Ana SayfaEkolojiSuyun sonu görünürken sadece hane halkı mı önlem almalı? -II

Suyun sonu görünürken sadece hane halkı mı önlem almalı? -II

-

Yuval Noah Harari’nin Homo Deus kitabında dediği gibi çevre kirliliği, küresel ısınma ve iklim değişikliği tartışmalarına rağmen çoğu ülke, durumu düzeltmek için henüz ekonomik ya da siyasi fedakarlıklarda bulunmadı. Ekonomik büyüme ve ekolojik denge arasında seçim yapmak gerektiğinde siyasetçiler, yöneticiler ve seçmenler her zaman büyümeyi seçiyor. Bu kitabın yazılmasından bu yana çok şey değişti denebilir ama maalesef bu çok doğru değil. Devletler, ekolojik dengeye karşı hala ekonomik büyümeyi seçiyor. Aksi takdirde böyle küçük ve çoğunlukla etkisiz adımlar atıp su krizinin çözümünü sadece evlerden bekler miydi?

Suyun sonu görünürken sadece hane halkı mı önlem almalı – 1 başlıklı yazımda da dediğim gibi suyla ilgili rekabetin boyutu kazananın ve kaybedenin devletler tarafından belirlendiği bir noktaya ulaştı. Yine önceki yazıya göz atıp hatırlayacağınız üzere Meksika hükümetinin, tabii sadece onunla sınırlı değil, şirketin cebini dolduran kararı Ocak 2018’de halk tarafından protesto edildi, bu protestolar dünyanın başka yerlerinde de devam etti. Çünkü hane halkına ‘musluğunu kapat, söz ver’ demenin dışında yönetenlere de bir şey demeliydi. Buna su hakkı mücadelesi adı verildi. Ve bu mücadeleyle ilgili en güzel şeyi, Meksika’daki protestolarda ön safta yer alan bir kadın söyledi; “ama suyumuzu savunmalıyız. Çünkü bu hayati bir sıvı. Şu anda sahip olduğumuz en önemli şey.”  

Su hakkı kavramı 1990’larda ortaya çıkan bir kavram olmakla birlikte giderek daha geniş bir kapsamda kullanılıyor. Su hakkı mücadeleleri; suya fiziki ve ekonomik erişim hakkı, su varlıklarını kirleteceği öngörülen petrol boru hatlarına karşı mücadeleler, su varlıklarının kıt olduğu bölgelerde aşırı su çeken şirketlere karşı mücadeleler, su varlıklarını ambalajlamak amacıyla kullanan şirketlere karşı mücadeleler, yaşam alanlarını sular altında bırakan barajlara karşı veya nehirleri kurutan HES’lere karşı mücadeleler gibi çok çeşitli mücadeleleri kapsıyor. Merkezinde su meselesi olan ama ekonomik, çevre, kültür gibi farklı nedenlere dayanabilen bu mücadeleler, dünyanın dört bir yanında açlık grevlerinden, sert protestolara devam ediyor. Mücadeleler hakkında daha ayrıntılı okuma yapmak için yazının sonuna bıraktığım kaynağa göz atabilirsiniz. Bu arada sorumluluğun sadece hane halkına bırakılması ve gereken gerçekçi önlemlerin alınmaması suyun sonu görünürken ortaya çıkacak sorunları da hızlandırıyor.

2000 yılı itibariyle dünyanın akarsularının %60’ı barajlarla kelepçelenip akmaz olmuş, 80 milyona yakın insan bu nedenle göç etmek zorunda bırakılmıştı. Günümüzde ise tablo daha vahim durumda. Dünyada 2,1 milyar insan temiz suya erişemezken, her gün 800 çocuk kirli su kullanımına bağlı hastalıklardan hayatını kaybediyor. Tabii bu birkaç yıl öncesinin verileri, rakamlar şu an büyük ihtimalle çok daha fazla. Su için sorumluluğun sadece hane halkına bırakılması ise su krizini hızlandırıyor. 2040 yılına kadar 33 ülkenin su sorunu yaşayacağı tahmin ediliyor. Türkiye de bu ülkelerden biri. Ne yazık ki durumun kötülüğü bu kadarla sınırlı değil. Su krizinde geldiğimiz noktanın örneği bir hayli fazla.

