş evde yapılacak. Güneş kucaklarken bedenimizi, kimi zaman dere kenarında, kimi zaman bir ağaç gölgesinde yapılacak bu dersler, doğanın ruhuyla yoğrulmuş müziği sunacak bizlere.
Enstrüman derslerinin yanı sıra yöresel halk dansları, müzik kültürü ve tarihi üzerine sohbetler ve bilgilendirmeler de olacak.
Atölyelerin bazıları ise şöyle:
Kopuz ve perdesiz gitar atölyesi: Merih Aşkın
Üçtelli atölyesi: Ali Ulutaş
Bağlama atölyesi: Adem Tosunoğlu
Zeybek dansları atölyesi
Gülay Diri de, def çalma geleneği ve Yörük kültürü üzerine sohbetler düzenleyecek.
Nasıl katılabilirim?
5-12 Temmuz tarihleri arasında, Facebook sayfalarından yayımlanan ön başvuru formu ile mail adreslerine başvuru yapabilirsiniz.