1811’de, anestezinin ortaya çıkmasından yaklaşık 40 yıl önce, İngiliz yazar Funny Burney bir kanser hastasına göğüs ameliyatı gerçekleştirdi. Daha sonra kız kardeşi Esther’e savaş gibi geçen bu operasyonu uzunca anlatan bir mektup yazdı. Mektup tıp tarihindeki anestezi öncesi dönemin en ilgi çekici ve bir o kadar rahatsız edici yazısı oldu.
“Alet damarları, sinirleri geçip göğüsün içine daldığında ağlayışımı dizginlemenin imkânı yoktu. Çığlık atmaya başladım. Bütün insüzyon boyunca kesik kesik aralıklarla süren çığlıklar. Sesimin hâlâ kulaklarımda yankılanmamasına şaşıyorum. Çok acı vericiydi. Yarık kapatıldığında çığlıklarım susmuştu ama acım azalmamıştı.”
O dönem Burney’in cerrahi tekniklerini öğrenmek için ameliyatlarına katılan Fransız askeri doktor Dominique–Jean Larrey ilk tıbbi illüstrasyonlardan bazılarını ders kitaplarında yayınladı. Garip biçimde güzel olan, Viktoria Dönemine ait bu ve benzeri pek çok çalışmadan oluşan geniş bir koleksiyon, yazar Richard Barnett’in yeni kitabında toplanmış durumda.
Modern bakışta bu sürreal çizimler bir porno işkencesi ya da bir korku romanına ait illüstrasyonlar gibi gelebilir. Şu an bize ilkel görünseler de 19’uncu yüzyıl için hayli detaylı renkli çizimler olduğu ve cerrahinin evrimine ışık tuttuğu söylenebilir.
Barnett, The Thinking Hand: Surgery as Craft, Art and Science isimli kitabının girişinde “Cerrahların neşter sallayan kovboydan bir kahramana dönüşümü” diyor. Çalışmanın rönesans dönemindeki anatomi çalışmaları Hieronimus Fabricius’dan bugüne kadarki geniş bir evreyi kapsadığını söyleyebiliriz.
Anestezi ve antisepsisle birlikte modern tıbbi çalışmalar cerrahi hastalar için sadece kanlı bir iş olmaktan çıkıp klinik tedavi ve testlere dayanan gerçek bir şifaya dönüştü. Çizimler ayrıca bu geçiş evresini de anlatıyor. “1840’larda cerrahi, ameliyathane denilen gürültülü, kirli, kalabalık alanlarda yer almaya başladı’’ diye yazıyor Barnett. “Cerrahlar hastalarını onlar acı içinde bağırırken ameliyat ediyordu. Kan kaybına, acıya ve şoka bir an önce son vermek için hızlı hareket ediyorlardı. Ölüm oranları yüksekti.”
19’uncu yüzyılın ortalarına gelindiğinde yeni tıp fakülteleri açıldı. Ameliyathaneler hastaların gözünde korkutucu bir “son çare”den gerçek bir tedaviye evrildi. “Cerrahlar literatürlere Viktoria döneminin asil kahramanları olarak girdiler” diye ekliyor grafik açıklamalarında. “Özellikle anesteziden sonra cerrahiye, onunla birlikte insan bedenine, hastalıklara bakış değişti. Ölüm oranları düştü. Hastalar kemiklerine değen bıçak darbelerini hissetmek zorunda kalmaktan kurtuldular. Aynı zamanda acının anlamı da değişti.”
Richard Barnett’in diğer çalışmalarını görmek için kendi internet sitesini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca kitabını bu ve şu linkten satın almak mümkün.
Kaynak: Hyperallergic