Tabii bu süreçte ev halkının dışındakilerin de hiçbir adımı olmadı demek yanlış olur. Örneğin sıfır gününe yaklaşan Cape Town’da halk ve yöneticiler birlikte hareket ederek bunu önledi. Aynı şekilde başka önlemler de alındı elbette.  Türkiye’den bazılarının da dahil olduğu bazı belediyeler sızıntılı boruların tamirine girişti mesela. Belki burada çoğaltılabilecek girişimler mevcut fakat bunlar ne yazık ki yetersiz kalıyor. Bu noktada göstermelik olmayan, daha etkili adımlar gerekiyor. Fakat ne yazık ki günümüz ekonomik sisteminin su krizi ile ilgili önerdiği çözümler, su krizinin önlenmesinden ziyade devletlerin ve şirketlerin sudan para kazanması için suyu kontrol altına almasıyla ilgili.  

Bu arada ‘sıfır günü’ bilimkurgu tadında zor bir süreç. Bugünün kuralları şöyle işleniyor; oteller, yıkama ve temizlik servisleri, sulama faaliyetleri, turizm sektöründeki su kullanımları ve şebekelere bağlı hanelerdeki musluk suyu dağıtımı durduruluyor. Yalnızca yaşamsal faaliyetlerin yerine getirilebilmesi için kullanılabilecek su, su istasyonlarından temin edilebiliyor. Suyun temini ancak su karnesi ile yapılabiliyor. Buna göre bir hanenin günlük su tüketimi 87 litreyi aşamaz. Bir bireyin su istasyonlarından temin edebileceği maksimum su miktarı 25 litre. Bu limitleri aştığı tespit edilen bireylerin suya erişimi askıya alınabilir, bu kuralları ihlal eden her bireye para cezası uygulanır. Bu süreç kullanılabilir su kaynaklarının yeterli seviyeye ulaşmasına dek sürer.

Göründüğü gibi hem zorlu hem adaletsizliği doğurabilecek bir süreç. Adaletsizlik konusunda Hindistan’da yaşanan şu durum ise su konusunun ne kadar kapsamlı olduğunu gösteriyor. Şöyle ki Hindistan’da, nüfusun yüzde 80’inin evlerinde içme suyuna sahip olmadığı Karnataka eyaleti o kadar şiddetli bir kuraklık yaşıyor ki yaklaşık 10.000 köy su krizi içinde. Fakat hükümet ve onun şirketleri suyu endüstriyel gelişim için bir araç olarak görüyor ve Eyaletin “Hindistan’ın Silikon Vadisi” olmasını istiyor. Değerli su kaynaklarının çok sayıda yeni ticaret bölgesine aktarılması ve kamu su musluklarının kapanmasıyla Karnataka suyun özelleştirilmesinin simgesi haline geldi. Bu durumun ne kadar yaygın olduğunu ve yaygınlaşacağını kestirmek ise zor değil.

Reklamlar ya da farklı kanallar aracılığı ile sorumluluk sadece ev ahalisine yüklenip kapitalist sistemin her çözümünde şirketlerin ve devletlerin para kazanması esas dert olsa da su çok kapsamlı bir konu ve krizin çözümü için sadece hane halkına musluğu kapat demek yetmiyor.  Tabii bizler yeterli olmasa da onların bencil sistemlerinde büyük değişimler yaratmayacaksa da dikkat edeceğiz, kendi önlemlerimizi alacağız ve suyu kirleten eller, bizim ellerimiz olmayacak.

Bu arada şunu da eklemeli ki evet, tablo çok karamsar duruyor olabilir ama çözüm imkânsız ya da zor değil. Altyapı yenilenmesi ile yağmur suyunu korumak, atık   suyu   arıtmak, tarımda su kullanımını bilinçli   gerçekleştirmek, kullanılan kıyafetlerin ve tüketilen yiyeceklerin tüm üretim aşamalarında su tüketimini azaltmak araştırmacıların bu konudaki önerilerinden bazıları. Bireysel olduğu kadar yönetimsel adımların atılması da çözümün en önemli anahtarı. Bu noktada hepimizin devletlerin ve şirketlerin para kazanmak için suyun kontrol altına alınmasına yönelik önerdiği çözümlere değil, su krizinin önlenmesi konusunda adil ve gerçekçi adımlara ihtiyacı var.

Kaynaklar:

Türkiye’de ve Dünyada Su Krizi ve Su Hakkı Mücadeleleri, Sivil ve Ekolojik Haklar Derneği, Ağustos 2017, İstanbul.

Küresel Su Krizi, Aybüke Beyza Kerimoğlu, Mayıs 2020.

\n

Yuval Noah Harari\u2019nin Homo Deus kitab\u0131nda dedi\u011fi gibi \u00e7evre kirlili\u011fi, k\u00fcresel \u0131s\u0131nma ve iklim de\u011fi\u015fikli\u011fi tart\u0131\u015fmalar\u0131na ra\u011fmen \u00e7o\u011fu \u00fclke, durumu d\u00fczeltmek i\u00e7in hen\u00fcz ekonomik ya da siyasi fedakarl\u0131klarda bulunmad\u0131. Ekonomik b\u00fcy\u00fcme ve ekolojik denge aras\u0131nda se\u00e7im yapmak gerekti\u011finde siyaset\u00e7iler, y\u00f6neticiler ve se\u00e7menler her zaman b\u00fcy\u00fcmeyi se\u00e7iyor. <\/em>Bu kitab\u0131n yaz\u0131lmas\u0131ndan bu yana \u00e7ok \u015fey de\u011fi\u015fti denebilir ama maalesef bu \u00e7ok do\u011fru de\u011fil. Devletler, ekolojik dengeye kar\u015f\u0131 hala ekonomik b\u00fcy\u00fcmeyi se\u00e7iyor. Aksi takdirde b\u00f6yle k\u00fc\u00e7\u00fck ve \u00e7o\u011funlukla etkisiz ad\u0131mlar at\u0131p su krizinin \u00e7\u00f6z\u00fcm\u00fcn\u00fc sadece evlerden bekler miydi?<\/p>\n\n\n\n

<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

Suyun sonu g\u00f6r\u00fcn\u00fcrken sadece hane halk\u0131 m\u0131 \u00f6nlem almal\u0131 - 1 ba\u015fl\u0131kl\u0131 yaz\u0131mda<\/a> da dedi\u011fim gibi suyla ilgili rekabetin boyutu kazanan\u0131n ve kaybedenin devletler taraf\u0131ndan belirlendi\u011fi bir noktaya ula\u015ft\u0131. Yine \u00f6nceki yaz\u0131ya g\u00f6z at\u0131p hat\u0131rlayaca\u011f\u0131n\u0131z \u00fczere Meksika h\u00fck\u00fcmetinin, tabii sadece onunla s\u0131n\u0131rl\u0131 de\u011fil, \u015firketin cebini dolduran karar\u0131 Ocak 2018\u2019de halk taraf\u0131ndan protesto edildi, bu protestolar d\u00fcnyan\u0131n ba\u015fka yerlerinde de devam etti. \u00c7\u00fcnk\u00fc hane halk\u0131na \u2018muslu\u011funu kapat, s\u00f6z ver\u2019 demenin d\u0131\u015f\u0131nda y\u00f6netenlere de bir \u015fey demeliydi. Buna su hakk\u0131 m\u00fccadelesi ad\u0131 verildi. Ve bu m\u00fccadeleyle ilgili en g\u00fczel \u015feyi, Meksika\u2019daki protestolarda \u00f6n safta yer alan bir kad\u0131n s\u00f6yledi; \u201cama suyumuzu savunmal\u0131y\u0131z. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu hayati bir s\u0131v\u0131. \u015eu anda sahip oldu\u011fumuz en \u00f6nemli \u015fey.\u201d <\/em> <\/p>\n\n\n\n

Su hakk\u0131 kavram\u0131 1990\u2019larda ortaya \u00e7\u0131kan bir kavram olmakla birlikte giderek daha geni\u015f bir kapsamda kullan\u0131l\u0131yor. Su hakk\u0131 m\u00fccadeleleri; suya fiziki ve ekonomik eri\u015fim hakk\u0131, su varl\u0131klar\u0131n\u0131 kirletece\u011fi \u00f6ng\u00f6r\u00fclen petrol boru hatlar\u0131na kar\u015f\u0131 m\u00fccadeleler, su varl\u0131klar\u0131n\u0131n k\u0131t oldu\u011fu b\u00f6lgelerde a\u015f\u0131r\u0131 su \u00e7eken \u015firketlere kar\u015f\u0131 m\u00fccadeleler, su varl\u0131klar\u0131n\u0131 ambalajlamak amac\u0131yla kullanan \u015firketlere kar\u015f\u0131 m\u00fccadeleler, ya\u015fam alanlar\u0131n\u0131 sular alt\u0131nda b\u0131rakan barajlara kar\u015f\u0131 veya nehirleri kurutan HES\u2019lere kar\u015f\u0131 m\u00fccadeleler gibi \u00e7ok \u00e7e\u015fitli m\u00fccadeleleri kaps\u0131yor. Merkezinde su meselesi olan ama ekonomik, \u00e7evre, k\u00fclt\u00fcr gibi farkl\u0131 nedenlere dayanabilen bu m\u00fccadeleler, d\u00fcnyan\u0131n d\u00f6rt bir yan\u0131nda a\u00e7l\u0131k grevlerinden, sert protestolara devam ediyor. M\u00fccadeleler hakk\u0131nda daha ayr\u0131nt\u0131l\u0131 okuma yapmak i\u00e7in yaz\u0131n\u0131n sonuna b\u0131rakt\u0131\u011f\u0131m kayna\u011fa g\u00f6z atabilirsiniz. Bu arada sorumlulu\u011fun sadece hane halk\u0131na b\u0131rak\u0131lmas\u0131 ve gereken ger\u00e7ek\u00e7i \u00f6nlemlerin al\u0131nmamas\u0131 suyun sonu g\u00f6r\u00fcn\u00fcrken ortaya \u00e7\u0131kacak sorunlar\u0131 da h\u0131zland\u0131r\u0131yor.<\/p>\n\n\n\n

<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

2000 y\u0131l\u0131 itibariyle d\u00fcnyan\u0131n akarsular\u0131n\u0131n %60\u2019\u0131 barajlarla kelep\u00e7elenip akmaz olmu\u015f, 80 milyona yak\u0131n insan bu nedenle g\u00f6\u00e7 etmek zorunda b\u0131rak\u0131lm\u0131\u015ft\u0131. G\u00fcn\u00fcm\u00fczde ise tablo daha vahim durumda. D\u00fcnyada 2,1 milyar insan temiz suya eri\u015femezken, her g\u00fcn 800 \u00e7ocuk kirli su kullan\u0131m\u0131na ba\u011fl\u0131 hastal\u0131klardan hayat\u0131n\u0131 kaybediyor. Tabii bu birka\u00e7 y\u0131l \u00f6ncesinin verileri, rakamlar \u015fu an b\u00fcy\u00fck ihtimalle \u00e7ok daha fazla. Su i\u00e7in sorumlulu\u011fun sadece hane halk\u0131na b\u0131rak\u0131lmas\u0131 ise su krizini h\u0131zland\u0131r\u0131yor. 2040 y\u0131l\u0131na kadar 33 \u00fclkenin su sorunu ya\u015fayaca\u011f\u0131 tahmin ediliyor. T\u00fcrkiye de bu \u00fclkelerden biri. Ne yaz\u0131k ki durumun k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fc bu kadarla s\u0131n\u0131rl\u0131 de\u011fil. Su krizinde geldi\u011fimiz noktan\u0131n \u00f6rne\u011fi bir hayli fazla.<\/p>\n\n\n\n

Tabii bu s\u00fcre\u00e7te ev halk\u0131n\u0131n d\u0131\u015f\u0131ndakilerin de hi\u00e7bir ad\u0131m\u0131 olmad\u0131 demek yanl\u0131\u015f olur. \u00d6rne\u011fin s\u0131f\u0131r g\u00fcn\u00fcne yakla\u015fan Cape Town\u2019da halk ve y\u00f6neticiler birlikte hareket ederek bunu \u00f6nledi. Ayn\u0131 \u015fekilde ba\u015fka \u00f6nlemler de al\u0131nd\u0131 elbette.  T\u00fcrkiye\u2019den baz\u0131lar\u0131n\u0131n da dahil oldu\u011fu baz\u0131 belediyeler s\u0131z\u0131nt\u0131l\u0131 borular\u0131n tamirine giri\u015fti mesela. Belki burada \u00e7o\u011falt\u0131labilecek giri\u015fimler mevcut fakat bunlar ne yaz\u0131k ki yetersiz kal\u0131yor. Bu noktada g\u00f6stermelik olmayan, daha etkili ad\u0131mlar gerekiyor. Fakat ne yaz\u0131k ki g\u00fcn\u00fcm\u00fcz ekonomik sisteminin su krizi ile ilgili \u00f6nerdi\u011fi \u00e7\u00f6z\u00fcmler, su krizinin \u00f6nlenmesinden ziyade devletlerin ve \u015firketlerin sudan para kazanmas\u0131 i\u00e7in suyu kontrol alt\u0131na almas\u0131yla ilgili.  <\/p>\n\n\n\n

Bu arada \u2018s\u0131f\u0131r g\u00fcn\u00fc\u2019 bilimkurgu tad\u0131nda zor bir s\u00fcre\u00e7. Bug\u00fcn\u00fcn kurallar\u0131 \u015f\u00f6yle i\u015fleniyor; oteller, y\u0131kama ve temizlik servisleri, sulama faaliyetleri, turizm sekt\u00f6r\u00fcndeki su kullan\u0131mlar\u0131 ve \u015febekelere ba\u011fl\u0131 hanelerdeki musluk suyu da\u011f\u0131t\u0131m\u0131 durduruluyor. Yaln\u0131zca ya\u015famsal faaliyetlerin yerine getirilebilmesi i\u00e7in kullan\u0131labilecek su, su istasyonlar\u0131ndan temin edilebiliyor. Suyun temini ancak su karnesi ile yap\u0131labiliyor. Buna g\u00f6re bir hanenin g\u00fcnl\u00fck su t\u00fcketimi 87 litreyi a\u015famaz. Bir bireyin su istasyonlar\u0131ndan temin edebilece\u011fi maksimum su miktar\u0131 25 litre. Bu limitleri a\u015ft\u0131\u011f\u0131 tespit edilen bireylerin suya eri\u015fimi ask\u0131ya al\u0131nabilir, bu kurallar\u0131 ihlal eden her bireye para cezas\u0131 uygulan\u0131r. Bu s\u00fcre\u00e7 kullan\u0131labilir su kaynaklar\u0131n\u0131n yeterli seviyeye ula\u015fmas\u0131na dek s\u00fcrer. <\/p>\n\n\n\n

