Bazen düşünüyorum da Anadolu ve Trakya toprakları tarihi eserleriyle, yiyecekleriyle, kültürüyle ünlü olması gerekirken katliamlarıyla, cinayetleriyle ve acılarıyla ünlü olmaya başladı ve biz her şeyi unutan, hesap sormayan insanlar olduk.
Acılarımızı sokaklarda haykırıyor, evde gözyaşları ile anıyoruz. Mutluluk diye bir duygu yok oldu bu topraklardan. Anlık gülücükler bile kayboluyor insanların yüzünde. Ama “hesap soracağız” diyoruz, bazen sokaklarda haykırarak, bazense kendi kendimize gözyaşımızda söylüyoruz bu kelimeleri.
Peki, hatırlıyor muyuz? Katliamlarıyla ünlü Anadolu ve Trakya topraklarının acısını unuttuk mu? Neye hesap soracağız?
Elbette liste yazmakla bitmiyor, tükenmiyor, ama yakın geçmişte bile o kadar çok acı var ki, biz acıya alışıyoruz. Susuyoruz. Oysa unutmamalıyız, alışmamalıyız. Bugün bu topraklarda yaşananlar, başka topraklarda; örneğin İskandinavya’da, Güney Avrupa’da, Asya’da, Amerika kıtasının her yerinde yaşansaydı, bütün bunların her birine tek tek kitaplar yazılır, şarkılar söylenirdi. En önemlisi bu büyük acıların sorumluluğunu yaşayan yetkililer teker teker görevlerinden ayrılırdı. Ama burası acıların sadece duvarlara yazıldığı topraklar.
Acınızı, öfkenizi, yasınızı unutmayın, unutturmayın. Bütün bunları unutturmamak için Ankara Özgür Haber Platformu, birçok görsel ve #UnuttunMu hashtagi ile bir kampanya başlattı. Daha önce de dediğim gibi bu toprakların tarihinde katliam listesi yazmakla bitmez. Ama yakın tarihin haberlerinden oluşan derleme şöyle:
- 31 Mayıs 2011: Dönemin Başbakanı Erdoğan’ı protesto ederken polisin yoğun gaz bombaları ve tazyikli su ile uyguladığı orantısız güç sonucunda öğretmen Metin Lokumcu, kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
- 28 Aralık 2011: Roboski (Uludere)’de çoğu çocuk 34 kişi uçakla bombalanarak katledildi. Olayın arkasındakiler cezalandırılmadı.
- 01 Haziran 2013: Gezi Direnişi sırasında, Ahmet Şahbaz’ın ateş açması sonucu, Ethem Sarısülük hayatını kaybetti. Daha sonra Şahbaz’ın cezası hukuksal bir oyunla affedildi (Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan ve uzun süre komada kalan Ethem, 15 Haziran’da yaşam mücadelesini kaybetti).
- 04 Haziran 2013: Gezi direnişi sırasında Ali İsmail, polis ve esnaf tarafından dövülerek öldürüldü. Daha sonra dönemin başbakanı esnafları güvenlik sorumlusu ilan etti. (Öldüresiye dövüldükten sonra hastaneye kaldırılan ve komaya giren Ali İsmail, yaşam mücadelesini 10 Temmuz tarihine kadar sürdürebildi).
- 13 Mayıs 2014: 301 kişinin öldüğü Soma Katliamı sonrasında tepkisini gösteren vatandaşa dönemin başbakanlık müşaviri Yusuf Yerkel tekmeyle saldırdı.
- 07 Kasım 2014: Yırca Köyü’nde termik santral yapmak amacıyla, köylünün sahip olduğu 6 bin zeytin ağacı bir gecede imha edildi.
- 04 Haziran 2015: Erzurum’da faşist bir grup, HDP seçim aracını içindeki şoförle birlikte yakmak istedi. Araç yanarken, içindeki şoför, neyse ki kurtuldu.
- 11 Temmuz 2015: Rize’de Yeşil Yol isimli doğa katliamına “dur” diyen köylüye jandarma saldırdı. Olayda ön plana çıkan Havva Nine, daha sonra Cumhurbaşkanı tarafından terörist ilan edildi.
- 20 Temmuz 2015: Kobane’ye oyuncak götürmek için Suruç’ta toplanan sosyalist gençler, Başbakan’ın “bir grup öfkeli genç” dediği IŞİD bombacısı tarafından katledildi.
- 12 Ağustos 2015: Ağrı Diyadin’de fırıncıda çalışan 2 çocuk Özel Harekat tarafından katledildi. Sonrasında çocuklara gerilla kıyafeti giydirmeye çalışan özel harekat polislerine direnen mahalleli, polis tarafından darp edilerek tutuklandı.
- 20 Ağustos 2015: Erzurum’daki cenazede tepkisini gösteren asker yakınına, “Cumhurbaşkanına hakaretten” dava açıldı.
- 08 Eylül 2015: Kırşehir’de AKP ve MHP’li oldukları ortaya çıkan kişiler tarafından bir kitapçı ve HDP binası, içeride insanlar olmasına rağmen ateşe verildi.
- 08 Eylül 2015: Cizre’de sokağa çıkma yasağı sırasında öldürülen kişilerin cenazesini kadınlar, yine sokağa çıkma yasağı nedeniyle ancak “beyaz bayrakla” defnedebildi.
- 18 Eylül 2015: Edirne’de Avrupa’ya geçmek isteyen mülteciler, polis barikatıyla engellendi, yardım etmek isteyen kişiler ve bazı mülteciler gözaltına alındı.
- 01 Ekim 2015: Ankara’nın Cebeci semtinde Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir otobüs, durağa girerek onlarca kişiyi öldürdü, daha fazlası yaralandı.
- 03 Ekim 2015: Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde 75 yaşındaki bir kişi polislerin ateş açmasıyla, evinin kapısının önünde katledildi.
- 03 Ekim 2015: Şırnak’ta bir kişinin cenazesi akrep isimli araç arkasına bağlanarak sürüklendi. Daha sonra polislerin faşizan sözlerinin de olduğu kayıt ortaya çıktı.
- 04 Ekim 2015: Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde sokağa çıkma yasağını bahane gösteren polis, bir gazetecinin kafasına silah dayadı.
- 10 Ekim 2015: Ankara Garı önünde, Başbakan’ın “birkaç öfkeli genç” dediği IŞİD tarafından patlatılan bombayla, 100’den fazla barış isteyen insan hayatını kaybetti, çok daha fazlası yaralandı.
- 18 Ekim 2015: İstanbul’da polislerin evine yaptığı baskında galoş giymeleri için polisleri uyaran Dilek Doğan, polis kurşunuyla katledildi. (Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Dilek, 25 Ekim 2015’te yaşam mücadelesini kaybetti).
- Halen Yaşanıyor: Devlet sansürü ile haber siteleri kapandı, basın mensuplarına davalar açıldı ve kaçırılarak korkutulmak istendi. Gazete ve dergiler toplatıldı, okurları terörist ilan edildi.
#1Kasım bütün bunlara hesap sormak için iyi bir tarih olabilir. Ama en önemlisi biz acılarımızı sokaklara, zihnimize, kalbimize ve her yere yazmaya devam etmeliyiz. Unutmayın, unutturmayın.