Ana Sayfaİnsan ve ToplumOsmanlı Toplumunda Erillik, Eşcinsellik, Oğlancılık

Osmanlı Toplumunda Erillik, Eşcinsellik, Oğlancılık

-

Antik dönemden modern çağın başlangıcına kadar cinsiyet kavramlarına ilişkin düşünceler günümüzden oldukça farklıdır. Modern dönemde kadın ve erkek arasında inşa edilmiş çift cinsiyet kavramı ve bununla ilişkili cinsel kategoriler, geçmiş dönemlerin cinsel kategorileri ile bağdaşmaz. Bu açıdan günümüzde bir ayrımcılık türü olarak homofobinin veya eşcinsel/karşı cinsel karşıtlığının temeli biyolojik olarak “iki farklı cinsiyet arasında varolması gerektiği düşünülen seksüaliteye ilişkin heteronormal sosyo-kültürel kabullere dayanır.

Modern çağ öncesinde özellikle erkekler arasında yaygın olarak görülen eşcinsel ilişkileri heteroseksüel ilişkilerden ayıran sabit ve katı sınırlar yoktur.[1] Ze’evi bu durumu on sekizinci yüzyıl ortalarına kadar kadın ve erkeğin aynı cinsiyete sahip olduklarına dair tek cinsiyet modelinin geçerli olmasıyla ilişkilendirir. Bu modelde kadın erkeğin kusurlu bir versiyonudur ya da kadın kusurlu bir erkektir.[2] Doğal olarak tek cinsiyet modelinde kadın cinsel organın farklı yapısı, erkek organının kusurlu bir biçimi olarak görülmüştür. Antik dönem hekimi Galenos (130-210) kadın ve erkek cinsel organlarının benzer olduğunu ancak kadın menisinin erkeğe göre eksik oldğunu söyler. Galenos’a göre kadın organı erkeğin organının kalıbı gibidir ve bu organlar ters çevrildiğinde birbirine benzer.[3]

Antik dünya ve Ortaçağ’da olduğu gibi İslam alimlerinin kadın ve erkeği anatomik olarak incelemeleri, cinsiyetin kültürel ve toplumsal algılanışının bir parçası olarak ele alınmıştır.[4] Kadının görece daha zayıf olan anatomik yapısı ve farklı bedensel salgı düzeyi cinsiyetlerin keskin şekilde karşıtlık oluşturduğu endüstri öncesi toplumlarda cinsiyetçiliği ya da mizojenik kültürel kodları normalleştiren, cinsel varoluşun doğasına ilişkin nesnel gerekçeler olarak öne sürülmüştür. Dolayısıyla erkek yaratılmış olanlar içinde mükemmel olanı temsil ederken, kadın bedensel ve zihinsel olarak erkeğin az gelişmiş bir modelidir. Bu açıdan Osmanlı klasik edebiyatında, rüya tabirlerinde, bahnamelerde veya çeşitli tıbbi risalelerde bahsi geçen erkekler arasındaki eşcinsel ilişkiler günümüz homoseksüel ilişki ve cinsel yönelim kavramlarından farklıdır. Erkekler arasında hemcinslere özellikle oğlanlara yönelik seksüel ya da romantik arzu,temelde katı cinsiyet ayrımının yanısıra kadının ikincil ve kamusal alandan kısıtlı pozisyonundan kaynaklanan erkek kimliğini yüceltici bir nitelik taşır. Andrews ve Kalpaklı, Osmanlı gibi fallosentrik toplumlarda erkekler arasında yaşanan aşkın bir tür kendini sevmek olduğunu söyler. Buna göre erkek sevmek “bir yandan erkekliğin kıymetini tasdik ederek ataerkil yapıyı destekler, zira aşkın güçsüz bıraktığı bir adama bir oğlanın hakim olması ihtimali ataerkil yapıları bir kadının bir erkeğe hakim olması kadar tehdit etmez”.[5] Örneğin Deli Birader olarak bilinen Mehmet Gazali, II. Beyazıt’ın (1481-1512) oğlu şehzade Korkut için hazırladığı Dafi‘ü ’l-gumum ve Rafi‘ü’l-humum (Gamları yok eden ve kaygıları kaldıran kitap) adlı bahnamede erkekler için ideal seks partneri olarak oğlanları önerir. Gazali’ye göre kadının tutkusu tehlikelidir ve oğlana göre erkek egosu için tehdittir.[6] Benzer şekilde Nevizâde Atayî (1583-1635) Hamse’de kadınlara ilgi duymanın şehveti getireceğini, asıl sevginin civanlara yani oğlanlara duyulan cinsellikten arınmış aşk olduğunu söyler.[7] Şair, Leyla’ya aşkı ile bilinen Mecnun’u eleştirir:

“Anma avret akıllı Mecnûn’ı / Ki ola nâkısât meftûnı”

[anma kadın akıllı Mecnun’u, (onun gibi) akılsızların meftunu olursun][8]

Artan ve Schick bu tür geleneksel kadın düşmanlığı ile beslenen şiir ve literatürün Osmanlı toplumunda homoerotik günlük pratikler üzerinden maskülinizm üreterek toplumsal cinsiyetin oluşumunda önemli rol oynadığını söyler. On dördüncü yüzyılın Kırk Vezir Hikayeleri’nde olduğu gibi kadınların kötülüğü, kurnazlığı, aç gözlülüğü erkek kimliğinin bir anti-tezi olarak kanıtlanmaya çalışılır.[9] Erkek egemen bir toplumsal yapı olarak Osmanlı edebi geleneği bir ölçüde Antik Yunan ve Roma toplumlarının mizojenik geleneğini miras almıştır. Örneğin Tougher, Antik Yunanistan’da erkek vücudunun sıcak ve kuru, kadın teninin ise soğuk ve nemli olduğuna inanıldığını söyler.[10] On birinci yüzyıl sonlarında b. İskender b. Keykavus Kabusname’de “yaz olunca avratlara meylet, kışın oğlanlara ki sağlam olasın. Zira oğlan teni sıcaktır, yazın iki sıcak bir araya gelirse vücudu bozar. Avrat teni soğuktur kışın iki soğuk vücudu kurutur”yazarak bu antik inanışı beden sağlığı için erkeklere önermiştir.[11] Plutarkhos’un Diyaloglar’ında Protegenes kadınların bulunduğu yere aşkın bir parçasının dahi giremeyeceğini, tek hakiki aşkın genç oğlanlara duyulan aşk olduğu söyler. Kallikratidas’a göre kadınlar çirkindir.Bedenleri zarafetten yoksun, yüzleri maymunlarınki gibi sevimsizdir. Bu gerçeği gizlemek için makyaja ve çeşitli süslere başvururlar. Foucault, Akhiellus Tatius’un Leupsippos ve Kleitophon’da oğlanlara düşkün bir kahramanına şöyle dedirttiğini söyler: “kadının her şeyi yapaydır: hem gözleri, hem de tutumları… Kadının tüm süslerini kaldırırsan, tüyleri yolunmuş bir masal kargasına benzer”.[12] Dördüncü yüzyılda tarihçi Ammnius Marcellinus Roma İmparatoru Julian’ı (361-363) betimlerken oto-kontrol,bilgelik, adalet ve cesaret olarak dört temel erdem sayar. Bu erdemler kurumsal erkeklikle veya erkeğin toplumsal cinsiyetine ilişkin kavramlardır ve kadınlarda bu özellikler yoktur. Doğal olarak kadın kimliği ahlaki çöküntü,aptallık, denetimsizlik ve korkaklığı temsil ederek erkek kimliğinin idealize edilmesinde karşıt kutbu oluşturur.[13] Artan ve Schick kadın düşmanlığı ve oğlanlara dönük arzunun doğu ve batı edebiyatında ortak bir tema olarak sıkça işlendiğini belirtir.[14] Andrews ve Kalpaklı için,kimi sevmenin uygun olduğu sorusuna Osmanlı elitlerinin vereceği cevap Yunan ve omalıların vereceği cevaptan farksızdır. Yetişkin bir erkeğin kadınları ya da oğlanları sevmesi sadece bir tercih konusudur ve yetişkin erkek “aktif” olduğu sürece “edilgen” olanın kadın ya da oğlan olmasının bir önemi yoktur.[15] Öte yandan Schick, Osmanlı yetişkin erkeğinin cinsel konumunun biseksüellik sayılamayacağını söyler, çünkü günümüzde bir biseksüelin kadın ve erkeklere yüklediği anlamlar Osmanlı toplumu için oldukça farklıdır.[16] Dolayısıyla erkekler arasında yaşanan eşcinsel ilişkiler, aktif olan yetişkin erkek olduğu sürece doğal ve olağan görülmüştür.[17]

Ze’evi, Osmanlı toplumunda erkek cinselliğinin iki aşaması olduğunu söyler. Buna göre ilk aşama ergenliğe kadar “ehlileşmemiş” olan bir cinsellik kategorisidir. Bu aşamada oğlan çocuğu kadınlara, yaşıtı oğlanlara ya da olgun erkeklere yönelim gösterebilir. Kendisinden yaşça büyük erkeklere aşık olabilir, onlarla pasif olmak kaydıyla cinsel ilişkiye girebilirdi. Ze’evi bu durumun bugünkü anlamıyla oğlanı eşcinsel yapmadığını söyler ancak ikinci aşamada yetişkin bir erkek olarak cinsel davranışları değişmelidir. Kendisinden kadınlara ve oğlanlara ilgi duyması beklenir. Tersi bir durumda kendisinde bir sorun olduğu düşünülür.[18] Benzer şekilde Mehmet Gazali, Dafi‘ü ’l-gumum ve Rafi‘ü’l-humum’un üçüncü bölümünde oğlanlar ve erkeklerin cinselliklerini yaşlarına göre gruplar. Kuru, Gazali’nin cinsellik yaşını fiziksel ve kültürel olarak iki şekilde ayırdığını belirtir. Buna göre genç kızlar ve oğlanlar fiziksel olarak cinsellik için uygundur.Kıllı olmak yani yetişkinliğe işaret eden özellikler seks için uygun değildir,çünkü kıl birleşme için zorluk çıkarıcıdır. Bu açıdan Gazali ergenliğe girmemiş oğlan ve kızların cinselliğe uygun olduğunu söyler, doğum yapmış kadınlar ve kıllı olan erkekler, yetişkin bir erkeğin doyumsuz cinsel zevki için uygun görülmez.Kültürel olarak ise oğlanlar cinsel baştan çıkarmanın hedefidir, küçük hediyeler veya bir kaç gümüş sikke ile kolayca baştan çıkarılabilirler.[19] Diğer yandan Gazali’nin bahsettiği baştan çıkarmaya ilişkin hediyeler, Osmanlı toplumunun erkeklere ait kentsel ya da kamusal alanlarında gerçekleşen cinsel tatmine yönelik çeşitli düzeylerde hamilik ilişkilerini gösterir. Örneğin Andrews ve Kalpaklı, alt sınıftan bir oğlan için baştan çıkarılmanın hedefinin alınacak hediye olduğunu söyler. Henüz kendi hanesi, sosyal konumu olmayan oğlanlar için bu tür ilişkiler güç ve mevki edinmenin bir yoludur.[20] İnalcık, benzer bir patronaj ilişkisinin Osmanlı sarayı ile sanatçılar arasında işret meclisleri üzerinden gerçekleştiğini söyler. Osmanlı şair ve sanatçıları padişaha övgü ve kasideler yazarak himaye edinmeye çalışmışlardır. En seçkin şairler sarayda kurulan işret meclislerine çağrılmış, sultanın himayesi altında Divan şiirinin üretildiği ve tüketildiği yerler işret meclisleri olmuştur. Bu açıdan şairler yada diğer sanatçılar için sultanın nedimi olarak işret meclislerine katılmak kaftan, caize ya da mesleğine göre bağışlanan yüksek mevkilere giden özel bir ekonomik düzenlemedir.[21] Osmanlı toplumunda bu tür düzenlemeler sadece sultanla sınırlı değildir, şehzadeler, paşalar, Osmanlı soyluları çevrelerini hoş zaman geçirecekleri şair ve sanatçılarla doldurmuş,hatta Mehmet Gazali, Enderunlu Fazıl gibi bir çok şair örneğinde olduğu gibi, kentte çeşitli düzeylerde esnaf ve çoğu meslek erbabından varsıl kişiler çevrelerinde oğlanlarla benzer ilişkiler kurdukları meclisler oluşturmuşlardır. Andrews ve Kalpaklı bu tür bir sosyal yapıyı erkeğin erkeğin üzerinde olduğu bir tür hakimiyet hiyerarşisi olarak tanımlar.[22] Değirmenci, oğlanlara yönelik ilgiyi on altıncı yüzyıldan itibaren Osmanlı kentinde önemli bir sosyo-kültürel mekan olarak ortaya çıkan kahvehanelerle ilgili iki minyatür üzerinden tartışır. İlk resimde kahvehanenin ortasında olasılıkla seçkinlere ait bir yer olarak kurgulanmış kerevette oturan sakallı bir adamın çevresinde,sakalsız, genç ve güzel oğlanlar vardır (Res.1). Resmin hemen solunda görülen kahvahane ocakçısı yine genç, tüysüz ve kadınsı bir görünüşe sahip bir oğlandır. Değirmenci, bu oğlanların kadınlarla iletişimin kısıtlı olduğu bir toplumda şehvet ve arzu nesnesi olduklarını ve bunun resim sanatına yansıdığını söyler.[23] Diğer resim, III.Murad’ın şehzadesi Mehmet için yapılan sünnet düğününün anlatıldığı surnamede kahveci esnafının tekerlikli bir platform üzerinde geçişini gösteren bir minyatürdür (Res.3). Kahvehane tasvirinde görülen genç ve sakalsız oğlan özenle betimlenmiştir. Değirmenci iki görselde de görülen genç ve güzel oğlanları, hem yazılı hem de görsel kaynakların kahvehanecilerin müşteri çekmek için kullandığını önerdiğini belirtir.[24]


Res.1. Osmanlı’da bir kahvehane tasviri.17. Yüzyıl.

Osmanlı İstanbul’unun kent yaşamında oğlanların çeşitli mesleklerde kullanıldığına ilişkin önemli miktarda kanıt vardır. Hamamcılar kethüdası Derviş İsmail’in 1686 yılında yazdığı Dellâk-nâme-idilküşâ İstanbul’daki önemli hamamlarda çalışan on bir tellak oğlandan,güzelliklerinden ve müşterileriyle olan seksüel ilişkilerinden bahseder.[25] Bardakçı, eserde bahsi geçen oğlanların dönemleri içinde şöhret sahibi olduklarını söyler ve on bir oğlanın ayrı ayrı öyküsüne yer verir.[26] Benzer şekilde Şair Gazali’nin Beşiktaş’ta bir hamam yaptırdığı ve hamama müşteri çekmek için genç ve güzel oğlanlar kullandığı ilişkin mahkeme kayıtları vardır.[27] Schick, birinci dünya savaşı yıllarında yazıldığı düşünülen Aşık Ruzi’ye ait otuz iki kıtalık Esnaf Destanı adlı şiirde helvacı,şekerci kasap, kahveci, terzi, tulumbacı, sahaf gibi çeşitli mesleklerde çalışan erkeklerin mesleki niteliklerine göre erotik mecazlarla övüldüğünü belirtir. Şiirlerde konu edilen erkekler genellikle genç ve güzel civanlardır.[28] Osmanlı kentlerinde çeşitli mesleklerin üyesi olan oğlanların anlatıldığı başka bir edebi tür mesnevi tarzındaki şehr-engiz’dir. Schick bu türün on altıncı yüzyılda ortaya çıktığını ve on sekizinci yüzyıla kadar işlenen bir tema olduğunu söyler.[29] Bilinen en eski şehr-engiz II. Beyazıt döneminde Mesihi tarafından yazılmıştır. Mesihi Edirne’de kırk yedi erkeğin güzelliğinden bahseder, bunlar çoğunlukla çarşı esnafından gençlerdir.[30] Bir diğer erken şehr-engiz yazarı Zati’dir. II.Beyazıt’ın Edirne’ye girişi şerefine yazdığı Şehr-engiz-i Edirne’de özellikle ayrı ayrı mesleklerini belirttiği esnaf gençlerin güzelliğini över. Andrews ve Kalpaklı bu türün bir methiye türü olduğunu, kentin ve orada yaşayanların güzelliğinin övülmesinin sultanın övülmesi olduğunu söyler.[31] Bu aynı zamanda şiirin,güzel genç oğlandan sevgililerin en yücesi sultana hatta onunda üstünde tanrıya kadar ulaşan bir sevme biçimine ilişkin mecazlar yüklendiğini gösterir.[32] Diğer yandan Ze’evi, genç oğlanların güzelliğine yapılan övgülerin, şairlerin mükemmelliğe ulaşmak için kullandıkları bir mecaz olmanın yanısıra Osmanlı tasavvuf geleneğinin bir parçası olduğunu belirtir. Özellikle İbnü’l Arabi ve Rumi’nin görüşleri tüyü bitmemiş gençlerin güzelliği üzerinde düşünmeyi ilahi güzelliğin dünyadaki bir yansıması olarak değerlendirmiştir. Bu açıdan güzel olana bakmanın Allaha olan aşka varmanın bir yolu olduğu fikri genç oğlanların “kusursuz güzelliği” temsil etmesinde cisimleşmiştir.[33] Ze’evi, oğlanları seyretme fikrinin zikirin bir parçası olarak, ilahi, dans, ve yan yana oturma gibi unsurları içeren sema ile birleşince ortaya erotik bir karışım çıktığını söyler. Dolayısıyla Osmanlı toplumunda nüfusun büyük çoğunluğunun bağlantılı olduğu tasavvuf ve tarikat çevreleri ile esnaf loncaları arasında bulunan oldukça kuşatıcı aidiyet ilişkileri homoerotik veya erkekler arasında cinsel arzuyu besleyen önemli dayanaklardan biridir.

Osmanlı edebiyatında özellikle Divan şiirinde aşk teması oğlanlara ilişkin romantik arzuyu göstermesi bakımında oldukça zengindir. Bu şiirlerde genellikle sevgili rolü kadınsı görülen ya da kadınsılaştırılan oğlanlara düşmüştür. Schick, bu durumu Osmanlı kentindeki katı cinsiyet ayrımı ile ilişkilendirir. Hatta şiirde kadın imgesi çoğu seçkin şair için onursuz olmanın yanında kötü zevkin göstergesidir. Bu açıdan Schick, cinsiyet ayrımının görece daha az olduğu kırsalda gelişen sözel halk edebiyatının daha fazla kadına odaklı olduğunu belirtir.[34]Benzer şekilde Andrews ve Kalpaklı Osmanlı toplumunda özgür müslüman kadınlarla ilişkilerin mahrem sayılması nedeniyle, Osmanlı yüksek edebiyatında doğrudan kadına yönelmenin ahlaksızlık olarak görüldüğünü söyler. Şiirsel aşk için uygun olan aşk erkekler arasında olandır.[35] Karşıt bir yaklaşım olarak Schmidt, Osmanlı şiirlerinde kullanılan oğlan imgelerinin mahbubperestlik veya oğlan sevicilik olarak değerlendirilmesini kabul etmez. Ona göre bu tür imgeler modern batılı dinleyicilerin erkeklerin kızlar ve kadınlara yönelik aşklarını duymak istemeleri gibi, modern öncesi müslüman dinleyicilerin oğlanlar hakkında şiir ve şarkılar duymayı istemelerinden öte bir anlam taşımaz.[36] Kuru, Osmanlı şiirinde erkeklere ya da oğlanlara yönelik romantizmi, on beşinci yüzyıl ortasında bir moda haline gelen ancak on altıncı yüzyıldan sonra görülmeyen gazellerdeki erkek isimli redif kullanımı üzerinden tartışır. Kuru özellikle gazelin, erkek ismi anılsın ya da anılmasın ideal güzel olarak benimsenen oğlanlar için yazılan aşk şiirleri olduğunu söyler.[37] Bu açıdan mahbub, mahbubperest, civan, gulampare (kulampara- erkek sever zampara), zenpare (kadın seven zampara) Osmanlı romantik ve erotik edebi retoriğinin sık kullanılan sterotipleridir.[38]Gazali’nin bahnamesi, Enderunlu Fazıl’ın hubannamesi (güzel erkekler kitabı) veya hamse-i Atâyî gibi eserler erkeklere olan romantik ve erotik arzunun öne çıkan temsilleridir.Özellikle manzum olarak yazılan, bir tür Osmanlı seksoloji kitabı olan bahnamelerde sıklıkla erkekler arasında homoseksüel ilişkiler geçer. Bu tür eserlerin resimli kopyalarında cinsel pozisyonlar erkek erkeğe göredir ve neredeyse bütün poziyonlarda “pasiflik” daha genç olan ya da oğlanların bir özelliği olarak resmedilmiştir.[39] Öte yandan Osmanlı resim sanatı bağlamında on yedinci yüzyılda görünür hale gelen herhangi bir metine dayanmayan albüm resimleri, İplikçizade Mustafa’nın Fevaid Mecmuası’nda civanların nasıl görünmesi gerektiğine ilişkin söylediklerinin tasviri gibidir (Res.9-10). İplikçizade’ye göre civanlar, ister sakalsız ister sakalları yeni çıkmaya başlamış olsun, serpuşları başlarında eğri durmalı, sarığındaki tülbendi perişan şekilde olmalıdır ki başında kavak yelleri estiği anlaşılsın.Yaz ya da kış fark etmeksizin gömleklerinin düğmesi açık olmalı, nazara karşı düğmeler mavi olmalıdır. Kıyafetleri ise kırmızı veya süt mavi, kuşakları ise al olmalıdır. Değirmenci İplikçizade’nin söylediklerinin civanların toplum tarafından nasıl algılandığıyla ilişkili olarak civanlara toplumsal olarak biçilen rolün mahbubluk olduğunu söyler.[40]

Ze’evi erkek sevgisiyle ilgili betimlemelerin aynı zamanda toplumdaki katı ahlakçılığı veya dini bağnazlığı eleştirmek için kullanılan mecazlar olduğunu söyler ancak her durumda egemen erkek profilinin bir sesi olan edebi gelenek toplumdaki hakim cinsel kategoriler ve seksüel arzuya ilişkin toplumsal algıları yansıtır.[41] Bu açıdan erkekler arasında yaşanan eşcinsel ya da biseksüel ilişkilerin doğası günümüz konseptlerinden oldukça farklı ve karmaşık ilişkiler ağına sahiptir. Cinsel bir yönelimden çok maskülen bir hedonizmin çeşitli düzeylerde görünümlerini içeren Osmanlı eşcinselliği, merkezinde arzu nesnesi olarak çocukların bulunduğu bir pedofilidir.[42]Daha önce vurgulandığı gibi Osmanlı toplumunda eşcinsellik bugünkü kavramsal anlamının dışında erkeğin cinsel gelişiminin bir parçası olarak olağan görülen sosyo-kültürel bir olgudur. Kadın kimliğine ilişkin ön yargılarla beslenen bu eğilimler, kadınların görünmezliğe itildiği eril kamusal alanda erkekler arasında hakimiyet ilişkilerinin bir yansımasıdır. Doğal olarak “pasiflik” yada “edilgenlik” toplumsal hiyerarşide en zayıfı temsil eden genç oğlanların bir özelliğidir. Andrews ve Kalpaklı, antik dünyada seksin, erkeklerin sosyal olarak kendilerinden aşağı olan kadınlara, oğlanlara, köle ya da kullara yaptığı penetratif bir edim olarak görüldüğünü söyler. Bu açıdan seks diğer egemenlik ve itaat ilişkileri gibi sosyal hiyerarşiyi tanımlar. Dolayısıyla eril sosyo-politik yapının hakimi erkek sterotipi aktif olanı temsil eder ve aktif olarak kendisinden fiziksel, entelektüel ve sosyal olarak daha zayıf olan ve çoğu durumda birbirinin yerine geçebilen oğlanlar ya da kadınlarla ilişki kurmasının erkeğin seksüel konumu açısından herhangi bir olumsuz çağrışımı yoktur. Kuru, bu durumun on dokuzuncu yüzyıl ortalarında değiştiğini söyler. Batılılaşma ile Osmanlı düşün ve kültür yaşamına nüfuz eden yeni ideal, etik değerler ve kültürel formlar Osmanlı toplumsal yapısını değiştirdiği gibi cinsellik ve edebi kültürün değişmesinde önemli rol oynar.[43] Bu dönemde politik ve ekonomik bir güç olarak ortaya çıkan bürokratik elitler Osmanlı kültür yaşamının ana hatlarını belirlemiştir. Kadınlar özellikle 1909 yılında İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin iktidarı almasından sonra yayınlarda daha fazla öne çıkar.[44] Schick, bu dönemde edebiyat konularının kadın haklarından, ev kadınlığı, aile ve cinselliğe kadar kadınlarla ilişkilendiğini söyler. Cumhuriyet yönetiminin birbirinden özerk meslek ve tarikat gruplarından oluşan Osmanlı toplumsal yapısına düzleyici müdahalesi toplumsal yaşamda çoğu hiyearşik ilişki biçimlerini ortadan kaldırır. Cumhuriyet iktidarı seküler bir ulusçuluk üzerinden cinsiyet kategorilerini yeniden yapılandırmaya çalışır. On dokuzuncu yüzyıldan itibaren batı etkisinde hetoronormal hale gelen cinsellik, bugünkü eşcinsel-karşıcinsel dikotomisine yol açan batının modernist, olgucu, çift cinsiyet modelli çerçevesine sahip olur.



[1] Ze’evi, D. (2006).  Producing Desire: Changing Sexual Discourse in the Ottoman Middle East, 1500–1900. University of California Press. S. 195.

[2] Ze’evi, 2006, s. 33.

[3] Foucault, M. (2007). Cinselliğin Tarihi. (çev. Hülya Uğur Tanrıöver). Ayrıntı Yayınları. S. 390.

[4] Ze’evi Antik dönemde soyun devamı için üretilen meninin Aristotales ve Hipokrat’ın temsil ettiği iki karşıt görüş çerçevesinde ele alındığını söyler. Aristo’ya göre kadın meni üretebilecek yeterlilikte değilken, Hipokrat kadınların meni üretebildiğini ancak bu meninin erkeğe oranla ruhsuz olduğunu söyler. Benzer şekilde İslam alimleri kadın ve erkek menisini mizojenik bir yaklaşımla ele almışlardır. Örneğin İbn-i Sina Hipokrat gibi kadının meni ürettiğini fakat erkek menisinin kadın menisinden daha üstün olduğunu söyler. Er-Razi ise erkek ve kadın menisi arasında rekabet olduğunu söyler. Buna göre kadın cinsiyetinin oluşumu aynı zamanda erkekteki meni güçsüzlüğünün bir göstergesidir. Bu durumda erkek menisi kadın menisi tarafından içerilmiştir. Ze’evi bu yaklaşımda hermafrodit durumunun kadın ve erkek menisi arasında denge durumu olarak kabul edildiğini söyler. Bkz. Ze’evi,2006, s. 50-51.

[5] Andrews W. G. ve Kalpaklı, M. (2004). Sevgililer Çağı Erken Modern Osmanlı-Avrupa Kültürü ve Toplumunda Aşk ve Sevgili. (çev. N.Zeynep Yelce). YKY. S. 207

[6] Kuru, S. S. (2007).Sex in the Text: Deli Birader’s Dafi‘ü ’l-gumum ve Rafi‘ü’l-humum and the Ottoman Literary Canon. Middle Eaastern Literatures, Vol. 10. No. 2. August. Routledge. S. 163.

[7] Değirmenci, T.(2015). Osmanlı Tasvir Sanatında Görselin “Okunması”: İmgenin Ardındaki Hikayeler (Şehir Oğlanları ve İstanbul’un Meşhur Kadınları). Osmanlı Araştırmaları/The Journal of Ottoman Studies, XLV. S. 22-55. S. 33.

[8] Artan, T. and Schick, I. C.(2013). Ottomanizing pornotopia: Changing visual codes in eigteenth-century Ottoman erotic miniatures. ( Eds. Leoni, F. and Natif,M.)  Erosand Sexuality in Islamic Art. Routledge. Pp. 157-207. S.167.

[9] Artan ve Schick, 2013, s. 167.

[10] Tougher, S. (2008). The Eunuch in Byzantine History and Society. Routledge. S. 34.

[11] Bardakçı, M.(2009). Osmanlı’da Seks. Inkilap Yayınevi. S. 2.

[12] Foucault, 2007, s. 461-478.

[13] Kuefler, M. (2001).The Manly Eunuch, Masculinity Gender Ambiquity and Christian ideology in the Late Antiquity. University of Chicago Press. S. 19.

[14] Artan ve Schick, 2013, s. 167.

[15] Andrews ve Kalpaklı, 2004, s. 30.

[16] Schick, I. C.(2014). Orta Doğu’nun Geçmişi ve LGBTİ: Günümüz Cinsellik Tasniflerinin Tarihselliği Üzerine. Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği Akademik Çalışma GrubuBahar Seminerleri. 10 Mayıs 2014. S. 5.

[17] Schick, 2014, s. 6.

[18] Ze’evi, 2006, s. 110.

[19] Kuru, 2007, s. 163.

[20] Andrews ve Kalpaklı, 2004, s. 207-301.

[21] İnalcık, H. (2015). Has-bağçede’ ayş u tarap Nedimler, Şairler, Mutripler. İş Bankası Yayınları. S.276-371.

[22] Andrews ve Kalpaklı, 2004, s. 302.

[23] Değirmenci, T. (2015). Kahve bahane, kahvehane şahane: Bir Osmanlı kahvehanesinin “portresi”. Bir taşım keyif: Türk kahvesinin 500 yıllık öyküsü. (ed. Ersu Pekin). Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. S. 119-137.S.135.

[24] Değirmenci, 2015, s. 132.

[25] Schick, I. C.(2017). Huban-name-i Nev-eda Bir İstanbul Esnaf Güzellemesi. Kalem ve Hokka Yayınları. S. 14.

[26] Bardakçı, 2009, s. 38.

[27] Andrews ve Kalpaklı, 2004, s. 318.

[28] Schick, Aşık Turabiye ait 18 kıtalık başka bir cinsel temalı esnaf şiirini, Osmanlı şiirinde cinsel mecaza örnek olarak gösterir:

Helvacı civânı helvadan tatlı

Kimi Çankırılı kimi Tokatlı

Sâde-rûsu nev-hattı genç irisi

Levendâne reftâr kartal kanatlı

Schick’e göre üçüncü mısra Osmanlı erotik şiir diline ilişkin bir imgedir. Burada Sâde-rûs ya da ruy kelimesi yüz, çehre anlamlarınına gelir ve Sâde-rû birleşiminde henüz sakalı bitmemiş genç oğlan anlamı taşır, nev-hatt kelimesi ise bıyığı yeni terlemiş oğlan anlamına gelmektedir Bkz. Schick, 2017, s. 12-15

[29] Schick, I. C.(2004). Represation of Gender and Sexuality in Ottoman and Turkish Erotic Literarture. The Turkish Studies Association Journal 28: 1-2. Pp. 81-103. S. 88.

[30] Schick, 2017, s. 15.

[31] Andrews ve Kalpaklı, 2004, s. 56.

[32] Andrews ve Kalpaklı, 2004, s, 350.

[33] Ze’evi, 2006, s. 98-99-103.

[34] Schick, 2004, s. 90.

[35] Andrews ve Kalpaklı, 2004, s. 31.

[36] Schmidt, J. (2011). Aşk, Aşıklar ve Maşûklar: Meşâ’irüş-Şu’ârâ’da Aşk İlişkileri. Âşık Çelebi ve Şairler Tezkieresi Üzerine Yazılar. (Der. Hatice Aynur ve Aslı Niyazioğlu). Koç Üniversitesi Yayınları. S. 103-117. S. 110.

[37] Kuru, S. S: (2007). Gazelde Sevgilinin Cinsiyetlendirilmesi Açısından Erkek İsimli Redifler. Kitaplık. Sayı 107. S. 83-90. S. 89.

[38] Gazali Dafi‘ü ’l-gumum ve Rafi‘ü’l-humum’da gulampareler ile zenpareler arasındaki çekişmeye atıfta bulunur. Bu çekişmenin bir tarafı olarak Gazali oğlancıların erkekliklerini över, kadın sevenlerin sevdiklerinin özelliklerini kaptığını söyler yani erkek seven erkeksi, kadın seven kadınsıdır. Andrews ve Kalpaklı’dan aktararak: Oğlancılar “kolları kuvvetlü ve gösterişleri heybetlü cünbüşleri merdane ve debrenişleri pelivanedür” zenpareler, karanlık bir mağara gibi “pusuyirde” (vajinada) sinmekten zayıf düştükleri için oğlancıların karşısına çıkacak kuvvette değillerdir, bu yüzden fiziksel bir mücadaleden ziyade, ilmi bir tartılmaya girmeyi tercih ederler. Bkz. Andrews ve Kalpaklı, 2004, s.158.

[39] Artan ve Schick, İlter Uzel’in çoğu Arapça ve Farsça’dan kopyalanan 50 tane bahname listelediğini belirtir. Bu eserlerden özellikle Yavuz Sultan Selim için 1519 yılında hazırlanan Rucû eş-şeyh ilâ sibâh’ın resimli tek kopyası olan bahnamedir. Bkz. Artan ve Schick, 2013, s. 158.

[40] Değirmenci, T. (2018). Civan. Osmanlı Tasvir Sanatları 2: Çarşı Ressamları. (Haz. Tülün Değirmenci ve M. Sabri Koz). YKY. S. 204.

[41] Ze’evi, 2006, s. 16.

[42] Schick, 2014, s. 4.

[43] Kuru, 2007, s. 160.

[44] Schick, 2004, s. 95.

Seçilmiş Bibliografya:

Andrews W. G. ve Kalpaklı, M. (2004). Sevgililer Çağı Erken Modern Osmanlı-Avrupa Kültürü ve Toplumunda Aşk ve Sevgili. (çev. N. Zeynep Yelce). YKY.

Artan, T. and Schick, I. C.(2013). Ottomanizing pornotopia: Changing visual codes in eigteenth-century Ottoman erotic miniatures. ( Eds. Leoni, F. and Natif, M.)  Eros and Sexuality in Islamic Art. Routledge. Pp. 157-207.

Bardakçı, M. (2009). Osmanlı’da Seks. Inkilap Yayınevi.

Değirmenci, T. (2015). Kahve bahane, kahvehane şahane: Bir Osmanlı kahvehanesinin “portresi”. Bir taşım keyif: Türk kahvesinin 500 yıllık öyküsü. (ed. Ersu Pekin). Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. S. 119-137.

Değirmenci,T. (2015). Osmanlı Tasvir Sanatında Görselin “Okunması”: İmgenin ArdındakiHikayeler (Şehir Oğlanları ve İstanbul’un Meşhur Kadınları). Osmanlı Araştırmaları/The Journal of Ottoman Studies, XLV. S. 22-55.

Değirmenci, T. (2018). Civan. Osmanlı Tasvir Sanatları 2: Çarşı Ressamları. (Haz. Tülün Değirmenci ve M. Sabri Koz). YKY.

Foucault, M. (2007). Cinselliğin Tarihi. (çev. Hülya Uğur Tanrıöver). Ayrıntı Yayınları.

İnalcık, H. (2015). Has-bağçede’ ayş u tarap Nedimler, Şairler, Mutripler. İş Bankası Yayınları.

Kuefler, M. (2001).The Manly Eunuch, Masculinity Gender Ambiquity and Christian ideology in the Late Antiquity. University of Chicago Press.

Kuru, S. S. (2007). Sex in the Text: Deli Birader’s Dafi‘ü ’l-gumum ve Rafi‘ü’l-humum and the Ottoman Literary Canon. Middle Eaastern Literatures, Vol. 10. No. 2. August. Routledge.

Kuru, S. S: (2007). Gazelde Sevgilinin Cinsiyetlendirilmesi Açısından Erkek İsimli Redifler. Kitaplık. Sayı 107. S. 83-90.

Schick, I. C. (2004). Represation of Gender and Sexuality in Ottoman and Turkish Erotic Literature. The Turkish Studies Association Journal 28: 1-2. Pp. 81-103.

Schick, I. C. (2014). Orta Doğu’nun Geçmişi ve LGBTİ: Günümüz Cinsellik Tasniflerinin Tarihselliği Üzerine. Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği Akademik Çalışma Grubu Bahar Seminerleri. 10 Mayıs 2014.

Schick, I. C. (2017). Huban-name-i Nev-eda Bir İstanbul Esnaf Güzellemesi. Kalem ve Hokka Yayınları.

Schmidt, J. (2011). Aşk, Aşıklar ve Maşûklar: Meşâ’irüş-Şu’ârâ’da Aşk İlişkileri. Âşık Çelebi ve Şairler Tezkieresi Üzerine Yazılar. (Der. Hatice Aynur ve Aslı Niyazioğlu). Koç Üniversitesi Yayınları. S. 103-117

Tougher, S. (2008). The Eunuch in Byzantine History and Society. Routledge

Ze’evi, D. (2006). Producing Desire: Changing Sexual Discourse in the Ottoman Middle East, 1500–1900. University of California Press.

\n

Antik d\u00f6nemden modern \u00e7a\u011f\u0131n ba\u015flang\u0131c\u0131na kadar cinsiyet kavramlar\u0131na ili\u015fkin d\u00fc\u015f\u00fcnceler g\u00fcn\u00fcm\u00fczden olduk\u00e7a farkl\u0131d\u0131r. Modern d\u00f6nemde kad\u0131n ve erkek aras\u0131nda in\u015fa edilmi\u015f \u00e7ift cinsiyet kavram\u0131 ve bununla ili\u015fkili cinsel kategoriler, ge\u00e7mi\u015f d\u00f6nemlerin cinsel kategorileri ile ba\u011fda\u015fmaz. Bu a\u00e7\u0131dan g\u00fcn\u00fcm\u00fczde bir ayr\u0131mc\u0131l\u0131k t\u00fcr\u00fc olarak homofobinin veya e\u015fcinsel\/kar\u015f\u0131 cinsel kar\u015f\u0131tl\u0131\u011f\u0131n\u0131n temeli biyolojik olarak \u201ciki farkl\u0131 cinsiyet aras\u0131nda varolmas\u0131 gerekti\u011fi d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclen seks\u00fcaliteye ili\u015fkin heteronormal sosyo-k\u00fclt\u00fcrel kabullere dayan\u0131r. <\/p>\n\n\n\n

Modern \u00e7a\u011f \u00f6ncesinde \u00f6zellikle erkekler aras\u0131nda yayg\u0131n olarak g\u00f6r\u00fclen e\u015fcinsel ili\u015fkileri heteroseks\u00fcel ili\u015fkilerden ay\u0131ran sabit ve kat\u0131 s\u0131n\u0131rlar yoktur.[1]<\/a> Ze\u2019evi bu durumu on sekizinci y\u00fczy\u0131l ortalar\u0131na kadar kad\u0131n ve erke\u011fin ayn\u0131 cinsiyete sahip olduklar\u0131na dair tek cinsiyet modelinin ge\u00e7erli olmas\u0131yla ili\u015fkilendirir. Bu modelde kad\u0131n erke\u011fin kusurlu bir versiyonudur ya da kad\u0131n kusurlu bir erkektir.[2]<\/a> Do\u011fal olarak tek cinsiyet modelinde kad\u0131n cinsel organ\u0131n farkl\u0131 yap\u0131s\u0131, erkek organ\u0131n\u0131n kusurlu bir bi\u00e7imi olarak g\u00f6r\u00fclm\u00fc\u015ft\u00fcr. Antik d\u00f6nem hekimi Galenos (130-210) kad\u0131n ve erkek cinsel organlar\u0131n\u0131n benzer oldu\u011funu ancak kad\u0131n menisinin erke\u011fe g\u00f6re eksik old\u011funu s\u00f6yler. Galenos\u2019a g\u00f6re kad\u0131n organ\u0131 erke\u011fin organ\u0131n\u0131n kal\u0131b\u0131 gibidir ve bu organlar ters \u00e7evrildi\u011finde birbirine benzer.[3]<\/a> <\/p>\n\n\n\n

Antik d\u00fcnya ve Orta\u00e7a\u011f\u2019da oldu\u011fu gibi \u0130slam alimlerinin kad\u0131n ve erke\u011fi anatomik olarak incelemeleri, cinsiyetin k\u00fclt\u00fcrel ve toplumsal alg\u0131lan\u0131\u015f\u0131n\u0131n bir par\u00e7as\u0131 olarak ele al\u0131nm\u0131\u015ft\u0131r.[4]<\/a> Kad\u0131n\u0131n g\u00f6rece daha zay\u0131f olan anatomik yap\u0131s\u0131 ve farkl\u0131 bedensel salg\u0131 d\u00fczeyi cinsiyetlerin keskin \u015fekilde kar\u015f\u0131tl\u0131k olu\u015fturdu\u011fu end\u00fcstri \u00f6ncesi toplumlarda cinsiyet\u00e7ili\u011fi ya da mizojenik k\u00fclt\u00fcrel kodlar\u0131 normalle\u015ftiren, cinsel varolu\u015fun do\u011fas\u0131na ili\u015fkin nesnel gerek\u00e7eler olarak \u00f6ne s\u00fcr\u00fclm\u00fc\u015ft\u00fcr. Dolay\u0131s\u0131yla erkek yarat\u0131lm\u0131\u015f olanlar i\u00e7inde m\u00fckemmel olan\u0131 temsil ederken, kad\u0131n bedensel ve zihinsel olarak erke\u011fin az geli\u015fmi\u015f bir modelidir. Bu a\u00e7\u0131dan Osmanl\u0131 klasik edebiyat\u0131nda, r\u00fcya tabirlerinde, bahname<\/em>lerde veya \u00e7e\u015fitli t\u0131bbi risalelerde bahsi ge\u00e7en erkekler aras\u0131ndaki e\u015fcinsel ili\u015fkiler g\u00fcn\u00fcm\u00fcz homoseks\u00fcel ili\u015fki ve cinsel y\u00f6nelim kavramlar\u0131ndan farkl\u0131d\u0131r. Erkekler aras\u0131nda hemcinslere \u00f6zellikle o\u011flanlara y\u00f6nelik seks\u00fcel ya da romantik arzu,temelde kat\u0131 cinsiyet ayr\u0131m\u0131n\u0131n yan\u0131s\u0131ra kad\u0131n\u0131n ikincil ve kamusal alandan k\u0131s\u0131tl\u0131 pozisyonundan kaynaklanan erkek kimli\u011fini y\u00fcceltici bir nitelik ta\u015f\u0131r. Andrews ve Kalpakl\u0131, Osmanl\u0131 gibi fallosentrik toplumlarda erkekler aras\u0131nda ya\u015fanan a\u015fk\u0131n bir t\u00fcr kendini sevmek oldu\u011funu s\u00f6yler. Buna g\u00f6re erkek sevmek \u201cbir yandan erkekli\u011fin k\u0131ymetini tasdik ederek ataerkil yap\u0131y\u0131 destekler, zira a\u015fk\u0131n g\u00fc\u00e7s\u00fcz b\u0131rakt\u0131\u011f\u0131 bir adama bir o\u011flan\u0131n hakim olmas\u0131 ihtimali ataerkil yap\u0131lar\u0131 bir kad\u0131n\u0131n bir erke\u011fe hakim olmas\u0131 kadar tehdit etmez<\/em>\u201d.[5]<\/a> \u00d6rne\u011fin Deli Birader olarak bilinen Mehmet Gazali, II. Beyaz\u0131t\u2019\u0131n (1481-1512) o\u011flu \u015fehzade Korkut i\u00e7in haz\u0131rlad\u0131\u011f\u0131 Dafi\u2018\u00fc \u2019l-gumum<\/em> ve Rafi\u2018\u00fc\u2019l-humum<\/em> (Gamlar\u0131 yok eden ve kayg\u0131lar\u0131 kald\u0131ran kitap) adl\u0131 bahname<\/em>de erkekler i\u00e7in ideal seks partneri olarak o\u011flanlar\u0131 \u00f6nerir. Gazali\u2019ye g\u00f6re kad\u0131n\u0131n tutkusu tehlikelidir ve o\u011flana g\u00f6re erkek egosu i\u00e7in tehdittir.[6]<\/a> Benzer \u015fekilde Neviz\u00e2de Atay\u00ee (1583-1635) Hamse<\/em>\u2019de kad\u0131nlara ilgi duyman\u0131n \u015fehveti getirece\u011fini, as\u0131l sevginin civanlara yani o\u011flanlara duyulan cinsellikten ar\u0131nm\u0131\u015f a\u015fk oldu\u011funu s\u00f6yler.[7]<\/a> \u015eair, Leyla\u2019ya a\u015fk\u0131 ile bilinen Mecnun\u2019u ele\u015ftirir:<\/p>\n\n\n\n

\u201cAnma avret ak\u0131ll\u0131 Mecn\u00fbn\u2019\u0131 \/ Ki ola n\u00e2k\u0131s\u00e2t meft\u00fbn\u0131\u201d<\/p>\n\n\n\n

[anma kad\u0131n ak\u0131ll\u0131 Mecnun\u2019u, (onun gibi) ak\u0131ls\u0131zlar\u0131n meftunu olursun][8]<\/a><\/p>\n\n\n\n

Artan ve Schick bu t\u00fcr geleneksel kad\u0131n d\u00fc\u015fmanl\u0131\u011f\u0131 ile beslenen \u015fiir ve literat\u00fcr\u00fcn Osmanl\u0131 toplumunda homoerotik g\u00fcnl\u00fck pratikler \u00fczerinden mask\u00fclinizm \u00fcreterek toplumsal cinsiyetin olu\u015fumunda \u00f6nemli rol oynad\u0131\u011f\u0131n\u0131 s\u00f6yler. On d\u00f6rd\u00fcnc\u00fc y\u00fczy\u0131l\u0131n K\u0131rk Vezir Hikayeleri<\/em>\u2019nde oldu\u011fu gibi kad\u0131nlar\u0131n k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fc, kurnazl\u0131\u011f\u0131, a\u00e7 g\u00f6zl\u00fcl\u00fc\u011f\u00fc erkek kimli\u011finin bir anti-tezi olarak kan\u0131tlanmaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131l\u0131r.[9]<\/a> Erkek egemen bir toplumsal yap\u0131 olarak Osmanl\u0131 edebi gelene\u011fi bir \u00f6l\u00e7\u00fcde Antik Yunan ve Roma toplumlar\u0131n\u0131n mizojenik gelene\u011fini miras alm\u0131\u015ft\u0131r. \u00d6rne\u011fin Tougher, Antik Yunanistan\u2019da erkek v\u00fccudunun s\u0131cak ve kuru, kad\u0131n teninin ise so\u011fuk ve nemli oldu\u011funa inan\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 s\u00f6yler.[10]<\/a> On birinci y\u00fczy\u0131l sonlar\u0131nda b. \u0130skender b. Keykavus Kabusname<\/em>\u2019de\u00a0\u201cyaz olunca avratlara meylet, k\u0131\u015f\u0131n o\u011flanlara ki sa\u011flam olas\u0131n. Zira o\u011flan teni s\u0131cakt\u0131r, yaz\u0131n iki s\u0131cak bir araya gelirse v\u00fccudu bozar. Avrat teni so\u011fuktur k\u0131\u015f\u0131n iki so\u011fuk v\u00fccudu kurutur<\/em>\u201dyazarak bu antik inan\u0131\u015f\u0131 beden sa\u011fl\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in erkeklere \u00f6nermi\u015ftir.[11]<\/a> Plutarkhos\u2019un Diyaloglar<\/em>\u2019\u0131nda Protegenes kad\u0131nlar\u0131n bulundu\u011fu yere a\u015fk\u0131n bir par\u00e7as\u0131n\u0131n dahi giremeyece\u011fini, tek hakiki a\u015fk\u0131n gen\u00e7 o\u011flanlara duyulan a\u015fk oldu\u011fu s\u00f6yler. Kallikratidas\u2019a g\u00f6re kad\u0131nlar \u00e7irkindir.Bedenleri zarafetten yoksun, y\u00fczleri maymunlar\u0131nki gibi sevimsizdir. Bu ger\u00e7e\u011fi gizlemek i\u00e7in makyaja ve \u00e7e\u015fitli s\u00fcslere ba\u015fvururlar. Foucault, Akhiellus Tatius\u2019un Leupsippos<\/em> ve Kleitophon<\/em>\u2019da o\u011flanlara d\u00fc\u015fk\u00fcn bir kahraman\u0131na \u015f\u00f6yle dedirtti\u011fini s\u00f6yler: \u201ckad\u0131n\u0131n her \u015feyi yapayd\u0131r: hem g\u00f6zleri, hem de tutumlar\u0131... Kad\u0131n\u0131n t\u00fcm s\u00fcslerini kald\u0131r\u0131rsan, t\u00fcyleri yolunmu\u015f bir masal kargas\u0131na benzer<\/em>\u201d.[12]<\/a> D\u00f6rd\u00fcnc\u00fc y\u00fczy\u0131lda tarih\u00e7i Ammnius Marcellinus Roma \u0130mparatoru Julian\u2019\u0131 (361-363) betimlerken oto-kontrol,bilgelik, adalet ve cesaret olarak d\u00f6rt temel erdem sayar. Bu erdemler kurumsal erkeklikle veya erke\u011fin toplumsal cinsiyetine ili\u015fkin kavramlard\u0131r ve kad\u0131nlarda bu \u00f6zellikler yoktur. Do\u011fal olarak kad\u0131n kimli\u011fi ahlaki \u00e7\u00f6k\u00fcnt\u00fc,aptall\u0131k, denetimsizlik ve korkakl\u0131\u011f\u0131 temsil ederek erkek kimli\u011finin idealize edilmesinde kar\u015f\u0131t kutbu olu\u015fturur.[13]<\/a> Artan ve Schick kad\u0131n d\u00fc\u015fmanl\u0131\u011f\u0131 ve o\u011flanlara d\u00f6n\u00fck arzunun do\u011fu ve bat\u0131 edebiyat\u0131nda ortak bir tema olarak s\u0131k\u00e7a i\u015flendi\u011fini belirtir.[14]<\/a> Andrews ve Kalpakl\u0131 i\u00e7in,kimi sevmenin uygun oldu\u011fu sorusuna Osmanl\u0131 elitlerinin verece\u011fi cevap Yunan ve omal\u0131lar\u0131n verece\u011fi cevaptan farks\u0131zd\u0131r. Yeti\u015fkin bir erke\u011fin kad\u0131nlar\u0131 ya da o\u011flanlar\u0131 sevmesi sadece bir tercih konusudur ve yeti\u015fkin erkek \u201caktif\u201d oldu\u011fu s\u00fcrece \u201cedilgen\u201d olan\u0131n kad\u0131n ya da o\u011flan olmas\u0131n\u0131n bir \u00f6nemi yoktur.[15]<\/a> \u00d6te yandan Schick, Osmanl\u0131 yeti\u015fkin erke\u011finin cinsel konumunun biseks\u00fcellik say\u0131lamayaca\u011f\u0131n\u0131 s\u00f6yler, \u00e7\u00fcnk\u00fc g\u00fcn\u00fcm\u00fczde bir biseks\u00fcelin kad\u0131n ve erkeklere y\u00fckledi\u011fi anlamlar Osmanl\u0131 toplumu i\u00e7in olduk\u00e7a farkl\u0131d\u0131r.[16]<\/a> Dolay\u0131s\u0131yla erkekler aras\u0131nda ya\u015fanan e\u015fcinsel ili\u015fkiler, aktif olan yeti\u015fkin erkek oldu\u011fu s\u00fcrece do\u011fal ve ola\u011fan g\u00f6r\u00fclm\u00fc\u015ft\u00fcr.[17]<\/a> <\/p>\n\n\n\n

Ze\u2019evi, Osmanl\u0131 toplumunda erkek cinselli\u011finin iki a\u015famas\u0131 oldu\u011funu s\u00f6yler. Buna g\u00f6re ilk a\u015fama ergenli\u011fe kadar \u201cehlile\u015fmemi\u015f\u201d olan bir cinsellik kategorisidir. Bu a\u015famada o\u011flan \u00e7ocu\u011fu kad\u0131nlara, ya\u015f\u0131t\u0131 o\u011flanlara ya da olgun erkeklere y\u00f6nelim g\u00f6sterebilir. Kendisinden ya\u015f\u00e7a b\u00fcy\u00fck erkeklere a\u015f\u0131k olabilir, onlarla pasif olmak kayd\u0131yla cinsel ili\u015fkiye girebilirdi. Ze\u2019evi bu durumun bug\u00fcnk\u00fc anlam\u0131yla o\u011flan\u0131 e\u015fcinsel yapmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 s\u00f6yler ancak ikinci a\u015famada yeti\u015fkin bir erkek olarak cinsel davran\u0131\u015flar\u0131 de\u011fi\u015fmelidir. Kendisinden kad\u0131nlara ve o\u011flanlara ilgi duymas\u0131 beklenir. Tersi bir durumda kendisinde bir sorun oldu\u011fu d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcl\u00fcr.[18]<\/a> Benzer \u015fekilde Mehmet Gazali, Dafi\u2018\u00fc \u2019l-gumum<\/em> ve Rafi\u2018\u00fc\u2019l-humum\u2019<\/em>un \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc b\u00f6l\u00fcm\u00fcnde o\u011flanlar ve erkeklerin cinselliklerini ya\u015flar\u0131na g\u00f6re gruplar. Kuru, Gazali\u2019nin cinsellik ya\u015f\u0131n\u0131 fiziksel ve k\u00fclt\u00fcrel olarak iki \u015fekilde ay\u0131rd\u0131\u011f\u0131n\u0131 belirtir. Buna g\u00f6re gen\u00e7 k\u0131zlar ve o\u011flanlar fiziksel olarak cinsellik i\u00e7in uygundur.K\u0131ll\u0131 olmak yani yeti\u015fkinli\u011fe i\u015faret eden \u00f6zellikler seks i\u00e7in uygun de\u011fildir,\u00e7\u00fcnk\u00fc k\u0131l birle\u015fme i\u00e7in zorluk \u00e7\u0131kar\u0131c\u0131d\u0131r. Bu a\u00e7\u0131dan Gazali ergenli\u011fe girmemi\u015f o\u011flan ve k\u0131zlar\u0131n cinselli\u011fe uygun oldu\u011funu s\u00f6yler, do\u011fum yapm\u0131\u015f kad\u0131nlar ve k\u0131ll\u0131 olan erkekler, yeti\u015fkin bir erke\u011fin doyumsuz cinsel zevki i\u00e7in uygun g\u00f6r\u00fclmez.K\u00fclt\u00fcrel olarak ise o\u011flanlar cinsel ba\u015ftan \u00e7\u0131karman\u0131n hedefidir, k\u00fc\u00e7\u00fck hediyeler veya bir ka\u00e7 g\u00fcm\u00fc\u015f sikke ile kolayca ba\u015ftan \u00e7\u0131kar\u0131labilirler.[19]<\/a> Di\u011fer yandan Gazali\u2019nin bahsetti\u011fi ba\u015ftan \u00e7\u0131karmaya ili\u015fkin hediyeler, Osmanl\u0131 toplumunun erkeklere ait kentsel ya da kamusal alanlar\u0131nda ger\u00e7ekle\u015fen cinsel tatmine y\u00f6nelik \u00e7e\u015fitli d\u00fczeylerde hamilik ili\u015fkilerini g\u00f6sterir. \u00d6rne\u011fin Andrews ve Kalpakl\u0131, alt s\u0131n\u0131ftan bir o\u011flan i\u00e7in ba\u015ftan \u00e7\u0131kar\u0131lman\u0131n hedefinin al\u0131nacak hediye oldu\u011funu s\u00f6yler. Hen\u00fcz kendi hanesi, sosyal konumu olmayan o\u011flanlar i\u00e7in bu t\u00fcr ili\u015fkiler g\u00fc\u00e7 ve mevki edinmenin bir yoludur.[20]<\/a> \u0130nalc\u0131k, benzer bir patronaj ili\u015fkisinin Osmanl\u0131 saray\u0131 ile sanat\u00e7\u0131lar aras\u0131nda i\u015fret meclisleri \u00fczerinden ger\u00e7ekle\u015fti\u011fini s\u00f6yler. Osmanl\u0131 \u015fair ve sanat\u00e7\u0131lar\u0131 padi\u015faha \u00f6vg\u00fc ve kasideler yazarak himaye edinmeye \u00e7al\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. En se\u00e7kin \u015fairler sarayda kurulan i\u015fret meclislerine \u00e7a\u011fr\u0131lm\u0131\u015f, sultan\u0131n himayesi alt\u0131nda Divan \u015fiirinin \u00fcretildi\u011fi ve t\u00fcketildi\u011fi yerler i\u015fret meclisleri olmu\u015ftur. Bu a\u00e7\u0131dan \u015fairler yada di\u011fer sanat\u00e7\u0131lar i\u00e7in sultan\u0131n nedimi olarak i\u015fret meclislerine kat\u0131lmak kaftan, caize ya da mesle\u011fine g\u00f6re ba\u011f\u0131\u015flanan y\u00fcksek mevkilere giden \u00f6zel bir ekonomik d\u00fczenlemedir.[21]<\/a> Osmanl\u0131 toplumunda bu t\u00fcr d\u00fczenlemeler sadece sultanla s\u0131n\u0131rl\u0131 de\u011fildir, \u015fehzadeler, pa\u015falar, Osmanl\u0131 soylular\u0131 \u00e7evrelerini ho\u015f zaman ge\u00e7irecekleri \u015fair ve sanat\u00e7\u0131larla doldurmu\u015f,hatta Mehmet Gazali, Enderunlu Faz\u0131l gibi bir \u00e7ok \u015fair \u00f6rne\u011finde oldu\u011fu gibi, kentte \u00e7e\u015fitli d\u00fczeylerde esnaf ve \u00e7o\u011fu meslek erbab\u0131ndan vars\u0131l ki\u015filer \u00e7evrelerinde o\u011flanlarla benzer ili\u015fkiler kurduklar\u0131 meclisler olu\u015fturmu\u015flard\u0131r. Andrews ve Kalpakl\u0131 bu t\u00fcr bir sosyal yap\u0131y\u0131 erke\u011fin erke\u011fin \u00fczerinde oldu\u011fu bir t\u00fcr hakimiyet hiyerar\u015fisi olarak tan\u0131mlar.[22]<\/a> De\u011firmenci, o\u011flanlara y\u00f6nelik ilgiyi on alt\u0131nc\u0131 y\u00fczy\u0131ldan itibaren Osmanl\u0131 kentinde \u00f6nemli bir sosyo-k\u00fclt\u00fcrel mekan olarak ortaya \u00e7\u0131kan kahvehanelerle ilgili iki minyat\u00fcr \u00fczerinden tart\u0131\u015f\u0131r. \u0130lk resimde kahvehanenin ortas\u0131nda olas\u0131l\u0131kla se\u00e7kinlere ait bir yer olarak kurgulanm\u0131\u015f kerevette oturan sakall\u0131 bir adam\u0131n \u00e7evresinde,sakals\u0131z, gen\u00e7 ve g\u00fczel o\u011flanlar vard\u0131r (Res.1). Resmin hemen solunda g\u00f6r\u00fclen kahvahane ocak\u00e7\u0131s\u0131 yine gen\u00e7, t\u00fcys\u00fcz ve kad\u0131ns\u0131 bir g\u00f6r\u00fcn\u00fc\u015fe sahip bir o\u011fland\u0131r. De\u011firmenci, bu o\u011flanlar\u0131n kad\u0131nlarla ileti\u015fimin k\u0131s\u0131tl\u0131 oldu\u011fu bir toplumda \u015fehvet ve arzu nesnesi olduklar\u0131n\u0131 ve bunun resim sanat\u0131na yans\u0131d\u0131\u011f\u0131n\u0131 s\u00f6yler.[23]<\/a> Di\u011fer resim, III.Murad\u2019\u0131n \u015fehzadesi Mehmet i\u00e7in yap\u0131lan s\u00fcnnet d\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcn\u00fcn anlat\u0131ld\u0131\u011f\u0131 surname<\/em>de kahveci esnaf\u0131n\u0131n tekerlikli bir platform \u00fczerinde ge\u00e7i\u015fini g\u00f6steren bir minyat\u00fcrd\u00fcr (Res.3). Kahvehane tasvirinde g\u00f6r\u00fclen gen\u00e7 ve sakals\u0131z o\u011flan \u00f6zenle betimlenmi\u015ftir. De\u011firmenci iki g\u00f6rselde de g\u00f6r\u00fclen gen\u00e7 ve g\u00fczel o\u011flanlar\u0131, hem yaz\u0131l\u0131 hem de g\u00f6rsel kaynaklar\u0131n kahvehanecilerin m\u00fc\u015fteri \u00e7ekmek i\u00e7in kulland\u0131\u011f\u0131n\u0131 \u00f6nerdi\u011fini belirtir.[24]<\/a><\/p>\n\n\n\n

\"\"

Res.1. Osmanl\u0131\u2019da bir kahvehane tasviri.17. Y\u00fczy\u0131l.<\/figcaption><\/figure><\/div>\n\n\n\n

<\/p>\n\n\n\n

Osmanl\u0131 \u0130stanbul\u2019unun kent ya\u015fam\u0131nda o\u011flanlar\u0131n \u00e7e\u015fitli mesleklerde kullan\u0131ld\u0131\u011f\u0131na ili\u015fkin \u00f6nemli miktarda kan\u0131t vard\u0131r. Hamamc\u0131lar keth\u00fcdas\u0131 Dervi\u015f \u0130smail\u2019in 1686 y\u0131l\u0131nda yazd\u0131\u011f\u0131 Dell\u00e2k-n\u00e2me-idilk\u00fc\u015f\u00e2 <\/em>\u0130stanbul\u2019daki \u00f6nemli hamamlarda \u00e7al\u0131\u015fan on bir tellak o\u011flandan,g\u00fczelliklerinden ve m\u00fc\u015fterileriyle olan seks\u00fcel ili\u015fkilerinden bahseder.[25]<\/a> Bardak\u00e7\u0131, eserde bahsi ge\u00e7en o\u011flanlar\u0131n d\u00f6nemleri i\u00e7inde \u015f\u00f6hret sahibi olduklar\u0131n\u0131 s\u00f6yler ve on bir o\u011flan\u0131n ayr\u0131 ayr\u0131 \u00f6yk\u00fcs\u00fcne yer verir.[26]<\/a> Benzer \u015fekilde \u015eair Gazali\u2019nin Be\u015fikta\u015f\u2019ta bir hamam yapt\u0131rd\u0131\u011f\u0131 ve hamama m\u00fc\u015fteri \u00e7ekmek i\u00e7in gen\u00e7 ve g\u00fczel o\u011flanlar kulland\u0131\u011f\u0131 ili\u015fkin mahkeme kay\u0131tlar\u0131 vard\u0131r.[27]<\/a> Schick, birinci d\u00fcnya sava\u015f\u0131 y\u0131llar\u0131nda yaz\u0131ld\u0131\u011f\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclen A\u015f\u0131k Ruzi\u2019ye ait otuz iki k\u0131tal\u0131k Esnaf Destan\u0131<\/em> adl\u0131 \u015fiirde helvac\u0131,\u015fekerci kasap, kahveci, terzi, tulumbac\u0131, sahaf gibi \u00e7e\u015fitli mesleklerde \u00e7al\u0131\u015fan erkeklerin mesleki niteliklerine g\u00f6re erotik mecazlarla \u00f6v\u00fcld\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc belirtir. \u015eiirlerde konu edilen erkekler genellikle gen\u00e7 ve g\u00fczel civanlard\u0131r.[28]<\/a> Osmanl\u0131 kentlerinde \u00e7e\u015fitli mesleklerin \u00fcyesi olan o\u011flanlar\u0131n anlat\u0131ld\u0131\u011f\u0131 ba\u015fka bir edebi t\u00fcr mesnevi tarz\u0131ndaki \u015fehr-engiz<\/em>\u2019dir. Schick bu t\u00fcr\u00fcn on alt\u0131nc\u0131 y\u00fczy\u0131lda ortaya \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve on sekizinci y\u00fczy\u0131la kadar i\u015flenen bir tema oldu\u011funu s\u00f6yler.[29]<\/a> Bilinen en eski \u015fehr-engiz<\/em> II. Beyaz\u0131t d\u00f6neminde Mesihi taraf\u0131ndan yaz\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Mesihi Edirne\u2019de k\u0131rk yedi erke\u011fin g\u00fczelli\u011finden bahseder, bunlar \u00e7o\u011funlukla \u00e7ar\u015f\u0131 esnaf\u0131ndan gen\u00e7lerdir.[30]<\/a> Bir di\u011fer erken \u015fehr-engiz<\/em> yazar\u0131 Zati\u2019dir. II.Beyaz\u0131t\u2019\u0131n Edirne\u2019ye giri\u015fi \u015ferefine yazd\u0131\u011f\u0131 \u015eehr-engiz-i Edirne<\/em>\u2019de \u00f6zellikle ayr\u0131 ayr\u0131 mesleklerini belirtti\u011fi esnaf gen\u00e7lerin g\u00fczelli\u011fini \u00f6ver. Andrews ve Kalpakl\u0131 bu t\u00fcr\u00fcn bir methiye t\u00fcr\u00fc oldu\u011funu, kentin ve orada ya\u015fayanlar\u0131n g\u00fczelli\u011finin \u00f6v\u00fclmesinin sultan\u0131n \u00f6v\u00fclmesi oldu\u011funu s\u00f6yler.[31]<\/a> Bu ayn\u0131 zamanda \u015fiirin,g\u00fczel gen\u00e7 o\u011flandan sevgililerin en y\u00fccesi sultana hatta onunda \u00fcst\u00fcnde tanr\u0131ya kadar ula\u015fan bir sevme bi\u00e7imine ili\u015fkin mecazlar y\u00fcklendi\u011fini g\u00f6sterir.[32]<\/a> Di\u011fer yandan Ze\u2019evi, gen\u00e7 o\u011flanlar\u0131n g\u00fczelli\u011fine yap\u0131lan \u00f6vg\u00fclerin, \u015fairlerin m\u00fckemmelli\u011fe ula\u015fmak i\u00e7in kulland\u0131klar\u0131 bir mecaz olman\u0131n yan\u0131s\u0131ra Osmanl\u0131 tasavvuf gelene\u011finin bir par\u00e7as\u0131 oldu\u011funu belirtir. \u00d6zellikle \u0130bn\u00fc\u2019l Arabi ve Rumi\u2019nin g\u00f6r\u00fc\u015fleri t\u00fcy\u00fc bitmemi\u015f gen\u00e7lerin g\u00fczelli\u011fi \u00fczerinde d\u00fc\u015f\u00fcnmeyi ilahi g\u00fczelli\u011fin d\u00fcnyadaki bir yans\u0131mas\u0131 olarak de\u011ferlendirmi\u015ftir. Bu a\u00e7\u0131dan g\u00fczel olana bakman\u0131n Allaha olan a\u015fka varman\u0131n bir yolu oldu\u011fu fikri gen\u00e7 o\u011flanlar\u0131n \u201ckusursuz g\u00fczelli\u011fi\u201d temsil etmesinde cisimle\u015fmi\u015ftir.[33]<\/a> Ze\u2019evi, o\u011flanlar\u0131 seyretme fikrinin zikirin bir par\u00e7as\u0131 olarak, ilahi, dans, ve yan yana oturma gibi unsurlar\u0131 i\u00e7eren sema ile birle\u015fince ortaya erotik bir kar\u0131\u015f\u0131m \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131n\u0131 s\u00f6yler. Dolay\u0131s\u0131yla Osmanl\u0131 toplumunda n\u00fcfusun b\u00fcy\u00fck \u00e7o\u011funlu\u011funun ba\u011flant\u0131l\u0131 oldu\u011fu tasavvuf ve tarikat \u00e7evreleri ile esnaf loncalar\u0131 aras\u0131nda bulunan olduk\u00e7a ku\u015fat\u0131c\u0131 aidiyet ili\u015fkileri homoerotik veya erkekler aras\u0131nda cinsel arzuyu besleyen \u00f6nemli dayanaklardan biridir. <\/p>\n\n\n\n

Osmanl\u0131 edebiyat\u0131nda \u00f6zellikle Divan \u015fiirinde a\u015fk temas\u0131 o\u011flanlara ili\u015fkin romantik arzuyu g\u00f6stermesi bak\u0131m\u0131nda olduk\u00e7a zengindir. Bu \u015fiirlerde genellikle sevgili rol\u00fc kad\u0131ns\u0131 g\u00f6r\u00fclen ya da kad\u0131ns\u0131la\u015ft\u0131r\u0131lan o\u011flanlara d\u00fc\u015fm\u00fc\u015ft\u00fcr. Schick, bu durumu Osmanl\u0131 kentindeki kat\u0131 cinsiyet ayr\u0131m\u0131 ile ili\u015fkilendirir. Hatta \u015fiirde kad\u0131n imgesi \u00e7o\u011fu se\u00e7kin \u015fair i\u00e7in onursuz olman\u0131n yan\u0131nda k\u00f6t\u00fc zevkin g\u00f6stergesidir. Bu a\u00e7\u0131dan Schick, cinsiyet ayr\u0131m\u0131n\u0131n g\u00f6rece daha az oldu\u011fu k\u0131rsalda geli\u015fen s\u00f6zel halk edebiyat\u0131n\u0131n daha fazla kad\u0131na odakl\u0131 oldu\u011funu belirtir.[34]<\/a>Benzer \u015fekilde Andrews ve Kalpakl\u0131 Osmanl\u0131 toplumunda \u00f6zg\u00fcr m\u00fcsl\u00fcman kad\u0131nlarla ili\u015fkilerin mahrem say\u0131lmas\u0131 nedeniyle, Osmanl\u0131 y\u00fcksek edebiyat\u0131nda do\u011frudan kad\u0131na y\u00f6nelmenin ahlaks\u0131zl\u0131k olarak g\u00f6r\u00fcld\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc s\u00f6yler. \u015eiirsel a\u015fk i\u00e7in uygun olan a\u015fk erkekler aras\u0131nda oland\u0131r.[35]<\/a> Kar\u015f\u0131t bir yakla\u015f\u0131m olarak Schmidt, Osmanl\u0131 \u015fiirlerinde kullan\u0131lan o\u011flan imgelerinin mahbubperestlik veya o\u011flan sevicilik olarak de\u011ferlendirilmesini kabul etmez. Ona g\u00f6re bu t\u00fcr imgeler modern bat\u0131l\u0131 dinleyicilerin erkeklerin k\u0131zlar ve kad\u0131nlara y\u00f6nelik a\u015fklar\u0131n\u0131 duymak istemeleri gibi, modern \u00f6ncesi m\u00fcsl\u00fcman dinleyicilerin o\u011flanlar hakk\u0131nda \u015fiir ve \u015fark\u0131lar duymay\u0131 istemelerinden \u00f6te bir anlam ta\u015f\u0131maz.[36]<\/a> Kuru, Osmanl\u0131 \u015fiirinde erkeklere ya da o\u011flanlara y\u00f6nelik romantizmi, on be\u015finci y\u00fczy\u0131l ortas\u0131nda bir moda haline gelen ancak on alt\u0131nc\u0131 y\u00fczy\u0131ldan sonra g\u00f6r\u00fclmeyen gazellerdeki erkek isimli redif kullan\u0131m\u0131 \u00fczerinden tart\u0131\u015f\u0131r. Kuru \u00f6zellikle gazelin, erkek ismi an\u0131ls\u0131n ya da an\u0131lmas\u0131n ideal g\u00fczel olarak benimsenen o\u011flanlar i\u00e7in yaz\u0131lan a\u015fk \u015fiirleri oldu\u011funu s\u00f6yler.[37]<\/a> Bu a\u00e7\u0131dan mahbub, mahbubperest, civan, gulampare (kulampara- erkek sever zampara), zenpare (kad\u0131n seven zampara) Osmanl\u0131 romantik ve erotik edebi retori\u011finin s\u0131k kullan\u0131lan sterotipleridir.[38]<\/a>Gazali\u2019nin bahname<\/em>si, Enderunlu Faz\u0131l\u2019\u0131n hubanname<\/em>si (g\u00fczel erkekler kitab\u0131) veya hamse-i At\u00e2y\u00ee<\/em> gibi eserler erkeklere olan romantik ve erotik arzunun \u00f6ne \u00e7\u0131kan temsilleridir.\u00d6zellikle manzum olarak yaz\u0131lan, bir t\u00fcr Osmanl\u0131 seksoloji kitab\u0131 olan bahnamel<\/em>erde s\u0131kl\u0131kla erkekler aras\u0131nda homoseks\u00fcel ili\u015fkiler ge\u00e7er. Bu t\u00fcr eserlerin resimli kopyalar\u0131nda cinsel pozisyonlar erkek erke\u011fe g\u00f6redir ve neredeyse b\u00fct\u00fcn poziyonlarda \u201cpasiflik\u201d daha gen\u00e7 olan ya da o\u011flanlar\u0131n bir \u00f6zelli\u011fi olarak resmedilmi\u015ftir.[39]<\/a> \u00d6te yandan Osmanl\u0131 resim sanat\u0131 ba\u011flam\u0131nda on yedinci y\u00fczy\u0131lda g\u00f6r\u00fcn\u00fcr hale gelen herhangi bir metine dayanmayan alb\u00fcm resimleri, \u0130plik\u00e7izade Mustafa\u2019n\u0131n Fevaid Mecmuas\u0131<\/em>\u2019nda civanlar\u0131n nas\u0131l g\u00f6r\u00fcnmesi gerekti\u011fine ili\u015fkin s\u00f6ylediklerinin tasviri gibidir (Res.9-10). \u0130plik\u00e7izade\u2019ye g\u00f6re civanlar, ister sakals\u0131z ister sakallar\u0131 yeni \u00e7\u0131kmaya ba\u015flam\u0131\u015f olsun, serpu\u015flar\u0131 ba\u015flar\u0131nda e\u011fri durmal\u0131<\/em>, sar\u0131\u011f\u0131ndaki t\u00fclbendi peri\u015fan \u015fekilde olmal\u0131d\u0131r ki ba\u015f\u0131nda kavak yelleri esti\u011fi anla\u015f\u0131ls\u0131n<\/em>.Yaz ya da k\u0131\u015f fark etmeksizin g\u00f6mleklerinin d\u00fc\u011fmesi a\u00e7\u0131k olmal\u0131, nazara kar\u015f\u0131 d\u00fc\u011fmeler mavi olmal\u0131d\u0131r. K\u0131yafetleri ise k\u0131rm\u0131z\u0131 veya s\u00fct mavi, ku\u015faklar\u0131 ise al olmal\u0131d\u0131r. De\u011firmenci \u0130plik\u00e7izade\u2019nin s\u00f6ylediklerinin civanlar\u0131n toplum taraf\u0131ndan nas\u0131l alg\u0131land\u0131\u011f\u0131yla ili\u015fkili olarak civanlara toplumsal olarak bi\u00e7ilen rol\u00fcn mahbubluk oldu\u011funu s\u00f6yler.[40]<\/a><\/p>\n\n\n\n

Ze\u2019evi erkek sevgisiyle ilgili betimlemelerin ayn\u0131 zamanda toplumdaki kat\u0131 ahlak\u00e7\u0131l\u0131\u011f\u0131 veya dini ba\u011fnazl\u0131\u011f\u0131 ele\u015ftirmek i\u00e7in kullan\u0131lan mecazlar oldu\u011funu s\u00f6yler ancak her durumda egemen erkek profilinin bir sesi olan edebi gelenek toplumdaki hakim cinsel kategoriler ve seks\u00fcel arzuya ili\u015fkin toplumsal alg\u0131lar\u0131 yans\u0131t\u0131r.[41]<\/a> Bu a\u00e7\u0131dan erkekler aras\u0131nda ya\u015fanan e\u015fcinsel ya da biseks\u00fcel ili\u015fkilerin do\u011fas\u0131 g\u00fcn\u00fcm\u00fcz konseptlerinden olduk\u00e7a farkl\u0131 ve karma\u015f\u0131k ili\u015fkiler a\u011f\u0131na sahiptir. Cinsel bir y\u00f6nelimden \u00e7ok mask\u00fclen bir hedonizmin \u00e7e\u015fitli d\u00fczeylerde g\u00f6r\u00fcn\u00fcmlerini i\u00e7eren Osmanl\u0131 e\u015fcinselli\u011fi, merkezinde arzu nesnesi olarak \u00e7ocuklar\u0131n bulundu\u011fu bir pedofilidir.[42]<\/a>Daha \u00f6nce vurguland\u0131\u011f\u0131 gibi Osmanl\u0131 toplumunda e\u015fcinsellik bug\u00fcnk\u00fc kavramsal anlam\u0131n\u0131n d\u0131\u015f\u0131nda erke\u011fin cinsel geli\u015fiminin bir par\u00e7as\u0131 olarak ola\u011fan g\u00f6r\u00fclen sosyo-k\u00fclt\u00fcrel bir olgudur. Kad\u0131n kimli\u011fine ili\u015fkin \u00f6n yarg\u0131larla beslenen bu e\u011filimler, kad\u0131nlar\u0131n g\u00f6r\u00fcnmezli\u011fe itildi\u011fi eril kamusal alanda erkekler aras\u0131nda hakimiyet ili\u015fkilerinin bir yans\u0131mas\u0131d\u0131r. Do\u011fal olarak \u201cpasiflik\u201d yada \u201cedilgenlik\u201d toplumsal hiyerar\u015fide en zay\u0131f\u0131 temsil eden gen\u00e7 o\u011flanlar\u0131n bir \u00f6zelli\u011fidir. Andrews ve Kalpakl\u0131, antik d\u00fcnyada seksin, erkeklerin sosyal olarak kendilerinden a\u015fa\u011f\u0131 olan kad\u0131nlara, o\u011flanlara, k\u00f6le ya da kullara yapt\u0131\u011f\u0131 penetratif bir edim olarak g\u00f6r\u00fcld\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc s\u00f6yler. Bu a\u00e7\u0131dan seks di\u011fer egemenlik ve itaat ili\u015fkileri gibi sosyal hiyerar\u015fiyi tan\u0131mlar. Dolay\u0131s\u0131yla eril sosyo-politik yap\u0131n\u0131n hakimi erkek sterotipi aktif olan\u0131 temsil eder ve aktif olarak kendisinden fiziksel, entelekt\u00fcel ve sosyal olarak daha zay\u0131f olan ve \u00e7o\u011fu durumda birbirinin yerine ge\u00e7ebilen o\u011flanlar ya da kad\u0131nlarla ili\u015fki kurmas\u0131n\u0131n erke\u011fin seks\u00fcel konumu a\u00e7\u0131s\u0131ndan herhangi bir olumsuz \u00e7a\u011fr\u0131\u015f\u0131m\u0131 yoktur. Kuru, bu durumun on dokuzuncu y\u00fczy\u0131l ortalar\u0131nda de\u011fi\u015fti\u011fini s\u00f6yler. Bat\u0131l\u0131la\u015fma ile Osmanl\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn ve k\u00fclt\u00fcr ya\u015fam\u0131na n\u00fcfuz eden yeni ideal, etik de\u011ferler ve k\u00fclt\u00fcrel formlar Osmanl\u0131 toplumsal yap\u0131s\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftirdi\u011fi gibi cinsellik ve edebi k\u00fclt\u00fcr\u00fcn de\u011fi\u015fmesinde \u00f6nemli rol oynar.[43]<\/a> Bu d\u00f6nemde politik ve ekonomik bir g\u00fc\u00e7 olarak ortaya \u00e7\u0131kan b\u00fcrokratik elitler Osmanl\u0131 k\u00fclt\u00fcr ya\u015fam\u0131n\u0131n ana hatlar\u0131n\u0131 belirlemi\u015ftir. Kad\u0131nlar \u00f6zellikle 1909 y\u0131l\u0131nda \u0130ttihat ve Terakki Cemiyeti\u2019nin iktidar\u0131 almas\u0131ndan sonra yay\u0131nlarda daha fazla \u00f6ne \u00e7\u0131kar.[44]<\/a> Schick, bu d\u00f6nemde edebiyat konular\u0131n\u0131n kad\u0131n haklar\u0131ndan, ev kad\u0131nl\u0131\u011f\u0131, aile ve cinselli\u011fe kadar kad\u0131nlarla ili\u015fkilendi\u011fini s\u00f6yler. Cumhuriyet y\u00f6netiminin birbirinden \u00f6zerk meslek ve tarikat gruplar\u0131ndan olu\u015fan Osmanl\u0131 toplumsal yap\u0131s\u0131na d\u00fczleyici m\u00fcdahalesi toplumsal ya\u015famda \u00e7o\u011fu hiyear\u015fik ili\u015fki bi\u00e7imlerini ortadan kald\u0131r\u0131r. Cumhuriyet iktidar\u0131 sek\u00fcler bir ulus\u00e7uluk \u00fczerinden cinsiyet kategorilerini yeniden yap\u0131land\u0131rmaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131r. On dokuzuncu y\u00fczy\u0131ldan itibaren bat\u0131 etkisinde hetoronormal hale gelen cinsellik, bug\u00fcnk\u00fc e\u015fcinsel-kar\u015f\u0131cinsel dikotomisine yol a\u00e7an bat\u0131n\u0131n modernist, olgucu, \u00e7ift cinsiyet modelli \u00e7er\u00e7evesine sahip olur.<\/p>\n\n\n\n

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol