Ana SayfaKültür & SanatKitapŞiddetin Eleştirel Tarihi; Bir Manga Deyip Geçmeyin

Şiddetin Eleştirel Tarihi; Bir Manga Deyip Geçmeyin

-

Şiddet; insanlığın çözmesi gereken temel sorunlardan biridir. Elbette bazılarının işine geldiğinden kimi zaman ve yerlerde kabul görür, kışkırtılır ve hatta övülür ama böyle olması, fantastik bir dille anlatmak isterim; yaşamı bir kara deliğe teslim etmeye benzer. Şiddetten arındırılmış bir insanlık şimdilik ütopyaymış gibi sunulsa da elbette mümkün. Her gün üzülerek duyduğumuz şiddet tezahürlerinden bıkanlar kendilerine muhakkak “şiddet sarmalından bir çıkış var mı?” diye soruyordur. Cevap vermek için değil ama şiddetsizliğe kapı olarak bilgiden bahsetmek istiyorum. Üstelik bahsedeceğim eminim pek çoğunuzun hoşuna gidecektir. Çünkü bu kez bilgi kapısını açmak için bir anahtara ulaşmak hem çok kolay hem de keyifli.

Klasik bir girişle,

“Diğer şeylerin yanı sıra, Marx bize inandığımızı sandığımız fikirlerin genellikle yanlış bilinçten kaynaklandığını belirtmiştir.”[1]

Yanlış bilinç, yanlı bilinç ya da şöyle ifadelendireyim sorunu inkar etmekten tutun da, sorunu insan doğasına bağlayarak açıklamaya kadar çok geniş bir yelpazede ifade bulan bilinç, elbette şuan yürürlüktedir. Bu bilincin yerleşim yeri her bir insanın zihni yani kısaca düşüncelerdir. Böyle yanlış bir bilincin düşüncelerde kalması hepimizin bildiği gibi mutluluk verici olabilirdi çünkü ne de olsa insanı ve insanlığı düşünceler değil, yapıp, ettikleri belirler ve var eder. Oysa ki böyle olmadığı, hatta yanlış düşüncelerin, düşüncelerde kalmasının bile öğretilmediği, doğru kanalize edilmesiyle ilgili ise neredeyse çok az çabanın harcandığı bir gerçek.

“Tam bu noktada yani her birimizin kuvvetle muhtemel yanlış düşündüğü bir dünyada yolumuzu nasıl bulacağız?” sorusuna bakmak gerekiyor.

Eleştirel bir bakış açısının insanlığa kazandırdığı/kazandıracağı:

Hayat o kadar küçük parçalara ayrılmış, uzmanlaşma, spesifik kavrayış o kadar yüceltilmiş durumda ki, eğer özel olarak felsefe, sosyoloji, pedagoji ya da siyasetle ilgilenmediyseniz aşağıda adını sayacağım düşünürlerden hiçbirinin adını dahi duymamış olmanız bile normal.

Brad Evans, Hannah Arendt, Frantz Fanon, Paulo Freire, Michel Foucault, Edward Said, Susan Sontag, Noam Chomsky, Judith Butler, Giorgio Agamben.

Bu düşünürlerin hepsi insanlığın gelişimi adına çetrefilli konulara dalmış ve buradan yine tüm insanlığın işine yarayacak bilgiler damıtmayı başarmış kişilerdir. Ürettikleri külliyat içinde şiddete dair de pek çok ufuk açıcı fikir bulunur.

Hangi birini okuyalım? Okuduklarımızdan hangisi kişisel sorularımıza bir yön ya da cevap olur?

Bu iki soruda bu konuda çalışmayan, özel ilgisi bu alanlara yönelmeyen okurların doğal sorularıdır. Buradan mı yola çıktıklarını bilmiyorum ama cevap olabilecek bir kitap biliyorum. Dipnot Yayınları tarafından 2018’de basılan, Radikal Düşünürlerin Gözünden Şiddetin Eleştirel Tarihi kitabı, tam da bu sorulara cevap veriyor. Üstelik binlerce sayfalık bir eser değil. 134 sayfalık bir manga. Siyah beyaz çizimleriyle özetinde özeti böyle bir kitap, okura şiddet tartışmalarındaki köşe taşlarını göstereceği gibi daha derin okumalar için de bir yol haritası olabiliyor.

En önemli özelliği de sanırım derli toplu bilgi aktarımına olanak sağlaması. El altında bulunması ve ara sıra göz atılması bile yapacağı hatırlatmalarla, bilincin tazelenmesine olanak tanır. Okuduğumdan beri arkadaşlarımla paylaşıyor, ara sıra göz gezdiriyorum. Sonunda bir yazıya da dönüştü. Umarım kitap, konuyla ilgili bilgi birikimini merak eden okurlarla buluşabilir. 


[1] K. Marx, Anlatının Gücü: Kitle Kültürü Çağında Hikayecilik.  Aktaran: Robert Fulford, s.91

\n

<\/p>\n\n\n\n

\u015eiddet; insanl\u0131\u011f\u0131n \u00e7\u00f6zmesi gereken temel sorunlardan biridir. Elbette baz\u0131lar\u0131n\u0131n i\u015fine geldi\u011finden kimi zaman ve yerlerde kabul g\u00f6r\u00fcr, k\u0131\u015fk\u0131rt\u0131l\u0131r ve hatta \u00f6v\u00fcl\u00fcr ama b\u00f6yle olmas\u0131, fantastik bir dille anlatmak isterim; ya\u015fam\u0131 bir kara deli\u011fe teslim etmeye benzer. \u015eiddetten ar\u0131nd\u0131r\u0131lm\u0131\u015f bir insanl\u0131k \u015fimdilik \u00fctopyaym\u0131\u015f gibi sunulsa da elbette m\u00fcmk\u00fcn. Her g\u00fcn \u00fcz\u00fclerek duydu\u011fumuz \u015fiddet tezah\u00fcrlerinden b\u0131kanlar kendilerine muhakkak \u201c\u015fiddet sarmal\u0131ndan bir \u00e7\u0131k\u0131\u015f var m\u0131?\u201d diye soruyordur. Cevap vermek i\u00e7in de\u011fil ama \u015fiddetsizli\u011fe kap\u0131 olarak bilgiden bahsetmek istiyorum. \u00dcstelik bahsedece\u011fim eminim pek \u00e7o\u011funuzun ho\u015funa gidecektir. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu kez bilgi kap\u0131s\u0131n\u0131 a\u00e7mak i\u00e7in bir anahtara ula\u015fmak hem \u00e7ok kolay hem de keyifli. <\/p>\n\n\n\n

Klasik bir giri\u015fle,<\/h4>\n\n\n\n

\u201cDi\u011fer \u015feylerin yan\u0131 s\u0131ra, Marx bize inand\u0131\u011f\u0131m\u0131z\u0131 sand\u0131\u011f\u0131m\u0131z fikirlerin genellikle yanl\u0131\u015f bilin\u00e7ten kaynakland\u0131\u011f\u0131n\u0131 belirtmi\u015ftir.\u201d[1]<\/a><\/p>\n\n\n\n

Yanl\u0131\u015f bilin\u00e7, yanl\u0131 bilin\u00e7 ya da \u015f\u00f6yle ifadelendireyim sorunu inkar etmekten tutun da, sorunu insan do\u011fas\u0131na ba\u011flayarak a\u00e7\u0131klamaya kadar \u00e7ok geni\u015f bir yelpazede ifade bulan bilin\u00e7, elbette \u015fuan y\u00fcr\u00fcrl\u00fcktedir. Bu bilincin yerle\u015fim yeri her bir insan\u0131n zihni yani k\u0131saca d\u00fc\u015f\u00fcncelerdir. B\u00f6yle yanl\u0131\u015f bir bilincin d\u00fc\u015f\u00fcncelerde kalmas\u0131 hepimizin bildi\u011fi gibi mutluluk verici olabilirdi \u00e7\u00fcnk\u00fc ne de olsa insan\u0131 ve insanl\u0131\u011f\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnceler de\u011fil, yap\u0131p, ettikleri belirler ve var eder. Oysa ki b\u00f6yle olmad\u0131\u011f\u0131, hatta yanl\u0131\u015f d\u00fc\u015f\u00fcncelerin, d\u00fc\u015f\u00fcncelerde kalmas\u0131n\u0131n bile \u00f6\u011fretilmedi\u011fi, do\u011fru kanalize edilmesiyle ilgili ise neredeyse \u00e7ok az \u00e7aban\u0131n harcand\u0131\u011f\u0131 bir ger\u00e7ek.<\/p>\n\n\n\n

\u201cTam bu noktada yani her birimizin kuvvetle muhtemel yanl\u0131\u015f d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fc\u011f\u00fc bir d\u00fcnyada yolumuzu nas\u0131l bulaca\u011f\u0131z?\u201d sorusuna bakmak gerekiyor. <\/p>\n\n\n\n

Ele\u015ftirel bir bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131n\u0131n insanl\u0131\u011fa kazand\u0131rd\u0131\u011f\u0131\/kazand\u0131raca\u011f\u0131:<\/h4>\n\n\n\n

Hayat o kadar k\u00fc\u00e7\u00fck par\u00e7alara ayr\u0131lm\u0131\u015f, uzmanla\u015fma, spesifik kavray\u0131\u015f o kadar y\u00fcceltilmi\u015f durumda ki, e\u011fer \u00f6zel olarak felsefe, sosyoloji, pedagoji ya da siyasetle ilgilenmediyseniz a\u015fa\u011f\u0131da ad\u0131n\u0131 sayaca\u011f\u0131m d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcrlerden hi\u00e7birinin ad\u0131n\u0131 dahi duymam\u0131\u015f olman\u0131z bile normal.<\/p>\n\n\n\n

Brad Evans, Hannah Arendt, Frantz Fanon, Paulo Freire, Michel Foucault, Edward Said, Susan Sontag, Noam Chomsky, Judith Butler, Giorgio Agamben. <\/p>\n\n\n\n

Bu d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcrlerin hepsi insanl\u0131\u011f\u0131n geli\u015fimi ad\u0131na \u00e7etrefilli konulara dalm\u0131\u015f ve buradan yine t\u00fcm insanl\u0131\u011f\u0131n i\u015fine yarayacak bilgiler dam\u0131tmay\u0131 ba\u015farm\u0131\u015f ki\u015filerdir. \u00dcrettikleri k\u00fclliyat i\u00e7inde \u015fiddete dair de pek \u00e7ok ufuk a\u00e7\u0131c\u0131 fikir bulunur. <\/p>\n\n\n\n

Hangi birini okuyal\u0131m? Okuduklar\u0131m\u0131zdan hangisi ki\u015fisel sorular\u0131m\u0131za bir y\u00f6n ya da cevap olur? <\/h4>\n\n\n\n

Bu iki soruda bu konuda \u00e7al\u0131\u015fmayan, \u00f6zel ilgisi bu alanlara y\u00f6nelmeyen okurlar\u0131n do\u011fal sorular\u0131d\u0131r. Buradan m\u0131 yola \u00e7\u0131kt\u0131klar\u0131n\u0131 bilmiyorum ama cevap olabilecek bir kitap biliyorum. Dipnot Yay\u0131nlar\u0131 taraf\u0131ndan 2018\u2019de bas\u0131lan, Radikal D\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcrlerin G\u00f6z\u00fcnden \u015eiddetin Ele\u015ftirel Tarihi kitab\u0131, tam da bu sorulara cevap veriyor. \u00dcstelik binlerce sayfal\u0131k bir eser de\u011fil. 134 sayfal\u0131k bir manga. Siyah beyaz \u00e7izimleriyle \u00f6zetinde \u00f6zeti b\u00f6yle bir kitap, okura \u015fiddet tart\u0131\u015fmalar\u0131ndaki k\u00f6\u015fe ta\u015flar\u0131n\u0131 g\u00f6sterece\u011fi gibi daha derin okumalar i\u00e7in de bir yol haritas\u0131 olabiliyor.<\/p>\n\n\n\n

En \u00f6nemli \u00f6zelli\u011fi de san\u0131r\u0131m derli toplu bilgi aktar\u0131m\u0131na olanak sa\u011flamas\u0131. El alt\u0131nda bulunmas\u0131 ve ara s\u0131ra g\u00f6z at\u0131lmas\u0131 bile yapaca\u011f\u0131 hat\u0131rlatmalarla, bilincin tazelenmesine olanak tan\u0131r. Okudu\u011fumdan beri arkada\u015flar\u0131mla payla\u015f\u0131yor, ara s\u0131ra g\u00f6z gezdiriyorum. Sonunda bir yaz\u0131ya da d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fc. Umar\u0131m kitap, konuyla ilgili bilgi birikimini merak eden okurlarla bulu\u015fabilir.\u00a0
<\/p>\n\n\n\n


\n\n\n\n

[1]<\/a> K. Marx, Anlat\u0131n\u0131n G\u00fcc\u00fc: Kitle K\u00fclt\u00fcr\u00fc \u00c7a\u011f\u0131nda Hikayecilik.  Aktaran: Robert Fulford, s.91<\/p>\n","post_title":"\u015eiddetin Ele\u015ftirel Tarihi; Bir Manga Deyip Ge\u00e7meyin","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"siddetin-elestirel-tarihi-bir-manga-deyip-gecmeyin","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2019-01-14 10:30:28","post_modified_gmt":"2019-01-14 07:30:28","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=107088","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":107088}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "949"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "238"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

Yalnız Çoraplar Çekmecesi

Yalnız Çoraplar Çekmecesi, ironik anlatımı, sahici karakterleri ve incelikli diliyle; gülümsetiyor, düşündürüyor ve içe işliyor. Yazarımız Derya Gül’ün üçüncü kitabı “Yalnız Çoraplar Çekmecesi” Kadınca Yayınları tarafından...

Barbarları Beklerken’in Siyah Gözlüklerini Çıkarmak

John Maxwell Coetzee, “Güney Afrikalı – Avustralyalı romancı, deneme yazarı, dilbilimci, çevirmen ve 2003 Nobel Edebiyat Ödülü sahibidir.” Barbarları Beklerken (Waiting for the Barbarians) romanı,...

Shakespeare, Kafka, Orwell, Dostoyevski ve günümüz

Okuyanın okuduğundan, yazanların okunmadığından hemen herkesin kitapların pahallılığından yakındığı günümüz sularında edebiyat sandalında bir gezintiye ne dersiniz?

Your Stage + Art: Müziğin evrenselliğini kutlayan bir sahne

Bugün paylaşımcılığın ve özgürleşmenin buluştuğu ortak noktadan, müzikten konuşacağız. Your Stage + Art, müziğin insanları bir araya getirme gücüne inanan, müzisyenlere eşit ve özgür şartlar altında müzikseverlerle buluşma imkânı sunmaya çalışan bir oluşum. Sanatla ilgilenen herkesin yeteneklerini...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol