Bu yazıda Lori Duron adında iki çocuklu bir annenin blogunda oğlunu yetiştirirken fark ettiği yerleşmiş, katı ve ikili toplumsal cinsiyet sistemi hakkında yazdıklarını okuyacaksınız.
Oğlumu toplumsal cinsiyet kalıpları dışına çıkan, yaratıcı bir cinsiyet anlayışında yetiştirirken yaşadığım maceraları blog’umda yazmaya başladığım ilk zamanlarda, bu konu hakkında pek bilinçli değildim. Sadece insanların üç yaşındaki oğlumun elbise giymesini ve Disney prenseslerini sevmesini anlayışla, sakinlikle karşılamasını istiyordum. Erkek çocuklarının feminen, kız çocuklarının da maskülen şeyleri sevmesi fikrinin bir sorun olmamasını istiyordum.
Erkek vs kadın. Mavi vs pembe. Süper kahraman vs prenses.
Görünüşe göre herkes oğlumun iki cinsiyetten yalnız birine ait olmasını istiyordu. Ya kadın ya erkek. İnsanlar onun ortada bir yerde, ne kadın ne de erkek olmasından rahatsızlık duyuyordu.
Yıllar geçtikçe toplum içinde oluşturulmuş kalıptan daha farklı cinsiyetlere sahip insanlara karşı görünürlük, farkındalık, anlayış ve kabulleniş hakkında bir şeylerin değiştiğini gördüm. İkili cinsiyet (Gender Binary) fikri patlamıştı ve ben daha fazla mutlu olamazdım.
TIME dergisi bile toplumun, trans bireylerin varlığını kabullenme konusunda eşiğe ulaştığını ve trans hareketinin yerleşmiş kültürel inançlara meydan okumaya hazır olduğunu yazdı. Evet! Hodri meydan!
Amerika sonunda cinsel kimliğin kompleks, akışkan ve kişisel niteliği hakkında konuşmaya başladı. Halk belki, bir ihtimal, umuyorum ki ikili toplumsal cinsiyetin anlamsızlığını fark etmeye başladı.
Yıllardır ailemin hikâyesini, insanları cinsel kimlik konusunda biraz daha açılmaları üzerine cesaretlendirmesi için paylaşıyorum. Cinsiyetin akışkan yapısını serbest bırakmak ve sadece kadınsı ya da sadece erkeksi olmayan insanları desteklemek için paylaşıyorum. İnsanlar herhangi bir günde ya da günün herhangi bir saatinde kadınsı ve erkeksi olabilir, hiçbiri olmayabilir ya da tamamen farklı, eşsiz bir karışım olabilirler.
Oğlumun iyiliği için dünyanın, cinsiyet ifadesi ve kimliği konusunda sadece iki seçeneği olmadığını görmesini istiyorum.
Laverne Cox, Jazz Jennings, Caitlyn Jenner ve diğerleri kendi cinsiyetlerini açıkça, güvenilir şekilde ve utanmadan yaşayarak buna yardım ediyorlar. Yerleşmiş inançları aşmada çok cesurlar, onlara çok minnettarım. İnsanlar bir Olympian erkeğini Vanity Fair Dergisi’nde korseli bir kadın olarak gördüklerinde bunun üstesinden gelebildikleri zaman, cinsiyeti erkek olan çocuğumun etek giymesinde de bir problem görmeyecekler. Ama şu an durum böyle değil, önceden olmadığı gibi.
Bazı şeyler farklı yönde gelişmeye başladı; trans hareketiyle beraber yeni bir ikilik oluştu: Cisgender vs transgender.
Cisgender: Biyolojik olarak doğduğu anki cinsiyetine sahip olan kişiler. Mesela doğduğunda vajinaya sahip olduğu için kız çocuk olarak belirlenmiş ve şu an cinsel kimliği kadın olanlar (Türkçe’de bu kelime için “natrans” kullanımı mevcut.)
Ne zaman çocuğum için maskülen zamir kullanarak yazdığım yazıları (oğlumun Bayan Clooney olarak çağrılmayı istemesi, kulağını deldirmesi gibi şeylerden bahsediyor olsam da olmasam da) blog’umda ya da sosyal medyada paylaşsam, insanlar -ne kadar kabullenmiş ya da aşama kaydetmiş olurlarsa olsunlar- bana yanlış zamir kullandığımı söylüyorlar. Oğlumun trans bir birey olduğu ve buna saygı duymadığım konusunda ısrar ediyorlar.
Bu iyi bir gelişme. Daha fazla insanın trans bireylere saygı duymak konusunda birbirlerini itmesi iyi bir şey gerçekten.
Fakat bazen cinsiyet zabıtalığının anlayışa dayalı olmaktan çok anlayışın eksik olduğu bir davranış olduğunu görüyorum.
Çocuğum kendini bir kadın olarak ifade etmek istediğinde onun bu tercihine saygı duyuyorum, bir yandan da maskülen zamir kullanmamı istediği durumlarda yazılarımda ya da konuşmalarda maskülen zamir kullanıyorum.
Çocuğum etek giymeyi, dudak parlatıcısı sürmeyi seven, balerin ayakkabısı giyen ve (şimdilik) kulağına küpe klipsi takan bir oğlan çocuğu. Trans olmanın ne demek olduğunu biliyor, zira iki arkadaşının ve birçok yetişkinin cinsiyet dönüşümüne şahit oldu.
Oğlum trans olmadığını ısrarla söylüyor, kendini var olduğu bilinen herhangi bir cinsiyetle tanımlamıyor. Kendisinin sadece kız eşyalarını seven bir oğlan çocuğu olduğunu ve kendisine bir kız çocuğu gibi davranılmasını istediğini söylüyor. İnsanların kendisi için feminen zamirler kullanması hoşuna gitmiyor. Ayrıca vücudunu çok seviyor (9 yaşındaki oğlan çocuklarının alıştığı şekilde.)
Oğlumun yeni oluşan ikili toplumsal cinsiyet kalıbı içinde ait olduğu bir yer yok. Cisgender vs transgender. İkisi de değil.
Eski ikili toplumsal cinsiyet kalıbı içinde de bir yeri yok. Erkek vs kadın. İkisi de değil.
Hâlâ kendimi bir yandan oğlumun cinsel kimliğini ve cinsiyet ifadesini insanlara açıklarken diğer yandan ikili cinsiyet sistemiyle savaşırken buluyorum. Sorun yok, bunu ölene kadar ya da oğlum bana durmamı söyleyene kadar yapacağım. Ne zaman trans bilinci ve kabullenişi söz konusu olsa bazı şeylerin farklı olmasını bekliyorum.
Ne zaman toplum trans bireyleri görse, onları anlamaya başlasa ve cinsel kimliklerini kabul etse, varolan cinsel kimlik tanımına uymayan, bu kalıptan çıkan insanları da kabul etmeye başlayacaklarını düşündüm.
Trans bireylerin de ötesine geçmek zorundayız.
Şimdi bir sonraki toplumsal harekete geçelim. “Onun kadın, erkek, ikisi birden ya da hiçbiri olup olmadığı hakkında bir fikrim yok, o zaman ona bir insane davrandığım gibi davranacağım” ya da “Beynim onun için feminen zamir kullanmam gerektiğini söylüyor fakat o bana kendisi için maskülen zamir kullanmamı istiyor. O zaman öyle yaparım, bunun benim için hiçbir önemi, farkı yok” ya da “O adam etek giymeyi seviyor, sorun yok.’’
Haydi herkesin kendine özel cinsel kimlik yolculuğuna herhangi bir ikiliğe inanmayarak saygı duyalım. İkiliği yıkalım. Bir kez ve herkes için bunu yapalım.
Lori Duron’un Twitter adresi: twitter.com/raisingrainbow
Kaynak: The Huffington Post