G\u00f6r\u00fcnd\u00fc\u011f\u00fc gibi hem zorlu hem adaletsizli\u011fi do\u011furabilecek bir s\u00fcre\u00e7. Adaletsizlik konusunda Hindistan\u2019da ya\u015fanan \u015fu durum ise su konusunun ne kadar kapsaml\u0131 oldu\u011funu g\u00f6steriyor. \u015e\u00f6yle ki Hindistan\u2019da, n\u00fcfusun y\u00fczde 80\u2019inin evlerinde i\u00e7me suyuna sahip olmad\u0131\u011f\u0131 Karnataka eyaleti o kadar \u015fiddetli bir kurakl\u0131k ya\u015f\u0131yor ki yakla\u015f\u0131k 10.000 k\u00f6y su krizi i\u00e7inde. Fakat h\u00fck\u00fcmet ve onun \u015firketleri suyu end\u00fcstriyel geli\u015fim i\u00e7in bir ara\u00e7 olarak g\u00f6r\u00fcyor ve Eyaletin \u201cHindistan\u2019\u0131n Silikon Vadisi\u201d olmas\u0131n\u0131 istiyor. De\u011ferli su kaynaklar\u0131n\u0131n \u00e7ok say\u0131da yeni ticaret b\u00f6lgesine aktar\u0131lmas\u0131 ve kamu su musluklar\u0131n\u0131n kapanmas\u0131yla Karnataka suyun \u00f6zelle\u015ftirilmesinin simgesi haline geldi. Bu durumun ne kadar yayg\u0131n oldu\u011funu ve yayg\u0131nla\u015faca\u011f\u0131n\u0131 kestirmek ise zor de\u011fil. <\/p>\n\n\n\n

Reklamlar ya da farkl\u0131 kanallar arac\u0131l\u0131\u011f\u0131 ile sorumluluk sadece ev\nahalisine y\u00fcklenip kapitalist sistemin her \u00e7\u00f6z\u00fcm\u00fcnde \u015firketlerin ve devletlerin\npara kazanmas\u0131 esas dert olsa da su \u00e7ok kapsaml\u0131 bir konu ve krizin \u00e7\u00f6z\u00fcm\u00fc i\u00e7in\nsadece hane halk\u0131na muslu\u011fu kapat demek yetmiyor.  Tabii bizler yeterli olmasa da onlar\u0131n bencil\nsistemlerinde b\u00fcy\u00fck de\u011fi\u015fimler yaratmayacaksa da dikkat edece\u011fiz, kendi\n\u00f6nlemlerimizi alaca\u011f\u0131z ve suyu kirleten eller, bizim ellerimiz olmayacak.<\/p>\n\n\n\n

Bu arada \u015funu da eklemeli ki evet, tablo \u00e7ok karamsar duruyor olabilir ama \u00e7\u00f6z\u00fcm imk\u00e2ns\u0131z ya da zor de\u011fil. Altyap\u0131 yenilenmesi ile ya\u011fmur suyunu korumak, at\u0131k   suyu   ar\u0131tmak, tar\u0131mda su kullan\u0131m\u0131n\u0131 bilin\u00e7li   ger\u00e7ekle\u015ftirmek, kullan\u0131lan k\u0131yafetlerin ve t\u00fcketilen yiyeceklerin t\u00fcm \u00fcretim a\u015famalar\u0131nda su t\u00fcketimini azaltmak ara\u015ft\u0131rmac\u0131lar\u0131n bu konudaki \u00f6nerilerinden baz\u0131lar\u0131. Bireysel oldu\u011fu kadar y\u00f6netimsel ad\u0131mlar\u0131n at\u0131lmas\u0131 da \u00e7\u00f6z\u00fcm\u00fcn en \u00f6nemli anahtar\u0131. Bu noktada hepimizin devletlerin ve \u015firketlerin para kazanmak i\u00e7in suyun kontrol alt\u0131na al\u0131nmas\u0131na y\u00f6nelik \u00f6nerdi\u011fi \u00e7\u00f6z\u00fcmlere de\u011fil, su krizinin \u00f6nlenmesi konusunda adil ve ger\u00e7ek\u00e7i ad\u0131mlara ihtiyac\u0131 var.<\/p>\n\n\n\n

Kaynaklar:<\/p>\n\n\n\n

T\u00fcrkiye\u2019de ve D\u00fcnyada Su Krizi ve Su Hakk\u0131 M\u00fccadeleleri, Sivil ve Ekolojik\nHaklar Derne\u011fi, A\u011fustos 2017, \u0130stanbul.<\/p>\n\n\n\n

K\u00fcresel Su Krizi, Ayb\u00fcke Beyza Kerimo\u011flu, May\u0131s 2020.<\/p>\n\n\n\n

<\/p>\n\n\n

<\/p>","post_title":"Suyun sonu g\u00f6r\u00fcn\u00fcrken sadece hane halk\u0131 m\u0131 \u00f6nlem almal\u0131? -II","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"suyun-sonu-gorunurken-sadece-hane-halki-mi-onlem-almali-ii","to_ping":"","pinged":"\nhttps:\/\/gaiadergi.com\/suyun-sonu-gorunurken-sadece-hane-halki-mi-onlem-almali-i\/","post_modified":"2023-07-28 18:21:31","post_modified_gmt":"2023-07-28 15:21:31","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=114135","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":114135}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "479"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "120"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Çevre dostu mimarinin örneği: Sürdürülebilir yaşam, Casa Cosecha de Lluvia ve yağmur suyu yönetimi

Casa Cosecha de Lluvia, dağların kalbinde sürdürülebilirliğin ve yenilikçiliğin mükemmel bir örneğini sunuyor. Yağmur suyunu arıtan bu etkileyici yapı, çevre dostu tasarımıyla size ilham verecek! Robert...

Yeşil mimarinin geleceği: Tarımsal atıklardan mimarinin zirvesine; mısır koçanları karbon emici duvarlara dönüşüyor

Tarım atıklarının mucizevi dönüşümüne tanık olun: Mısır koçanlarından üretilen karbondioksit emen duvar kaplamalarıyla yeşil mimarinin geleceği şekilleniyor! Sürdürülebilirliğin sınırlarını zorlayan bu yenilikçi projeyi keşfedelim! İnşaat ve...

Ekoloji örgütlerinden Erzincan İliç için ortak açıklama

"Beklenen" felaket Erzincan İliç’te 13 Şubat 2024 tarihinde yaşandı. Uzmanlara kulak asmayan rantçılar para hırsları ile "öldürmeye", iktidar yargısıyla, bakanıyla, uygulamasıyla cinayetlere ortak olmaya ve...

Akbelen Ormanı TBMM Olağanüstü Genel Kurulu İçin Bilgi Notu

Geleceğini düşünenler Akbelen için mücadele ediyor. Yaşam Savunucuları TBMM'nin Akbelen gündemi ile olağanüstü toplanması için çağrı yapmış ve eklemişti: Koltukları boş görmek istemiyoruz! Direnen yaşam...
Zozan Çetin
Zozan Çetin
Eylül 1989’da doğdum. Ege Üniversitesinde Tarih okudum. Daha sonra erkeğin tarihini değil, kadının tarihini yazmak ve anlatmak için Dokuz Eylül Üniversitesi Kadın Çalışmaları Anabilim Dalında yükseklisansa başladım. Düşlerim için çabalamaya devam ediyor ve değişime olan inancı içimde taşıyorum. Bir kadın olarak var olma mücadelesi verirken de yazının, sözün ve kalemin gücüne inanıyorum. O yüzden yazmayı da anlatmayı da seviyorum.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol