Sefasını kimsenin çekmediğinde hemfikir olduğumuz doğa düşmanı plastiklerin cefasını okyanuslar çekiyor. Tüketim çılgınlığının ambalajlar ile dansı, hayvan dostlarımıza oldukça pahalıya patlıyor.
Birleşmiş Milletler, bir kişinin her yıl 140 kilo plastik kullandığını tahmin ediyor. 26 milyon ton plastik ise okyanuslara atılıyor. Martı, kaplumbağa ve fok gibi 700’den fazla deniz canlısı, okyanusların bu kirliliği yüzünden ciddi tehlike altında.
Hızlı, düşünmeden ve bol keseden tüketişlerimizin hayli kabarık faturası doğaya kesiliyor. Bir paketlenmiş ürünü reyondan alıp, market arabasına koyma, ödeme ve tüketme süremizin kısalığında, ürünün tabiata vereceği zararlarla ilgili bir şeyler gelmiyor olabilir aklımıza. Satın aldığımız kullandığımız hemen hemen her şeyin plastik olması ürkütmesi gerekenden daha az korkutuyor da olabilir sizi.
Suların özgürlük mücadelesi için birçok faliyet gösteren Surfrider Vakfı, hazırladığı kampanyanın çarpıcı görselleri ile gerçeği ortaya seriyor. Birkaç sörfçü tarafından 1986 yılında yerel deniz ve plaj kirliliğini protesto etmek için kurulan, ardından kendini dünyanın birçok yerinde denizlerin temizliğine adayan vakfın, bizi okyanusların içinde bulunduğu durum ile karşı karşıya getiren fotoğrafları, plastik tüketimimiz değişebilir.
Biz ne yapabiliriz?
Üretimiyle ve satın alındıktan sonraki süreciyle korkunç doğa düşmanı olan plastikten mümkün olduğu kadar kaçınmanız güzel bir çözüm yöntemi olabilir. Alışverişlerinizde, ”Plastiğin başka bir alternatifi var mı?” sorusunu kullanmak ise işinizi kolaylaştırabilir. Ayrıca bireysel plastik atıklarınızın geri dönüşümün kelebek etkisi ile okyanus ekosisteminin koruyucusu olabilirsiniz!